Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı olağan meclis toplantısı Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti. Oturum başında ilginç bir olay yaşandı. Kendilerini Kültürpark Platformu olarak adlandıran bir grup vatandaş mecliste söz almak istedi. Platform temsilcileri, Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz ay Kültürpark Şube Müdürlüğü tarafından kullanılan hizmet binasının 3 yıl süreyle, İzmir Tınaztepe Üniversitesi’nin Rektörlük ve Akademik Birimlerinin eğitim hizmetlerinde kullanılması için tahsis edilmesine yönelik tepkilerini ortaya koydu.
KÜLTÜRPARK PLATFORMUNU TANIMIYORUM!
‘Kültürpark halkındır halkın kalacak’ yazılı pankart açan platform temsilcileri Başkan Kocaoğlu’na seslendi. Kocaoğlu ise usul gereği meclis üyeleri dışında bir kişinin oturumda söz alamayacağını hatırlattı. Temsilci, “Ben burada halk adına konuşuyorum” dedi. Kocaoğlu, “Orası seni ilgilendirmez” cevabını verdi. Kocaoğlu ayrıca, “Kültürpark platformunu tanımıyorum” çıkışında bulundu. Temsilci ayrıca, "Siz tanımıyorsunuz ama İzmirliler tanıyoruz" cevabını verdi.
Daha sonra Kocaoğlu, “Büyükşehir belediye başkanı ayda gezmiyor. Randevu alırsınız vermezsek bu davranışı yaparsınız. Siz hiç randevu istemediniz. Geleceksiniz, istiyorsanız CHP, AKP, MHP’nin gruplarını toplayacağım. Orada derdinizi anlatacaksınız. Şimdi oturup meclisi dinleyeceksiniz. Meclis oturumunda dışarıdan kimsenin konuşma hakkı yoktur. Başkanın gündeme getirdiği konular tartışılır burada da meclis üyeleri konuşur. Randevu isterseniz randevu veririm. İstemezseniz sizi burada konuşturmam” ifadelerini kullandı. Bunun üzerinde temsilci, “Usulü anladık. Bunu randevu talebi olarak alın. Randevu sözünün almış olalım” açıklamasını yaptı.
İşte o anlar:
ŞAFAK VAKTİ GELİYOR!
AK Partili Meclis Üyesi Çağlar Haspolat oturumda söz aldı ve “Başkanım şafak vakti geliyor. Nasıl hissediyorsunuz?” dedi. Kocaoğlu da, “Çok iyi hissediyorum. Daha 140 gün var” cevabını verdi. AK Partili Haspolat diğer bir konu hakkında konuştu ve “İZBAN’da grev söz konusu. Sendika grev ilanı asma kararı almış. Ne yapacaksınız?” sorusunu yöneltti. Haspolat ayrıca, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 33 kayıp tablo var. Bunlar ne olacak?” dedi. Haspolat son olarak, “Aday adayı olacak kişide aradığınız bazı özellikler var. Belediyeyi batırmayacak, dürüst bir aday adayı arıyorsunuz. Buldunuz mu? Bulduysanız açıklar mısınız?” diye konuştu.
Arka arkaya gelen sorular üzerine söz alan Kocaoğlu, “Bu son soruyu sorulmamış kabul edelim. Tablo konusunda basına düşmeden önce raporları ve teftiş raporlarını hazırlamıştık. Savcılığa başvuru yapmıştık. Gerekli her şeyi yaptık. Onunla ilgili bir problem yok. 8-10 tanesi Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi’nde çıktı. Hangi dönemdeyse verilmiş belli yerlere. Evine götüren var mıdır yok mudur onu bilmiyorum. Ama büyük çoğunluğu bulundu. 3-4 tane de bizim odamızda var. Duyar duymaz gerekli her şeyi yapık” dedi.
İZBAN grevine değinen Kocaoğlu, “Biz geçen grevde İZBAN konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi ayağı olarak aktif rol oynadık ve bu siyaset malzemesi oldu. Geçen toplu sözleşmeyi biz yürüttük şimdi karışmıyoruz. Bu sözleşme sürecini de ortağımız olan Devlet Demiryolları yürütsün diye bir karar aldık. Bunu Devlet Demiryolları’na da bildirdik. Onlar gerekli çalışmayı yapacak” diye konuştu.
İZMİRLİLER BİZİ NASIL SEÇTİYSE YENİ MECLİSİ DE SEÇER
Kendisinden sonraki süreç için açıklama yapan Kocaoğlu, “Her partiden bu görevi layıkıyla yapacak çok arkadaşımız var. Önemli olan bunların değerlendirilip aday yapılmalıdır. Onlar da demokratik bir şekilde yarışsın. Hangi arkadaşımız gelirse gelsin başımızın üstünde yeri vardır. İzmirli hemşerilerimiz bizi, sizi nasıl seçtiyse yeni meclisimizi de seçecektir. Şimdiden aday olan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum” dedi.
Kocaoğlu ayrıca Haspolat’a, “Eğer destek vereceksen ben aday olabilirim. Bu koltuk kimsenin babasının malı değil. Kim kazanırsa o gelir oturur” açıklamasını yaptı.
AK Partili Kökoğuz da oturumda söz aldı. Kökoğuz, “İzmir Türkiye’nin göz bebeği” diyerek konuşmasına başladı. Fakat Kocaoğlu Kökoğuz’un sözünü kesti ve “Ne zaman göz bebeği oldu? Sümüklü çocuktu!” dedi. Konuşmasını sürdüren Kökoğuz, “İzmir batıya açılan pencere ve prensestir. Hatırlıyor musunuz yüzülebilir körfez projeniz vardı sizin?” sorusunu yöneltti. Kocaoğlu da, “Biraz hatırlıyorum” cevabını verince Kökoğuz bu kez, “Bostanlı tarafında denizde kirlilik var. Mikroplar yeşermektedir. Denizin üstü yeşildir. Bu körfez niye temizlenmez? Anlamak mümkün değil. Şurada 4 ayınız kaldı giderayak bunları yapın. İzmir’i gözden çıkarmayın” çıkışında bulundu.
Kocaoğlu ise, “Biz geldiğimizde körfezin durumuyla bu gelişmeleri incelediğinizde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin körfezde ne yaptığı sadece belediye tarafından değil tüm bilim insanları tarafından bilinmektedir. Kimseye bir şey söylemeyeceğim. Bazı şeyler, karakterler, kişilikler kamuoyuyla paylaşılıyor bazıları maalesef paylaşılmasının memlekete bir faydası olmadığı için paylaşılmıyor. Körfezle ilgili 10 senedir başlattığımız ve ÇED raporunu alıncaya kadar neler çektiğimizi neyle uğraştığımızı biz biliyoruz. Proje çalışmaları devam etmektedir. Burada bir problem yok. Geldiğim günden beri körfezle uğraşıyorum. Adım adım takip ediyorum. Körfez kimsenin gündeminde değildi. Takip eden biziz. Bu bir çevre projesidir. İşi savsaklamıyoruz” dedi. Kocaoğlu ayrıca Körfez Tüp Geçit projesiyle ilgili detaylı bilgi verince Kökoğuz, “Sayın başkan biz körfezde yüzülecek mi diye soruyoruz, siz İzmir limanını anlatıyorsunuz” diye konuştu. Kocaoğlu bunun üzerine, “Biz roman yazmıyoruz. Bilimsel bir şey konuşuyoruz. Yüzülemeyecek desem ne olacak? Yüzülecek desem ne olacak? Yüzülebilir körfez dünyanın en önemli projelerinden biridir. ÇED raporunu alacaksın ki ihaleye çıkacaksın” ifadelerini kullandı.