Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Dünya genelinde yapılan yoğun aşılama programına rağmen ülkemizde Kurban Bayramı sonrası yeniden artışa geçen koronavirüs vakaları tedirginlik yaratmaya devam ediyor.
Günler sonrası vaka sayısı yeniden bayramla ve turizm sezonunun açılması ile birlikte çift hanelere yükselirken, 23 Temmuz'da yayımlanan koronavirüs tablosuna göre 60 vatandaş hayatını kaybederken, 11 bin 94 yeni kişinin de koronavirüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu.
Özellikle yaz sezonu ile birlikte Türkiye'nin dört bir yanında ve yurt dışından turizm cenneti İzmir'e yoğun bir göç yaşanırken, vaka oranında sıfıra düşen Çeşme'de de yeniden vaka görülmeye başlanmıştı.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger vakaların yeniden 250'ye yükseldiğini açıklamasının ardından ise Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs salgınındaki son durumu Ege'de Sonsöz'e değerlendirdi.
BİR ÇUVAL İNCİR BOŞA GİTMEK ÜZERE
İzmir'de son dönemlerde artan koronavirüs vakaları sonrası salgının kentte kontrolden çıkıp çıkmadığını değerlendiren Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, "Durum sadece İzmir için değil, tüm Türkiye için kontrolden çıkmak üzere. Bir çuval incir boşa gitti gidiyor… İnsan hareketinin salgının seyrinde sıçrama yapmaması için 'çift aşılanma oranını arttırmak lazım' demekten dilimizde tüy bitti ama anladığım kadarı ile bu durum çoğu kişinin bir kulağından girip diğerinden çıkmış. Bunda aşı ile ilgili vatandaşı tereddütte sürükleyen söylemlerde bulunan sadece sıradışı olmak adına konuşan doktorumsuların sorumluluğu gerçekten büyük!" diye konuştu.
UMARIM NİSAN AYINI ARAMAYIZ
Özellikle Kurban Bayramı ile birlikte Türkiye'nin birçok noktasından İzmir'e yaşanan göç sonrası vakaların İzmir'den tüm Türkiye'ye yayılma riski olup olmadığının da sorulması üzerine konuşan Şener, "İnsan hareketinin aşılı grupta olmasının olgu sayılarında ciddi artış yapmayacağını söyleyebilirim. Aşılılar arasında virüs yayılımı daha yavaş, daha masum… Aşısızlar arasında durum çok sıkıntılı! Çünkü viral yük çok artıyor, hele varyant ise ve potansiyel bulaştıracağı kişi sayısında artış ile; kontrol kayboluyor… Ziyaret amaçlı gelen nüfusun aşılı olup olmadığı yayılımda çok belirleyici olacaktır. Turistik yerlerde artış normal… Kalabalık, maskesiz ortam… Hele bir aşısızlar ise… Vakalarda Nisan ayını aramayız umarım…"dedi.
ZOR BİR KIŞ BİZİ BEKLİYOR
Pandemi ile mücadelenin kahramanları olan sağlıkçıların durumu ve olası bir yeni pikte sağlıkçıların dayanacak gücü kalıp kalmadığı yönündeki soruya da yanıt veren Şener, "Sağlıkçıların değil, kimsenin dayanacak gücü yok artık! Benim bir önerim var, şu aşı olmayacağını ve korona hastalığına inanmayan grubu hastanelere bekliyorum. Nasılsa bağışıklık sistemlerinin çok iyi olduğunu iddia edip, aşı olmam diyorlar… Büyük resmî birazda biz televizyondan izleyelim! Şaka bir yana; sağlık sisteminde çalışan herkes artık tükenmişlik içinde… Çünkü sadece hasta yükü değil, devam eden diğer hastalık durumlarında da aksamalar başlıyor… Zor bir kış bekliyor hepimizi" ifadelerini kullandı.
ÇİFT DOZ AŞILANMA DURUMUNA KONSANTRE OLMALIYIZ
İzmir'deki aşılanma oranı hakkında da konuşan Şener, "İzmir’de aşılanma hızı iyi, oran hala düşük. Çünkü aslında çift doz aşılanma durumuna konsantre olmalıyız. Tek dozun koruyuculuğunun çok düşük olduğunu biliyoruz. Primer bağışıkşama için iki doz aşı şart! Türkiye'de ilk dozu olup, bir bakayım, acelesi yok, nasıl olsa ilk dozu oldum diyen bir grup var… Bizi yanıltıyor! Vatandaşlarımızın unutmaması gerekir ki, ikinci doz süresini geçirdikleri zaman; eğer belirli bir süre içinde yapılmaz ise ilk doz da düşmüş oluyor. Yani boşa gidiyor; aşılama takvimi başa alınıyor!" dedi.