GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
30 Haziran 2022 Perşembe 13:18

Bilim Kurulu Üyesi'nden maymun çiçeği açıklaması: O alanlar için kritik uyarı!

Dünya’da birçok ülkede son 3 aydır görülen maymun çiçeği virüsü vakalarına bugün itibariyle Türkiye’de de rastlandı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, virüsün bulaşı ve yayılma durumuna açıklık getirerek alınması gereken tedbirlere değindi.

Ceren KORKMAZ / EGEDESONSÖZ - Afrika’nın orta ve batı bölgelerinde tespit edilmesine rağmen Mayıs ayıyla birlikte başta Avrupa ülkeleri olmak üzere onlarca ülkede tespit edilen maymun çiçeği virüsü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bugün yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de de bir vaka görüldü. Yakın fiziksel temas ile bulaşan maymun çiçeği virüsü vatandaşlarda bir süredir kaygıya yol açarken Türkiye’ye gelmesiyle birlikte Covid – 19 salgını sürecinin yaşanıp yaşanmayacağı açısından soru işaretleri oluşturdu.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, maymun çiçeğinin bulaşı durumu ve alınabilecek tedbirler hakkında uyarılarda bulundu. Şener, maymun çiçeği virüsünün etkilerinden en çok gözde hasar bırakma ihtimali üzerinde dururken bireysel önlemlerin gerekliliğine dikkat çekti.

COVİD-19 KADAR YÜKSEK RAKAMLARA NEDEN OLMAYACAK
Maymun çiçeği virüsünün Covid – 19 salgını gibi büyük etkilere yol açma riskinin düşük olduğunu belirten Şener, yüksek rakamlarla karşılaşılmayacağını belirterek, “3 aydır maymun çiçeği virüsünün yayılımıyla ilgili devam eden bir süreç var. Aslında endemik olduğu yer olan Afrika kıtası dışında diğer ülkelerde de aktivasyon söz konusu. Türkiye’de de ilk vakanın bağlantılarına bakmak lazım. Yurtdışı seyahat, temas var mı, yok mu? diye... Dışarıdan mı gelen yoksa içeride olan olgulardan tanı almış bir vaka mı ona bakmalıyız. Maymun çiçeği ile Covid-19’u kıyaslarsak o kadar yaygın ve bulaş oluşturacak bir virüs değil. Dolayısıyla o kadar yüksek rakamlara ulaşmayacaktır. Dünya genelinde 3 aydır devam eden bu tabloda bile ancak 2 bin kişide görüldü. Türkiye’de yayılma potansiyeli olan bir hastalık ama o kadar yıkıcı olmasını beklemiyorum. Çünkü temasta bulunan kişinin 21 gün izolasyonuyla ülkelerde vaka sayısı artması engellendi” ifadelerini kullandı.

KİŞİSEL KORUNMA ÖNLEMLERİ ALINMALI
Virüsün nasıl bulaştığına dair açıklamalar yapan Şener, özellikle tensel ve cinsel temas gibi yakın temaslardan kaçınılması gerektiğini aktararak şunları ekledi:

“Tensel yakın temasla bulaşıyor. Yapılacaklar da belli o yüzden. Ciltte döküntü şüphesi, yakın temas, bu cinsel teması da kapsıyor. Bunlardan uzak durmak lazım. Kazara temas dediğimiz durum da söz konusu. O da spor salonu, sauna, hamam gibi yerler. Buralarda iyi dezenfekte edilmemiş havlu, çarşaf, bornoz gibi eşyalardan da bulaşı olabilir. Bu gibi yerlere kişisel eşyalarımızı götürmeliyiz. Kişisel korunma önlemleri gerekli.

KİTLESEL KARANTİNA OLMAZ
Vatandaşları bilgilendirecek şekilde uyarılarda bulunarak gündem de tutmalıyız. Bireysel karantina söz konusu. Kişi kesin vaka tanısı aldığından itibaren son 2 haftada yakın temasta bulunduğu kişilerin de karantinaya alınacak. Kitlesel karantina olmaz. Her temasta bulunduğu kişi karantinaya alınmayacak. Sadece tensel temastakiler şüpheli olarak kabul görülecek. Bu nedenle yaygınlaşma potansiyeli düşük.”

GÖZ KAYBINA SEBEP OLABİLİR!
Ciltte dökülme ve içi sıvı dolu kesecikler görüldüğü an en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi uyarısında bulunan Şener, özellikle gözde ciddi hasar bırakma potansiyelinin olduğunu belirterek “Vatandaşlarımız da kaygılanmasın. Bu henüz geniş kitleleri etkileme potansiyeli olan bir virüs değil. Bireysel korunma önlemlerini ön planda tutarak kendimizi koruyacağız. İçi sıvı dolu kesecik şeklinde ciltte kabuklanma olduğu zaman en yakın sağlık kuruluşuna gitsinler. Tedavi de yayılmayı önlemek adına yapılacakları kapsıyor. Burada özellikle göze bulaşı önem arz ediyor. Özellikle çocuk ve yaşlı hasta grubunda gözde ciddi hasar bırakabilir. Göz kaybına sebep olabiliyor. Bunu engellemek gerekiyor. Bağışıklıkla ilgili problemi olan hastalarda yaygın organ yetmezliğine gitme durumu da olabilir, burada erken tanı kurtaracaktır” şeklinde konuştu.