GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
29 Mart 2016 Salı 12:44

CHP'den AK Parti'ye toplu salvo: 3 başkandan sert mesajlar!

'Terör' tartışmasında İl Başkanı Yüksel, Başkan Kocaoğlu ve Konak Belediye Başkanı Pekdaş'tan toplu açıklama geldi. CHP'li başkanlar AK Parti'yi sert sözlerle eleştirdi.

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ – İzmir’de AK Parti ile CHP arasındaki ‘terör’ tartışması giderek büyüyor.

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın EGİAD’ı, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ın da DİSK ekseninde Büyükşehir’i hedef alan eleştirileri sonrası tansiyon yükselmişti.

Süreçte CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’la da aynı konuda bir tartışma yaşayan AK Parti Milletvekili Kaya son olarak Konak’ta yapılan danışma meclisi toplantısında Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ı “İzmir'de teröre motivasyon kaynağı sağlayan her türlü marjinal grubun neredeyse tek dayanağı haline gelmiş birisi” sözleriyle eleştirince CHP’den toplu yanıt geldi.

CHP İl Binası’nda gerçekleşen basın açıklamasına CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak, Konak meclis üyeleri, İl Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı, il yöneticileri ve partililer de katıldı.

7 HAZİRAN’DAN SONRAKİ SÜRECİ ANLATTI
Toplantıda ilk sözü alan İl Başkanı Yüksel, Türkiye’nin 7 Haziran genel seçimlerinin ardından yaşadığı süreci anlattı. Yüksel, “7 Haziran’dan sonra AKP cenahından bir açıklama gelmişti. ‘Türkiye kaosu seçmiştir’ diye… Bundan önceki her seçim sonucunda ‘milli irade’ diyenler birden bire yüzde 60 gibi karşıt oyla seçim sonuçlarını görünce ‘kaos kazandı’ dediler. Bu söylediklerini de kanıtlamak istercesine devam eden süreci kaos ortamına dönüştürdüler. Coğrafyamızdaki cehennemin kapılarını açan bu hükümet, kaos ortamının bizim ülkemizi de sarmasına neden olmuştur. 3 milyon mülteci Türkiye topraklarına gelmiştir. Büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. 1 milyon insan kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmüştür. 2002’de iktidara geldiğinde 1 yılda 7 şehit vermiştik. Bugün ortalama günde 7 şehit verir duruma geldik. İzmir’de de hemen her gün bir şehit gelmeye başladı. Her gün bir ailenin ocağına ateş düşüyor. Acıya dayanamayan annelerin kalbi duruyor. Her gün bu acıyı yakınımızda duymaya başladık. Böylesi ortamın oluşturulmasında AKP’nin uyguladığı politikaların sonucudur. Her şeyi kendi siyasal çıkarları için planlıyorlar. Ülkede hedefledikleri barış, huzur değildir. Bu sıkıntıları yaratıp yönetmektedirler. Seçim hesabı yapmaktadırlar. 8 seçimde ‘barış’ diyerek bölge halkının oylarını almışlardır. Son seçimde ‘kaos var’ diyerek ve bunu yöneterek 1 Kasım seçim sonuçlarına ulaşmışlardır. Bunu sürdürmelerindeki neden başkanlık sisteminin yolunu açmaktır. Fiilen başlatılmış olan başkanlık sistemine hukuki zeminin hazırlamaktadırlar. Cumhurbaşkanı ‘yüzde 52 oyla seçildim. Bundan sonra her şey farklı olacak’ demişti. Her şeye o karar veriyor. Parlamenter sistemi rafa kaldırdığını ve fiilen başkanlık sisteminin başladığını söylüyor. Anayasayı değiştirerek mevcut duruma bunu ‘uyarlayın’ diyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımadığını ifade ediyor. Şimdi anayasayı koruması gereken cumhurbaşkanı bizzat hem idari anlamda hem bütün Türkiye’nin önünde kuvvetler ayrılığını tanımayarak, gönderme yaparak, kararları tanımadığını ifade ediyor. Medya özgürlüğü konusunda da dünyanın en önemli haberleri yapmış olan Can Dündar ve Erdem Gül davasına müdahale eden durumundadır. Üniversitede akademisyenler açıklama yaptılar diye talimatlar veriyor. Akademisyenler kendi üniversitelerine giremediler. Böyle bir dönemde yaşıyoruz” diye konuştu.

İZMİR’DE KONUŞABİLEN TEK KURUM VAR!
İzmir’de de bütün sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, işveren örgütlerine ve meslek odalarına yönelik baskılar olduğunu ifade eden Yüksel, “Kimse düşüncesini açıklayamıyor. Herhangi bir işçi sendikası ve işveren örgütü konuştuğunda muhalefeti ve iktidarı eleştirirler. Aynı konuşma içerisinde bize de eleştiri olmasına rağmen bu kurumların başkanlarına AKP ve milletvekilleri hep birlikte bu sivil toplum örgütüne karşı bir linç kampanyası açmaktadırlar. Türkiye bu durumdayken bütün kurumların, sendikaların, STK’ların, herkesin mutabık olduğu şey AKP hükümeti artık bu muktedire karşı bir şeye yapamamaktadır” dedi.

Geçen hafta MHP’nin önergesiyle çocuk istismarının araştırılması için verilen önergeye AK Parti’nin ret oyu vermesini eleştiren Yüksel, “Hayır diye parmak kaldırdılar. Daha sonra baskıyla uzlaşmak durumunda kalmışlardır. Tek beklenti CHP’nin çok daha farklı aksiyonlar alarak ayağa kalkmasıdır. Biz de bunları yapmaya çalışıyoruz. Yerelde iktidar olduğumuz için kentine hizmet etmeye ve nitelikli demokrasi alanında adım atmaya çalışıyoruz. Yani şu anda İzmir’de konuşabilen tek kurum var. Polis zoruyla müdahale edilmeyen tek kurum CHP’dir. Konuşmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

FOTOĞRAFLARLA ‘GEÇMİŞ’TEN VURDU!
AK Parti hakkında geçtiğimiz günlerde teröre yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Yüksel, elindeki resimlerle dönemin bakanlarının ve bazı isimlerin açıklamalarına değindi. Yüksel, “Oslo’dan bu yana gelen yanlışları sıraladık. Çözüm sürecinde de PKK’nın silah yığınağı yaptığı sırada silahlı kuvvetlerin operasyon yapma isteklerini geri çeviren valiler de bu operasyonların yapılmaması konusunda uyarılmışlardır. Köşeye sıkışmış olan AKP, bütün kurumları susturmuş, güvenlik bahane edilerek mevcut anti demokratik yasalara yasalar eklemiştir. İstediğine ya ‘paralel’ diyor ya da terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle bu tür suçlamalarla malına mülküne el koyabiliyor. Bizim belediye başkanlarımıza, il başkanlarımıza, milletvekillerimize yalan suçlamalarda bulunmaya başlamışlardır. Bu yolla susturmaya çalışıyorlar. Tam bir saldırı altındayız. Yalanla bizi terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalışarak, içine düştükleri durumdan kurtulmaya çalışmaktadırlar. Elimizde onlarca örnek var suçu işlediklerine dair. Geçmişte bütün bakanların terör örgütünü ve başını öven sözleri var. Beşir Atalay, ‘Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncelerimizdir’ diyor. ‘PKK ile AK Parti doğrudan görüşüyor’ diyor. Sadullah Ergin, Melih Altınok, Hakan Fidan, Cem Küçük gibi isimlerin PKK’ya yönelik söylediği sözler var. HDP vekillerine terörist cenazelerine taziye ziyaretinde bulunduğunu söyleyerek fezleke oluşturan ve dokunulmazlıklarını kaldırmaya çalışan AKP’nin kendi vekilleri de terörist cenazelerine katılarak, taziyede bulunmuşlardır. Buna karşı tek konuşabilen kurum olan bizleri susturmaya çalışarak, saldırıda bulunuyorlar. Bunları asla kabul etmiyoruz. Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz. AKP’nin ülkeyi bölme oyununa gelmeyeceğiz. Allah’tan Mustafa Kemal Atatürk temelimizi sağlam atmış. Terörü bitirecek olan ve ülkede barış ve huzuru getirecek olan tek parti de CHP’dir. Bizi susturamayacaksınız, korkutamayacaksınız” ifadelerini kullandı.

İLLA İZMİR İÇİN BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORSANIZ…
Yüksel son olarak, İzmirli AK Partili vekillere seslenerek, “Eğer illa İzmir ile ilgili bir şey yapmak istiyorsanız, engellenen projelerin Ankara’dan çıkmasını sağlayın. Gelin İzmir için çalışın, önünü açın. Gelişmesine katkıda bulunun. Ben bu yaptıklarının 2019 seçimleri için yaptıklarını düşünmüyorum. Geçtiğimiz günlerde İZELMAN için bazı şeyler söylediler. Kompleksten kaynaklı bir saldırı yaparak, herkesi susturmak istiyorlar” ifadelerini kullandı. 

O ZAT…
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın kendisine yönelik suçlamalarına cevap veren Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, “Bu suçlamaların hiçbiri ciddi suçlamalar değil… 2 yıldır belediye başkanıyım. 2 yıldır ben İzmir’in kamuoyunun önünde iş yapan, hemşerileriyle çalışan, sorunların çözümünü üreten biriyim. Bunu söyleyen zat aynı zamanda bir avukat… Diploması olduğu varsayılıyor. Biz fakülteye başladığımızda Anayasa Hukuku ve Hukuk Başlangıcı dersi alırız. Fakültenin 1. sınıfında öğretilen temel ilkeler var. Bunu bilemeyen insanlar 1. sınıftan 2. sınıfa geçemez. O zata hukuk diplomasının gereğini yerine getirmesini, hukuk gereği konuşmasını öneriyoruz. Çaresizlik içinde zannediyorum. Çünkü yönetim makamında iktidarda olan bir partinin yöneticileri, sorunların çözümü için çalışmak zorunda. Her gün şehit cenazelerine ağlayıp teröre lanet okuyoruz. Artık bunları söylemek değil çözüm bulmak zorundayız” dedi.

KAHRAMAN MI OLMAK İSTİYORSUNUZ?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ise konuyla ilgili olarak, “Adalet ve Kalkınma Partisi ve iktidarının şu süreçte tıkandı ve başkalarını suçlayarak gündemi değiştirmeye, insanları meşgul etmeye çalışıyorlar. ‘İZELMAN işçisi PKK’lı’ dendi. Bunu söyleyen il başkanı, milletvekilleri. Bütün istihbarat teşkilatı, kolluk kuvvetleri hepsi sizde. Tek başınıza iktidarsınız. Bu konuda bize liste vereceksiniz de belediye başkanı işçileri işten mi atacak? Siz suçu varsa yargılayacaksınız. Biz ne savcıyız, ne emniyetiz, ne jandarmayız. Yoksa gündemi değiştirmek, ucuz sözlerle kamu görevlilerine, belediye başkanlarına adeta hakaret ederek, saldırarak kahraman mı olmak istiyorsunuz? Böyle bir kahramanlık yok. Şu ülkenin bulunduğu süreçte, en fazla birliğe ihtiyacımız olduğu dönemde en çok ülkeyi yöneten partinin birliğe, dayanışmaya ihtiyacı olduğu dönemde İzmir’deki parlamenterlerin, bu birlik ve beraberliği yaralayarak eylemde olmasını hayretle izliyorum. Bilgisizliklerine mi vermek gerekir, sadece kendi iktidarları için hareket ettiklerine mi vermek gerekir, bu soruların hepsini, hep beraber izleyeceğiz ve cevaplarını İzmirliler verecektir” dedi.

TELAŞ İÇİNDELER
Toplantıda, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın İZELMAN ve DİSK ile ilgili iddialarına açıklık getiren Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi: 6 bin 300 tane işçi var ki büyük çoğunluğu otobüsleri tamir eden ve kullanan arkadaşlarımız. Her gün hepimizi toplu taşımada taşıyorlar. Onları suçluyorsunuz, sendikayı suçluyorsunuz. Belediye başkanını suçluyorsunuz. Bu tam bir çamur izi kalsın, itibarsızlaştıralım gibi dolaylı olarak da bize gelen de aynı konulardır ama İzmir, İzmirli, kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Kimin ne iş yaptığını, kimin gerçek anlamda kentlisini sevdiğini zaten biliyor. Telaş içindeler. Üste çıkmaya çalışıyorlar…

BİNALİ BEY, SORUMSUZ AÇIKLAMALARA KARŞI ETKİLİ OLABİLİR
CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel de, bir gazetecinin İzmir milletvekili olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile bu tip tartışmalar hakkında konuşulup konuşulmadığı sorusunu yöneltmesi üzerine “Binali Bey hem milletvekili adayı. Hem seçildiğinde, hem bakan olduğunda hep İzmir’le ilgileneceğinin sözünü verdi. Ondan beklentimiz sorumsuz açıklamalarına karşı etkili olmasıdır. İzmir’de AKP’nin lideri durumundadır. Bir bakandır. Özellikle İzmir’in engellenen projeleriyle daha yakından ilgilenmesini ve bunları kolaylaştırmasını bekliyoruz. İzmir’e bakan olarak hizmet edebilir, onların kendi kararlarıdır. Biz isteriz, yaparlarsa alkışlarız. Yapmıyorlarsa bizim çalışmalarımızı engellememelerini, gölge etmemelerini isteriz” şeklinde konuştu.