GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
15 Eylül 2017 Cuma 20:26

Büyükşehir Meclisi’nde 'tarihi yerlere destek' tartışması: Bu ne ucuzluktur?

Başkan Kocaoğlu ören yerlerine gerçekleşen maddi destek için konuştu. AK Partili Doğan, “Toplanan vergilerden yapıyorsunuz, bu bir lütuf değildir” dedi. Kocaoğlu, “Bu açıklama sizin gibi siyaseti bilen birine hiç yakışmıyor. Bakanlıkların yaptıkları nedir? Bu ne ucuzluktur? Ayıptır ayıp” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.

Oturumun dilek ve temenniler bölümünde kentteki tarihi yerlere verilen destek konusu tartışma yarattı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, tarihi Smyrna (İzmir) Agorası’nda gerçekleşen bir önceki meclis oturumu için söz aldı. Doğan öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi çalışmalarına teşekkür etti ve sonrasında eleştirilerini sıraladı.

Başkan Kocaoğlu ise Doğan’a sert cevaplar verirken, 2 bin 300 yıllık geçmişi bulunan ve en son kent meclisinin bin 500 yıl önce yapıldığı alanda gerçekleşen kazı çalışmaları, kamulaştırmalar hakkında bilgilendirmede bulundu.  

GİRİŞİMLERİN TAMAMI ÇABA SEVİYESİNDE KALMIŞ
AK Partili Doğan, “Önceki gün Agora’daki sunumdan dolayı teşekkür ediyoruz. Tarihe tanıklık ettiğimiz o toplantıdan sonra AK Parti olarak İzmir’in o bölgedeki gerçekleri için sizi aydınlatmak üzere söz aldım. Yapılmak istenen çalışmalara baktığımızda İzmirliler olarak biz de memnun olduk. Tarihe sahip çıkmak adına böylesine önemli görev üstlenen İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer kurumlara bu çabalarından ötürü teşekkür ediyoruz. Ancak bu girişimlerin tamamı çaba seviyesinde kalmış ve manzaraya baktığımızda vaat edilenlerin gerçekle örtüşmediğini görüyoruz” dedi.

DOĞAN’DAN ELEŞTİRİ BOMBARDIMANI!
Eleştirilerini sıralayan Doğan, “Önceki gün yaptığımız incelemede belediyemizin her zamanki gibi tadilat tamirat yapamaya dayalı günü kurtarma politikasında ne kadar başarılı olduğunu gördük. Köstebek yuvası olan yuvalara hummalı çalışma sonucu elden getirildi. Umarız bu hizmetler İkiçeşmelik semtimize her zaman nasip olur. Eşrefpaşa Caddesi’nde hayata geçirilen cephe yenileme çalışmasında görüyoruz ki bu projede diğerleri gibi göz boyamaymış. Dostlar alışverişte görsün, Allah kabul etsin denilerek yapılan bu çalışmalardan yan yapılar nasibini almamış.

Bunlara ilaveten çok cici olacak sloganıyla hayata geçirilen Cici Park Projesi’nden geriye kalan manzara da pek iç açıcı değil. İpekyolu Düzenleme Projesi’nin de hüsranla sonuçlandığını görüyoruz. Belediyenin bizzat bu alanı çöplük olarak kullandığını üzülerek gördük. Ortaya çıkan manzara içler açısıdır. Bu manzaralar bizlere belediye parasının nasıl sokağa atıldığını gözler önüne sermektedir. Kadifekale surlarını aydınlatma projesi tamamlandı ama bakımsızlıktan dolayı kısa süre içerisinde karanlığa gömüldü ve aynı iş tekrar yapıldı.

Tarih Projesi’nin can damarı olan Kemeraltı Çarşısı’nın kanalizasyon alt yapısı dahil her şeyi değişecek dendi ama çivi dahi çakılmadı. Cephe yenilemesi yapılan çarşıda binalar hala dökülüyor. Sadece İzmirli hemşerilerimize değil turistlere de rezil oluyoruz. 3,5 milyon kaynak ayrılmasına destek vermemize rağmen bu paranın da boşa gittiğine tanık olduk. O zaman bu paralar boşuna mı harcandı. Balıkçılar Meydanı Projesi’ni bile iki sefer ertelemek zorunda kalan ve 5 yıldır bitiremeyen İBB, bu beceriksizlikle daha ne kadar devam edecek merak ediyoruz. Kemeraltı nasıl canlandırılacak? Biz artık plan, proje, reklam değil icraat görmek istiyoruz. Kentin içler acısı halini yüksek kredi notları ve tarihi meclis tiyatrosuyla örtbas edemezsiniz. İzmir’in dramına artık bir son verin. Vakit sorumluluk alma dönemi, hizmet üretme vaktidir. Kentimizi gezmeye gelen herkese gerçekten gösterilecek bir İzmir olsun. İzmirli olarak bu sokakların halini İkiçeşmelik’teki moloz yığınlarından İzmir’i kurtarmanızı diliyoruz” diye konuştu.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI NE YAPMIŞ?
Doğan’ın açıklamaları sonrasında söz alan Başkan Kocaoğlu, “Çok güzel bağıra bağıra yüksek tonda bir eleştiri yaptınız. Güzel… Biz de feyz aldık. Ne feyz aldım biliyor musun? Yahu konuşsam söz söz değil, konuşmasam yürek dayanmıyor. Ben size ne söyleyeyim kardeşim? Tarihi bölgenin kalkınması için kim ne harcamış, kim ne özveride bulunmuş, bu Kültür ve Turizm Bakanlığı ne yapmış buna bakacaksın. Biz bir şey yapmıyoruz. O zaman belediyenin yaptığını da karalayalım mantığıyla siyaset yapılmaz. Yanlıştır. Kültür Bakanlığı niye var? Bir örnek vereceğim. Agora’yı kamulaştırdıktan sonra, dünyanın parasını harcadıktan sonra… 12-13 yıl sürdü. 38 milyon para harcadık 6 yıl önce bitti. Sırf Agora için ne harcandı bilirsiniz. Kimin nesi var orada? Duvar yapalım dedik. Bir demir duvar… Koruma altına alalım dedik. Projeyi yaptık, duvarı yapmaya başladık. Durun siz bu duvarı yapamazsınız dediler. Niye yapamıyoruz? Tapulu arazimiz. Niye yapamıyoruz dedik. Dediler ki öyle evet doğru yaparsınız. Benim arazimi bırak dediler. Maliyede olan yerin duvarı bile kaldı. Para isteyen yok bir şey yok. Gidin bakın. Şeriatın kestiği parmak acımaz dedik, bıraktık. Ona bile izin verilmedi” dedi.

TOKİ’Yİ HEDEF ALDI: BİR ADAMI BİR DEFA ÜTERSİNİZ!
Kocaoğlu Uzundere’deki kentsel dönüşüm üzerinden TOKİ için konuştu. Kocaoğlu, “TOKİ ile niye iş yapmıyorsun? Harikalar yaratıyor diyorlar. Ben TOKİ ile iş yaptım. Ben TOKİ’nin ne yaptığını bilemiyorum. Bir adamı bir defa ütersiniz. Tecrübe kazanırsın. 2-3 defa ütülürsen enayi derler. Biz enayi olmamaya çalışıyoruz. TOKİ Uzundere’de yaptığı konutlardan bin 800 küsür tanesini Büyükşehir’e verecek vatandaşlara tahsis edeceğiz. Ücretsiz vereceğiz. 440 hektar alanı TOKİ’ye tapusunu vereceğiz… Protokol var. Biz görüşmelere başladık. Ofisi açtık. İşler iyi gidiyor. Para isteyene para, konut isteyene Uzundere’deki konutlar üzerinden anlaşma yapıyoruz. TOKİ’ye gel dediler. Bu heyelan bölgesinin değeri yokmuş. Biz protokolden vazgeçiyoruz dediler. Sayın başkan biz bu protokol çerçevesinde ikili görüşmeler yaptık anlaştık dedim. Yok böyle kardeşim dediler. Boynumuzu büktük kardeşim. 75 milyon paraya bin 800 küsur daireyi aldık. Parasını verdik. Bin 900 binayı yıktık. Kimsenin burnunu kanatmadan Uzundere’ye yerleştirdik. Yerine de kent ormanı yaptık mı? Yaptık mı sayın Doğan? Yaptık diyemezsin! Roma antik tiyatrosu diye herkes laf üretiyor. 190 binayı kamulaştırışın parayı verirsin sonra kazı başkanlığına teslim edersin kaz diye iki sene kazdırmazlar. Seçim arifesinde puanı olmasın diye… Onu da geçtik” açıklamasını yaptı.

BULDUK BİR ENAYİ DEDİLER!
Başkan Kocaoğlu daha sonra kentteki ören yerlerine kazılar için yapılan maddi yardımın 5 milyon lira civarında olduğunu hatırlattı. Kocaoğlu, “Hiç merak ettiniz mi? Bu kazı işi kimin görevi? Bu kazı işi Kültür Bakanlığı’nın görevi. Bakanlık İzmir’deki kazılara ne kadar para ayırıyor hiç merak ettiniz mi? Ne kadar kamulaştırma yaptık, restorasyon yaptık. Peterson Köşkü gibi bir köşkü, verin yapayım dedim yok. Verin yapayım olduğu gibi size vereyim dedim. A bu iş iyiymiş dediler. Bulduk bir enayi dediler. Yapıyoruz. Bizim burada amacımız bir tarihi eseri kurtarmaktır. Kentin değerlerine sahip çıkmaktır” diye konuştu.

DAĞ’A ÜSTÜ KAPALI GÖNDERME: MİTOMANİ OLMUŞUM, BİR MUHTEREM ÖYLE SÖYLÜYOR
Başkan Kocaoğlu tartışma arasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a isim vermeden göndermede bulundu. Kocaoğlu, Dağ’ın, kendisinin, ‘Hükümetten destek almadım’ açıklamalarını hedef alarak, ‘Korkarım ki bu durum giderek artacak ve hastalığın son aşaması olan kendi söylediği yalana kendisi inanır hale gelecektir. Sayın Kocaoğlu'na tavsiyem önce uzman bir hekime görünmesi daha sonrasında da İsviçre'de aldığı 'En İyi İşbirliği' ödülünü, İZBAN simülasyonunu, çevre yollarının haritasını ve Konak Tünelinin maketini masasına koyup tedavisi için çaba sarf etmesidir. İzmirli mitomani (Halk arasında kendi yalanına inanma olarak bilinen) hastasını teşhis edecek kadar zekidir, kimse İzmirlinin aklıyla alay etmeye kalkmasın” açıklamasını kast ederek, “Mitomani olmuşum ben. Bir muhterem de öyle söylüyor” sözleriyle göndermede bulundu.  Kocaoğlu, AK Partili Kökoğuz’un açıklamalarına cevap vermesi üzerine, ‘Sen tedavi ol’ şeklinde karşılık verdi.

BİR LÜTUF DEĞİLDİR!
Oturumda daha sonra AK Partili Doğan bir kez daha söz aldı. Doğan yapılan çalışmaların toplanan vergilerden alınan paylarla yapıldığını söyledi. Doğan, “İzmir Türkiye’de İzmit’ten sonra aktarılan vergilerden en çok payı alan şehir. Siz bu paraları buraya aktarılan paydan veriyorsunuz. Belediyelerin görevlerinden biri kentteki değerlere sahip çıkmaktır. Bu görevi yaparken size de bütçe oluşturulmuştur. Bu bir lütuf değildir, sizin görevleriniz arasındadır. Aziz Kocaoğlu’nun şirketinden verilmiyor” dedi.  

BU NE UCUZLUKTUR!
Açıklamanın ardından bir kez daha konuşan Kocaoğlu, “2016 yılında İzmir’deki toplanan vergi 55 milyar lira. Yüzde 6’sını bul kardeşim.  3 milyara yakın. Bize gelen para budur. Ören yerlerine bakmak belediyenin asli görevi değildir. Bu açıklama sizin gibi siyaseti bilen bir adama hiç yakışmıyor. Tabi ki ben bu parayı evimden getirmedim. Zaten o kadar param da yok. Bakanlıkların, başbakanlığın bu kadar yaptıkları nedir? Acaba diğer bakanlar evinden mi getiriyor? İzmirlinin vergisiyle yapıyorsun diyorsun. Bu ne ucuzluktur? Ayıptır ayıp. Ben parayı cebimden vermemişim. Benim o kadar param yok. O paralar da çalınmadan bulunmaz” ifadelerini kullandı.

KOCAOĞLU’NDAN 3 İSME UYARI: HESABINI ÇOK SERT SORARIM!
Tartışma sırasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ve AK Partili Meclis Üyesi Ali Kökoğuz’un ısrarla söz almak istemesine sinirlenen Kocaoğlu, “Aydoğan, Doğan ve Kökoğuz meclisi geriyorsunuz. Mecliste olay çıkıyor. Bir daha mecliste olay çıkarsa hesabını sert sorarım” diyerek uyardı.  

ŞARTSIZ BAĞIŞ MECLİS GÜNDEMİNE GELDİ
Mustafa Kemal Sahil Bulvarını Mithatpaşa Caddesi’ne bağlayan imar yolunun, inşaat yapımının belediye adına şartsız bağış talebinin kabulünün Başkan Aziz Kocaoğlu tarafından uygun bulunması oturumda gündeme geldi.

Kocaoğlu, “Kendi yetkimizde olmasına rağmen böyle bir konuyu kararımızı size bildirmek ve görüşü olan arkadaşlarımız varsa dinlemek için meclis gündemimize getirdik. Balçova vergi dairesi arkasında yapılacak inşaatın oradaki otoparkımızı yap-işlet yöntemiyle ihaleye çıkmıştık. Bu alanın şartsız bağışla kentimizin geleceğine katkı koyacağı için uygun gördük” dedi.

AK Partili Kökoğuz ise, “Burası özel bir şirket. Her özel şirket kendi menfaatleri doğrultusunda bu tür şartsız bağış talep ederse bunun sonu yok” diyerek tepki gösterdi. Bu kez Kocaoğlu, “Yapılan şey bir alt geçittir. Bir alt geçidin kente ne zararı olacaktır? Biz de her yerde projesini yapıp ihalesine çıkıyoruz. Bunun ne zararı olabilir? Bir kentin geleceği için bir mahsur görmedik” açıklamasını yaptı. Kökoğuz, “Yapılacak işlemin zararından bahsetmiyorum. Bir esnaf da bulunduğu bölgede biz de alt geçit yapalım derse ne olacak?” deyince Kocaoğlu, “Burada o işin yapılması uygunsa yaparız. Uygun değilse yapmayız. Bir parasal ilişkiye girmiyoruz, bir şey almıyoruz. Adam böyle bir teklifte bulunuyor. Bir trafik probleminin sıkışıklığını çözüyor. Böyle bir proje gelirse kim olduğuna bakmadan evet deriz. Kente uygun değilse ona da hayır deriz” açıklamasını yaptı.

BELEDİYE BAŞKANLARINA YAZIKTIR!
Kökoğuz bu kez, “Zaten oradaki arsanın satışı problem oldu” şeklinde konuşunca Kocaoğlu, “Bak dostum. Ali Kökoğuz… Otur” diye çıkıştı. Kökoğuz ise, “Sözüm bitmemişti ama neyse…” dedi. Kocaoğlu konuşmasına, “Bitti sayılır. Buranın imarını veren dönem bellidir. Burası Özdilek ile birlikte İnciraltı’nın iki tarafında yapılmış bir iştir. Bizim dönemimizin ve Ahmet Piriştina döneminin bu planla alakası yoktur. O zaman da 2 buçuk emsaldi, şimdi de aynı. Konak, Karabağlar belediyelerinin tapulu arsası belediye ihtiyacından dolayı alınmıştır, satılmıştır. Bu İzmir kamuoyu önünde yapılmıştır. Kime niye arsa satıyorsun demek gibi bir lüksümüz yoktur. Bu AVM’de buranın yoğunluğu belli yerlere emsal gösterildi diye kazanılmış hakkı değiştirme lüksümüz de hakkımız da yoktur. Ama bu yoğunluğu her yere uygulama lüksümüz de yoktur. Biz kazanılmış hakları olduğu gibi kabul etmek, yeni yaptığımız işlerde de ilkelerine göre hareket etmek gibi bir politika izliyoruz. Burası şaibeliymiş, belediyeler satmış diye bir şey yoktur. Bunu bu şekilde söylediğimizde meclise, yönetime, belediye başkanlarına kente yazıktır. Yanlış bir söylemi belediye meclisinde destekler bir kanala gireriz. Bu da son derece yanlıştır” açıklamasını yaptı.

Kökoğuz ise, “Ben sizi suçlamak için söylemedim. Eskiden yapılmış hesapsız kitapsız işlemleri alt geçitle imarla düzeltmeye çalışıyoruz. Burada yanlışlıklar yapılmış, alt geçitle trafiği rahatlatmaya çalışıyoruz. Orada göreceksiniz trafikten adım atamayacaksınız” dedi. Kocaoğlu, “Burada bir AVM yapılması hakkı var mı? Var. Geçmişte verilmiş mi? Bizim burada bir dahlimiz var mı? Yok” dedi. Kökoğuz, “Sizin dahliniz var demedim. Uyarı niteliğinde söyledim” deyince Kocaoğlu, “Buraya alt geçit yapılmadığı zaman trafik daha mı rahatlamış olacak?” dedi.