EGEDESONSÖZ-Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal,SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Sandal, deprem sonrası Bayraklı Belediyesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
“BAĞIRANIN DEĞİL, ALINTERİ DÖKENİN YERİ BAYRAKLI BELEDİYESİ”
Göreve geldiği gün bir söz verdiğini belirterek belediye çalışanlarının hiçbirinin işiyle ya da aşıyla oynamayacağını ancak geçmişte işe gelmediği halde mesai yazdıranlar olduğunu söyleyen Sandal, “Hakaret edenler oldu işten çıkarmadık. Çalışanımıza 2 kez şans verdik ve aynı yanlışı 3’üncü kez yapan olursa atacağız. Burası bir kamu kurumu; burada disiplin, otorite, iş barışı sağlanamazsa süreç ilerlemez. Belediye başkanlığının işçiyi işten çıkarmasında sendika yok zaten. Biz disiplin kuruluyla beraber sendikanın disiplin kurulu toplantılarına katılımını esas alıyorduk, bakıyorduk ki katılmıyorlardı toplantılara. Gelsinler disiplin kurulunda tartışılsın. Biz işin hukuki, ahlaki ve vicdani olarak ilerlemesini istiyoruz. Basına mesaj atan arkadaşlarımızın geçmiş karneleri çok kötü. Pazar günü işe gelmediği halde 4 Pazar mesai alan arkadaşlar bağırıyor, bunu da çözeceğiz. Bağıranın değil, alın teri dökenin yeri Bayraklı Belediyesi. Belediye başkanı olarak iki alternatifle gelirsiniz; biz kamu anlayışıyla ilerliyoruz. Ben dersem herkesi mutlu ederim. Neyle mutlu ederim vergilerle. Bu bir kamu, vatandaş vergiyi bize emanet ediyor. Mesele ne? Biz geldiğimizde müdür arkadaşlarımızın resmi araçları dışında özel araçları vardı. Şoförü de yakıtı da veriliyor; biz kaldırdık. Gelmişsiniz bankamatik adamlar; referansın kim olursa olsun işe gelecek. Verilen zamların hepsini geri aldım adaylığı kesinleştikten sonra verenin” dedi.
“1 BUÇUK YILDA 10 YILDA YAPILANIN 2 KATINI YAPTIM”
Piyasaya belediyenin hiçbir borcu kalmadığını ve 102 milyon banka borcunun 60 milyonunun 1 buçuk yıllık görev süresi içerisinde ödendiğini açıklayan Sandal, “Bu para sadece bankaya ödediğimiz; diğer şirketlerin borçları, önceden yapılmış bütün işlerin borçlarını biz ödedik. Yatırım anlamında 10 yılda yapılanın 2 katını yaptım ben bir buçuk yılda. Bu kentin kaynakları bu kenti ihya etmeye yeter. Yeter ki düzgün kullanın. Benim görevim şu, ortada bir kaynak mı var; ben tableti olmayan çocukla, evine ekmek giremeyen vatandaşla ilgileniyor kaynağı oraya aktarıyorum. Ekonomik durumu olmayan her çocuğun sorumluluğunu biz alacağız Bayraklı’da. Türkiye’de ilk defa televizyon üzerinden yayın başlattık, yapıyoruz. Bizden sonra BAYSEN çok ciddi bir noktaya geldi, Türkiye 26’ıncısı çıktı. 9’la 11 arasında tüm Türkiye’ye canlı ders veriliyor şu anda” diye konuştu.
Eşit işe eşit ücret verme mantığıyla yola çıkarakTürkiye’de ilk defa sözleşmeyle personel reformunu eş zamanlı yaptıklarını vurgulayan Sandal, “Bayraklı için bir devrim bu. Süpürme araçlarının birinin şoförü ayrıldı ve biz şoför bulamadık ve aracı geri vermek zorunda kaldık. Oysa belediyede 38 tane ağır vasıta şoförü vardı. Öyle bir şey yapılmış ki hepsi masa başında müdürlüklere ayrılmış. Bugün yarın imzalanacak toplu sözleşme. Liyakat esaslı olacak. Net bir zam vermedik. Kolcular, süpürgeciler Bayraklı’nın en mağdur kesimiydi; bunlar 2 lira alırken, masa başında 6 lira alan vardı. Amacımız bu ücretler arasındaki uçurumu azaltmak” diye ifade etti.
“BAYRAKLI BELEDİYESİNE HAKİM YA DA SAVCI OLMAYA GELMEDİM”
Eski dönemdeki ihaleler ve belediye şirketlerinin harcamalarıyla ilgili dosyaları teftiş kurumuna gönderdiğini belirten Sandal, “Belediye tarafından savcılığa giden bir şey yok. Ben bayraklı belediyesine hakim ya da savcı olmaya gelmedim. Bu kentin derdini sıkıntısını çözebilmek, güvenli bir kent oluşturmaya geldim. Eleştirilerle ilgili her şeyi teftiş kuruluna verdim. Denetim kurulu raporunu okumadan direkt teftiş kuruluna verdim. Üç liralık malı beş liraya almış adam. Ben parayı veriyorum 10 kalem al diyorum, 10 yerine 9 alanı yakarım” dedi.
Sandal, savcılığa intikal bir olay olarak belediyede böcek çıkmasını örnek vererek konuya ilişkin, “Detaylı bir inceleme için TÜBİTAK’a mı gitti bilmiyorum şu an. Biraz pozitif bakarsak bu işler tartışılabilecek şeyler değil. Dinlenmeme şansınız olabilir mi? Öyle ya da böyle bütün bilgiler vardır. Bu dinlemeyle ilgili son derece rahatım; kamu, devlet dinlesin. Benim bir sıkıntım yok; 3’üncü şahıslar dinliyorsa sıkıntı var.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN KOOPERATİF KURACAĞIZ”
30 Ekim tarihinde yaşanan depremden en çok zarar alan bölge olan Mansuroğlu, Adalet ve Manavkuyu mahallelerinde çalışmaların hızla yürütülüp kentsel dönüşümün başlatılacağını açıklayan Sandal, şu ifadeleri kullandı:
“Eski bir şey var ortada, yapılan plan gelmiş tıkanmış. Sıfırdan bir şey yaptığınızda çok daha kolay. Kentsel dönüşümle ilgili o bölgede yeniden revizyon çalışması yapıyoruz. Daha önce bu işleri biz masa başında yapmışız, kentsel dönüşüm ve revizyonda işin tarafları var. Bir tarafı kamu, ikincisi vatandaş, üçüncüsü iş dünyası. Hepsinin mutlu olması lazım. Birebir vatandaşlarımızın sıkıntısını dinledik, iş dünyasını dinledik şimdi çalışıyoruz. Bu işleri zaten Büyükşehir’le beraber yapıyoruz. Eskiden 1 uygulama alanı vardı şu an 34. Bütün herkesi dinliyoruz, niye? Daha pozitif ve reel bir çözüm oluşturmak için. O alanı 34 bölgeye böldük, eskiden tek uygulama alanıydı. Her böldüğümüz parçada komşularımızdan kentsel dönüşüm kooperatifi oluşturacağız. Onlara da 10 tane iş adamı atayacağız. Noter huzurunda gerekiyorsa bir şey de yaparız. Vatandaşla iş adamını bir araya getirip çözeceğiz. Teminatı olan iş yapabilen iş dünyasından insanlar olacak.Bayraklı ve büyükşehir diye iki farklı kurum yok. Biz bir bütünüz. Büyükşehir neyse biz de oyuz. Kamu yararı gözetilen konular birlikte karar aldığımız yer. Bugün aciliyetimiz var bizim. Vatandaş evim ne olacak diye soruyor. Vatandaş evini yıksın yerini yapsın dediğimizde 300 bin lira nasıl bulsun. Tunç Soyer dünya bankasıyla bu konuda görüşüyor, faiz oranlarında çalışmalar yapıyoruz.”
“REZERV ALAN, DOĞRU SEÇİLMİŞ BİR ALAN”
Bayraklı’da rezerv konut yapımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği rezerv alandan başka bir alan olmadığını belirten Sandal, “Teknik değerlendirmeyi bir tarafa bırakırsak; bize göre rezerv alan doğru seçilmiş bir alan, Bayraklı’da başka yer yok zaten. Bu bölgenin bir kısmı ormandan bir kısmı üniversitede burada da bence kamu yararı var. Başka birine gitmiyor, ihtiyaca göre yapılacak. Bence bir meseleye doğru çerçeveden bakmak lazım. Burada bir alan var yol sorunu çözülür mü çözülemez mi? Bu yol alternatifleri bir şekilde oluşturulabilir. Bir yoğunluğu neden olacak mı olabilir, gereği yerine getirilse sıkıntı yaratmaz. Karma binalar, sosyal donatı alanları yapılabilirse bence İzmir’in en güzel yerlerinden bir olur” diye konuştu.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YÜZDE 10 İMAR ARTIŞI VERİYORUZ”
1999 deprem mevzuatından önceki mevzuata göre yapılan hepsinin riskli olduğunu vurgulayan Sandal, özellikle Mansuroğlu, Adalet ve Manavkuyu mahallelerinde kentsel dönüşüme her türlü desteği sağlayacaklarını söyleyerek şu açıklamalarda bulundu:
“Vatandaş varıyla yoğuyla bir ev almış. Bu evlerin yıkılıp yerine yapılması durumu var. Güçlendirmeye de inanmıyorum ben. Zeminde 25-30 metreye kadar sıvılaşma riski var. BüyükMigros’adeniz katmanlarıyla oluşmuş bir zemin var söz konusu. Bu binalarda bodrum yok. Demir seviyesi ne bunların? Beton da kapalı çıkma. Bu binalara sağlam demek mümkün değil. Bizler belediye olarak oturduk görüştük, meclisten de geçti. Bayraklı’nın tamamında; Mansuroğlu, Adalet öncelikli olarak; vatandaşlarımız bu binaları yıkar yenisi yaparlarsa geçmişten gelen hakları var. Yeni yönetmelikte yüzde 20’ye yakın kayıp oluyor. Yeni yapanların biz haklarını koruyacağız. Aynı ada içerisinde parseller birleşirse yüzde 10’da imar artışı veriyoruz. Bunu büyükşehir belediyesine vereceğiz. Ben ilçemde bir karar alırım, almadan gönderirsem yapamam ki. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Biz yasaların bize verdiği yetkiyi vatandaşın lehine kullanıyoruz.”