GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
27 Ekim 2021 Çarşamba 15:59

Başkan Tugay açıkladı: İşte Körfez’deki kokunun kaynağı!

Körfez’deki koku nedeniyle Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ne haksızlık yapıldığına vurgu yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Organize sanayiden kaynaklı bir koku olduğunu düşünmüyorum. Hatta bu konuda çok titiz davrandıklarını çok iyi biliyorum. Benim yorumum; derelerle bağlantılı ve arıtma tesisiyle ilgili bir şey olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

EGEDESONSÖZ – Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Körfezi’ndeki kokuyla ilgili görüşlerini açıkladı. SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın programına konuk olan Başkan Tugay, kokunun Çiğli tarafından gelen, kaynağı bilinmeyen bir koku olduğunu, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ni kokudan dolayı suçlamanın, haksızlık olduğunu ifade eti.

İZSU'NUN KARAR VERMESİNİ BEKLİYORUZ
Bostanlı Yamanlar Barajı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Proje aynı şekilde duruyor. Projenin yapıldığı gün ile bugün arasında şu fark var; Bostanlı deresi daha debili bir dereyken, dereyi besleyen kaynak kurumuş durumda ve sadece yağmur suyunun aktığı bir akıntı var.  Planlanmış ölçekte böyle bir debili akıntı olmadığından bu projeyi yapmak, 500 milyon lira civarında masraf gerektiriyor. Su tutacak kaynak yok. Bizim önerimiz bunu küçültelim, yağmur suyunu tutabilecek bir bent haline çevirelim, şeklindeydi. Bununla ilgili  İZSU'nun karar vermesini bekliyoruz. Bence şu anda yapılma ihtimali yok" ifadelerini kullandı.

GEDİZ'İN KÖRFEZİ KİRLETTİĞİNE EMİNİM
Körfezdeki koku sorununu ile ilgili Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ne haksızlık yapıldığına vurgu yaparak, kirliliğin büyük kaynağının Gediz olduğunu da vurgulayan Tugay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tunç Soyer Başkanımızın en çok uğraştığı konulardan biri, atıkların yönetimi konusu. Yağmur suyu ile kirli suyun karışmasını engelleyecek altyapı çalışmasını yapmak. İZSU yoğun bir şekilde her yerde kazı yapıyor. Yağmur suyunu ayrı kanallarla toplamazsak, arıtma sistemlerinin üzerinde yükü kaldıramayacak seviyeye getiriyoruz ve problemler yaşanıyor. Kokunun Karşıyaka Belediyesi sınırlarının dışından kaynaklandığına eminim. Karşıyaka denizi ile ilgili bir şey değil bu. Çiğli tarafından gelen, tam kaynağını bilmediğimiz bir şey.  Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nden kaynaklı bir koku olduğunu düşünmüyorum. Hatta bu konuda çok titiz davrandıklarını çok iyi biliyorum. Oradan gelen bir şey değil. Benim yorumum; derelerle bağlantılı ve arıtma tesisiyle ilgili bir şey olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar veriye dayalı bir söylem değil, sadece düşüncem.  İnsanlarımızın çok rahatsız olduğu bir konu.  Sasalı'daki arıtma teksisinin kapasite artışı ile ilgili bir karar alındı. Bu, sorunu bir miktar çözecektir. Derelerde de kirliliği temizlersek sorun çözülecektir. Tunç Başkan’ın Gediz incelemesi de bundan kaynaklı. Ben Gediz’in, Körfez’i kirlettiğine eminim."

TEMİZ DEĞİL AMA ŞU ANDA YÜZÜLEBİLİR DURUMDA
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 'görev sürem içinde körfezde yüzeceğim' söyleminin ardından kentte muhalefet tarafından sıkça eleştirilerin odağına getirilen 'körfez kirliliği' söylemlerini değerlendiren Başkan Tugay, “Yüzülebilir” mesajı verdi:

“Körfez şu anda yüzülebilecek durumda. Yüzerseniz sağlığınızı tehlikeye girmez. Karşıyaka Yelken Kulübü’ndeki çocuklar, ki benim kızım da geçen yıl eğitim aldı, sürekli denize düşüyorlar ve hastalanan bir çocuk bile yok. Deniz durgun olunca biz denizin dibini görüyoruz. Artan balık çeşidi de zaten bunu gösteriyor. Ben temiz, her şey bitti demiyorum, sadece iyi durumda, diyoruz. Derelerden gelen kirlilik durduğunda Körfez kendini çok hızlı temizleyecek. Şu an istersek yüzebiliriz. Ben de kano sporu yaparken düştüm suya ama bir sorun yok. Temiz bir deniz yok ama yüzülemeyecek gibi bir durum da söz konusu değil. Gediz nehrinin denize döküldüğü yerlerde bir kirlilik var ve bu Körfez’i kirletiyor."

KENT ORMANINA DÖNÜŞTÜRMEYE HAZIRLANIYORUZ
Kayalık alanda geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen saha çalışmaları hakkında bilgi veren Cemil Tugay’ın düşünceleri şöyle:

“Mustafa Kemal Mahallesi ile Zübeyde Hanım Mahallesi arasında geniş bir alan var. Orası ağaçlandırma alanı. Daha önce çalışmalar başlatılmış ancak istenilen seviyeye gelmemiş. Orayı daha köklü bir çalışma ile Kent Ormanına dönüştürmeye hazırlanıyoruz. Bu basit bir ağaçlandırma değil. Bizim baktığımız açı: Bir su sorunu var, su kaynaklarımız yeterli değil. Gördüğümüz en büyük su kaynağı, yağmurlar. Bu yağmurların toprak tarafının tutulması ve yeraltı kaynaklarını beslemesi lazım. Ancak arazi yapımız gelen suyu akıtıyor ve denize gidiyor. Biz bu suyu kullanamıyoruz. Büyükşehir Belediyemizinde anlattığı Sünger Şehir yapımız var. Bunu takip ediyorum. Bu doğru bir uygulama. Yamaçtan aşağıya akan suyu tutmak için küçük göletler oluşturduğunuz bir coğrafik yapı oluşturuluyor. Biz bunu yapacağız orada. Bir diğeri de erozyon ile toprağın kaybedildiği alanlar var. Bunun için organik bir yapı kazandırmak gerekiyor. Kompost ile getireceğiz toprağı. Hepimizin çöpe attığı organik atıkları komposta dönüştüreceğiz. Bu bir tür zengin içerikli gübre olacak ve bu alanlarda değerlendireceğiz."

DOĞAYA METANGAZI SALMAYAN BİR PROJE OLSUN İSTİYORUZ
Farklı teknikleri olduğunu söyleyerek hayata geçirilecek sistemin kokusuz olacağını dile getiren Tugay, sözlerini şöyle değerlendirdi:

"Kompost ile ilgili farklı teknikler var. Sıcak, soğuk diye iki farklı teknik var. Bunlar arasındaki en temel fark, çevreye verdiği koku rahatsızlığı, havaya metan gazı salması ve dönüşüm süresi. Biz doğaya metan gazı salmayan bir proje olsun istiyoruz. Attığımız organik atık, parçalanıp bir süre sonra farklı bir materyale dönüşüyor. Sıcak kompost döneminde metan gazı yayarak oluşuyor ve zamana kalıyor. Bizim bu kadar zamanımız yok. Bunun için demonstrasyon alanı, yani bu tekniğin nasıl işlediğini gösterebileceğimiz bir alan ve büyük miktarda organik atığı dönüştürebileceğimizi tesis lazım. 1,5 ay içinde atılmış her türlü organik atığı her şeyi komposta dönüştürdüğümüz tekniği uygulayacağız. Bu şekilde ürettiğimiz toprağı bu alanda kullanacağız. Bu yöntemle, erozyon ile kaybedilmiş toprağı telafi etmiş olacağız; daha önemlisi bitkinin ağaçların yetişmesi için daha güçlü bir materyal elde etmiş olacağız."

BİZİM YAPACAĞIMIZ TESİSTE KOKU OLMAYACAK
Tesisin gönüllülük esasına göre çalışacağını vurgulayan Tugay, "Şehrin dışında yapacağız. Katılan işyerlerinin atıklarını ayrıştırarak tamamen organik atıkları toplayacağız ve vatandaşlarımızın katılımını talep edeceğiz. 22 litrelik orta boy çöp kutusu gibi bir şey, bunu gönüllü olanlara vereceğiz ve diyeceğiz ki, yemek atıklarınızı buraya atın. 15 gün kalacak bunlar ve koku yapmadan gidip konteyner ile alacağız. Bu şekilde gönüllülük esası ile kurulacak. Bizim şantiyemizin civarında kimseyi rahatsız etmeyecek bir tesis olacak. Bizim yapacağımız tesiste koku olmayacak" diye konuştu.