İzmir’in turizm merkezi Çeşme’de 18 Aralık 2016 günü Panama bandıralı Lady Tuna gemisinin Pırasa Adası açıklarında karaya oturması ve gövdesinin yırtılmasıyla 100 tonun üzerinde fuel-oil denize sızmıştı.
Çeşme’nin pırlanta gibi sahillerini siyaha boyayan kaza sonrası profesyonel ekipler temizlik çalışmalarını sürdürürken, ‘geç müdahale’ konusu tartışılmaya devam ediyor.
Ege Telgraf Gazetesi yazarı Serkan Aksüyek İzmir’i sarsan kazayı köşesine taşırken, ‘geç müdahale’ konusuna da açıklık getirdi.
İŞTE O YAZI
Çeşme, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri. Yüksek gelir grubundaki yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği ilçe; altın sarısı kumsalları ve eğlence mekânları ile her yıl milyonlarca insanı ağırlıyor. Ancak turizm incisi ilçenin bu özelliği, 2017 turizm sezonu öncesinde büyük risk altında…
18 Aralık 2016 günü Panama bandıralı bir orkinos gemisinin Pırasa Adası açıklarında karaya oturması ve gövdesinin yırtılmasıyla 100 tonun üzerinde fuel-oil denize sızmıştı. Hakim kuzey rüzgârının etkisi ile Paşalimanı, Ildırı, Dalyan, Ilıca, Boyalık gibi dünyaca ünlü plajları berbat eden sızıntıya, tam altı gün sonra, 23 Aralık günü müdahale edilmeye başlanması, rezaletin boyutunu artırıyor.
Oysa buna benzer sızıntı ve döküntüler için İzmir’in Aliağa ilçesinde 7 gün 24 saat görev yapan ekipler bulunuyor. Nemrut Körfezi’nde limanı olan şirketlerin yanında, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan yetkili Uzmar firmasının, Gencelli Köyü’nde sürekli göreve hazır bir ekibi bulunuyor.
Bu ekipler en son teknolojili ekipmanlara sahip. Yasa ve yönetmelikler ise çok açık. “2872 Sayılı Çevre Kanunu”, “5312 sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun” ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılan “Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği” kapsamında yetki ve sorumlular çok açık tanımlanmış…