Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Gaziemir Belediyesi’nin ortak projesi Sarnıç Çok Amaçlı Spor Salonu’nun açılışı gerçekleşti.
Fatih Mahallesi’nde düzenlenen törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Buca Belediye Başkanı Levent Priştina, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Bu salon İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir’e kazandırdığı 27’inci spor salonudur. İzmirli hemşerilerimizin bu salonu sağlıkla kullanmalarını temenni ediyorum” dedi.
Başkan Kocaoğlu kent gündemindeki birçok konuda önemli açıklamalarda bulunurken son günlerde yaşanan su kesintisine iktidar cephesinden gelen tepkilere ise çok sert karşılık verdi.
KAZANIN, BELANIN, AFETİN SİYASETİ OLMAZ!
Teknik arızadan dolayı bazı ilçelerde yaşanan 3 günlük su kesintisi için gelen eleştirilere cevap veren Kocaoğlu, “Tahtalı Barajımızdaki suyu alan pompa istasyonumuzla Görece yerleşkesindeki en büyük su artıma tesisimiz arasındaki hatta Pazar gecesi bir arıza meydana geldi. Hemen ekiplerimiz alarma geçti ve geceli gündüzlü çalışarak 72 saatte tamamlanmasını ön gördüğümüz arızayı 56 saatte tamamlayarak suyu verdik. Bazı yüksek yerlerde problemler vardı onlar da geçiyor. Her zaman her koşulda afetin siyaseti olmaz. Kazanın, belanın siyaseti olmaz. Bunlar siyasi malzeme yapılmaz. Bunların siyasi malzeme yapılması ne gelenek göreneklerimize ne insana bakışımıza uyar ne de ahlakidir” diye konuştu.
KAZADAN BELADAN MEDET UMUYORSAN, BU HANGİ SIFATTA OLDUĞUNU GÖSTERİR!
Kocaoğlu, “İki günlük su kesintisinde milletvekilinden, meclis üyesine, belediye başkanından siyasisine herkes seferber oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU’nun bütün yaptıkları, bütün çalışmaları yok sayılarak yerden yere vuruldu. Sosyal medyada hiçbirinin kendilerine yakıştıramadığım, İzmirli olmaya, İzmir duruşuna yakıştıramadığım şekilde büyükşehir belediyesine saldırılarda bulundular. Bunu yılladır yapıyorlar. Bunu yaptıkları zaman iş yaptıklarını sanıyorlar. Bunu yaptıkları zaman siyasi puan toplayacaklarına, siyasi kazan elde edeceklerini sanıyorlar. Kazanın belanın afeti siyaseti olur mu? Böyle bir şey var mı? İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni tabi ki eleştireceksin ama su üzerinden eleştiriyorsan bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin demek ki eleştirilecek bir şeyi yok. Sen kazadan beladan afetten medet umuyorsun demektir. Bu da hangi durumda hangi konumda hangi sıfatta olduğunu gösterir” açıklamasını yaptı.
KÜÇÜK İŞLERDİR VE KÜÇÜK ADAMLARA YAKIŞIR!
Menderes Belediyesi’ni üstü kapalı eleştiren Kocaoğlu, “Bir belediyemiz tankerle su getirip dağıtabilir, destek olabilir. Bunu siyaset malzemesi yapmaz. Mizansen malzemesi yapmaz. Fotoğraf ve basın malzemesi yapmaz. Küçük işlerdir bu işler ve küçük adamlara yakışır. Böyle belediyecilik mi olur? Böyle insana bakış mı olur? Bütün tankerlerimizle su taşıdık. Bu sular içilecek su mu? Hayır kullanılacak su. Oradan da problem arıyorlar. Belediyeyi yıpratmaya çalışıyorlar yahu siz ne yapıyorsunuz? Amaç ne? Bunu bir bilsek…. Bu belediye başkanını yerden yere vurduğunuzda ne olur kardeşim?” diye konuştu.
GÖRDES BARAJI İÇİN KONUŞTU: ÇEKİLECEK NANE DEĞİL!
Kocaoğlu ayrıca Gördes Barajı üzerinden örnekler verirken, “Her gelen diyor ya ‘İzmir’de su yoktu, biz İzmir’e Gördes’ten su getirdik’ diye. Şu Gördes Barajı’nın hikayesini anlatayım da… Bu işleri konuşmayı, eleştirmeyi sevmiyorum. Gördes Barajı’nın bundan 30 sene evvel yapılan protokolünde ‘58 milyon metreküp her sene İzmir’in ihtiyacına ayrılacaktır’ der. Bugüne kadar Tahtalı Barajı dahil bütün illerde barajı da hatları da temiz su arıtmasını Devlet Su İşleri (DSİ) yapar maliyetini çıkartır. ‘Arıtmayı sen yap’ dediler. Peki Belkahve’den yaptık. İsale hattını ben yapacağım, tamam. Suyu vereceğiz tamam. Geçenlerde İZSU’ya bir yazı geldi. Gördes Barajı’ndaki ödemen 2010 yılından itibaren 48 milyon TL’dir diye… Baraj delik, baraj su tutmuyor. Baraj 3 sene evvel boşaltıldı. Benim yaptığım barajda da olur bunu eşleştirmiyorum. Eyvallah. Bugüne kadar 27 milyon metreküp almışım. Bir senede almam gereken suyun yarısını 7 senede aldık. Yazdık, aldığımız suyun parasını alın da biz bu işten vazgeçelim. Çünkü çekilecek bir nane değil. Ne yapacaklar bilmiyorum. Gördes Barajı’nda problem var diye kimseyle paylaşmadım. Seçime 3-5 gün kala büyük büyük siyasetçiler geldiler, İzmir’de su yoktu biz getirdik dediler yine cevap vermedim. Ama su arızasını sen topunla tüfeğinle siyaset malzemesi yaparsan olmaz” dedi.
OY VERİRSEN HİZMET VERİRİM MANTIĞI 80 VİLAYETTE SÖKEBİLİR AMA 10 SEÇİMDİR…
Üstü kapalı bir şekilde iktidar partisini hedef alan Kocaoğlu, “Ben size kaç defa söyledim. Bu kentle barışacaksınız. Bu kentli gibi bu kente bakacaksınız. Bu kenti ve bu kentliyi tehdit etmeyeceksiniz. Siz bu kenti sevecek hizmet edeceksiniz, vergilerinin belirli bir kısmını el insaf deyip elinizi vicdanınıza koyup kentin kalkınması için çalışacaksınız. Sonra gelip oy isteyeceksiniz. Benim İzmirlim ister verir vermez onun bileceği iştir. Oy verirsen hizmet veririm mantığı 80 vilayette sökebilir 10 seçimdir bu kentten netice alamıyorsun, alamazsın. Çünkü bu kent Mustafa Kemal’in kentidir. Bu kent 15 Mayıs’ta ilk kurşunu atan kenttir. Bu kent 9 Eylül’de Hükümet Konağına Türk bayrağını diken kenttir. Siz kiminle oynuyorsunuz? Utanmadan sudan siyaset, boru patlamış siyaset yapıyorsunuz. Ayıp değil mi ya?” açıklamasını yaptı.
KARARDAN DOLAYI DEĞİL SUÇLAMADAN DOLAYI KINIYORUM
Orman Bakanlığı’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle arasında olan İzmir Kuş Cenneti protokolünü iptal etmesine de değinen Kocaoğlu, “2006 yılında Oğuz Kağan Köksal Bey’in döneminde ‘Başkan bu birliğin başkanlığını Seyrek Belediye Başkanı Nurgül Uçar Hanım’a verelim’ dedi ve verdik. 2009’da bize geldi. 2009’dan itibaren Kuş Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Bugüne kadar kuş birliğine birçok yatırım yaptık. Toplam tutarı 26 milyon TL’dir minimum. Ben biliyorum ki bedeli 30 milyondan da fazla. Neymiş belediye buraya bakamıyormuş, yatırım yapmıyormuş, 3 milyon değil 3 kuruş harcamamış. Kuş Cenneti’nin protokolünü siyaseten İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bırakmayı uygun görmeyebilirsiniz. Orman Bakanlığı’na bağlı genel müdürü protokol imzalamayabilir, iptal edebilir. Ama hakaret etmez. Yapılan çalışmaları göz ardı etmez. Herkesin hakkını verir, ben daha iyi bakacağım kardeşim der. Biz de bakarız görürüz ne olduğunu. Ama görevini yapmadı diye olmaz. Alır bakar ama suçlaması yanlıştır. Bütün bu kararı verenleri kınıyorum. Kararlarından dolayı değil, suçlamalarından dolayı. Emeği, harcanan parayı yok saydıkları için kınıyorum” dedi.
EŞREFPAŞA HASTANESİ’NDEKİ HİZMET BELEDİYEYİ KIRSALDA ÖNE ÇIKARIYORDU
Başkan Kocaoğlu ayrıca hizmetlerden örnek vererek iktidarın engellemeleriyle karşılaştıklarını açıkladı.
Kocaoğlu şunları söyledi: Eşrefpaşa hastanemiz var. Türkiye’de tek belediye hastanesi, eşi yok. Köy köy belde belde sağlık taraması yapıyorduk. Taramayı yapıp tedaviye ihtiyacı olan hemşerilerimizi gidip arabayla alıp hastaneye getirip ne yapılması gerekiyorsa sağlığına kavuşturup gönderiyorduk. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kırsalda öne çıkartmaya başladı. Biz yapacağız dediler ve yasakladılar. İşi zorlaştırdılar. Vatandaşa verdiğimiz sağlık hizmetini engellediler. Kim engelledi? O dönemli sağlık müdürü engelledi. Bakanlığa kadar gider. Niye engelliyorsunuz? Siz bu sağlık taramasını yaptınız mı? Ne oranda yaptınız? Meçhul… Onu da anladık.
KAZIYA DESTEK RAPORU: HER SENE TOPLAM 4 MİLYON 700 BİN LİRA…
İZBETON şirketimizle 2008 yıllarında okullarda 20 milyonun tutarının üzerinde bakım ve onarım yaptık. Okullara sonra bizi sokmadılar beyefendiler. Onu da geçtik. İzmir’de şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi bütün kazı alanlarına kaynak aktarıyor ve kazıların devam etmesini, kentin zenginliklerinin su yüzüne çıkmasını ve kente turist gelmesini kentin kalkınmasını sağlamaya çalışıyor. Agora’ya her sene 1 milyon 260 bin lira para veriyoruz. Agora’nın tüm kamulaştırmasını İzmir Büyükşehir Belediyesi dünya para ödeyerek yaptı. Roma antik tiyatrosundan 163 evi belediyemiz kamulaştırdı. Foça kazılarına yılda 1 milyon 80 bin lira destek veriyoruz. Çeşme Ildır kazılarına senelik 300 bin Bayraklı’ya senede 360 bin, Bornova Yeşilova’ya 480 bin, Teos Antik Kenti’ne senede 360 bin, Kleros Menderes Kazılarına 240 bin, Manastepe Menemen 240 bin, Urla’ya 300 bin, Ayasuluk Tepesi Kazılarına 100 bin lira destek oluyoruz. Toplam 4 milyon 700 bin lira destek oluyoruz.
KUÇ CENNETİ İÇİN UYARI: ORADAKİ ARSALARIN NE YAPILACAĞININ İZLENMESİ GEREKİYOR
Agora Antik Kenti’nin bir kısmını geçmişte kültür bakanlığı kamulaştırmış diğer büyük bölümünü Ahmet Piriştina zamanında başlamışız ve biz de tamamında kamulaştırma yaptık. Burada bir duvar yapalım dedik. Yarışmayla çizdiler yapmaya başladılar. Dediler bu duvarı yapamazsın. Parasını biz verdik, burası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tapulu arazisi... Sen kimsin ki? Bu sefer kendilerinin olan yere duvarı yaptırmadılar. Biz kendi arazimize duvarı yaptık. Bunların yerine yapmadık, yapamadık. Ben belediye başkanıyım. Boğaz dokuz boğum, düşüne düşüne konuşa konuşa kimseyi rencide etmemek durumundayım ve hep sustum hep yuttum. İzmir’in menfaati için… Ama artık iyice gemi azıya aldılar. Bu anlattıklarım ve daha anlatacaklarım bizim yapılanları davranışları İzmir’e bakışlarını unuttuğumuz yahut bilmediğimiz anlamına gelmiyor. Konuşmuyorsak İzmir için konuşmuyoruz ama konuşursak alasını konuşuruz. Hiçbiriniz de cevap veremezsiniz. Neden? Çünkü sizin İzmir’e bakışınızla bizim bakışımız arasında fark var. Biz doğaya insana bakıyoruz siz oya rantına bakıyorsunuz. Fal bakmayacağım ömrümüz olursa kuş cennetindeki arsaların takip edilmesi ve önümüzdeki süreçte ne yapılacağının izlenmesi gerekiyor. İzmirli gençlerimizi uyarmak istiyorum
.
İNCİRALTI’NDA 19 MAYIS KUTLAMASI
19 Mayıs için 50-60 civarında üniversiteden gelen gençlerle İzmir’in en büyük kent ormanı olan İnciraltı’nda kamp kuruyoruz. 3 gün orada çadırlarda konaklayacaklar. Eğlence ve etkinlikler yapılacak. Gençlerimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin misafiridir. Yarın akşam da Gündoğdu Meydanı’nda Şebnem Ferah konseriyle tüm gençlerimizi ve hemşerilerimizi meydana çağırıyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün armağan ettiği Gençlik ve Spor Bayramını coşkulu bir şekilde kutlamaya çağırıyorum.
TÜM KEM GÖZLERE RAĞMEN KALKINMAYI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Bugün en büyük kentimizde otel doluluk oranı yüzde 35-40 civarındadır. Otelcilik sektörü çok sıkıntılı bir süreç yaşamaktadır. İzmir’de otellerin doluluk oranı yüzde 75-85 aralığındadır. Neden? Her hafta en az 2-3 tane fuar yapıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu kenti kalkındırmak için fuar İzmir’i yaptı ve bizdeki doluluk oranı İstanbul’un iki katıdır. Kiraz’ın dağından organize sanayisine kadar ne ihtiyaçları varsa gücümün yettiği yasanın emrettiği kadar yapacağım. Bu kentin yerelde kalkınmasını herkese her şeye tüm kem gözlere kötü niyetlere rağmen İzmirli hemşerilerimizle beraber sağlayacağız zaten sağladık da…
20 YIL SONRASININ GAZİEMİR’İNİ PLANLADIK
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, “İzmir’in son yıllarda en hızlı ve planlı gelişen ilçesi Gaziemir tam cazibe merkezi haline geldi. Türkiye’de en hızlı gelişen ilçeler arasında yer alıyor. Serbest bölgesi, havaalanı, yeni fuar alanı, Sarnıç’taki bacasız sanayisi, ormanları ile Gaziemir tam bir dünya kenti olma yolundadır. Göreve geldiğimiz günden bu yana eğitimden sağlığa çevreden tarihe kültür sanattan alt yapıya sayısız projeyi gerçekleştirdik. Yerel hizmetin kalitesini arttırdık. Sosyal projelerle her yaştan insanımızın hep yanında yer aldık. Hayata dokunan projelerimizle örnek bir belediye olduk. 20 yıl sonrasının Gaziemir’ini planladık. Yeni fuar, İZBAN, sulama kanalları ve birçok proje için başkanımıza teşekkür ederken, Aktepe Emrez’deki kentsel dönüşümün başlaması en büyük arzumuz ve halkımızın beklentisidir” dedi.
PROJE BİLGİLERİ
4 milyon 34 bin liraya mal olan ve maliyetinin yüzde 60’ı (2 milyon 420 bin) İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandı. Yaklaşık 3 bin metrekarelik alan üzerine inşa edilen salonun çevresinde ise bin 500 metrekarelik yeşil alan ve 2 bin metrekarelik otopark alanı oluşturuldu. Çok amaçlı salonun içinde kafeterya, fitness salonu, 222 kişilik çok amaçlı salon, cep sineması, toplantı odası, engellilerin kullanımına uygun soyunma odası, duş ve wc'ler bulunuyor.