GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
19 Ağustos 2023 Cumartesi 09:39

Başkan Yetişkin ‘ne kadar dayanırız bilmiyorum’ dedi… Lastik bir yerde patlar!

Üst üste gelen fiyat artışları sonrası belediyelerin durumunu değerlendiren Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, sürece ne kadar daha dayanabilecekleri sorusuna “Vallahi ne kadar dayanılabilir tahmin edebilir değil. Elimizden geldiği kadar devam etmeye çalışıyoruz. Ama bu şartlarda lastik bir yerde patlar. Bizim işçiye olan bir borcumuz yok, özel ticari ilişkilerimiz olduğu  dışarıdan ticaret yaptığımız kişilere, alışveriş yaptığımız kişilere de bir borcumuz yok. Şu anda bir tek SGK'ya olan borcumuz var” yanıtını verdi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye'de son aylarda üst üste gelen zamlar sonrası başta vatandaşlar olmak üzere birçok kesimden tepki gelmeye devam ediyor.

İğneden ipliğe her şeye zam gelirken, özellikle akaryakıta gelen zamlar sonrası vatandaşlar kadar kamu kurumu olan belediyeler de isyan etmişti. Özellikle muhalefet kanadında bulunan belediyelerin tepki gösterdiği süreç hakkında Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin Egedesonsöz’e konuştu.

DAMARLARIMIZA KADAR HİSSEDİYORUZ
Ekonomik krizi kendilerini de en derinden yaşadıklarını belirten Yetişkin, “Herkesin yaşadığı gibi ekonomik krizi biz de en ince damarlarımıza kadar hissediyoruz. Yani bunu bütün sektörde sadece şey olarak görmeyin. Yani mazot olarak, vergi olarak görmeyin. Bunun  Fen İşleri var, belediyede her türlü birimi var. Aynı şekilde biz de hissediyoruz yani. Yani bunu en başta yani mazot devletin  bizden mazot fiyatında aldığı  vergi… Hani şimdi bir  gezi teknesine yatak rahatlıkla vergisiz mazot verebiliyor. Birçok kuruma farklı şekilde olabiliyor ama belediyeleri niye ayırıyorlar? Ben onu anlamıyorum” ifadelerini kullandı.

44-45 BİN VATANDAŞIN HAKKINI GASP ETMİŞ OLUYORSUNUZ
Yaz ve kış ayları arasındaki nüfus farkına dikkat çeken Yetişkin, “Normal bizim nüfusumuz olması gereken nüfus 54-55 bin. Fakat biz şu anda 550-600 bin nüfusa kadar çıktık. Yani o nüfusa hizmet verebilmek… En basitinden örnek vereyim size.  Yani bir çöpü toplamak bile ekstra bir yük getiriyor. Kışın mesela biz on iki arabayla rahatlıkla çöp toplama işini yapabiliyoruz. Ama şimdi işler çok farklı… Yazın vardiyayı hiç durdurmadan devamlı çalışmak durumunda kalıyoruz. Bir grup kademenin başında bekliyor. Araba geliyor, yıkanıyor, hazırlanıyor ve beş dakika sonra yola tekrar çıkıyor… Hiç kontak kapatmıyor deseniz yeri var… Devamlı bir sirkülasyon halinde araçlarımız. Bu nedenle İller Bankası payının esasında ya konuta göre belirlenmesi gerekiyor ya da tüm sahil kesimlerinde yazlık ve kışlık olarak belirlenmesi gerekiyor.   Şu an biz 44-45 bin nüfusa göre İller Bankası payı alıyoruz ancak bir de bunun içinde kesintiler söz konusu. Onu da unutmamak gerekiyor. Bunlara rağmen de 600 bin kişiye hizmet veriyoruz.  Böylece nüfusa kayıtlı olan 44-45 bin vatandaşın da hakkını da gasp etmiş oluyorsun” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR YASASININ DEĞİŞMESİ LAZIM
Belediyelerin ne kadar daha sürece dayanabileceğinin sorulmasına da yanıt veren Yetişkin, “Vallahi ne kadar dayanılabilir tahmin edebilir değil. Elimizden geldiği kadar devam etmeye çalışıyoruz. Ama bu şartlarda lastik bir yerde patlar. Bizim işçiye olan bir borcumuz yok, özel ticari ilişkilerimiz olduğu  dışarıdan ticaret yaptığımız kişilere, alışveriş yaptığımız kişilere de bir borcumuz yok. Şu anda bir tek SGK'ya olan borcumuz var. Onu da gittik  SGK il müdürümüzle konuştuk. Yapılandırmamızı yaptık  onu da bir şekilde çözeceğiz. Fakat sonuç olarak bunlar sadece pansuman. Lastik patlar...  Çünkü bu şartlarda ya bu  bütün şehir belediye yasasıyla işleri yürütmek mümkün değil. Bizim sadece  gelirlerimiz  gayrimenkulden gelen kira  ve  çeşitli vergiler. Onlarla bu zamların karşısında durabilmek mümkün değil. Belediyelerin eskisi gibi bütün şehirler yasasından önceki haline gelmesi lazım. İlçe belediyeleri mesela kendi başına imar planı yapamıyor. İmar planı yapsa büyükşehire imza attırmak zorunda kalıyor. Yani burada yaşayan burada bilen kişiler tarafından, yerelden yönetilmesi gerekiyor” dedi.

MARKET, KASAP GİBİ DEĞİLİZ
Yeni yapılan ek bütçenin de yetmeyebileceğini belirten Yetişkin, “Yeni bir ek bütçe yaptık, meclisimizden geçirdik. Vallahi tekrar bu şekilde zamlar devam etmeye  devam ederse muhakkak ki tekrar ek bütçe istemek zorunda kalacağız. Yani bugünkü hükümet bile meclisten geçiriyor ek bütçeyi. Mazotu bir buçuk yıl öncesine kadar 7 liraya alırdık. Bugün işte 40 lira. Gıda ürününe gelen, marketçi hemen aynı gün yansıtabiliyor. Ama belediyelerde öyle bir şans yok. Bir yıl beklemek zorunda. Bir yıl sonra tekrar yeni bütçe yaparken yeni bütçe tarifesini almak zorunda. Yani bir market gibi kasap gibi değiliz. Biz hep enflasyonun altında kalıyoruz bu şekilde” ifadelerini kullandı.