GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
24 Aralık 2021 Cuma 09:55

Bu sefer depoda bile kalmadı... Eczanelerde raflar boşaldı!

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ilaca yüzde 120 değil, yüzde 38 civarında zam beklendiğini belirtirken, ilaçta sabit kurun euroda hala 4.57 TL olduğuna dikkat çekti, “Bu sabit kur uygulaması baştan yanlış. Kullandığımız ilaçların yarıdan fazlası ithal. Firmalar, zarar etmemek için ilaç getirmiyor, ilaç sanayisi ilaç üretmiyor, üretse de piyasaya sürmüyor. Hastalar pek çok ilaca ulaşamıyor. Klasik soğuk algınlığı ilaçlarının hiçbiri yok. Zam gününe kadar listeye başka ilaçlar da eklenecek” dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Her yıl şubat ayında ilaca zam yapılırken, yeni dönemin zam yapma tarihi yaklaştıkça pek çok ilaç, piyasada bulunmaz oldu. Kanser ilaçları başta olmak üzere, çocukların grip ilaçlarının, yetişkinlerin öksürük şuruplarının, klasik soğuk algınlığı ilaçlarının,, romatizma ilaçlarının ve göz damlalarının eczanelerde olmadığını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Bu yokluğun sebebi, halen euroda 4,57 lira olan ilaçtaki sabit kur uygulamasıdır” dedi.

BİR KARARNAMEYE GÖRE YÜZDE 38, BAŞKA KARARNAMEYE GÖRE YÜZDE 20 ZAM!
İlaca yüzde 120 zam yapılacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Başkan Sayılkan, “Böyle bir ihtimal yok. Çünkü Türkiye’de ilaç fiyatlarının nasıl değişeceğine dair kararname var. O kararnamede deniyor ki, bir yıl önceki euro artışının ancak 60’ı kadar zam yapılır. Bu da yüzde 38’i gösteriyor. Euro yüzde 70 arttıysa, yüzde 42 zam olacak demektir. Geçen sene de böyleydi. Son gece bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, ilaca yapılacak zam, yüzde 20’yi geçemez, diye bir karar alındı. Geçen yıl yüzde 20 zam yapılırken, euro kuru 4.57’de kaldı. Burada yanlış olan, euro kurunun sabit kalmasıdır. Ekonomideki gerçeğe uygun değildir” diye konuştu.

KEŞKE DÖVİZ KURU HAREKETSİZ KALSA DA İLAÇTAKİ SABİT KURU KONUŞMASAK!
İlaçta sabit kur uygulamasının bir yıl boyunca geçerli kılınmasının kabul edilemez olduğunu belirten Başkan Sayılkan, “Keşke döviz kuru, bir yıl boyunca hiç hareketsiz kalsa da devletin belirlediği ilaçta sabit kur da değişmese, biz de ilacı makul fiyattan satabilsek” ifadesini kullandı. Şubat 2021’de ilaç kurunun euro bazında 4,57 lira olarak tespit edildiğini, bugün itibariyle euronun üç kattan fazla arttığını anlatan Başkan Sayılkan, şunları söyledi:

“İlaç zammına iki aydan fazla zaman var. Bu durumda yerli ya da yabancı firmalar, hammaddesi ithal olan, işçilik maliyetlerinde artış olanlar, bunları fiyata yansıtamayınca, ya üretmiyor, ya da üretse bile piyasaya ilaç sürmüyor. Bu durumda insanlar ilaç bulamıyor. Biz eczacılar, aranan ilacın eczanede olmadığını, hatta üretilmediğini anlatmak zorunda kalıyoruz vatandaşa. İnsanlara her gün, onlarca ilacın piyasada bulunmadığını söylemek, bizim manevi bir kayıp; enerjimizi tüketiyor. Diğer yandan da eczacıların her gün rutin yapması gerekenleri eksik yaptığını görüyoruz. Birileri de ortaya çıkıyor, eczacılar sabuk konuşuyor. Sistemsel hatayı, yanlış hedef göstererek, topu üstlerinden atmak istiyorlar. Bu işin doğrusu, 4,57 TL sabit kur yapmak yerine, üç ayda bir güncellemek. Bunu yaparsanız hastalar ilaçsız kalmaz, firmalar ilaç ithal eder, ilaç sanayisi üretim yapar, ilacı piyasaya sürer. Yılda bir defa zam yapıp yeni sabit kur belirlemek yerine, üç aylık periyotlar halinde hem kuru güncellemek, hem de küçük oranlarda zam yapmak, daha akılcı olur.”

VATANDAŞA, “O İLAÇ DEPOLARDA YOK” DEMEKTEN YORULDUK
Euro kurunun ilaçta sabit tutulmasıyla sağlığı yönetenlerin tasarruf yaptıklarını sandıklarını öne süren Başkan Tuncay Sayılkan, “Oysa insanların tedavileri aksıyor, kullanmaları gereken ilaçları bulamıyorlar” dedi. Geçtiğimiz yıllarda ilaç yokluğunun aralık ve ocak aylarında başladığını hatırlatan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, bu sene ilaç yokluğunun ağustos ayında başladığını, gelecek yıl daha erken başlayacağını iddia etti. Başkan Sayılkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Euro kurunun sabit tutulmasıyla bu iş daha fazla ileriye götürülemez. Türkiye’deki ilaçların yarıdan fazlası ithaldir. Mevcut uygulama, sıkıntıyı büyütür. Artık ilaç satmaya korkuyoruz. Çünkü sattığımız ilacı yerine koyamıyoruz. Fiyatı arttığı için değil, üretilmediği için yerine koyamıyoruz. Piyasada olmayan ilacın ne zaman geleceği belli değil. Çünkü firma, zam gelinceye kadar, yani şubat ayına kadar ilacı üretmeyeceğini söylüyor. Sağlık harcamalarıyla ilgili bütçede yoğun bir baskı oluşturuluyor. Gereksiz bir baskı. Buradan tasarruf yapmak öngörülüyor. Devlet, viyadüğü, yolları ucuza mal etsin ama ilacı ucuza mal edeyim derken, vatandaşın sağlığını riske atmasın. Bugün itibariyle kanser ilaçları yok. Çocukların grip ilaçları, yetişkinlerin öksürük şurupları, klasik soğuk algınlığı ilaçlarının hiçbiri yok. Tansiyon ilaçları bir gün var, öteki gün yok. Covid hastalığında çok kullanılan balgam söktürücü ilaçlar var, onlar da kayıp. Romatizma ilaçları yok, göz damlaları yok. Korkarım ki, iİlaca zam yapılıncaya kadar, yoklar listesine başka ilaçlar da eklenecektir.”