Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Alanya'da açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Geçen hafta hava şartlarından dolayı hava operasyonları yapılamadı. Hava operasyonları tekrar başladı. Koalisyon da dün uzun bir aradan sonra El Bab'da DAEŞ'i vurdu."
"Ateşkesin Suriye geneline yayılması için dün mutabakata varıldı. Biz bu mutabakatın garantörüyüz. Suriye'deki muhalif grupların imzaladığı 2 belgenin garantörü Türkiye ve Rusya. Rejimin imzaladığı belgenin garantörü ise Rusya. İran'ın da Moskova'da söz verdiği ve ortak metne katıldığı gibi özellikle Hizbullah, Şii gruplar ve rejim üzerinde nüfuzunu olumlu yönde kullanması gerekiyor."
"Biz Türkiye olarak DAEŞ, PKK, PYD ve YPG ye karşı mücadelemezi sürdürüyoruz. PYD ve YPG Astana'da olamaz. El Nusra bir terör örgütüdür, Astana'da olamaz. El Nusra Ekim 2013'te Türkiye tarafından terör örgütü listesine alınmıştır."
"Ateşkesin başarılı olması için Suriye'nin geleceği için hayati önemde. Savaş devam ederken, Suriye'nin geleceğine karşı bir şey konuşulabilir mi? Ateşkes Suriye'nin geleceği için olmazsa olmaz."
"DAEŞ'ten temizlediğimiz bölgelere binlerce Suriyeli geri döndü. Demek ki bu insanlar geri dönmek istiyorlar. Bu insanlar zalim bir rejimden kaçtılar. Biz Suriyeli insanlara yardım elimizi uzatıyoruz ve uzatmaya da devam edeceğiz."
- Bizim tavrımız nettir. PYD’nin Cenevre toplantısına katılmak için, çeşitli ülkelerin girişimleri olmuştu. Suriye’deki muhalefet de PYD’nin bir terör örgütü olduğunu çok iyi biliyor. Salih Müslim’in Kandil dağından nasıl davet edildiğini, Salih Müslim’e ne görevler verildiğini kendisi belgeleriyle de tüm toplantılarda sundu. Şu anda PKK ile PYD’nin bir farkı yoktur.
- İleride silahı bırakırlarsa, terör kantonu oluşturmak yerine Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklerlerse, onlar da kapsayıcı bir yönetimin içinde huzurlu şekilde yaşarlar. Eğer terörü bırakmazlarsa, terörle mücadele bugün nasıl yapılıyorsa, onlara yönelik mücadele yapılacaktır. Astana’da YPG’nin olmaması gerektiğini başından beri Rus dostlarımıza söyledik. (Hürriyet)