GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
1 Şubat 2016 Pazartesi 17:39

CHP’de ‘Atatürk resmi’ raporu tamam, Altıok’tan zehir zemberek açıklama!

Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla “Atatürk resmi indirildi” iddiasını araştırmak üzere atanan 3 muhakkik bir rapor hazırladı. Öte yandan bir süredir iddianın hedefi olan Altıok’tan 10 maddelik çok sert bir açıklama geldi.

EGEDESONSÖZ - CHP’de Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka‘nın bir vekilin odasındaki Atatürk resmini indirdiğini söylemesiyle patlak veren krizde soruşturma süreci tamamlandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görevlendirilen Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’dan oluşan heyet, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile iddiayı anlattığı yerde bulunan İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ı dinledi.

3 muhakkik raporunu tamamladı. Komisyon raporunu Cuma günü Grup Başkanvekili Özgür Özel’e verdi. Rapor aynı gün Kılıçdaroğlu’na sunuldu. Edinilen bilgiye göre raporda “olayın var olduğu, yaşandığı” tespiti yapıldı.

CHP Grup Yönetimi Kurulu da hazırlanan rapor doğrultusunda bir disiplin işlemi yapılıp yapılmayacağına karar verecek. Raporda Atatürk resmini kimin indirdiğinin açıklanıp açıklanmadığı henüz bilinmiyor.



Öte yandan süreçte iddianın hedefi olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok da konuyla ilgili zehir zemberek bir açıklama geldi.

Altıok, “O kişi ben değilim. Atatürk'e bağlılığım sorgulanamaz. Atatürk portresi ve ben buradayım” ifadelerini kullanırken açıklamaya “Meclis'te bulunan Atatürk portresini "yeni şeyler söylemek gerek" gibi iri ve iddialı bir çıkışla indiren hatta iddia edildiği üzere çöpe atan vekil resmi gizlice, sessiz sedasız ve fark edilmeyeceğini düşünerek mi indirmiş ki bu mesele günlerdir konuşulup dururken sessiz kalıyor?” sözleri damga vurdu.

İŞTE O AÇIKLAMA
Cumhuriyet kazanımlarının bir bir yitirildiği bir ortamda, bu talana anlamlı bir karşı duruş hattının çizilmesinde Atatürk ve değerlerinin önemli açıktır; eğer konu bu hattın merkezinde yer alması kaçınılmaz olan Cumhuriyet Halk Partisi ise bu bir önem değil, görevdir.

Tarihi bir görevle karşı karşıya olduğumuz şu günlerde, böyle bir hattın kurulmasında en önemli çıkış noktasını dost ve düşmanı iyi ayrıştırmak oluşturmaktadır. Ne yazık ki at izinin it iziyle karıştığı, bilinçli olarak karıştırıldığı, bu yolda medya gücünün had safhada kullanıldığı bir süreçten geçiyoruz. Etkin bir muhalefetin önüne geçmenin başlıca yolu olarak etkili muhalefet yapabilecek güç, kesim ve bireyleri iftira ve karalama kampanyalarıyla kredisizleştirme, gözden düşürme yoluna gidiliyor.

Bugün bu tür bir etkisizleştirme kampanyasının merkezinde benim ismim yer alıyor.

Cumhuriyet'imizin kurucusu, aydınlanma devriminin mimarı Atatürk'ün emaneti Cumhuriyet kazanımlarını gelecek kuşaklara aktarmak, onun çağının çok ilerisinde öngörü ve vizyonunu sürdürmekle yükümlü deneyimli eski milletvekilleri partiden ihraç edilmem için imza toplamış. Herbiri siyasetin türlü oyunlarını, siyasi ikbal yozluklarına benden fazla tanıklık etmiş, derinlikli vekillerin cadı avına çıkmış gibi şehvetle imza toplarken sormaya ihtiyaç duymadığı görülen bazı soruları ben sorayım...

1- Meclis'te bulunan Atatürk portresini "yeni şeyler söylemek gerek" gibi iri ve iddialı bir çıkışla indiren hatta iddia edildiği üzre çöpe atan vekil resmi gizlice, sessiz sedasız ve farkedilmeyeceğini düşünerek mi indirmiş ki bu mesele günlerdir konuşulup dururken sessiz kalıyor? İşte yeni şeyler söylemeye daha iyi fırsat mı var?

2- Bu güne kadar söylem ve çıkışlarım yüzünden türlü zorluk göğüsleyen ben 5 yıl işsiz kaldığımda bile bugünlerde adet olduğu şekilde "maksadı bilemedim, yanlış anlaşıldım..." soysuzluğunu göstermiş miyim ki şimdi saklanacağım? İndirsem ben indirdim derim, niye demeyeyim?

3- Net bir ifadeyle "ben indirmedim" dememe rağmen bu vekillerden biri dahi beni aramış, dedikodu ve magazin düzeyinden öteye gitmeyen ve birbirini tutmayan iddiaları sormuş mu ki ısrarla ismimi zikretmekte beis görmüyorlar?

4- Bu kişiler dedemin Atatürk ilkelerine bağlılığı nedeniyle dönemin İçişleri bakanı Namık Gedik tarafından soyadını değiştirmeye zorlandığını ve direndiği için iflas ettirildiğini biliyorlar mı? Bilmezler elbet nereden bilecekler zira arşiv hafiyesi gazeteci dostları okuyup araştırmaya değil kin üretmeye meraklı.

5- Hem anne hem baba tarafından Atatürk'ün ideolojisine, aydınlığına bağlı partili bir aileye mensup olduğumu da bilmezler belki ama hepsi Atatürk ilkelerine, O'nun kurduğu Cumhuriyet'e, laikliğe karşı ayaklanmış yobazların canımı aldığını pekala bilirler. 22 yıllık adalet mücadelemde daima hedef alınan değerlere sahip çıkarak isyanımı dile getirdiğimi de bilirler ama nedense bilmezden gelirler. Peki bu bilinçli hedef alışla mücadelemi zayıflatmak, sorgulatmak hangi ideolojinin, kimlerin işine yarar?

7- Haydi beni tanımaya zahmet edip kitaplarımı okumadınız, insan hakları eğitim sunuşlarıma, siyasette kadın olmakla ilgili seminerlerime katılmadınız, Ata'nın sözleriyle vurguladıklarıma tanık olmadınız; bir kadının, hele ki siyaset alanında mücadele eden bir kadının Atatürk'e karşı olabilmesi mümkün mü? Bunu da mı düşünemediniz?

8- Böylesi karanlık bir zamanda toplumdaki yarılmaya karşı barış ve huzuru sağlayabilecek tüm kesimleri bir araya getirebilecek tek parti olan CHP'yi bu mesnetsiz iddia ile hedef almak, yıpratmak ya da bunu amaçlayanların ekmeğine yağ sürecek sonsuz bir tartışmaya kilitlemek kimin işine yarar?

8- Bunu anlamak için isimlere ve söylentilere odaklı kirli gazetecilik yaparak durumu köpürten yayın organlarının hangileri olduğuna bakmak yetmez mi? Kimi yandaş ve havuz medyası mensubu kimi başka partilerin tetikçisi Yeni Asır, Yeni Şafak, Yeni Akit, Güneş, Sabah, Aydınlık, Ülke tv, Kanal 24, Ulusal Kanal ve adını bile anmaya değmeyecek erişimde kimi internet sitelerinin konuya düşkünlüğü bir şey anlatmıyor mu?

9- Haydi Bilal'e sorar gibi şunu da sorayım duvardaki portre mi kartpostal kadar yoksa vekillerin hepsinin odasında çöp konteyneri mi var?

10- Bakalım bu kadar aşikar olanın ardından aynı hararetle benden özür dileyecek çıkacak mı? 

Şimdi son kez söylüyorum. O kişi ben değilim. Atatürk'e bağlılığım sorgulanamaz. Atatürk portresi ve ben buradayım. Buyrun gelin recm edip rahatlayın! Ve siyasetin önünü açın zira barış için, çatışmasızlık için, çocuk ölümlerine, tecavüzlere, kadın cinayetlerine karşı, terörist yaftası ile mafya babalarına hedef gösterilen akademisyen ve sanatçılar için verilecek imzalar var.

Zeynep Altıok Akatlı