GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
18 Aralık 2018 Salı 11:59

Başkan Kocaoğlu’ndan o proje için çağrı: Herkes elini cebine atacak!

Tetusa A.Ş. tarafından Çeşme’de yapılacak kür merkezi için konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Bu proje için İzmir’in zenginlerinin, İzmir’den para kazananların, İzmir’in kaderiyle kendini eşdeğer tutanların elini cebine sokması gerekiyor. Bu kentin de belediyenin de sadakaya ihtiyacı yoktur. Belediye yapsın hükümet de arsayı versin mantığı artık yok! Ne belediyede ne merkezi hükümette kaynak var. Hep beraber karınca kararınca elini taşın altına koyarak kenti paylaşmaya karar verirse İzmir insanının başaramayacağı hiçbir şey yoktur” dedi.  

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de ortağı olduğu Tetusa- Çeşme Termal Kür Merkezi’nin projesi için Slovenyalı mimarlık grubuyla imza töreni düzenlendi.

Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Tetusa A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) eski Başkanı Veysi Öncel, şirketin ortakları, mimarlık grubu temsilcileri katıldı.

TÜRKİYE BELEDİYECİLİK TARİHİNE YENİ BİR UFUK GETİRDİK!
Başkan Kocaoğlu yaptığı konuşmada, “Bu projenin hayata geçmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi elini taşın altına koyma bilinciyle ve kenti kalkındırmak üzere ortak oldu. Birlikte destekliyoruz. İzmir bizim dönemimizle birlikte belediye başkanlarının sadece belediyenin yasal olarak verdiği görevlerden değil, kentin kalkınmasından, yaşam kalitesinin artmasından da sorumludur diye Türkiye belediyecilik tarihine yeni bir ufuk getirdik. Kentin kalkınması, yaşam kalitesinin artması için nerede ne lazımsa İzmir Büyükşehir Belediyesi çok değerli bilim insanları ve hayatın içinden gelen insanlarla birlikte 2005 yılında İzmir Stratejik Planı’nı hazırladı. Onu 15 senedir uyguluyoruz. Projeler, öncelik sıraları nasıl yapılacakları belli. Biz adım adım bunları yaptık. Buradan çoğu işadamı olan ortaklarımıza 2004 yılındaki İzmir’in yatak kapasitesini, doluluk oranlarını, sanayiyi, ekonomiyi, kültür sanatın durumunu göz önüne alarak, şöyle bir eskiye dönerek değerlendirdikten sonra bizim 15 senede ne yapmak istediğimizi, ne yaptığımızı görmelerini diliyorum. Sürdürülebilir yaşam kalitesinden ne anladığımızı çok daha iyi algılayacaklardır. 2 defa EXPO yolculuğuna çıktık. Her ikisinde de Paris’te kaybettikten sonra hiç moralimi bozmadan çalıştım. 2 yenilgiden sonra EXPO dosyasında bize ait projelerden hiç taviz vermeden bugüne kadar uygulamaya çalıştık” dedi.

İZMİR’İN KALKINMASI İÇİN NE YAPILIR?
Kocaoğlu, “İzmir nasıl kalkınır? İzmir’in varları nedir? Nasıl harekete geçer? Bunun aklın ve bilimin rehberliğinde bir stratejik planda belirlenmesi ve öncelik sırasının tespit edilmesi ve yürümeye başlaması önemlidir. Biz bunu 15 sene önce yaptık. Yarımada Kalkınma Strateji Planı, Gediz-Bakırçay Kalkınma Stratejik Planı daha sonra da Küçük Menderes Tahtalı Havzası Kalkınma Stratejik Planı’nı aynı bilim insanlarıyla ve sahada yaptık. ‘Size şunu yapacağız’ diyerek değil, ‘sizin kalkınmanız için ne yapmamız lazım?’ diyerek yaptık. Birlikte, katılımcı yönetim anlayışıyla çalıştık. 3 tane çok değerli bilgi hazinesine sahip olduk. Şu anda 3 bölgede bu projelerin çarpan etkisi yapacak olanlarını Büyükşehir Belediyesi uyguluyor. İzmir varlığını ve limanına ve gerisindeki tarım alanlarına borçludur. Ovalardan çıkan ürünlerin Akdeniz ticaretine satılmasına borçludur. İzmir böyle gelişmiştir. Tarım mutlaka büyütülecek dedik. Biz geldiğimizde yüzde 1 geri giden İzmir tarımı ülke tarımından 2 buçuk kat daha fazla büyüyerek yoluna devam ediyor. Yapacak daha çok işimiz var. Bunlar bizden sonra da devam edecek. Sanayi OSB ölçeğinde ve nitelikli ürün yaparak yoluna devam edecek. Ama 2005 yılında tespit ettiğimiz en önemli bulgu; İzmir’in hemen hemen hiç kullanamadığı birçok zenginliğinin olduğuydu. Bunları harekete geçirerek hizmet sektörü ve turizmde sıçrama yapacağını gördük. Bunların mutlaka kültür-sanat ve sporla desteklenmesi gerektiğinin tespitini yaptık” diye konuştu.

İNCİRALTI PLANLANSAYDI ÇOK BÜYÜK İVME KAZANACAKTIK!
“Kalkınmanın sadece bir sektörde olamayacağını, bütün sektörlerin aynı anda harekete geçmesi gerektiğini, bir ayağının eksik kalmaması gerektiğinin bilinciyle yola çıktık” sözleriyle devam eden Kocaoğlu örnekler sundu. Kocaoğlu, “Fuar İzmir… Eğer engellenmeseydik Kültürpark’taki kongre merkezi… Bütün uğraşlardan sonra temelini attığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk opera binası… Bir taraftan hizmet bir taraftan kültür-sanat. Tarihi Kemeraltı’nın ayağa kaldırılması… İzmir merkezinde eğer turist bir gece konaklayacaksa tarihi bölge ayağa kalkmadan bu mümkün değildir. Tarihi bölgeye Büyükşehir Belediyesi’nin emek ve para olarak harcadığı parayı burada hiçbiriniz hayal edemezsiniz. Agora neredeydi? Arkadaki çimenlik alandaydı. İkiçeşmelik’e çıkışı kamulaştırarak gerçekleştirdik. 200 yıl önceki Kadifekale’yi yaşama geçirmek istedik. En yakın tescilli binayı baz alarak tüm alanı temizleme çalışmalarımız devam ediyor. Senede 1 milyon liranın üzerinde Smyrna kazılarına sürdürülmek için kaynak ayırıyorum. Bütün kazı başkanlarının çalışması için her sene İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinden 6 milyon lira civarında kaynak ayırarak finanse ediyoruz.  Sağlık turizmi EXPO’da bizim hedefimizdi. Eğer İnciraltı rant kaygısıyla değil, sağlıklı sürdürülebilir, gelişme, büyüme ve kaliteyi konuşarak planlanabilseydi bugün çok büyük bir ivme kazanmış olacaktık. İzmir yarımadası, eski kenti, kaplıcaların bulunduğu İnciraltı’yla sağlık hizmet ve turizm sektöründe sıçrama yapacak hem kent hem ülkenin kalkınmasında kaldıraç olacak bir değerdir. Biz bunları geciktirerek aslında kendimizi, kentimizi, ülkemizi geriye itiyoruz. Bizim çabalarımız sürecek. İnciraltı geciktirilmeden sağlıklı ama ranta teslim edilmeden bir sağlık vahası olarak yaratıldığında İzmir bambaşka bir noktaya gelecektir” açıklamasını yaptı.

ÇEŞME’DE 3 AY ÇALIŞAN OTELİ 4 AY ÇALIŞMAYA YÜKSELTTİĞİNİZDE KARI İKİYE KATLANACAKTIR! 
Kocaoğlu, “Tetusa’nın Çeşme’de kür merkezi kurmasıyla ve 2 buçuk 3 ay çalışan oteli 4 ay çalışmaya yükselttiğinizde karı ikiye katlanacaktır. 1 ay uzatırsanız kar ikiye katlar 2 ay uzatırsanız uçar gider, yatırım yapar. Biz bir taraftan İzmir jeotermalde hem Balçova-Narlıdere tesislerinde Doğanbey’de çok başarılı işler yaptık. Özdere aksında 800 dönüm serayı ısıtabilecek termal kaynağımız var. Aynı bölgede elektrik üretme ihalesini yaptık, firma yatırımlarına devam ediyor. Yakında elektrik üretmeye başlanacak. Jeotermal kaynak sonsuz değil! Yerin altında bir göl! Sürdürülebilirliğinizi kaybet riskiniz var” diye konuştu.

BU KENTİN DE BELEDİYENİN DE SADAKAYA İHTİYACI YOKTUR
Kocaoğlu son olarak, “Bu projenin yapılmasının zorunlu ve acil olduğuna inanıyorum. Her geçen günün kayıp olduğuna inanıyorum. Bu proje için İzmir’in zenginlerinin, İzmir’den para kazananların, İzmir’in kaderiyle kendini eşdeğer tutanların elini cebine sokması gerekiyor. Belediye yapsın! Belediyenin görevi yapsın ama İzmir’de herkesin yeniden elini cebine atması gerekiyor. Kent sağlıklı büyürse hepimize pay düşecektir. Proje bedeli 200 milyon TL yazıyor. Oradaki otel işletenlerden para almam, dilenmem! Bu kentin de belediyenin de sadakaya ihtiyacı yoktur. Elinizi taşın altına koyacaksınız. Belediye yapsın hükümet de arsayı versin mantığı artık yok! Ne belediyede ne merkezi hükümette kaynak var. Ekonomiye girmek istemiyorum politik olur diye. Hep beraber karınca kararınca elini taşın altına koyarak, birlikte yol yürüyerek, kenti paylaşmaya karar verirse İzmir insanının başaramayacağı hiçbir şey yoktur” dedi.  

60 ORTAĞIMIZ ÖVERİYLE BEKLEDİ!
Çeşme Belediye Başkanı Dalgıç da, “Uzun bir süreçti. 10 yılı aşkın bir süreçti, onu anlatmak istiyorum. 60 ortağımız özveriyle bu şirkete güvenip, sermaye aktarıp, bu işlerin başlamasını bekledi. Kamuoyunda termal kür merkezinin hemen yanında yapılan oyun gurubu (Aqua Park) hep soru işareti olmuştu. Burası planlamada mevzuat gereği, açık alanda yapılabilen tesislerdir. İmar planlarında yer aldığı için yapılabilmiştir. Büyükşehir belediye başkanımız İzmir’in her tarafına yatırım yaptığı gibi burada da katkı koymuştur. Büyükşehir içimize girdikten sonra ciddi bir hisse sahibi oldu” açıklamasını yaptı.  

2019’DA 60 BİN KİŞİYİ AĞIRLAYACAĞIZ!
ÇEŞTOB eski Başkanı ve Tetusa A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Öncel ise, “Avrupa’nın en iyi, Türkiye’nin gözbebeği, İzmir’in yüz akı bir projedir. Biz bu tesisimizde 2017 yılında 32 bin kişi, 2018 yılında 48 bin kişi ağırladık. 2019 yılında ise 60 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz. Konsept projesi ve mimari projemiz 7 ödül aldı” ifadelerini kullandı.

PROJE BİLGİLERİ
Avrupa’nın en iyi projesi seçilen ve Slovenya’nın ünlü bir mimari firması tarafından hazırlanan Tetusa Oasis projesinin inşaatı atılan imzaların ardından başlayacak. Toplamda 200 milyon liraya mal olması planlanan turizm projesi 2 yıl içerisinde tamamlanacak ve 2021 yılında hizmete açılarak 2022 yaz sezonuna yetişecek. Termal Kür Merkezi içerisinde modern sağlık ve tedavi merkezleri yer alacak. Avrupa’nın en büyüğü olacak ve toplamı 50 bin metrekareyi bulan termal kür merkezinin 4 bin 800 metrekarelik tedavi ünitesi, 16 bin 900 metrekare büyüklüğünde de havuz olacak. Projenin Çeşme’deki otelleri olumsuz etkilememesi için sadece 60 odalı bir otel kompleksi bulunacak. Merkezden yararlanmak isteyen misafirlerin Çeşme genelindeki otellerde kalması ve ilçe turizminin hareketlendirilmesi hedeflendi. İnşa edilecek tesis Yarımada bölgesinin tamamına hitap edecek ve Türkiye’de yeşil çatı özelliğini kullanan ilk merkez olacak. İngiltere, Amerika, İtalya, Fransa, Çin gibi ülkelerde ödüller alan proje sayesinde bölge önümüzdeki yıllardan itibaren yerli ve yabancı turistler için çekim merkezi olacak.