GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
17 Mart 2023 Cuma 20:56

Büyükşehir’de gündem 1 milyar TL’lik kredi!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kullanmak istediği 1 milyar TL’lik kredi onayı mecliste tartışmalara neden oldu. CHP’li isimlerin ‘kredi bulmak için farklı yollara başvuruyoruz’ sözlerini kullanması sonrası AK Partili isimlerin ‘biz buradayız’ çıkışını yapması ile birlikte mecliste ‘rica’ gerilimi yaşandı

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi Mart ayı olağan meclisinin son oturumu gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılmadığı oturuma Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı. Meclisin gündeminde ise kritik gündemler yer aldı. 

Mecliste 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kentteki deprem çalışmalarına hız veren İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki çalışmalar ile ilgili tartışmalar damga vurdu.

30 Ekim 2020 tarihindeki İzmir depreminin hemen ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘dirençli kent vizyonu’ doğrultusunda, kentteki mevcut yapı stokunun envanterini çıkartmaya yönelik çalışmalar etaplar halinde protokollere başlatılmıştı. Bu çerçevede TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile sürdürülen ve yakın zamanda Kahramanmaraş ‘ta yaşanan  depremler sonrasında yapı envanteri çalışmalarına ilçe bazında devam ederken, diğer taraftan da; “İzmir'in bütün ilçelerini kapsayacak şekilde talep gelmesi halinde ruhsatlı yapılarda ön inceleme yapılması gerekliliği ortaya çıkmış olup; söz konusu çalışmada yapılacak iş ve işlemlerin niteliği gereği uzmanlık gerektiren hususlar içermesi nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi arasında imzalanmak üzere hazırlanan ve önerge ekinde yer alan Protokolü” meclis gündemine geldi.

OY ÇOKLUĞUYLA…
Komisyonlara gönderilen ilgili önerge  oy çokluğuna neden oldu. “Hukuk – Deprem ve Afet Komisyonlarınca oyçokluğu ile uygun bulunduğuna, Plan ve Bütçe Komisyonumuzca Adalet ve Kalkınma Partisi Mensubu ve aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeleri Fatih TAŞTAN ve Erhan ÇALIŞKAN’ın “1-Yapılacak olan Protokol öncesi başvuruda kat maliklerinin ‘oybirliği’ yerine oyçokluğu ya da bireysel başvuru yeterli olması. 2-Yapılacak olan çalışma neticesinde bina riskli değerlendirilirse oda belediyemize yazmalı ve resmi işlem başlatılması hususunun Protokol’e eklenmesi. 3-İlgili bütçenin her türlü sosyo-kültürel faaliyetler bütçelerinden transfer edilerek 5000 konut sayısının İzmir’e ihtiyaç duyduğu adette inceleme yapılması koşulları ile evet (olumlu) oy kullanıyoruz.” şeklindeki muhalefet şerhine karşılık oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin " önerge tartışmalara neden oldu. 

SEVİL: BUNUN HESABINI KİM VERECEK?
Gündem maddesi ile ilgili ilk olarak söz alan AK Parti Meclis Üyesi  Burçin Kevser Sevil, “30 Ekim depreminden sonra bunu hakkında ne yaptık? Bizim elimizde yapı tespit çalışması var. Biz bunu 30 Ekim depreminden sonra Bayraklı'da yaptık ve afiş afiş reklamını astık. Bizim aldığımı bilgi şu ki, binaların dışından tarama çalışması yaptık ve sadece binaların dışına bakara elde ettiğimiz bilgiler ile sonuca ulaştık. Geçmişte Bayraklı'da şimdi Bornova ve tüm İzmir'de nasıl bir algıya geldik? 6 Şubat depremine kadar  Bornova'da çalışmalar sessizce yürütüldü. 6 Şubat depreminden sonra tüm İzmir genelinde yayılma kararı aldı. 30 Ekim depreminden sonra neden tüm İzmir'e yayılması kararı aldık? Biz Bayraklı'da neden çekiş ve röntgen uygulaması kullanmadık. Biz ilgili protokolün hukuka uygun ancak uygulanabilirlik açısından 5 bin bina tespit ettik ancak hangisini öncelikliyoruz buna çalışmıyoruz. 30 Ekim'den sonra Bayraklı'da çalışma yaptık, sonra geliştirip Bornova'da uyguladık... Siz 1 Mart'ta yayınladığınız video ile İzmir halkına bir mesaj geldiniz. Öyle bir algı oluşturdunuz ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne başvuru yaptığımda belediye gelip yapının depreme dayanıklılığı ile ilgili bilgi verip çözüm konusunda yardımcı olacak. Ancak böyle bir şey yok. Biz yine yapmış gibi görünüyoruz. Burada önemli olan... 6 Şubat depremi sonrası kaygılarımıza cevap veren bir cevap değildir. Burada dayanıklılık ile ilgili sonuca gidiyoruz ancak bunu vatandaş ile paylaşmıyoruz. Biz eğer Plan ve Bütçe Komisyonu'nun koyduğu şerh gibi bir sonuca varıp bunu paylaşmak yasal sorumluluğumuz doğuyor. Burada en önemli konuyu kaçırıyoruz. Bayraklı ve Bornova'da bazı çalışmalar yürüttük ve bazıları altlık olacak ve teşvik edici çalışacağız. Bayraklı da ne kadar teşvik edici oldunuz? Kaç kişi binası ile ilgil karar aldı? Böyle bir veri yok.Bornova'da kaç kişi? Böyle bir veri yok. Aslında biz yine İzmirlilerin aklı ile dalga geçiyoruz. Yapıyormuşuz gibi ancak somut bir şey yok. Siz bu çalışmayı yaptığınızı binalarda yakın bir tarihte deprem olduğunda bunlarda can kaybı gerçekleştiğinde bunu hesabını kime nasıl vereceksiniz?” ifadelerini kullandı.

AYDIN: HAKLI BİR ELEŞTİRİ
Sevil’e yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Kavramların birbirinden ayrıt edilmeyip komisyonun önüne gelmiş protokolü bile okumaksızın yapılan değerlendirmeler bunlar. Protokol, ‘İzmir ili sınırları içinde yapısı bulunan gerçek ve tüzel kişilerin başvurusu üzerine…’ ifadeleri var. Burada başvurunun apartmanda oturan herkesin oybirliği yapılacağına ilişkin bir şey yok. Bir apartmanın temsilini apartman yönetim kurulu yapar. Bu kurul bazen bir kişiden ibarettir bazen de kuruludur. Tespit için başvuru isteniyor. Biz bunu yapılacağını tartışıyoruz. 80-100 kişilik apartmanlar var bunların 20 tanesi istemese ne olur dendi. Önergede böyle bir şey yok. 1 kişi istese de yapalım dendi. Doğru. Ama Parlamento çoğunluğu kendilerinde ve buna yönelik bir kanun çıkarmadılar ısrarla. Çıkarılan tek yasa 6306 sayılı kanun. Bu da riski yapı analizine ilişkin düzenleme. Biz burada yasa hükümlerine ilişkin bir tartışma yapmıyoruz. Biz tarama testine ilişkin tartışma yapıyoruz. Yapısal durumuna ilişkin ön inceleme çalışmasıdır. Bugün yürürlükte olan mevzuata göre apartmanda yaşayan bir kişinin tek başına Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne giderek riskli yapı tespiti talebine engel bir durum yok. Biz bunu konuşmuyoruz. Diyoruz ki, insanlar yapılarına ilişkin çalışmayı hemen başlatmak istemiyorlar. Çünkü yapıları riskli çıkarsa 1 yılda yıkılmasına ilişkin sürçe başlayacak. Ama insanlar bir yandan da binalarına ilişkin bilgi sahibi olmak istiyorlar. Büyükşehir’in de yaptığı bu. Bu önerge meclisten geçmedi nasıl yapıyorsunuz dediler. Daha önce alınan kararları mı okumuyorsunuz? Bayraklı ve Bornova için bu karar verildi zaten. Biz bugün daha önce başlayan çalışmanın alanını İzmir iline genişletiyoruz. Neymiş biz bakıp gidiyormuşuz. Yapılan işi beğenmiyor olabilirsiniz ama emeği bu kadar küçümsemeyin. O binaların bütün projelerine bakılıyor ve analizler uzmanlarca yapılıyor. Tüm İzmir’e neden yapmadık? Bu haklı bir eleştiri. Sadece iki ilçeye yapmış olmamız zaman sınırımızdan kaynaklıydı. Tekrar ediyorum apartmandaki herkesin oybirliğine gerek yok ama apartman yönetiminin talebi gerekir. Ayrıca yapılan işlem riskli yapı analizi değil, ön inceleme çalışmasının bina bazında yapılmasıdır. Eleştirilerin haklı kısımları yok değil. Ama kavramları üst üste koyarak, mevzuat hükümlerini yok sayarak biz burada her şeyi yapabilirmişiz gibi bir durum çıkarmanın anlamı yok. Bu ülkede insanlar yoksullaştı ve evlerini yıkıp yenisini yapmakta güçlük çektikleri, devletin de buna katkısı olmadığı için o evlerde oturmaya çalışıyorlar. Kimse bunu gözardı etmesin” dedi.

YILDIZ: NET BİR YOL HARİTASI BELİRLEMEMİZ LAZIM
AK Parti sıralarından söz alan Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, 3 şartın sağlanması halinde oy birliği vereceklerini vurgularken, “Sayın Aydın, “Yine kavramlar karmaşası yapıyor” dedi. Biz bunu yapmıyoruz. Çok net ifade koyduk; komisyon üyesi arkadaşlarımız bu işe ‘evet’ demenin şartlarını 3 koşula bağlamışlar. Maalesef yönetmelikler ve koyduğumuz sözleşmelerde net tavırlar koyamazsak başvuru yapan vatandaşlardan oy birliği ve yönetim kurulu kararları istenir hale gelmiş. Vatandaşlar bu başvurular gerçekleşmiyor diyor. Burada net bir yol haritası belirlememiz lazım. Ben daha önce de ifade ettim; biz ifade ettikçe ‘mevzuatlar, kanunlar, düzenlemeler yapın’ dendi. Bu önergenin ilk geldiği zaman da ifade ettim; ‘amacımız nereye gidiyor, nasıl bir yol haritamız var?’ O zaman o büyük depremi de yaşamamıştık. 19.06.2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verdi; denetleme yapabilme yetkisi. Bu yetkide riskli alan tespitleri yapabilirsiniz denmiş. Orada bir atıfta da bulunuyor, “deprem bölgesinde yapılacak binaların yönetmeliği noktasında mevcut binaların değerlendirilmesi ve güçlendirmesi maddesinin 7'inci bölüm esaslarına göre yapınız” denmiş. Yetki Büyükşehir’e devrolmuş. Büyükşehir istese bu kapsamda değerlendirebilir. Biz bir vatandaşın müracaatıyla bu sistem yürüsün, bunu yaparsa biz bunu onaylarız demişiz. Temenni edebiliriz ki acil durumlarda birçok kalemden kısıp buraya aktarabilirsiniz. Vatandaşın bize ulaşan talepleri üzerinden bunları diyoruz. Uygulama esasları bakımından burada netleşmeye ihtiyaç var. Bunu tespit anlamında çok net koymuşuz. Bir taraftan radikal ve zorlayıcı kararlar almamız gerekir. Biz eğer binaları bu tespite sokuyorsak bir sonraki adımımız için yol haritamızın olması gerekir. Ben bunu 2 yıl önce yapılan antlaşmada da sordum şimdi de soruyorum; ‘ne yol haritanız var, tespit ettikten sonra ne yapıyoruz?’ Eleştirdiğimiz taraf şu; yapıyormuş gibi yapmayalım. Bizim yol haritalarımız yok. Biz o gün için 16 milyon, şimdi tabi daha fazla bedeller ödüyoruz. Bu bedeller sonucunda vatandaşımızı neyle karşı karşıya getirdiğimizi bilmiyoruz. Bu yola çıkmış vatandaşlarımız bu zorlaştırıcı unsurlarla ilerleyemiyorlar” diye konuştu.

ÖZUSLU: YENİ BİR ÇALIŞMA YAPMA İHTİYACI OLMUŞ MUDUR DİYE…
Son olarak söz alan Başkan Vekili Mustafa Özuslu, meclisin bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğunu belirtirken, “Tüm meclis üyesi arkadaşlarımızın getirdiği katkılar ve eleştiriler son derece isabetli oldu. Hepimizi hassasız, deprem hepimizin ortak bir korkusu ve bu korkuya karşı ne yapmamız gerektiği konusundan eksik, gedik, artışı eksisi neyse ortaya konulan görüşlerdi. Bu konuda meclisimizin ciddi bir bilgilendirmeye ihtiyacı var. Kavramların ve yapılan işlerin açık seçim net olarak ortaya konacağı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerinin net tarafından anlaşılacağı bir sunumun gerekliliği ortaya çıktı. Ben Tunç Başkanımıza arz edeceğim. Grup Başkan Vekillerimizin itirazları yoksa önümüzdeki meclislerde meclisten önce 1-,5 saatlik sunum ile tüm meclisimle tüm açıklığı ile kafalarda hiçbir soru işareti kalmamak kaydı ile anlatmak zorundayız. Bayraklı’daki depremden sonra yaptığımız 33 bin denetim ve sonrası Bornova’da başlayan denetim bambaşka bir şey. Hepimizin aldığı meclis kararı duruyor. 6 Şubat depreminden sonra ortaya konulan ve oradan biraz daha ileriye giderek başka bir yöntemle yeni bir çalışma yapma ihtiyacı olmuş mudur önergesi şimdi konuşulan önerge. Oylayacağımız bu. Burada oy birliği isteniyor” dedi.

MİLYARLIK KREDİ GERGİNLİK YARATTI
"İzmir Büyükşehİr Belediyesi'nin 2023 Mali Yılı Bütçesi ve 2023 Performans Programında yer alan projelerin finansmanının sağlanması kapsamında, borçlanma limitlerini aşmamak kaydı ile yurt içinde, halka arz edilmeksizin ihraç tavanı 1 Milyar TL tutarına kadar borçlanma aracı ihracı yapılması planlanmakta olup, söz konusu borçlanma yetkisi tesisinin belirlenmesi, ihraç ile ilgili her türlü iş ve işlemlerde ve yazışmalarda münferiden işlem yapılabilmesi ve her türlü başvuru formu, sözleşme, taahhütname, protokol ve temlik sözleşmelerinin düzenlenmesi veya imzalanması için Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yetki verilmesi" önerisi mecliste tartışmalara neden oldu.  Komisyonlardan oy çokluğu ile gelen gündeme maddesi meclis oturumunda da oy çokluğuyla kabul edildi

SEVİL: BU ŞEHRİN ÖNCELİKLERİ NEDİR?
Gündem maddesi ile ilgili söz alan Burçin Kevser Sevil, “Bununla ilgili biz e2023 mali bütçede yer alan bir tablo gösterildi. Bizim zaten İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borçlanması notasında daha önce yaptığımız eleştirilerimiz yine akılda kalmak kaydı ile en önemli muhalefet nedenimiz arkada yer alan faaliyet tablosuydu. Biz bu 1 milyarı nerede kullanacağınız nerde gösterebiliriniz dedik 24 başlığı gösterdiler. Hangisi öncelikli diye sorduk duruma bakacağız dediler. Hangisi öncelikli başkan? Maddelere baktığımızda yapılan oylamalarda da en öncelikli 7’nci sırada çıkma körfez temizliğinin olmaması, kamulaştırma çalışmaları olmaması… Bu şehrin öncelikleri nedir?” dedi.

KÖKLÜ: ALTERNATİF ÇÖZÜM YOLLARI ARANMASI NORMALDİR
Eleştirilere yanıt veren CHP’li Plan Bütçe Komisyonu Başkanı  Bülent Köklü, “Bu uluslararası borçlanma değil yurt içi borçlanma. Yatırım bütçesi ve faaliyet raporu ile ilgili eleştirilerin var sanırım. 2023 yılı bütçemiz 1 milyar 875 milyon TL finansal sınıflandırılması ile netleştirildi. Bu rakamda oradan gelmektedir. Bugüne kadar ancak 180 milyon TL’sini kullanabilecek. Ülkemizdeki politika faizi uygulaması ve ekonomik koşullar kredi kullanımı zor hale getirmiştir.  Bankalar uzun vade kredi vermekten ve yüksek limitli kredi vermekten kaçınır hale gelmiştir. Kamu bankaları bizim belediyemize kredi vermiyorlar desek yeridir. Kredi faiz oranları yüzde 34 civarlarındadır.  Yatırıma dayalı krediler aldığımızda uzun vadeli alabiliyoruz ancak Cumhurbaşkanlığı onayı gerekiyor. 2022 yılı Şubat ayında başvuru yaptığımız kredi halen onaylanmamış durumda. Belediyelerin gelirlerini artırması ancak yasal ile mümkündür. Borçlanma dışı bir şey bulurlarsa tarifelere zam yapma durumları yok. Dolayısıyla alternatif çözüm yolları arması normaldir. Önergenin içeriği finans yöntemidir” diye konuştu.

HIZAL: KENTSEL DÖNÜŞÜME NE KADAR BÜTÇE AYIRDINIZ?
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, geçmişte yapılanlar üzerinden eleştirilerini yöneltirken, “4’ncü yılımıza girmek üzereyiz. Cumhur ittifakı grubu olarak yaptığımız muhalefetin ya da söylemlerimizin bazı CHP'li meclis üyeleri tarafından çok anlaşılmadığını düşünüyorum. Burada konuşulan ve tartışılan konu borçlanma yöntemi değil. Bu başka bir tartışma konusu. Burada temel itirazımız borçlanmaya. İzmir’de 4 yıldır dile getirdiğimizi onlarca, binlerce temel sorun var. Yapısal sorunlar var. Kentsel dönüşüm, altyapı, ulaşım bir sorun. Bunlara benzer yüzlerce sorun var. Bu sorunları çözüm açısından İzmir Büyükşehir Belediyesi ciddi bir şekilde sınıfta kalmış bir belediye. Ben bir meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yani sizin iktidar olduğunuzu dönemin kentsel dönüşüm ile alakalı verilerini verdim. Yüzde 2,5 dedim, bu şehrin belediye başkanı 2,5 oranı ile dalga geçti. Bu bir realite. 3 yılda geldiğimiz nokta bu. Çünkü 0 TL bütçe ayırdınız. Kentsel dönüşüme ne kadar bütçe ayırdınız? Kimin parası ile yapıyorsunuz? Vatandaşın parası ile yapmaya çalışıyorsunuz. Sona biz yatırım yapacağı diye 1 milyar TL kredi istiyorsunuz. Mesele kredinin yöntemi, faiz oranları değil. Bakanlıkta bekleyen krediniz varsa biz buradayız.  Bir serçe misali, muhalefet grubunun bir meclis üyesi olarak bu şehre nasıl katkı koyacaksam onun için 4 yıl boyunca mücadele ettim.Bunun en iyi şahidi Tunç Soyer. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin finansal açıdan temel itirazlarımızın ne kadar haklı olduğunu bu kredi gösteriyor.  Biz Buca-Bornova arasındaki İzmir trafiği için çok kıymetli olduğunu bildiğimiz tünel inşaatının durumu ile ilgili burada itiraz ettiğimizde bitiriyoruz dediniz. Tunç Bey sosyal medya hesabından paylaşımlar yaptı. Ne oldu açıldı mı? 25 milyar bütçe var... İzmir Büyükşehir Belediyesi'nşb vizyon projesi dediğiniz Mavişehir'deki Opera Binası ne oldu? Hangi aşamada? Ne kadar finansmana ihtiyacımız var? 3 milyar TL. Bunun yapılmamasının nedeni kabiliyet sorunu. Artık şapkanızı çıkarıp önünüze koyma vakti geldi. Bu şehirdeki en önemli şirket asfalt üretemiyor. O şirketin çalışanları servis hizmeti veremediği için toplu taşıma ile çalışma yapması gereken yerler gidiyorlar” diye konuştu.

AYDIN: DEVLET RİCA İLE Mİ HAREKET EDER
Eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, konunun yanlış lanse edildiğini vurgularken, “Sayın Hızal önümüzdeki meclisi il başkanı olacağından faaliyet görüşmeleri ile ilgili ön yol açtı. Bu ülkede krediye erişmenin ne kadar zor olduğunu bilmeyen bir iş insanı var mı? İzmir'in pek çok yerinde yeni konut projeleri ile ilgili reklamlar görüyorsunuz ve 36 aya varan vadelerle yazıyor... Konuştuğumuz konu ne, karşılaştığımız eleştiri ne... Bizi dinleyenler İzmir Büyükşehir Belediyesi 1 milyar TL'lik borçlanma yetkisi istiyor sanabilir. İzBB zaten borçlanma yetkisini bütçede aldı,burada yeni bir talep istemiyoruz Burada bahsettiğimiz borçlanma ile ilgili yeni bir araç ile ilgil yetki istenmesi. Çünkü kapısını çaldığımız bankalar, finans kuruluşları  mali ve siyasi nedenlerle kredi veremiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinde belirttiği bu krediyi nasıl temin edeceK? Bir şehrin 10 binlerce sorunu olduğunu söylemek... Say desem 5 taneden sonra sayamayacak.  Bu mecliste diyorlar ki İzmir Büyükşehir BelediyesiÜ bakanlığa yazı mı yazdı, cevap mı alamadı, bize söyleyin diyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nİN bir yazıya cevap alması için adam mı sokacağı araya, torpil mi yapacağız?  Siz Ankara'ya kadar yorulmayan bizim talebimize ret ya da onay olarak yanıt verilsin. Devletin yönetimi öyle mi olur? Devlet birisinin ricası ile mi hareket eder?” dedi.