GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
7 Ağustos 2020 Cuma 16:31

Başkan Soyer’den salgın yorumu: İzmir'de tehdit var ama felaket yok!

Katıldığı bir televizyon programında 1 Haziran sonrası kentte vaka sayılarında artış olduğunu doğrulayan Başkan  Tunç Soyer, "İkinci faz için çok hızlı tedbirler almamız lazım. Şu an itibariyle bir tehdit söz konusu ancak felaketle karşı karşıya değiliz" dedi

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı bir ulusal televizyon kanalında İzmir'i anlattı. Özellikle koronavirüs salgınıyla ilgili açıklamalarıyla dikkat çekti. Pandeminin birinci etabında İzmir'in de çok büyük acılar, sıkıntılar yaşadığını anlatan Başkan Soyer, "İkincisi gelirse, çok daha ağır bedel öderiz" dedi. Yaz sezonun başlamasıyla beraber, İzmir'in sahil beldelerinin ciddi talep gördüğünü anlatan Başkan Soyer, "Sahillerde fazlasıyla rehavet vardı. Tedbirler gözardı edildi. 40-50 bin nüfuslu Çeşme, bir anda 1 milyon kişiye ulaştı. Zabıta tedbirleri, birtakım kısıtlayıcı yasaklar, tabii ki düşünülmeli. Daha önemlisi, vatandaşın duyarlığını artırmak lazım. Büyükşehir olarak tüm mecralarımızı kullanarak, kapıdaki tehlikeyi hatırlatmaya başlıyoruz" dedi.

VERİLERİ CİDDİYE ALMAK ZORUNDAYIZ
İzmir'deki hastanelerde yatak sorunu veya yoğun hasta tablosu olmadığının altını çizen Başkan Soyer, şu bilgileri aktardı: "Haziran ayından itibaren İzmir'de vaka artışı oldu. İzmir'de hastanelerde sıkıntı yok. Bilim Kurulu oluşturduk. Toplum Sağlığı Daire Başkanlığı kurduk bir yıl önce.. İyi ki kurmuşuz. Pandemiyle birlikte Bilim kurulu oluşturdu.  Kriz merkezini oluşturdu. Hızla tedbirler almamız lazım, önümüzdeki süreçle ilgili... Onlardan edindiğimiz bilgi, büyük bir tehdit var ama büyük bir felaketle karşı karşıya değiliz. Her an parlayabilir, her an yüksek noktalara çıkabilir, vaka sayıları açısındayız. İşin şakası yok. İkinci faz ile ilgili ortada çok veri var dünyada. Bunları ciddiye almak zorundayız. Almayanların başına gelenleri biliyoruz" ifadelerini kullandı.

BUCA METROSU İÇİN ULUSLAR ARASI İHALE
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çok güçlü bir bütçe dengesine ve finans notuna sahip olduğunu anlatan Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: "Uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından en üst nota sahip bir belediyeyiz. Çok güçlü bir bütçe dengesi oluşturduk. O nedenle yüksek puanlarla derecelendiriliyor. Temmuz sonunda sıra dışı, olumlu bir puan olan AAA'dan teyit etti. Biz de çok endişeliydik açıkçası. İzmir, itibarını kaybeder mi endişesi içindeydik. Çok şükür o olumlu tablo teyit edildi. Bu kadar güçlü mali yapıya sahip olduğumuz halde biz de olumsuz etkileniyoruz, içinde bulunduğumuz süreçten... Yüzde 55 su gelirlerinde azalma var. 177 milyon lira ulaşımda kayıp var. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Çok muazzam bir gider kalemi açıldı. Gelirlerde de çok büyük düşüşler söz konusu. Yerel yönetimlerin kaynaklarının güçlendirilmesine, yetki alanlarının değerlendirmesine ihtiyacı var. Bu şekilde sürdüremeyiz. Toplu ulaşımda hala yüzde 18 KDV ödüyoruz. Sonuçta kamu hizmeti veriyoruz. Bu bir örnektir. Kamu kaynaklarına ulaşımda sorun yaşıyoruz. Bunu aşmak için yurtdışı derecelendirme şirketlerinin notunun ışığında, dışarıdan kaynak arayışı içine giriyoruz. Gönül ister ki, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde de kaynak bulabilelim. 1 milyar 80 milyon euroluk  kredi alıyoruz, 13.5 kilometrelik Buca metro hattı için... Uluslararası ihale için ön çağrıya çıktık. Narlıdere metro inşaatını da pandemiye rağmen durdurmadık. İlk ray kaynağını üç hafta yaptık. Karşıyaka'yı Çiğli'ye bağlayacak tramvay hattının ihalesine çıktık."

MÜTHİŞ DAYANIŞMA ÖRNEĞİ SERGİLEDİK
Başkan Soyer, pandemi sürecinde İzmir'in dayanışma fotoğrafını da sundu: "Biz nakit bağış kampanyası açmadık. Ayni bağış kampanyası da açmadık. İhtiyacı olanla gücü olan arasında köprü olduk, onları buluşturduk. Vatandaşlarımız on binlerce gıda paketi bağışladı. Paketleri, ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bunun gibi birçok adım atıldı. Halkımız, zor durumdaki insanların su faturalarını ödedi, İzmirim Kart uygulamasında destek verdi. Bu krizde, İzmir'in dayanışma gücü ortaya çıktı. İzmirli olmakla iftihar ediyorum. Su borcunu ödeyemeyen 268 bin hanenin suyunu kesmedik. 13 bin küsur hanenin kesilmiş suyunu yeniden bağladık. Aynı zamanda biz bu salgın nedeniyle işini kaybetmiş arkadaşlara nakit yardımı yaptık. 33 bin 800 haneye 400'er lira verdik. İzmir'in tüm dinamiklerini, odalarını, STK'larını, harekete geçirerek dayanışmanın bir parçası haline getirmelerini sağladık."

MANDA ÜRETİMİNE DE DESTEK VERECEĞİZ
Tarımın çok değerli olduğuna dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Tarım, bizim candamarımız. Kendi kendine yeten ekonomiyi oluşturmanın yolu tarımdan geçiyor. O bereketli toprakların kıymetini bilmezsek, deryayı bilmeden yaşayan balık gibi oluruz. Patatesi, samanı, ithal ediyoruz. Köyden kente göçün önüne geçmek lazım. Bu da tarımla mümkündür. Gençler, neden kentte ucuz işgücü haline gelsin ki... Yerli tohuma sahip çıkıyoruz. Seferihisar'dayken bir avuç karakılçık buğdayı tohumu bulduk, şimdi yüzlerce dönüme dönüştü. Kendi yerel gücümüzle yarattığımız buğdayımıza döndük. Üreticilerimizi, alım garantisiyle üretime teşvik ediyoruz. 152 bin 500 çocuğa süt götürüyoruz. Bunun yanına kavurmayı koyduk, birer kiloluk paketler halinde... Üçüncüsü, manda yetiştiriyoruz.  73 manda dağıtımı yapacağız önümüzdeki hafta Bergama'da... Mandanın anavatanı bizim ülkemiz. Kendi kendimizi tüketmişiz. Biz bunları ıskalamışız. Üretici pazarları açıyoruz. Sadece üreticilerin satış yaptığı yerler..."