EGEDESONSÖZ- Küçük yaşta evlilikler, başlık parası ve kız kaçırma olaylarıyla sık sık gündeme gelen İzmir’in Kiraz İlçesi’nde yaşanan yeni bir olayın yankıları sürüyor. Emniyet güçleri, 13 yaşındaki bir çocuğu istismar ettiği iddiasıyla okulunda güvenlik görevlisi olarak çalışan B.K’yı gözaltına almış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Olayın ilçede büyümesi ve kamuoyuna yansımasının ardından AK Partili Belediye Başkanı Özçınar’ın kızın babasını arayarak, “Bu işi dallandırıp budaklandırmayalım. Kızın da oğlanın da adı çıkmasın” diyerek olayın üstünü örtmeye çalıştığı iddia edilmişti.
Bazı basın yayın organlarına açıklama yapan küçük kızın babasının sözleri ise dikkat çekti. Baba H.İ.K, “Biz olayın telaşından anlayamadık ilk başta, sandık ki bizim yanımızda. Sonrasında anladık mevzunun üzerini örtmeye çalıştığını. Güvenliğin annesi AK Parti kadın kollarındaymış babası da ilçe milli eğitim müdürlüğünde şoförlük yapıyormuş. Saliha Hanım bizi susturup onları savunuyor. Biz de sahipsiz kalıyoruz böyle ortada, kimsemiz yok gibi... Baskı amaçlı bu. İlk gün telaşımdan anlamadım Saliha Hanımı. Sonra düşündüğümde öbür tarafı savunduğu için bizi bastırmaya çalıştığını anladım. Yani ben bir vatandaşım, asgari ücretle çalışan bir işçiyim. Benim çocuğumun psikolojisi bozulmuş. Bütün ailemizin psikolojisi bozuldu. Bu işin sonuna kadar uğraşacağım” ifadelerini kullandı.
BİR ANNE OLARAK...
Sosyal medyada, tacizle suçlanan isim ile bazı fotoğrafları yayınlanan AK Partili Belediye Başkanı Özçınar da hakkındaki iddialara sert tepki gösterdi. Özçınar şu açıklamayı yaptı: “Şimdiye kadar hukuki sürece saygımdan dolayı bir açıklama yapmaktan imtina etmiş olsam da bazı basın yayın organlarında iddia edilen ve sosyal medyada bir lince dönüştürülmeye çalışılan iğrenç iftira hakkında açıklama yapma ihtiyacı duymaktayım. Konu ile ilgili bilgim olduktan sonra bir kadın ve anne olarak yaşı küçük kızımızın içinde bulunabileceği zor durumdan dolayı baskı ve suçlamaya maruz kalma endişesiyle babasını arayarak kızına kötü bir muameleye girişmemesini, soğuk kanlı bir şekilde süreci takip etmesini ifade ettim. Kadın dayanışması ve bir anne şefkati ile yaptığım görüşmenin hukuki süreçte karşı tarafa ‘aileye baskı’ olarak yansıtılmasını kişilik haklarına, kadın ve annelik kimliğime bir saldırı ve hakaret kabul etmekteyim. Tamamen kötü niyetli ve siyasi amaçlarla yapıldığını düşündüğüm bu iftira kampanyasının sorumluları hakkında hukuki makamlar nezdinde hakkımı savunacağım”