GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
11 Mayıs 2021 Salı 09:10

Başkan Soyer'den odaya 'plan notu' tepkisi: Yargıya taşımayın!

Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi'nin deprem sonrası hazırlanan planlara itiraz edeceğini duyurması ile ilgili konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yargıya taşımasınlar. Gerçekten orada bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var ve burada tek başına hükümetin, devletin yapması mümkün değil. Vatandaşın elini taşın altına sokması lazımdı, biz bunun önünü açıyoruz. Varsa bu felaket karşısında bildikleri daha iyi bir çözüm onu söylesinler" dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir'de 30 Ekim tarihinde yaşanan 6.9 şiddetindeki deprem sonrası kentte özellikle Bayraklı ilçesi ağır hasar alırken, İzmir Büyükşehir Belediyesi bölgenin ve ağır hasar alan diğer bölgelerin dönüşümü için yeni planlar hazırlamıştı.

Hazırlanan planlar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde tüm partilerin oyları ile oy birliği ile kabul edilirken, Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi planlara itiraz edeceğini duyurmuştu.

BİLDİKLERİ DAHA İYİ BİR ÇÖZÜM VARSA ONU SÖYLESİNLER
TMMOB'a bağlı Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi'nin 'yargıya taşıyacağız' açıklamalarına değinen Tunç Soyer, "Taşımasınlar…. Bu tüm meclis üyelerimiz, tüm vatandaşlarımızın, STK'ların görünüşünü alarak oluşturduğumuz bir konuydu. Gerçekten orada bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var ve burada tek başına hükümetin, devletin yapması mümkün değil. Vatandaşın elini taşın altına sokması lazımdı biz bunun önünü açıyoruz. Varsa bu felaket karşısında bildikleri daha iyi bir çözüm onu söylesinler" dedi.

DEPREM MAĞDURLARI TEPKİLİ
Şehir Plancıları Odası İzmir ve İstanbul Şubelerinin raporları doğrultusunda alınan yargı kararının ardından İzmir depremi mağdurları adına açıklama yapan Abdurrahman Nalcı, odaya tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada  “Adı demokratik kitle örgütleri içinde geçen bir kurumun öncelikli görevi halkın çıkarları için faaliyette bulunmasıdır. Açıklamada yer alan sözde çekinceler günün gerçekleriyle örtüşmemektedir. Çözümsüzlük değil çözüm önermek gerekiyor” denildi.

“HALKIN ÇIKARLARI İÇİN MÜCADELE EDİN”
Nalcı, sayıları yüzbinleri aşan bir İzmir deprem mağdurları gerçeği olduğunun altını çizerek yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 “6 aydır evlerine giremeyen, konteynerlerde, yakınların evlerinde, 1000 TL yerine 2500-3500 TL kira ödemek zorunda kalan, 1000 TL yerine 3000-4000 TL’ye evlerini taşımak zorunda kalan, çoğunluğu 2000-3500 TL emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan, hala inşaat iznini ne zaman alabileceğini bilmeyen, metrekaresini 3000-4000 TL’ye nasıl yaptıracağını düşünen, geceler boyunca gözüne uyku girmeyen, devletten 0 faizli, 20 vadeli,  2 yıl geri ödemesiz kredi arayışı ve beklentisi içinde olan, İzmir Belediyesi’nin Dünya Bankası’ndan bulduğu kredinin bir an önce Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması bekleyen, evinin yapım bedelinin kredi dışında kalan ödemesini nasıl bulacağını bilemeyen, depremden önce krediyle ev alıp hala yıllarca banka borcu olan, uykuları kaçan, evine zorunlu tadilatı kredi çekerek yapıp depremden sonra oturamadığı evin tadilat borcunu ödemeye çalışan, 8 katlı evi yıkılıp yerine 6 katlı binada %35 küçülerek Toki’den evini bekleyen, aynı ilçede ikinci evin var diyerek hak sahibi değilsin denilen, bir adım ötesindeki gökdelenlere bakarak aynı ülkede mi yaşıyorum acaba diyen, İşte bunlar İzmir deprem mağdurlarının yaşadığı  duygu, düşünce ve gerçeklerinin çok az bir kesitidir.

Sizler ise; koltuklarınızda oturup bunca acı ve sıkıntıyı çeken halkımız için bugüne kadar ne yaptık, bundan sonra neler yapabiliriz, bu insanların sorunlarına nasıl çözümler önerebiliriz diyeceğinize, zaten kaderine terk edilmiş olan biz mağdurların kendi göbeğimizi kendimiz kesme arayışındaki çabalarımıza, belediyelerimizin iyi niyetli plan notlarına karşı çıkarak bizlere şunu diyorsunuz.

Bugüne kadar çektiğiniz sıkıntılar yeterli değil, biraz daha eziyet ve sıkıntı çekin, mülteci gibi yaşamaya devam edin, yetmeyen gelirlerinizle daha fazla batağa batın, intiharların eşiğine gelin, sağlığınız ve yaşamınız daha da bozulsun.

Gece yastığa başınızı koyduğunuzda bunları düşünün. Bir an için olsa bile kendinizi bizlerin yerine koyun. Aydın insana düşen görev toplumun ve halkın çıkarları için mücadele etmektir. Sahipsiz ve çaresiz kalmış insanların aklıyla daha fazla alay etmeyin. Aydın ve demokrat olmanın gereğini yapın ve halkın yanında olun, karşısında değil.