EGEDESONSÖZ- Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, SonsözTV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk olarak katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
ÇEŞTOB Başkanı Demir, Çeşme’de yapılması planlanan turizm projesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
PROJE GERÇEKLEŞMEZSE ÇEŞME’DEKİ PAHALILIĞI 30 YIL DAHA KONUŞURUZ
Çeşme’de yıl boyu sürecek turizm sezonu ile pahalılık algısının yıkılabileceğini ifade eden Demir, “Öncelikle Çeşme’de pahalı algısını yıkmak lazım. Çeşme bana göre de pahalı ama neden pahalı. Çünkü esnaf 12 ay ihtiyacı olan parayı 3 ayda kazanmak zorunda olduğu için pahalı. Eğer bu projeler olmazsa, Çeşme’yi 12 ay turizmle buluşturacak projeler gelmezse biz bu pahalı algısını 20 yıldır konuşuyoruz, 30 yıl daha konuşuruz. Başkanımız burada bir çaba gösteriyor, kafeler açıyor ancak bu kez de esnafımız kızıyor. Buna da kızmamak lazım. Rekabetin olduğu yerde tüketiciler avantajlıdır, bu konuda başkanımızın yanındayız. Pahalı denen her şey için, belediye veya kurumsal firmalar aracılığıyla bu algıyı yıkmalıyız. Esnafımızdan da bu konuda destek almamız lazım. Çeşme’de plajlar çok pahalı, balık restoranları çok pahalı, ben de bunlardan rahatsızım. Turistik bir bölge burası, San Torini de pahalı, İbiza da pahalı. İzmir’deki domatesle Çeşme’deki domates fiyatı arasında tabii ki fark olacak. Halka yönelik çalışmalar yapıldıkça bu farkı küçültebiliriz. Farklı turizm ürünleri ile turizmi 12 aya yaymalıyız bunun için” diye konuştu.
PROJEYİ DEĞİL, PROJENİN İÇİNDEKİLERİ TARTIŞALIM
Çeşme’de turizmin son 3 yıldır iyi gitmediğini ve turizmcilerin zor durumda olduğunu söyleyen Demir, “Ekonomimizde azıcık bir oynama oldu mu Çeşme sokakları bomboş kalıyor. Çeşme’de hala turizm sezonu 3 ay sürüyor, bunu 12 aya yaymamız gerekiyor. Bakanımız da siz 12 ay turizm istiyorsunuz diyorsunuz, ben de size getireceğim diyor. Milyar dolarlık bir yatırım bu ve biz istemiyoruz. Bu projenin içinde neler var onları tartışalım, mesela 20 tane golf alanı varmış. Bu fazla olabilir, 10’a düşürülebilir. Mesela su yokmuş, golf alanları nasıl beslenecekmiş diye konuşuluyor. Bunlara çözümler konuşabiliriz. Kafamıza yatmayanları konuşabiliriz ama projeyi tamamen reddetmek doğru değil” açıklamasını yaptı.
ÇEŞME’DE KÜÇÜK OLAYLAR BÜYÜK ETKİ YARATIYOR
Çeşme’de bazı gelişmelerin büyütüldüğü ifade eden Demir, “Aslında Çeşme’de küçük bir şey oluyor ve bu bomba etkisi yapıyor. Geçen yıllarda da 300-500 liraya satılan pizza manşetlere taşındı. Çeşme’de küçük olaylar manşetlere taşınıyor. Bu turizm proje konusu da böyle bir nükleer etki yarattı. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Bu bir algı, spekülasyon. Olayın içinde biz varız, turizmciler var, bakanlık var, STK’lar var, neler oluyor bakılıyor, izleniyor. Bir topluluk Çeşme’de bir şeyler estirmeye çalışıyor. Ben bu kadar spekülasyon üretilmesine inanamıyorum” dedi.
BAKANIMIZI RAHATISIZ EDERSEK PROJE YAPILMAZ
Projenin Çeşme’de gerçekleşmemesi halinde ilçenin uzun yıllar yerinde sayacağını belirten Demir, “Bakanımız bu projeyi çok seviyor ve böyle bir projeye imza atmak istiyor. Biz bu konuda bakanı rahatsız edersek ve motivasyonunu bozarsak bu proje yapılmaz. Çeşme’ye bu proje yapılmazsa, Çeşme yerinde saymaya devam eder. Bazı konularda egomuzu atmamız lazım. Çeşme’yi biz birkaç kişinin değil, dünyanın yapmamız lazım. Bu da böyle bir projeyle olur. Kış döneminde şu an Çeşme’de her yer kapalı. Çeşme dünyanın geldiği bir destinasyon olsun, buna evet diyelim. Projeyle köyler yok olacak deniyor, bu kadar olmaz, bu kadar spekülasyon yapılamaz. Yani burada bir deniz tarafında turizm faaliyetleri olacak, otoyolun arka tarafları personel köyleri olacak. Yani o köyler de ihya olacak. Orada köylerdeki ürünlerin değerleri artacak. Köyleri yok etmek, işgal etmek gibi bir şey olamaz” açıklamasını yaptı.
PROJEYE KİMLERİN HAYIR DEDİĞİNE BAKMAK LAZIM
Yapılacak projeye karşı çıkanların, her şeye karşı çıkan bir kesim olduğunu söyleyen Demir, “Kimler hayır diyor kimler evet diyor buna çok iyi bakmak lazım. Biz ÇEŞTOB olarak anket yaptırdık, yüzde 42’lik bir kesim hayır dedi. Ama bu hayır diyenler kimler, inanın hepsi emekli. Çeşme’de iki nesil yaşıyor. Biri Çeşme benim, kimseyi sokmam, keyfimi kimse bozmasın diyenler; bir de Çeşme’de mücadele eden, didinen bir kesim var. Gelmeyin Çeşme’ye diyenler, Çeşme’ye bir şey gelmemesi için çok çalışıyorlar. Her şeye karşı çıkıyorlar, hiçbir proje yapılmasını istemiyorlar. Taş ocaklarına da karşılardı, bazen çok haklılar, balık çiftliği mesela olmaması lazım. Ama bakın burada bakanımız turizm projesi yapılacağını, bir dünya projesi olacağını söylüyorlar ama istenmiyor. Çeşme’ye turizm projesi gelmesin, olmasın demek başka bir şey, bu projenin içinde şunlar olmasın demek başka bir şey. Turizm demek cennetin bir parçası demek. Marmaris, Antalya, Kaş, Bodrum böyle oldu. Bu turizm projesine karşı çıkılırken, neden karşı çıkıldığına bakılması lazım. Burada çok katlı bina olmasın diyorlar. Zaten burada çok katlı bina yok ki, bakanımız tek katlı mı iki katlı mı olsun diye soruyor. Üçüncü kat yok, konuşulmuyor. Biz neden orada buna karşıyız anlamıyorum, zaten şu an orada yeşil alan da yok” diye konuştu.
BAKANIMIZ PROJE İÇİN ÇOK HEYECANLI
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Çeşme projesi için çok heyecanlı olduğunu belirten Demir, “Ben bakanımızı bu projeyi anlatırken çok heyecanlı gördüm ve bu projeye çok odaklanmış. Projeyi artık benimsemiş ve yapmak için çok heyecanlı. İyi niyet çerçevesi içinde bunu gördük. Ben 5 soru sordum kendisine. Bakan bu projeyi yapmak istiyor. Bu bölgemiz için çok önemli ve güzel bir şey. Proje şu an ham. O alanın şu an istimlak etmesi lazım. Önce oraların kamulaştırılması lazım. Çoğu hazine arazisi bölgenin zaten. O alanların nasıl kullanılacağı çok önemli. O arazilerde hiçbir şey yok, yol yok, su yok, ben bölgeyi denizden gördüm. Bölge bakir kalsın deniyor ama bir yer insanlığa hizmet etmiyorsa bir anlamı yok. Orada çadır kuran, trekking yapan birkaç grup varmış ama o bölge onlar için de çok fazla” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE TURİZMİ ARAPLAR AYAKTA TUTUYOR
Arap yatırımcıları bölgede istememenin doğru olmadığını belirten Demir, “Proje düzgün olduktan sonra, bölgeye uygun olduktan sonra bu projeye para nereden bulunacak demek saçma geliyor bana. Türkiye’deki zincir otellerin en az yüzde 50-60’ı zaten Arapların. Bugün İngiltere’nin bankalarındaki varlığın yüzde 50’si Arap yarım adasının. Amerika’yı ayakta tutan Arap yatırımcılar. Arapların dünyada oldukça fazla yatırımı var. Türkiye turizmini son 3 yıldır kurtaran Araplar. Para Araplarda yani dahası yok ki. Araplar gelince İzmir’in demokratik özgürlüğü kaybolacak diye bir şey yok ki. Bakanımız kendisini vermiş bu projeye gerçekten çalışıyor. Bizim de yerel olarak çalışmamız gerekiyor. Kendi isteklerimizi de sunmamız, katmamız lazım bu projeye. İzmirliler olarak çok şeye karşı çıkıyoruz. Turizmin milliyeti yoktur, evrenseldir. Bölgecilik de yapılmaz, İstanbulluları istememek olmaz. Biz İzmir’e yalnızca Avrupalı gelsin, İstanbullu gelmesin denilemez. Küresel olmak lazım, yoksa bir yere varamayız. Sen gel sen gelme demek gibi bir ayrımcılık olamaz” dedi.
PROJENİN İÇERİSİNDE NELER VAR?
Çeşme projesinin çok kapsamlı olduğunu söyleyen Demir, projenin içerisinde yer alacak tesisleri anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“Bakanımız projeyi makro düşündüğünü söylüyor. Bakanlık olarak projenin içerisinde düşündükleri ürünleri bize sundu. Burada çok büyük bir müze yapacağını hatta Ege Bölgesi’nin en büyük müzesi olacağını söyledi. Proje bittiğinde burada hiç katı yakıtlı araç olmayacak hepsi elektrikli olacak dedi. 100 kilometre bisiklet yolu yapılacağını, yürüyüş rotaları, alışveriş sokakları olacağını söyledi. Çok büyük markaların bulunduğu sokaklar ve merkezler olacak. Termal merkezler, sörf merkezleri gelişecek. Yat limanları koyun içindeydi burada koyu kirletir diye dışına alınmasını teklif ettik, bakanımız evet hata yapmışız dedi ve hemen dışına alalım dedi ve projeye işlenmesi direktifini verdi. Çok şeyler var projenin içinde, hobi evleri ve tarımsal faaliyetleri destekleyici şeyler var. Dünya toplumunda popüler ne varsa biz buraya yerleştirebiliriz bunları. Mykonos ve San Torini’ye neden gidiliyor diye bakıp, buralardaki ürünleri de biz bu projenin içine yerleştirebiliriz. Neticede biz Ege’yiz, buranın tüm kimliklerini buraya yerleştirebiliriz. Proje çok açık, önemli olan insanlarımızın ben de varım deyip projeye bir şey katması. Bizim de gerekli araştırmayı yaprak 15-20 maddelik bir istek listesi yaparak sunmamız gerekiyor. Biz bu çalışmayı yapıyoruz, vatandaşlarımızın fikirlerini bekliyoruz.”