GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
30 Eylül 2016 Cuma 23:35

CHP'de ‘danışma kurulu’ maratonu: Bayındır ve Karşıyaka’da neler konuşuldu?

İzmir Örgütünde danışma kurulu toplantıları tam gaz devam ediyor. Örgüt haftanın son mesai günü önce Bayındır sonra Karşıyaka’da bir araya geldi. Yüksek katılımlı zirvelerde parti ve ülke gündemi masaya yatırıldı.

EGEDESONSÖZ - CHP İzmir’de ilçelerin ev sahipliği yaptığı danışma kurulu toplantılar tam gaz devam ediyor.

Örgüt üst düzey ve yoğun katılımla dikkat çeken Foça buluşmasının ardından haftanın son mesai günü önce Bayındır ardından da Karşıyaka’da bir araya geldi.

Bayındır’da İlçe Başkanı Hüseyin Behzat Aydilek’in ev sahipliği yaptığı zirveye İzmir Milletvekilleri Aytun Çıray ve Mustafa Balbay’ın yanı sıra ikinci bölgede Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Okan Karlıdağ, İl Gençlik Kolları Başkanı Sinan Sarıküse ve çok sayıda partili bir araya geldi.



Bayındır buluşmasında ilçedeki son durumun yanı sıra olası erken seçime karşı hazırlık niteliği taşıyan sandık örgütlenme modeli ve 15 Temmuz süreci ve sonrasında ülkede yaşananlar masaya yatırıldı.

KARŞIYAKA’DA 3.5 SAATLİK ZİRVE
CHP İzmir’in Karşıyaka buluşması ise yüksek bir katılma sahne oldu. Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım toplantıya ev sahipliği yaparken, Çarşı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen zirveye İzmir Milletvekilleri Mustafa Balbay, Musa Çam, Özcan Purçu, CHP PM Üyesi Mustafa Moroğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, meclis üyeleri, İl eski Başkanları Ali Engin ile Ekrem Bulgun, il yöneticileri, muhtarlar ve çok sayıda partili katıldı. 

Bayındır’daki danışma kurul toplantısıyla eş konuların masaya yatırıldığı buluşmada Karşıyaka İlçe Başkanı Yıldırım önemli açıklamalarda bulundu.



15 TEMMUZ VE ÖTESİ
Yıldırım, “Ülkemiz 15 Temmuz'da, tarihinin en utanç verici, kanlı ve antidemokratik kalkışmalarından birini yaşamış, yüzlerce insanını yitirmiştir. Uğruna en haklı ulusal kurtuluş savaşının verildiği, antiemperyalist mücadele tarihinin en onurlu sayfalarımızın yazıldığı ve tükenmiş bir padişahlığın gömülüp giderken, yerine yepyeni bir cumhuriyetin kurulduğu ülkemiz, gerici ve faşist zihniyetlerin yarattığı yeni bir travmayla yüz yüze bırakılmıştır. Hiç kuşkusuz bu kalkışma, çağdaşlığa, demokrasiye, laikliğe, evrensel insanlık değerlerine ve ülkemizin geleceğine karşı yapılmıştır.  Bu nedenle, tüm antidemokratik zihniyetlere, gerici tutum ve uygulamalara her biri tarihimizin en utançlı ve kanlı sayfalarını oluşturan darbelere ya da darbe girişimlerine nasıl karşı çıkmışsa, Cumhuriyet Halk Partisi bu yobaz ve karşı devrimci girişime de kesin biçimde karşı çıkmıştır. Çünkü bu pespaye girişim, ne bir kişiye ne bir partiye ne bir toplaşmaya yöneliktir. Tam tersi, bir ülkenin tüm aydınlanma, çağdaşlaşma, modernleşme mücadelesine, birikimlerine ve bu uğurda yürümeye çalıştığı ideallerine, açık ve pervasızca bir saldırıdır.  15 Temmuz kalkışması geriye püskürtülmüş ve karşılık bulmamışsa, bu sonuç bir kişinin, bir partinin ya da bir toplaşmanın çabasıyla değil, bir ülkenin varlık nedenlerine sahip çıkan herkesin büyük dayanışmasının tarihsel eseridir” dedi.

BİRİNCİ HEDEF CHP OLMUŞTUR
Yıldırım, “Öteden beri darbelerin ve antidemokratik uygulamaların birinci hedefi olan CHP, bu büyük dayanışmanın öncü aktörlerinden biri olmuş, bu bağlamdaki girişimleri desteklemiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez ilkeleri çevresinde toplanma çağrıları yapmıştır, yapmaktadır. İçerde bölücülüğe, gericiliğe, karşı devrimci zihniyetlerin ülkemizi dönüştürme çabalarıyla, yoksulluk ve yoksunluğa boğuşurken; dışarıda vahim ve her biri skandal politika zaaflarının yol açtığı sorunlarla uğraşan ülkemiz, çok ağır bir süreçten geçmektedir. 15 Temmuz, bu sürecin gerekli ortamı hazırladığına inanan gerici toplaşmalardan birinin, fırsat bulduğunu sanmasından ve dünyanın gördüğü en saçma darbe teşebbüsünden başka bir şey değildir. Bu kanaatin tüm nedenleri, oluşum aşamaları ve kamuoyundan gizlenen yanları, elbette açığa çıkacaktır” diye konuştu.



KARŞI DEVRİM VE FAŞİST BİR İHANETTİR
Yıldırım şunları söyledi: Ama bugün söylenmesi gereken şudur; 15 Temmuz, benzer zihniyetlerin birbirine düşmesinin, aynı dünya görüşü kardeşliğini paylaş anlam iktidar mücadelesinin, ülkemiz için benzer bir gelecek tasarlayanların çıkar savaşlarının ve bir ortaklığın bozulmasının sonucudur. Bir başka deyişle, FETÖ, ülkemize ve Cumhuriyet değerlerine musallat olmuş FETÖ’lerden yalnızca biridir. Bu gerçeği unutmak, görmezden gelmek ya da yok saymak, bir başka aymazlık olacaktır. Yöntemleri ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve varlık nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik her zihniyet, her uygulama ve her girişim, CHP'nin gözünde karşı devrimci, anti demokratik, gerici ve faşist ihanettir.  Bugün sorulması gereken asıl sorular bellidir. 15 Temmuz'un sonuçlarını, şehitlerimiz üstünden atılan nutuklarla, hamasi söylemlerle, kendilerine kalkan ve iktidarlarını kalıcı hale getirme malzemesi yapanlar. FETÖ'nün düşüncelerini, ideolojisini ve nihai hedefini neden konuşmamaktadır? Bu sorunun yanıtı, 7 gün 24 saat gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından alenen ve pervasızca verilmektedir.

CHP OLARAK MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Bugün kafamızı, evimizi, sokağımızı, bireysel ve toplumsal algılarımızı, bu değerler adına bir temizlikten ve bilinç tazeleme sürecinden geçirmek zorundayız. Dayanışmak, bu ülke için birleşmek, temel değerlerde buluşup, gericiliğe, hukuksuzluğa direnmek, köken ve inanç üstünden nemalanan zihniyetleri ve öznelerini bıkmadan teşhir etmek, bugün hepimize düşen vicdani, ahlaki ve gelecek kuşaklara karşı kaçınılmaz bir ödevdir. 15 Temmuz, hepsini saygıyla ve minnetle andığımız şehitlerimize, bu ülkeyi bize armağan ve emanet edenlere vefamızı göstermek, Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve geliştirmek için bir fırsattır. CHP olarak, bunları dile getirmekten ve daha güzel bir ülke, daha yaşanır bir yeryüzü için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.