EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından her alanda uygulamaya konulan ve köylünün kalkınmasını sağlayan kırsal kalkınma modeli bir yandan örnek alınırken diğer yandan tanıtılmaya devam ediyor. CNN Türk’te “Para Dedektifi isimli program yapan Cem Seymen Büyükşehir Belediyesi’nin kırsaldaki projelerini ve üreticiye yaptığı desteği gündemine taşıdı. Büyükşehir Belediyesi’nin kent yaşamından sıkılanlar için kırsalda ‘doğal yaşam köyü’ projesi de anlatıldı.
Programa katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Büyükşehir’in kırsal kalkınma modelini anlattı. Gökçe, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bu alanda ülkedeki öncü örnek belediyedir. Yıllar önce tarımsal hizmetler dairesi kurarak bu alanda büyük bir vizyon koymuş daire ve belediyeden bahsediyorum. Türkiye çevresi ile büyük bir coğrafyaya, yeraltı ve yerüstü zenginliğine sahip bir ülke. İzmir, bunun mikro ölçekte ülkenin tüm zenginliklerine hemen hemen sahip bir konumda. İzmir çevresi ile birlikte çok özgün bir coğrafya. Ancak bu sistematik olarak kullanılmamış ve değerlendirilememiş. Sayın Başkanımız Aziz Kocaoğlu göreve geldikten bu yana İzmir’de bu kırsal potansiyelin ve yerel üretim potansiyelin nasıl hayata geçebileceği, nasıl ayağa kalkabileceği ile ilgili ortaya bir çerçeve koyuyor. Bunun için de temel araç olarak kooperatifleri belirliyor. Kooperatifçilik İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güven unsurunu ortaya koydu” dedi.
GÖÇÜ ENGELLİYORUZ
Büyükşehir Belediyesi’nin üreticiye verdiği desteğin ayrıntılarına da değinen Gökçe, “Ne yapıyoruz biz? Sadece bitkiyi, çiçeği, zeytinyağını, arıyı, sütü ve kaşar peynirini değil, esasında bütünlüklü olarak tarım alanlarının tümünde bir destekleyici alım ve üreticiyi yerinde mutlu edecek hayata katabilecek, istihdam edecek ve kente göç etmesini engelleyecek bir program uyguluyoruz. Bunun için yeri geliyor Bergama’daki kooperatifin bal yapabilmesi için olanaklarını arttırıyoruz. Yeri geliyor Gödence de zeytinyağı fabrikasını yeniliyoruz. Yeri geliyor Kınık, İğdeli, Bademli ve Tire’de benzer işleri yapıyoruz. Bademli ve Tire’den süt alıyoruz. Türkiye’de sütün % 135 arttığı dönemde İzmir’de % 440 artış gerçekleşiyor. Bu sütü yoksul çocukların evlerine kadar götürüp dağıtıyoruz. Bizzat her şeyi belediye olarak yapıyoruz” diye konuştu.
KENTLİYE DOĞAL YAŞAM MERKEZİ
Köylünün istihdamı ve yerinde kalması için her türlü argümanı kullanıp fırsata çevirdiklerini de anlatan Gökçe, “Köylünün bulunduğu yerde istihdam edilebilmesi için bir başka olanak da hayvanlar. Hayvancılık yapabilmek yerinde istihdam için önemli bir unsur. Bunun için İzmir Büyükşehir Belediyesi 2015 yılından bu yana 6 bin tane küçükbaş hayvanı bir program dâhilinde üretici ile buluşturdu. Bunu da her üreticiye vermedik. Belli eğitimleri alan küçük üreticiye veriyoruz. Yani 10 taneden fazla büyükbaş hayvanı olan ve 50 taneden fazla küçükbaş hayvanı olana vermiyoruz. 25 dekardan fazla arazisi olana da vermiyoruz. Eğitimlerimiz üniversitelerimiz ile birlikte ziraat ve veterinerlik fakültelerimiz ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal hizmetler dairesinde gerçekleştiriliyor. Köylüye hayvanların doğumundan yetişmesine, bakımına kadar tarif ediyorlar ve izliyorlar. Biz esasında şu anda bir buçuk yıllık periyotta beşte biri kadar sürümüzü çoğalttık. Türlerin çoğunluğu bölgelerin ağırlıklı durumuna göre seçmeye çalışıyoruz. . Köylü hayvanları büyütüp bundan gelir sağlayabildiğini gördüğü müddetçe de köyde kalmaya yönelik geri dönüş hareketi izliyor. Şu anda Urla Bademler Kooperatifi ile birlikte doğal yaşam merkezi kurmak için çalışıyoruz. Burada esasından kentli yaşamından sıkılan insanlara toprağı ve doğal yaşamı deneyimleyebileceği bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Kentliyi kırsal ve doğal ürünlerle buluşturmuş olacağız. İzmir’de sayın başkanımızın öncülüğünde aykırı başka bir kırsal üretim mümkün diyoruz ve bunu uygulamaya çalışıyoruz. Bunun çiçekte de zeytin yağında da hayvanda da karşılığı böyle” ifadelerini kullandı.