GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
8 Mayıs 2022 Pazar 13:41

Bu zamanda kaldı mı böylesi... Kafesine iki yıldır zam yapmıyor!

Yaşanan ekonomik krizle beraber yaşam koşulları iyice zorlaşan öğrenciler için Alsancak'ın göbeğinde Şirinbaba çay ve kahve evi öğrencilere destek olarak ucuz ürünler satıyor. Kafesine iki senedir zam yapmayan Nejdet Demirhan, "Biz bu fiyatlara veriyorsak demek ki insanlar fiyatları biraz da kendileri şişiriyorlar. Kahvenin kilosuna 10 TL zam geliyor, bardağa 10 TL zam yapıyorlar. Bunu yanlış buluyorum" dedi.

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Yaşanan ekonomik krizin ardından içinde bulundurduğu birçok üniversite ile öğrenci kenti olan İzmir’de, öğrenciler geçim sorunlarını derinlemesine yaşıyorlar. Ev kirası başta olmak üzere artışa geçen fiyatlar yüzünden öğrencilerin sosyalleşme alanları epeyce kısıtlandı...

İzmir’de öğrencilerin yaşadığı bu derdin farkında olan ve buna göre hizmet veren bir kafe var... Alsancak’ın ara sokaklarından birinde olan bu kafenin adı ise "Şirinbaba". Kafenin sahibi Nejdet Demirhan, 2017 yılında önce balıkçı, daha sonra çayevi ve son olarak kafeye çevirdiği bu yeri mekanda gençlerle bir araya geliyor ve kendisinin de benzediğini düşünerek "Şirinbaba" ismini layık görüyor kafesine. Müşterilerinin birçoğunun öğrenci olduğunu anlatan Demirhan, bu durumdan çok memnun olduğunu ve gençlerle fikir alışverişinde bulunmanın keyif verdiğini anlatıyor. Yaşanan ekonomik krizin farkında olduğunu belirten Demirhan, elinden geldiğince öğrencilere burs veriyor.

‘BENİM KAFEMDE EKONOMİK KRİZ YOK’
Kendi kafesinde ekonomik kriz olmadığını söyleyen Demirhan, iki senedir hiç zam yapmadığını belirtti. Büyük paralar kazanmak istemediğini ve diğer kafelerde yapılan zamların olağan dışı olduğunu vurguladı. Demirhan, “Benim kafemde ekonomik kriz yok. Benim kafemde zam yok. Ben 2 senedir hiç zam yapmadım. Bizim büyük parada gözümüz yok. Biz bu fiyatlara veriyorsak demek ki insanlar fiyatları biraz da kendileri şişiriyorlar. Kahvenin kilosuna 10 TL zam geliyor, bardağa 10 TL zam yapıyorlar. Bunu yanlış buluyorum. Bizim de kiramız yüksek ama ödüyoruz. Sürümden kazanıyoruz ve büyük para peşinde değiliz. Bir mücadele veriyoruz ve verdiğimiz mücadeleyi yansıtabilmek için bazı şeylere katlanmak gerekiyor. Ölümlü dünya, hepimiz öleceğiz ama adımız kalsın” dedi.

‘ÇOCUKLARI YURT DIŞINA KAÇIRMAMAK GEREK’
Demirhan, öğrencilerin bu zorlu koşullarda okumasının zor olduğunu ancak Türkiye'den gitmemeleri için bir şeyler yapılması gerektiğini belirtti. Öğrencilerin vakit geçirebileceği yerlerde ‘Öğrencinin parasını cebinden nasıl alsak’ düşüncesi olduğunu ifade eden Demirhan, “Bu öğrencilere yazık değil mi? Bu ekonomik koşullarda nasıl okuyacaklar? Kafeye gidip kahve içiyorsun 30 TL. Bu çocuğun aldığı harçlık o kadar zaten. Biz bunu en aza indiriyoruz. O yüzden fiyatlarımız uygun. Öğrencinin cebinde 20-30 TL para varken ‘Bunu nasıl alabilsek’ diye düşünmesek... Bu çocuklar bizim çocuğumuz. Avukat olan çocuğu ofiste çaycı yapmamak lazım. Doktor olan çocukları staj yaparken dayak yedirtmemek lazım. Felsefeciyi yurt dışına kaçırmamak lazım. Biyokimya mezunu çocuklar simit satıyor, sonra yurt dışına kaçıyor” ifadelerini kullandı.

‘BURADA ÖĞRENCİLER PAYLAŞMAYI ÖĞRENİYORLAR’
Kafesine gelen öğrencilerin hiçbirini müşteri olarak görmediğini belirten Demirhan, hafta içi gelen öğrencilerin kafe işlerine yardım ettiğini söyledi. Öğrencilerin bu sayede kafeyi sahiplendiklerini ve günün sonunda ‘yaşam böyle güzelmiş’ deyip paylaşmayı öğrendiklerini ifade etti. Demirhan, ‘arkadaşları’ için “Benim müşterilerim yok, bütün öğrenciler arkadaşım. Kimisine bulaşık yıkatırım, kimisine servis yaptırırım... Burayı ayakta tutmak için hep beraberiz. Özellikle hafta içi öğrenciler geldiğinde kimi bulaşığa giriyor, kimi paspas çekiyor, kimi servis yapıyor... Bu sefer sahipleniyor insanlar mekanı. Sonra diyorlar ki ‘yaşam böyle birlikte güzelmiş’ Paylaşmayı öğreniyorlar” şeklinde konuştu.

‘O ÖĞRENCİ YALNIZ KALSIN İSTEMEDİM’
Bazen kafeye gelen öğrencilerin durumu olmamasını içine sindiremediğini ifade eden Demirhan, son zamanlarda yaşadığı bir olayı şöyle anlattı: 

"Mesela geçen gün bir grup geldi... 6 çay söylediler, biri çay istemedi. ‘Ya oruç ya da parası yok’ diye düşündüm. Çaktırmadan, ‘Bugün çok şanslısın. Bugün 49 kişi girdi sen 50’nci kişisin. İlk 50’ye böyle çay veriyoruz’ dedim. O yalnız kalsın istemedim."

ÖĞRENCİLİĞİ DEVAM EDİYOR
Halihazırda açık öğretime bağlı olarak İngiliz Dili ve Edebiyat’ı okuyan Demirhan, öğrenci dostu olma fikrinin öncelikle kendisinden başladığını belirtti. Aynı zamanda 60’a yakın filmde ve 70’e yakın tiyatroda oynamış olan Demirhan, bu sahne aşkını İngiltere’ye gidince bırakmak zorunda kaldığını anlattı. İngiltere’de bir turizm şirketi genel müdürü iken Türkiye’ye dönen Demirhan, kafenin tasarımının kendisine özgü olduğunu ve Şirinler konseptiyle her sene tasarım değiştirdiğini söyledi. İçeride bulunan her şeyi bit pazarından aldığını söyleyen Demirhan, “Öğrenci dostu olmayı şuradan düşündüm; ben de öğrencilik yapıyorum. Açıktan İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Aynı zamanda sinema sanatçısıyım. Profesyonel olarak 60’ın üzerinde film ve 70’e yakın dizide oynadım. Tiyatro altyapılıyım. Bir dönem Müjdat Gezen, sonra Yılmaz Erdoğan tiyatrosunda oynadım. Sonrasında Üsküdar Sunal Tiyatrosu’nda oynadım. İngiltere’ye gidince tiyatro maceram son buldu. Bodrum’da bir barda çalışırken bir arkadaşla tanıştım. Yanında çalışırken aldı beni İngiltere’ye götürdü. Orada bir turizm şirketinin genel müdürü iken Türkiye’ye döndüm. Kafe için örnek aldığım bir yer olmadı... Tamamen özgün tasarımla yaptım. Gördüğünüz her şeyi bit pazarından topladım. Her sene dekor değiştiriyoruz. Şirinler konseptiyle dekorları her sene değiştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

‘PANDEMİDE SOKAĞA ÇIKIP MASKE SATTIM’
Pandemi döneminde kafesini kapatmak zorunda olan Demirhan, o dönemde maske alıp sokakta dolaşıp satış yaptığını söyledi. Demirhan pandemi dönemindeki zorluklarla ilgili "Kafeler kapanınca maske alıp sokağa çıktım, satmaya başladım. Aç kalmadık, açıkta kalmadık... Yetecek kadar para kazandım. Kapalı olduğu halde kirayı da döndürdük" dedi.

DÜNKÜ ÇAY ÜCRETSİZ VE ASKIDA PED KAMPANYASI
‘Dünkü çay ücretsiz’ kampanyasına değinen Demirhan, bu modelin ‘askıda’ modelinin bir farklısı olduğunu söyleyerek, “Ben sabahları saat 6’da kafeyi açıyorum. Sahilde sokakta yatanlar burada çay ve kahvesini içerler ben de ücretini almam. Dilenci olarak hissetmesinler diye böyle yazdım. Bir yerde askıdanın başka modeli” dedi. Demirhan ayrıca kafenin tuvaletinde ‘ihtiyaç halinde anahtar isteyin’ dediği; içinde ped, disk pamuk, yara bandı, ağrı kesici, külotlu çorap olan ecza deposu tutuyor...

Demirhan, son olarak insanların kendisini neden tercih ettiğini diğer kafelere tavsiye olarak şöyle anlattı:

"Bizim öyle internettekiler gibi gösterişte işimiz yok. Ben internete reklam vermedim. İnsanlar yine bizi tercih ediyor. Önemli olan burada; seviyeli, dürüst olman ve yanlış yapmaman. İnsanların seni benimsemesi gerekiyor. İnsanlara kendini anlatabilmen gerekiyor."