GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
8 Mayıs 2021 Cumartesi 14:02

Başkan Soyer'den VLR toplantısında 'sürdürülebilirlik' vurgusu

İzmir Gönüllü Yerel Gözden Geçirme Raporu (VLR) toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "25 ilçe belediyemizde sürdürülebilirlik ofisleri oluşturarak, İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı'nın kurulabilmesini sağladık. Şimdi İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı ile birlikte bu çabaları bir adım daha ileriye taşıyabilmek için, İzmir Gönüllü Yerel Gözden Geçirme Raporu'nu hazırlayıp teslim etmeyi hedefliyoruz" dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehri Belediyesi, geçtiğimiz aylarda Türkiye'de ilk kez Gönüllü Yerel Gözden Geçirme Raporu (VLR) hazırlamak için düğmeye basmıştı.

Proje kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi, UCLG MEWA (Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı), UN SDSN (Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Çözümler Ağı) Türkiye ve İEKKK (İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu) işbirliği içinde çalışma yürütülürken, proje kapsamında online eğitim programı düzenlendi.

Pandemi koşulları nedeniyle online olarak düzenlenen toplantıya bant yayını şeklinde katılarak katılımcılara seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'de hazırlanacak olan raporun önemine dikkat çekti.

TARİHSEL SÜRECE DİKKAT ÇEKİLDİ
Tarihteki ekonomik süreçler hakkında bilgi veren Başkan Tunç Soyer, "İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana dünyada meydana gelen belirli tarihsel olayların toplumlar ve sistemler üzerinde büyük sonuçlar yarattığını biliyoruz.  Bunlardan ilki yeryüzünde insanların ilk defa geniş topluluklar halinde bir araya gelerek iş bölümü yapmasını sağlayan tarım devrimi. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki ilkel tarımsal ekonomiye dayalı toplumsal örgütler, sosyo ekonomik sonuçları günümüze kadar uzanan uygarlık tarihinin ilk aşamasıdır. Sonrası aşama ise coğrafi keşifler ile birlikte modern piyasa ekonomilerinin ilk belirtilerinin Batı'da çıkışıdır.  Hemen ardından aydınlanma çağı insanların sadece doğaya karşı bakış açısını değiştirmek ile kalmamış, aynı zamanda toplumların geleneksel üretim şekillerini de değiştirmiş ve üretimde makineleşmenin ivme kazanmasını da sağlamıştır.  İnsanlık tarihinin bu ikinci olayını ise sanayi devrimi olarak biliyoruz. Bu büyük değişmelerin sonuncusu ise geçtiğimiz yılın son çeyreğinde ortaya çıkan bilgi ve iletişim teknolojilerindeki devrimdir. Bu devrim ile birlikte dünya üzerindeki ticaret hacmi giderek artmış, sermayenin serbest dolaşımı ve finansallaşma hız kazanmıştır. Öte yandan küreselleşme olarak bilinen bu dönem dünyadaki tüm kentler arasındaki etkileşimi büyüterek kentlerin birbirlerini anlama ve aralarındaki işbirliğini büyütmüş ve kuvvetlendirmiştir" dedi.

KÜRESEL EŞİTSİZLİKLER DERİNLEŞTİ
Süreçlerin asıl olarak ekonomik inovasyonlar olduğunun altını çizen Başkan Soyer, "Aslında tüm tarihsel olayları ekonomik inovasyonlar olarak okumak mümkündür. Bu süreç küresel eşitsizlikleri derinleştirmiştir. Dolayısıyla küresel eşitsizlikler ve doğaya bakış açımızı başta olmak üzere bizleri doğanın ekonomik sömürüsüne dayanan tarihsel kapitalizm hakkında daha çok düşünmeye sevk ediyor. Nesnelerin  interneti, yapay zeka teknolojileri ve endüstri 4.0 gibi son derece önemli fakat yaratıcı  yıkım süreci olarak özetlenebilecek yıkıcı süreçler eşitsizliklerin derinleşmesi ve daha derin toplumsal buhranlar yaşanması gibi riskler içeriyor. Bu nedenle dünyada doğanın ekonominin sürdürülebilirliğini önceleyen duyarlı, sosyal bir kapitalizmin inşasının ortak  geleceğimizi ya da başka bir değişle  insanlık tarihinin rotasını belirlemede daha etkili olacağına  inanıyorum. BM bu nokta da en az zarar sağlayarak 6 yıl içinde yeşil ekonomi, yeşil iş ve yeşil sektörler gibi yeni kavramların hayatımıza girmesini sağladı. Hatta bu kavramlar dirençlilik, döngüsel ekonomi gibi son derece yaşamsal kavramlara her geçen gün daha fazla dokunuyor. BM'nin bu muazzam dönüştürücü gücü artık küresel piyasaları ve siyaseti de şekillendiriyor" ifadelerini kullandı.

YEŞİL MUTABAKAT GERÇEKLİĞİ
Süreç ile birlikte yeni bir takım ek koşulların geleceğine dikkat çeken  Soyer, "Sürdürülebilirlik endekslerinin kurulduğu sermaye piyasaları, yeşil tahliller, sürdürülebilir finans ve  krediler gibi çeşitli gelişmelerin yanı sıra bizleri de yakından ilgilendiren yeşil mutabakat gerçeği ile  gün geçtikçe daha da yüzleşiyoruz. Özellikle batıda yeşil yeni düzen ve siyasi anlayışı olarak, yeşil mutabakat, karbon vergisi gibi birçok uygulamalar öngörmesi nedeniyle sadece sanayi ve iş dünyasını dönüştürmek ile kalmayacak,  aynı zamanda yerel yönetimleri uluslararası hibe ve finansman imkanlarından yararlanabilmesi için bir takım ek koşullar beraberinde getirecek" diye konuştu.

İZMİR SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL GELİŞİM AĞI'NIN KURULABİLMESİNİ SAĞLADIK
İzmir'de 25 ilçede açılan Sürdürülebilirlik Ofisleri'ne dikkat çeken Soyer, hazırlanacak olan raporun ilham kaynağı olmasını dilediklerini belirtti. Soyer,  "Çok açık ki sürdürülebilirlik parametreleri etrafında şekillenecek olan ek koşulları çok iyi anlamamız ve takip etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla uluslararası finansman, ticaret ve yönetişimin değiştiği bu küresel ortamda kentimiz adına geride kalmamak için sürdürülebilirlik gündemi altında daha fazla bir araya gelmeye ve somut adımlar atmaya  ihtiyacımız var. Bu somut adımları atabilmemiz için kent aktörleri olarak sürdürülebilirliğe dair ortak yol haritaları, politika ve stratejiler geliştirmemiz, özetle önümüzdeki birkaç yıl içinde sürdürülebilirlik ve tarihi liman kenti olarak dünya kenti vizyonunu bu mütevazi adımlarla yeniden güçlendirilecek. Bu doğrultuda İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, küresel kalkınma hedeflerine uygun olarak hazırladığımız stratejik planlarımızı kurumsal dönüşüm sürecimizin önemli bir adımı olarak gördük. Ayrıca 25 ilçe belediyemizde sürdürülebilirlik ofisleri oluşturarak, İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı'nın kurulabilmesini sağladık. Şimdi İzmir Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı ile birlikte bu çabaları bir adım daha ileriye taşıyabilmek için, İzmir Gönüllü Yerel Gözden Geçirme Raporu'nu hazırlayıp teslim etmeyi hedefliyoruz. Kentin sürdürülebilirlik gündemindeki küresel konumunu belirleyecek olan raporumuz sürdürülebilirlik yolunda diliyorum ki sürdürülebilirlik yolumuzda hepimiz için iyi bir başlangıç ve ilham kaynağı olur" dedi.