GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
25 Ocak 2023 Çarşamba 12:19

Başkan Yorgancılar, ‘Vatandaş Ender olarak söylüyorum’ dedi: Çeşme Projesi bence doğruydu!

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Çeşme Projesi ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede “Vatandaş Ender olarak proje bence doğruydu. Bizim göremediğimiz, bilmediğimiz Büyükşehir’in bildiği konuları açıkça ‘şunu istemiyoruz, böyle yapalım’ değerlendirmeleri oldu mu bilmiyoruz” dedi.

EGEDESONSÖZ- Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

YENİ BİNA İÇİN İBRE MAYIS AYI
EBSO’ya yeni bir bina kazandırma noktasında çalışmaları sürdürdüklerini söyleyen Başkan Yorgancılar, “Yeni binamız ile ilgili çalışmalar başladık. Yıkım ihalesini yaptık. Yıkım başlayacak. Projeler ile ilgili İzmirli bir firmaya ihaleyi verdik. Mayıs ayı sonu gibi prosedür bitecek ve ruhsat çalışması yapıldıktan sonra inşaat başlayacak. Güçlendirme yapmayı düşündük ancak çok daha pahalıya ve yer kaybına neden olduğu için yeniden yapmak daha karlı olduğu ortaya çıktı bu nedenle bu yolu seçtik. Benim de kendi tecrübelerime göre 100-110 milyon TL civarında bize mal olacak. Ancak tabii ki içinde kullanılacak malzeme ve teknik donanımlara göre bu maliyetler de değişebiliyor. Biz aynı anda Atatürk OSB’de de inşaat yapıyoruz. Business center tarzında yapılacak. Kabuller burada yapılacak, aşağıda büyük konferans salonu olacak. Sadece EBSO üyeleri değil, İzmir'de geniş toplantı salonu ihtiyacı olanlara da burayı kiralayarak salonun ihtiyaçlarını karşılayabilme durumuna gideceğiz. Yaklaşık 6 bine yaklaşan üye sayımız oldu. Bu da önemli. Son 3-4 yıldır üye sayımızda ciddi bir artış var” dedi.

İZMİR’İN EN BÜYÜK SORUNU SANAYİ ALANI ÜRETMEK
Yatırımcıların İzmir’e çekilmesi için en büyük handikapın arsa sorunu olduğunu kaydeden Başkan Yorgancılar, “Zamanında kurulan OSB’lerde yer yok. Yani yeni ve mevcut yatırımcılar hem kendi sektörlerini genişletebilme fırsatı bulmasının yanı sıra hem de dışarıdan gelen yerli ve yabancı sermayeye önemli bir arsa satışı oldu. Biri geldi 200-300 dönüm alana inşaat yapacağım, OSB’den yer verin dese yok. İzmir'in en büyük sorunu sanayi alanı üretmek” şeklinde konuştu.

Sanayi imarı ve arsa sorunu konusunda detaylar veren Yorgancılar, “Dikili OSB ile Bayındır Çiçeğe Dayalı OSB’yi Ticaret Odamız ile biz kurduk.  İzmir’in 7 çıkışı var. Biri Çeşme çıkışı, ancak burada sanayi imarı yok. Diğeri Tahtalı bölgesi, orada da su rezervleri olduğu için üretim şansı yok. Ancak dumansız depolama izni veriliyor. Torbalı’ya giderken sağı ve solu sanayi parseli ancak arka parselleri tarım arazisi, Manisa yoluna gittiğinizde dağlık engebeli sanayiye imkan olmayan toprak yapısı mevcut. Menemen çıkışına geldiğinizde yolun sağı ve solu sanayi parseli, bir arkası tarım ve konut alanı. Kemalpaşa yolu da aynı… Böyle bir ortamda nerede inşaat yapabileceksiniz? Bu sefer uzak ilçelere girilmeye başlandı. Dikili ve Bergama’ya yöneldik. Bergama İhtisas OSB’yi kurduk. Güneş ve rüzgar enerjisi ile ilgili enerji potansiyelini ortaya çıkarabilecek bir OSB haline getirdik. Aliağa OSB’miz var... 10 milyon metrekare… Nasıl dolacak diye bakıyorduk şuan yüzde 90’ı dolmuş durumda. Menemen OSB var, Pancar, Torbalı, Tire, Ödemiş… Bunların hepsi doldu. Torbalı OSB’de mevcut kapasite dolduktan sonra mevcuta bir ekleme yaptık. Orada İZTO ile birlikte mobilya sektörüne yeni bir OSB kazandırdık. Sektörün ihtiyacını karşılamış olacak. Sanayi siteleri İzmir'in ayrı bir sorunu. Bu Büyükşehir belediye başkanının çözmesi gereken ve onun sorumluluğunda olan bir konu” açıklamasını yaptı.

KENT İÇİNDEKİ SANAYİ ALANLARI İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİ
Sanayi sitelerinin kent içinde bulunmasının sorun yarattığına da dikkat çeken Yorgancılar, konuyu Büyükşehir ve Sanayi Bakanlığı ile görüştüklerini kaydetti. Başkan Yorgancılar açıklamasında “Aliağa OSB’nin içinde bir küçük sanayi sitesi yaptık. Oradaki bütün sanayicilerin fabrikalarının ihtiyacını görecek olan küçük küçük 200 metrekare büyüklüğündeki dükkanlar yapıldı. Burada kim faydalanacak? Sanayiciye iş yapılacak. Gel orada dükkanın da hazır, iş de hazır.  İki tarafı birleştirme imkanı çıktı. İzmir’e geldiğimizde 1’nci sanayi sitesi, 2’nci,3’nci, 4’nci… Çamdibi-Bornova merkezinde, baktığımızda bunlar etrafında konut olan ve gece izbe olan yerler. Bunlar buradan taşınmalı. Sanayi sitesi mesela Kemalpaşa tarafına taşınabilir. Lojistik Köy’ün üst kısmına taşınabilir. İzmir’de bir meydan sorunu var. Bir konser, miting, tanıtım toplantıları yapılacak ancak yer yok. Gündoğdu’da var ancak orası tam dolmuyor ve faaliyet yaptığınızda şehir trafiği kilitleniyor. Ancak Atatürk Stadı’nın oradaki birinci sanayiyi kaldırdığınızda oradaki tüm alan güzel bir meydan olabilir. İZBAN ve Metro imkanı da var.  Binaların yerine ne yapılacağı, ya da yeni yapılacak yapının hangi şartlarda oluşacağı yönünden zemin etüdü yapılması lazım. İzmir'in zemin etüdü deprem bölgesinden dolayı sıkıntılı. Ancak Bornova bölgesi, Kemalpaşa caddesi üzerinde kalan bölge zemini en sağlam olduğu yerler. Belki sanayi sitelerinin bir kısmı taşınabilir, ya da o bölgeler konuta açılabilir. Cadde üzerindeki fabrikalar taşınabilir beki. Ancak bunun için yer vermeniz lazım öncelikli olarak. Ancak o yer yok. Biz bu Tunç Başkan ile çalıştık yeni sanayi alanları için. Ben Sanayi Bakanımız İzmir’e geldiğinde aynı sıkıntıları kendisine de ilettim. Bakacağız, ilgileneceğiz dediler ancak henüz bir sonuç çıkmadı” dedi.

ÜRETİMİN KİLO BAZLI DOKUSU İSTENEN ÖLÇÜDE DEĞİL
Kent ekonomisinde sanayi yerine turizmin daha ön plana çıkmaya başladığını kaydeden Yorgancılar, “Sanayide sıkıntılarımız yok mu? Var. Ancak turizme baktığımızda müthiş bir turizm geliri var. Sanayi neyle oluyor? İhracat rakamımız 200 milyar doların üstüne çıktı. Bu neyle oluyor? Üretim ile oluyor. Üretimin kilo bazlı dokusu, kalitesine baktığımızda istenilen boyutta değil. Esnaf açısından baktığımızda kime daha çok hizmet ediyor? Halkımıza ve vatandaşımıza hizmet ediyor. Halkın alım gücü düştükçe bunların işlerini sürdürme ihtimali zor oluyor. Şirket kapanmaları var mı var. Ancak bu da alım gücünün düşmesinden kaynaklı. Yani turizm, sanayi, tarım ve esnafı ayrı değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı.

DOĞRU KİŞİLERE SORUNLARIMIZI ANLATTIĞIMIZDA BÜYÜK DESTEK ALIYORUZ
Siyasiler ile uyumlu bir çalışma içerisinde olduklarını kaydeden Yorgancılar, “Bizim görevimiz zaten sanayicinin işine çözüm bulmak. Her şeyi bilmemize zaten imkan yok. Ancak bizde 64 farklı sektör var ve sektör sahipleri konularını bize anlattığında biz bunu doğru kişilere anlatmak zorundayız. Sınırlarımız belli olduğu için en doğru şey konuyu ilgili kişilere anlatmamız. Doğru kişilere anlattığımızda çok büyük konuların da çözüldüğünü gördüm. Burada bütün siyasi partilerin başta İzmir milletvekillerinin büyük desteklerini gördük. Murat Bakan da benim yakın dostumdur, büyük destekleri oldu. Hatta milletvekillerimiz mecliste yapacağı konuşmalar ile ilgili sanayi ile ilgili konuları olduğunda bizden görüş de soruyorlar, bizde elimizden gelen desteği veriyoruz. Niçin veriyoruz? İzmir için veriyoruz.  Sonuç ne? OSB'ler dolmuş, 15 milyar dolar ihracat yapan bir şehir haline gelinmiş, 9,5 milyar dolar ithalat yapan bir şehir haline gelinmiş, cari açık fazlası veren bir şehir değil burası. Bu çok önemli… Bu konuma getirebildiysek, bunu hep birlikte uyum yaptı” dedi.

3’LÜ EKİBİMİZ, ROL KAPMA HEVESİMİZ HİÇ OLMADI
İzmir’de ekonomi dünyasının önemli aktörlerinin uyum içinde olduğunu ve adaylık sürecinde de kendilerinden tavsiyeler geldiğini söyleyen Başkan Yorgancılar, “Biz aynı jenerasyonun insanıyız. Mahmut Özgener olsun, Işınsu Kestelli olsun, Jak Eskinazi olsun bizim dostluğumuz arkadaşlığımız odaların sayesi ile olmadı. Benim bu dönem devam etmenin en önemli nedeni Mahmut Özgener ve Işınsu Kestelli’nin çok ısrarları ve Rıfat Hisarcıklıoğlu ‘kalman gerekiyor’ demesinden dolayı bir dönem daha kalmak zorunda kaldım. Bu uyumda İzmir kazanıyor. Biz birbirimizle odalarda tanışmadık. Birbirimiz yaptığı işlerde rol kapma hedefi ve amacı yok. Bizde kim yaparsa yapsın… Benim bugün odam yok. Benim toplantı yapabileceğim binam yok. İZQ kullanıyorum. Burası da bizim 4 odanın ortak olduğu yer. Daha büyük toplantı yapmamız gerekiyorsa Ticaret Odası’na gidiyorum. Bende İZTO üyesiyim. Mahmut'ta sanayici, oda benim üyem, bende onun üyesiyim. Mahmut başkan seçilmeden önce biz Işınsu hanımla birlikte çalışıyorduk. Mahmut Bey gelince 3'lü ekip tamamlandı. Anlayışın ortak olduğu, paylaşımın olduğu, rol kapma hevesinin olmadığı  ortamda başarısızlık söz konusu değildir. Ne Mahmut, ne Işınsu, ne ben 'işi ben yaptım' demiyoruz. Hata da varsa hata da üçümüzün. Herkes en doğrusunu her zaman yapamaz. Biz bu şehir için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

EYT’YE KARŞI DEĞİLİM AMA…
EYT ile birlikte hem maddi hem vasıflı eleman konusunda kayıpların yaşanacağının altını çizen Yorgancılar,  “EYT ile ilgili yasanın bu ay çıkması bekleniyor. Ancak Sayın Maliye Bakanımız geçen hafta yaptığı açıklamada 250 milyar TL’lik destek paketi açıklandı. Burada EYT’nin de  ne şekilde destek olunacağı yönündeki kaynaklarını ifade etti. Ben burada şunu söylemeye çalıştım; EYT’nin iki sıkıntısı var. Ben EYT'ye karşı değilim. Biri emekliliği hak ediyorsa, olmalı. Kimsenin Emeklilik hakkı elinden alınmamalı. Bunlar kim? Her şirkette çalışan yaklaşık yüzde 25 ila 30 arasında ki çalışan arkadaşlarımız. Bende yüzde 27 oranında EYT'li var. Bunlar kim? 45 ila 55 yaş arası yaş grubu... Ortalaması 49’a denk geliyor. Firmada 25-30 yıl çalışmıştır. Bu insanların sistemin dışına çıkması demek, firmada o insanların yerine ilave tecrübede birini koymak bir zaman alacak ve bu da üretime olumsuz yansıyacak. Bilgi aktarma merkezinde sıkıntı yaşanır. Bazı işler var tamamen sisteme bağlı. Bir de çalışanın tecrübesi ile yaptığınız işler var. Bizim ülkemizde de teknoloji tam anlamı ile uygulanmadığından yine çalışanların tecrübesi ön plana çıkıyor. Ekonomik anlamda da bunlara ödenmesi gereken kıdem tazminatı var. Bu kanunda da  ‘çalışan emekli olduğu anda tazminatı peşin ödenir’ deniliyor. Bu yükü düşünün... 30 yıllık çalışanın ortalama ücretinin 20 bin olduğunu düşünürseniz bu da firma açısından büyük bir yük getirmesi anlamına geliyor. Bankalarda da krediye erişiminin zor olduğu noktada, bu konuda da finansman anlamında destek olunması yönünde de talepte bulunduk. 250 milyarlık teşvik paketinde de EYT'liler ile ilgili bir bölüm gözüküyor. Aslında olması gereken, ben bir şirkette çalışıyorsam EYT'den yararlanacaksam tazminatın 10 aya bölünmesidir. Hem aylık kıdem tazminatını alacak, hem işine devam edecek, hem iş gücü kaybı olmayacak hem de finansman yükü bir anda şirketlere yüklenmeyecek. Çalışan derse ki ben EYT'li  oldum ayrılmak istiyorum derse kıdemini vermeniz lazım. Ancak ben çalışacağım derse de hem emekli olacak hem de çalışmaya devam edecek” açıklamasını yaptı.

ÇEŞME PROJESİ BENCE DOĞRUYDU
Çeşme Projesi’nin kentin vizyonunu değiştirecek bir proje olarak yorumladığını kaydeden Yorgancılar, yürütülen itiraz süreçleri sonunda projenin sekteye uğraması hakkında değerlendirme yaptı. Başkan Yorgancılar açıklamasında “Çeşme Projesi ile ilgili toplantılar yaptık. Bakan Bey konuları anlattı.  Hatta bize ilave görüşümüz varsa paylaşın dedi. Ancak yapılan toplantılar sonucunda Büyükşehir Belediyesi olumlu bir değerlendirme yapmadı. Ben projeye Ender olarak baktığımda Çeşme’nin o bölgesinin vizyonunu değiştirecek olan projeydi. İzmir'de turizmi 12 ay çalıştırabilecek bir projeydi. Eksiklikler tabii ki vardı. Mesela su sıkıntısı...Ters ozmoz yöntemi kullanılacak denildi bu konuda… Bu anlatıldı. Çıkan tuz nereye boşaltılacak denildiğinde farklı sonuçlar vardı. Kanalizasyon, trafik çözülmesi konulardandı... Ancak şimdi Çeşme'ye giden tüm yollar bomboş. Ancak şu anda golf sahaları olsa zengin müşterilerin para bırakabileceği yer haline gelecek. Sonuç olarak bugün tüm projelerin eksikliği vardır. 10 farklı avukata bir konu versek. Bu konuyla ilgili görüşlerinizi bildirin desek, 10 değişik avukattan 10 farklı görüş gelir. Siz bunlardan bir tane doğru olanı alırsınız ve sonuç çıkarmaya bakarsınız. Farklı fikirler de doğruyu bulmak için ne doğru şey. Bakan Bey’in yaptığı da buydu. Siz çalışın varsa önerileriniz söyleyin arkadaşlarımız çalışsın dedi. Tabi ben işin arka planını bilmediğim için bununla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Vatandaş Ender olarak proje bence doğruydu.  Bizim göremediğimiz, bilmediğimiz Büyükşehir’in bildiği konuları açıkça ‘şunu istemiyoruz, böyle yapalım’ değerlendirmeleri oldu mu bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

HER ŞEYE KARŞI OLMAK DOĞRU DEĞİL
İnciraltı Planlaması üzerinden odaların açtığı davalara değinen Başkan Yorgancılar, “İnciraltı yıllardan beri kangren haline geldi. Beklentiler farklı tabi orada. Yolun diğer tarafında 7 katlı binalar var ancak diğer tarafta eşitlik ilkesine ayrı. Nasıl çözümlenecek… Oraya bir imar planı çıkacak ancak ertesi gün mahkemeler başlayacak. Gerçek bu. Mahkeme süreçlerinde ortaya konan projelere göre farklı bir fikir varsa direk mahkeme sürecine giden bir yapısı var İzmir'in. Doğru mu? Olmamalı. Çözümü nedir? Mahkemeye en son anlaşma olmazsa gidilmeli. Proje varsa önce tartışılmalı, tartışmadan sonuç bulamıyorsa asgari konularda nasıl uzlaşılır diye bakılmalı, yine olmuyorsa sonra mahkemeye gidilmeli. Ancak proje açıklanıyor hemen olmaz diyor, mahkeme açalım deniliyor. Bunun bazı sebepleri de var. Ben hayatım boyunca hep uzlaşı ile çözümün doğru olduğuna inandım. İnsanların birbirine sabrı kalmadı, fedakarlık yapmıyorlar. Ülke meselelerinde, şehirlerin geleceği meselelerinde takım tutar gibi bir şehrin kaderi için görüş belirtilmemeli. Belki senin tuttuğun takımın futbolcusu bunu yapmıyor ancak karşı taraf daha güzelini yapıyorsa tebrik edeceksin. Bu karşı taraf için de geçerli. Her şeye karşı olmak doğru değil” dedi.

SEÇİMİ KİM KAZANIRSA KAZANSIN AMA ENFLASYONU İNDİRSİN
Dünya genelinde enflasyon konusunda sorunlar yaşandığını kaydeden Yorgancılar, özellikle seçim sonrası enflasyon dizginleyecek çalışmalar yürütülmesi gerektiğini kaydederek “Bütün dünyanın ortak derdi enflasyon. Bu sadece bizde değil tüm dünya bunla savaşıyor. Buna enflasyon olmasından dolayı gıda fiyatlarında önemli bir artış oldu. Navlun fiyatlarında yükselme durdu, aşağıya gidiş var ancak bunu fiyatlara yansıması en az 8-9 ay. Tüm bunlara baktığımızda iyi yönetilmesi gereken ekonomik bir süreç var. Önümüzde bir seçim süreci var. Tarihte 14 Mayıs olarak açıklandı. Yabancı sermaye uzun süredir gelemiyor ancak bunu bazı sebepleri var. Seçim sonrasında kim kazanırsa kazansın Türkiye’nin öncelikle çözülmesi gereken konularına el atarak ülkedeki enflasyonu aşağıya indirmesi gerekiyor. Çünkü bizim çok büyük avantajımız var. Özellikle AB ile ilişkilerinizin önümüzdeki süreçte ihracat açısından ülkeye büyük değer sağlayacağı süreçteyiz. Bunu kaçırmamız lazım” şeklinde konuştu.

İKİ BAKANLIK ANLAŞAMADIĞI İÇİN SÜREÇ UZADI
Kemalpaşa Lojistik Merkezi’ndeki son durumu aktaran Başkan Yorgancılar, “Tabii ki kararı verecek olan Ulaştırma Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı. Yer Ulaştırma Bakanlığı’nın, konu Ticaret Bakanlığının… İki bakanlığın anlaşması lazımdı. Biz çok uzun süre Mahmut Başkan ile Ankara'ya gidip geldik. Sayın Binali bey bu konuyla ilgili çok destek verdi bize. Gittik geldik konuştuk ancak iki bakanlık anlaşamadığı için süreç uzadı. Ancak biz şirketi kurduk. Şirketin kuruluşunda EBSO, EİB, İZTO ve İzmir Valiliği var. Herkesin yüzde 25 hissesi var. Yani altyapısı bitmiş durumda. Şu anda Vali Bey ile görüşüyoruz, kendisinin de onayını aldık, bir an önce oranın yapım sürecini başlatıp bitireceğiz. Orası önemli bir merkez haline gelecek. Konteyner elle işleme merkezi haline gelecek. Buranın tek eksiği var, gemini geldiği yer Alsancak limanı, oradan lojistik alan direkt tren hattı yok. Var ama Aliağa-Menemen üzerine dönerek Kemalpaşa'ya geliyor ancak bu hat hem uzun hem de İZBAN kullanıyor.  İZBAN’ın günlük seferlerini aksatmamak için TCDD’nin hat verebilmesi için gece kullanıma açılması gerekiyor ancak o da bir geminin boşaltılması için yeterli bir süreç değil. Önümüzdeki en büyük sıkıntı bu, onu da bir şekilde çözeceğiz. Dünyaya baktığımızda, mesela Almanya’ya gittiğimde yük trenleri için hatlar farklı bir yerde. Bizde imkan bu kadar olunca mecbur paylaşmak gerekiyor” dedi.