EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde göreve Cemil Tugay’ın gelmesinin ardından memurlara ödenen Sosyal Denge Tazminatı'ndaki ücretlerin yasal sınıra çekilmesi sendika ile büyükşehir belediyesini karşı karşıya getirmişti.
Başkan Tugay’ın ‘yasal sınırı aşamam’ sözleri sonrası memurlar iş bırakma ve eylemsellik hareketlerine başlamıştı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi salonuna girmeye çalışan işçiler ve güvenlik görevlileri arasında fiziki gerilimlerin yaşandığı süreçte kapılar kırılmış, polis biber gazı ile memurlara müdahale etmişti. Sık sık iş bırakma eylemlerinin yapıldığı süreçte Başkan Tugay, SDT’de yasal sınırın aşılabilmesi için İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nden yetki isteme kararı almıştı.
Muhalefette yer alan Cumhur İttifakı ‘ikramiyeler ile sorun çözülebilir’ önerisini mecliste sunarken, Tugay ise komisyonlara sevk edilen gündem maddesiyle ilgili “Ben bu yetkinin altında sizin de imzanın olmasını istiyorum. Siz de paylaşacaksınız bu sorumluluğu. Tek başına belediye başkanına yıkarak olmuyor bu işler” ifadelerini kullanmıştı.
SENDİKA EYLEME ÇIKIYOR
Başkan Cemil Tugay’a sürecin yönetilmesi ile ilgili tam yetki verilirken sendika ile de görüşmeler başladı. Sendika temsilcileri ve İzBB Genel Sekreteri Barış Karcı arasında yapılan görüşmede rakamlarda anlaşmaya varamadı.
Sendika tarafından verilen bilgide şu ifadelere yer verildi;
“Değerli emekçiler; toplu sözleşme sürecinin geldiği noktada 17.07.2024 tarihinde gece saatlerinde Sn. Barış Karcı tarafından kazanılmış haklarımızı yok sayan ve sadece sosyal denge tazminatı ödemesi olarak 16.750 TL tutarında ve 2025 yılı sonuna kadar artış içermeyen bir teklif sendikamıza iletilmiştir. Taleplerimizi görmezden gelen bu teklifi kabul etmiyoruz.”
Sendikadan yapılan yazılı açıklama şöyle:
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz toplu sözleşme görüşmeleri, 12 Haziran 2024 tarihinde yapılan görüşmede kazanılmış haklarımızın yok sayılarak, yasal sınırdan sosyal denge tazminatı önerilmesi ile tıkanmıştır. Sendikamız bu öneriyi iş barışının tek taraflı bozulması olarak değerlendirmiş ve kazanılmış haklarımızı korumak için sendikal, anayasal ve demokratik haklarımızı kullanarak her gün aralıksız bir ay boyunca basın açıklaması, yürüyüşler ve iş bırakma gibi eylemlerle haklı mücadelemizi İzmir ve Türkiye kamuoyuna taşımıştır. Yapılan eylemler her gün kitleselleşerek büyümüş, belediye emekçileri haklarına sahip çıktığını göstermiştir. Bazı sendikalar verilen sözlere güvenerek eylemlilik sürecini bitirmiş, emekçilerin gücünü bölmeye çalışmışmış ancak belediye emekçileri buna müsaade etmeyerek eylemlere her geçen gün daha çoğalarak katılmıştır. Sendikamız eylemlere somut bir adım atılmadıkça devam edeceğini belirterek mücadeleyi yükseltmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri 08.07.2024 tarihinde şubemizi toplantıya davet ederek, Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay’ın belediye meclisinden yasal sınırın üzerinde toplu sözleşme yapma yetkisi almak üzere önerge vereceğini ve önergenin belediye meclisinde kabul edilmesi ile toplu sözleşme görüşmelerinin başlayacağını ifade etmiştir. Sendikamız bu durumu sorunun çözülmesi yönünde atılan somut bir adım olarak değerlendirerek eylemlilik sürecini durdurmuştur. Buradan anlaşılacağı üzere, derdimiz kimseyi yıpratmak değil kazanılmış haklarımıza sahip çıkmaktır.
Meclise verilen önergenin plan bütçe ve hukuk komisyonlarına sevk edilmesi üzerine, sendika yürütme kurulu komisyonlarla görüşerek bilgilendirme yapmıştır. Önerge, 12.07.2024 tarihinde İzBB Meclisinde tüm grupların oy birliği ile kabul edilmiştir. 17.07.2024 tarihinde toplu sözleşme görüşmelerinin başlatılması için sendikamız Genel Sekreter ile görüşülmüş ve Sayın Tugay’dan randevu istenmiştir.
Sendikamız 18.07.2024 tarihinde eylemlilik ve toplu sözleşme sürecinin değerlendirildiği şube meclisi toplantısını gerçekleştirerek, toplu sözleşme görüşmelerinin başlatılmaması halinde eylemlerimize kaldığımız yerden devam etme kararlılığını ortaya koymuştur.
İzBB Genel Sekreteri Sayın Barış Karcı sendikamızı arayarak Sayın Cemil Tugay’ın, sds, ikramiyeler ve halkın bakkalı ödemelerinin içinde bulunduğu, aylık 16.750.tl. üzerinden 2025 yılının sonuna kadar artış olmaksızın, 1 Nisan 2024 ile 31 Aralık 2025 tarihlerini kapsayan 21 aylık toplu sözleşme yapılmasını önerdiğini ifade etmiştir.
Kazanılmış haklarımızın iade edilmesi için başlattığımız mücadele süreci boyunca hep mevcut haklarımızdan geri adım atmayacağımızı belirttik, bu düşüncemizi CHP Genel Merkezinde yapılan toplantıda da ifade ettik. Bizim kazanılmış haklarımızdan kast ettiğimiz; sdt, 6 adet ikramiye, 6 adet halkın bakkalı, Temmuz ayında yapılan memur maaş artışının sdt, ikramiye ve halkın bakkalı ödemelerine yansıtılması ve kadın emekçilerin ayda bir gün kullandığı regl izni hakkı, erkek emekçilerin yasal olarak kullandığı 10 günlük babalık izninin ardından 10 gün daha babalık izni hakkı, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin tüm belediye emekçilerine belediye tarafında verilmesi gibi bir çok sosyal haklarımızdır.
Sayın Tugay memurlarla toplu sözleşme yapamama nedenini, mali açıdan değil, hukuki olarak sorun yarattığını ifade ederek açıklamıştı. Hukuki olarak Belediye Meclisinde grubu bulunan tüm partiler oy birliği ilesayın Tugay’a yasal sınırın üstünde toplu sözleşme yapma yetkisi verdi, ortada sorun yaratacak bir neden kalmamıştır. Ancak Sayın Tugay’ın önerdiği tekliften anlaşılıyor ki, amaç mevcut hakları korumak değil, koruyormuş süsü vererek 21 ay boyunca sabit kalmasını önererek, haklarımızın enflasyon karşısında erimesini sağlamak olduğu görülmektedir. Ülkemizde hiper enflasyonun yaşandığı bir dönemde, bir ürünü ikinci defa almaya gittiğinizde aynı fiyata bulamadığınız zamanlardan geçerken, Sayın Tugay’ın önerisini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu önerinin 2025 yılı sonunda yasal sınırın altında kalacağı çok açıktır.
Belediye emekçileri mücadele ederek, bedeller ödeyerek kazandığı haklarından asla vazgeçmeyecektir. Sayın Tugay’ı 21 ay boyunca sıfır zamla önerdiği teklifini, ülkenin içinde bulunduğu enflasyonist ortamı göz önünde bulundurarak revize etmeye, özgür toplu sözleşme masasını kurmaya ve sorunları her zaman diyalog yolu ile çözmek için iletişim kanallarını açık tutmaya davet ediyoruz.