GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
1 Aralık 2017 Cuma 14:02

Çakmur'dan flaş Basmane Çukuru açıklaması... 'Bu İzmir'in davasıdır'

Konak’ta bulunan Basmane Çukuru’na yapılacak proje için dava açan ve planları iptal eden İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Yüksek Çakmur, “Bu dava İzmir’in davasıdır. Önemli olan mülkiyet hakkıdır. Anlaşmalarla yüzde 30’a ‘tamam’ demek burayı satanlar kadar sorumlu olmaktır” dedi.

EGEDESONSÖZ- İzmir’in Konak İlçesi’nde Basmane Çukuru olarak bilinen ve yıllardır kazılmış halde duran alanda yapılacak proje mahkeme tarafından durduruldu.

Geçmiş yıllarda, Güçbirliği A.Ş’nin borçlarından dolayı TMSF’ye geçen arazi için masaya oturan İzmir Büyükşehir Belediyesi alanda eski otobüs garajı olmasından kaynaklı arsa payı hakkı nedeniyle yüzde 30 hisse aldı. TMSF’nin yaptığı ihaleye de İzmir’de faaliyet gösteren Folkart A.Ş girmiş ortakları Rıza Akça ve Namet Gıda ile birlikte arsayı 80 milyon dolara satın almıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile masaya oturan Folkart bir yandan belediyenin yüzde 30 hakkının nasıl kullanacağını hesaplarken diğer yandan da ortaklarından tüm hisseleri satın alarak yeni bir proje geliştirmişti. Kamuoyundan ve bazı sivil toplum kuruluşlarından yüksekliği ve yapısı nedeniyle tepki çeken proje daha sonra revize edildi. Belediye ise arsa payı hakkını ayrı-bağımsız bir bina olarak talep etti. 

- MAHKEMEDEN FLAŞ BASMANE ÇUKURU KARARI... O PROJEYE YARGI FRENI!

Folkart bu talebe olumlu yanıt verirken iki yapı arasında anlaşma sağlandı.

Yaklaşık 18 yıldır çukur halde duran alan için ikinci bir revize proje çizildi. Kamuoyuyla paylaşılmasına kısa bir süre kala mahkeme kararıyla çalışmalar durduruldu. İzmir 5. İdare Mahkemesi, Konak Belediyesi’nden 2016 yılında alınan “imar durum belgesi” gerekçe gösterilerek açılan davada bilirkişi raporlarını da gerekçe göstererek alanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını iptal etti.

1999 yılından bu yana arazi ve bölge için açtığı davalarla bilinen İzmir Büyükşehir Belediyesi eski  Başkanı Yüksel Çakmur tam 19 yıl sonra yine dava açarak planı iptal ettirirken Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.

Çakmur, “Burada dikkat edilmesi ve üzerinde durulması gereken asıl ve önemli konu mülkiyet hakkıdır. Büyükşehir Belediyesi’nin idarecileri Asil Nadir’e verilen ve daha sonra TMSF’ye geçen yerdeki mülkiyet hakkını kaybettiler. Ben, belediye başkanı olduğum dönemde buranın kültür ve kongre merkezi olması için çalıştım. Meclis üyesi arkadaşlarımla birlikte bu kararı aldım. Belediye olarak dedik ki ‘bir tek temsilci bu jüriye koymayacağız’… Buraya bilim insanları, etkin mühendis ve mimarlar geldi. O insanlar seçti, odalar davet edildi, projeyle ilgili görüşler alındı. Şu kültüre sanata saygıya bakın. Alın terine bakın. Bütün dünyada gelişmiş eserler yapmış ülkelerde sanat merkezleri vardır. Biz burayı İzmir’in sanat merkezi ilan ettik. Burada otopark, cep sinemaları var. Opera, tiyatrolar, toplantı salonları var. Ne yazık ki sonrasında gelen yönetimler buna uymadı. Burası için şimdi çıkıp da ‘yüzde 30 hak kazandık’ demek iş değildir. Kardeşim size soruyorum; burada mülkiyet hakkını yani yüzde 100’ü neden kaybettiniz. Burası eskiden otobüs garajı değil miydi? Kültürpark’a yakın, fuarın dibinde alan neden bu hale getirildi. Bana göre burayı satanlar kadar sonrasında yapılan işlemlere göz yumanlar, meselenin bu hale gelmesine karar verenler de sorumludur” dedi.

DÖNMEYECEĞİM!
Çakmur, Pir Sultan Abdal’ın “dönün dönsün yolundan ben dönmezem” sözünü ilke edindiğini belirtirken, “Beni tehdit ediyorlar. Benim hakkımda yazılar yazıyorlar. Birisi de çıkıp diyor ki ‘Çakmur bu İzmir’e Yunan Ordusu’ndan daha çok zarar verdi’… Böyle bir mantık olur mu? Ben geleceğimiz için, çocuklarımızın, insanlarımızın geleceği için çabalıyorum. Burası yapılsaydı tiyatro merkezi, opera, altında otoparkı olan kültür merkezi olacaktı. Şimdi sattılar. Dolarlar gündemde. Benim dolarla, parayla işim yok. Vidanım rahat. Bugün yine aynı noktadayım. Aynaya baktığımda vicdan muhasebesi yaptığımda huzurluyum.  İnsanın en büyük yargıcı, mahkemesi kendi vicdanıdır. Ben vicdanen rahatım, alnım açık. Ne spekülatörlerle birlikte oldum ne de İzmir’i ranta peşkeş çektim. Benimle uğraşanlardan korkmuyorum, ürkmüyorum. Halkın malını korumak ne zamandan beri küfre, hakarete maruz kalmayı gerektiriyor. Eğer siz bunu yapabiliyor, hakkınızda ‘iyi insan, hak hukuk adalet biliyor, haram yemiyor’ dedirtebiliyorsanız o zaman şanslısınız” diye konuştu.

VİCDANIM RAHAT
Çakmur, haksızlıklar karşısında susanların da haksızlık yapanlar kadar sorumlu olduğunu belirtirken, “Şimdi yöneticiler diyor ki ‘top kucağıma geldi, ben ne yapayım’… Belediye başkanı olduğumda Konak Meydanı’na bina yapacaklardı. Ben engel oldum. Her yeri yüksek yapılarla donatacaklardı. İstemedik, çağırdık adamları konuştuk. Topu kucağından atabilirsin. Sahip çıkmak zorunda değilsin. Biz topa sahip çıkmadık. Basmane’deki konu da bunun gibidir. Gereken yapılmalıydı.  Burada bir cinayet işlenmiştir. Failleri de bellidir. Burası için ‘çukur’ diyorlar. Algı operasyonları yapılıyor. Ne zamandan beri kültür merkezi çukur oldu. Çukur, bataklık değil orası kentin merkezinde en değerli halka açılması gereken alandır.  Bu dava şahısların, çıkarların davası değil İzmir’in davasıdır. Ve yıllardır bizi bu anlayışta yürüten ve ısrarla sonuç almaya odaklayan durum da vicdan aynasıdır. Ben o aynaya bakıyor ve kendimle huzurlu, rahat konuşabiliyorum. Makam, para, pul ve dolar sahipleri de bunu yapsın istiyorum” ifadelerini kulandı.