Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - Mültecilerin Avrupa'ya geçiş noktalarından biri olan Muğla'nın Bodrum ilçesinde Bordum Belediyesi ile mülteci ve insan haklarıyla ilgili çalışmalar yürüten STK’lar, 'Mülteci Sorunu ve Bodrum, Yaşadıklarımız - Yapamadıklarımız' adlı bir çalıştay düzenledi. Mültecilerin yaşadıkları sorunların konuşulduğu ve mülteciler üzerine çalışma yapan kurumların deneyimlerini yaplaştığı çalıştayda çözüm olarak devletin harekete geçirecek çalışmaların yapılması gerektiği dile getirilirken, mülteciler ve insan hakları üzerine çalışma yapan kurumların ortak hareket etmesi gerektiği de vurgulandı.
Çalıştaya, Uluslararası Af Örgütü, Mültecilerle Dayanışma Derneği, Halkların Köprüsü Derneği, SGDD, Bodrum'da Sivil Düşün Platformu, Bodrum'da İnsanca Yaşam Derneği, BODFAD gibi mülteciler üzerine çalışma yapan kurumların temsilcilerinin yanı sıra Muğla Göç İdaresi, AKUT temsilcileri ve Bodrumlu vatandaşlar katıldı.
ASKERİ ÖNLEMLERLE BU SORUN ÇÖZÜLMEZ
Çalıştayın açılışında konuşan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, Türkiye'de yaşayan mültecilerin maruz kaldığı sorunların çözüm konusunda asıl sorumlu olanların devletin olduğunu vurgulayarak, "Kayıtlı olanlarla birlikte toplamda 3 milyondan daha fazla mülteci Türkiye'de yaşıyor. Haklar, yönetmeliklerde yer alıyor ama uygulanmıyor. 5 yıldır Türkiye'deler ama gelecekleri risk altında ondan dolayı gitmek istiyorlar. Çadırlarda yaşıyorlar, kölece şartlarda çalışıyorlar. Büyük bir kısmı eğitimsiz, bunun sorun ileride kendini daha büyük şekilde gösterecek. Bundan dolayı ölümü göze alarak kendilerini Avrupa'ya atmaya çalışıyorlar. Merkel'in Türkiye'ye gelişen yapılan 10 maddelik mutabakata baktığımızda, çözümden ziyade askeri, polisiye önlemler var. Mültecilerin yaşadıkları sorunlara dair çözüm önerileri yok. Bu durumdan kaygılıyız. Daha fazla insanın ölümüne sebep olabilecek. Bunun çözüm olmayacağını AB de biliyor. İnsanlar farklı güzergahlardan, kaçakçılara daha fazla para vererek geçmeye çalışacak. Avrupa Birliği yaşananlara rağmen, insani değerleri ortadan kaldırarak, mültecileri geri gönderme derdinde. Suriye'de çatışma, insan hakları ihaleleri devam ettikçe, gelişler devam edecek. Türkiye'deki koşullar da devam ettikçe Avrupa'ya geçişler de devam edecek. Tel örgülere, duvarlara, sınır güvenlik önlemlerine yatırım yerine insanların kaçmasına sebep olacak durumların ortadan kaldırılması gerek” ifadelerini kullandı.
ANA TALEBİMİZ SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ
Mültecilerle Dayanışma Derneği Proje Koordinatörü İrem Somer ise, mültecilerin yaşama koşullarının düzeltildiği durumda gidişlerin azalacağını dile getirerek “Bu insanlar araştırarak gidişlere karar veriyorlar. Mültecilerin hak temelli olanaklarının düzeltilmesi mülteciler ve insan hakları üzerine çalışan kurumların ana talebimiz olmalı. Türkiye sadece transit geçiş ülkesi değil. Son bir yılda 1 milyondan fazla insan geçmiş olabilir ama 3 milyondan fazla da mülteci ülkemizde yaşıyor. Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteciler Komiserliği, AB Delegasyonu, Göç İdaresi Genel Merkezi'nden mültecilerden sorunlarını çözmelerini talep etmeliyiz. Sadece yardımlarla bu sorunu çözemeyiz. Bu konuda çalışma yapan kurumlar bir arada da çalışma yapmalı” dedi.