Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Türkiye’de siyasi partiler rotayı yavaş yavaş 2019 yılının Mart ayında gerçekleşmesi planlanan yerel seçime doğru çevirdi. İzmir’de sürecin hareketli geçmesi bekleniyor. Ülke genelinde 16 yıldır yaşanan AK Parti iktidarına karşın İzmir’de aynı sürede Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) egemenliği net bir şekilde yaşanıyor. 24 Haziran genel ve cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidar partisiyle birlikte Cumhur İttifakı’nda yer alan ve kentte tek kamu koltuğuna (Aliağa Belediyesi) sahip olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) mahalli idareler seçiminin yapılacağı süreçte göstereceği refleksin çok önemli olduğu biliniyor. Tüm bunlarla beraber son seçimde yeni bir hareket olarak Türkiye siyasetinde sahneye çıkan İYİ Parti de dikkat edilmesi gereken bir denge unsuru olarak ön plana çıkıyor.
DÜĞÜM 1 EKİM’DE ÇÖZÜLECEK
4 partinin arasında kıyasıya bir rekabet yaşanması bekleniyor. Özellikle ilçe belediyeleri noktasında 4 partinin ilçe başkanı da oldukça iddialı… Fakat hem siyasilerin, hem seçmenlerin pür dikkat takip edeceği sandık İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı olacak. Bu konuda Başkan Kocaoğlu’nun kararının en belirleyici nokta olacağı öngörülüyor. Gerek parti içi, gerek de diğer parti mensupları tarafından doğal olarak muhalefetle karşılaşan Kocaoğlu, 15 yıllık kırılması güç bir rekorla koltukta oturuyor. Kararını seçimlerden 6 ay önce açıklayacağını ifade eden Kocaoğlu için düğüm 1 Ekim’de çözülecek. Kocaoğlu düzenleyeceği basın toplantısıyla ya ‘tamam’ ya da ‘devam’ diyecek.
‘ÖN SEÇİM ŞARTIYLA ADAYIM’ MI DİYECEK?
Fakat tüm bu gelişmeler yaşanırken Başkan Kocaoğlu’ndan gelen ‘ön seçim’ açıklaması kafalarda soru işareti yarattı. Parti içindeki muhaliflere göre kesinlikle son dönemini yaşayan Kocaoğlu’nun, “Önce ben aday adayı olup olmayacağıma karar vereceğim. Olacaksam, ön seçime gideceğim. İstenirse temayül yoklaması, eğitim yoklaması vs. yapılabilir. Bu tamamen Genel Merkez takdiridir” açıklaması adeta partinin kent gündemindeki konusunu değiştirdi. Böylelikle Kocaoğlu’nun 1 Ekim’de yapacağı açıklama bir kat daha önem kazandı. Kocaoğlu’nun ‘ön seçim şartıyla adayım’ deme ihtimalinin olduğu öne sürüldü. Diğer yandan kulislerde Büyükşehir Belediyesi adaylığı noktasında öne çıkan isimlerin göstereceği refleks de merak edildi.
OLASI BİR ÖN SEÇİM KARARI ÇIKARSA ÜYENİN Mİ, DELEGENİN Mİ ÖNÜNE SANDIK KONULACAK?
Süreç içinde genel merkez kanadından ve İl Başkanı Deniz Yücel tarafından yapılan açıklamalarda, ‘Aday belirleme yöntemi her yerde aynı olmayabilir. Kimi noktalarda ön seçim kimi noktalarda anket çalışması, kimi noktalarda ise merkez yoklaması ya da aday yoklaması yapılabilir’ görüşü ortaya atılmıştı. Kocaoğlu’nun ön seçim vurgusu sonrasında olası gelişmeler eşliğinde İzmir’in partililerin önüne sandık konulabilecek iller arasına girebileceği öğrenildi. İzmir’de 2015 genel seçimleri sırasında ön seçim yapılmış ve adaylar belirlenmişti. Üye bazlı yapılan ön seçimde sandığa katılım yüzde 50 oranında kalmıştı. Yeni süreçte ön seçimin yapılıp yapılmayacağına genel merkez karar verecek. Ön seçim kararı alınırsa bu kez örgütte ‘üye bazlı mı, delege bazlı mı yapılacak?’ sorularının gündeme gelmesi muhtemel… Kocaoğlu’nun böyle bir durumda delege bazlı ön seçimden yana tavır sergilemesi güçlü ihtimal olarak görünüyor. Partideki üye yapısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun dahi sağlıklı bulmadığı kulislerde konuşuluyor. Tüzük kurultayında aktif-pasif üye tartışması yapılmıştı. Delegenin daha politik olması ve adaylardan üye kadar etkilenmemesi yeni dönemdeki rotanın oluşmasında önemli bir detay olarak köşede duruyor.
ESKİ VEKİL ÇAM YEŞİL IŞIK YAKMIŞTI
Başkan Kocaoğlu’nun kent kırsalındaki etkisi ve kulislerde ortaya atılan isimlerin örgütteki ağırlığı ise başka bir tartışma konusu oldu. Gözler adaylık noktasında ismi geçen isimlere çevrildi. İzmir eski Milletvekili Musa Çam geçtiğimiz aylarda, “Milletvekili olamadım belediye başkanı olayım kavgasına girmem. Örgüt isterse ön seçim koşuluyla girerim. Aziz Bey 3 dönem atamayla oldu. Şimdi adaysa bile ‘sandık koyulsun’ demeli” açıklamasını yaparak ön seçim olduğu takdirde yarışa dahil olacağının sinyallerini vermişti.
KOCAOĞLU KENDİNE YAKIŞANI YAPMIŞTIR, KUTLUYORUM, TEŞEKKÜR EDİYORUM
Her fırsatta ön seçim vurgusu yapan İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Aziz Kocaoğlu kendine yakışanı yapmıştır. Son danışma kurulunda yaptığım çağrıda İzmir’de başta büyükşehir ve tüm ilçelerde ön seçim olması gerektiğini söylemiştim. Aslında bütün ilçe kongrelerinde ve danışma kurullarında aynı çağrıyı yapmıştım. Bu çağrıyı yapmamın nedeni de büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının kalemle yazılarak değil üyelerin oylarıyla seçilmesinin parti tabanında birliği, beraberliği sağlayacağı gibi düşüncem var. Yazılmanın getireceği yıpratmayı önleyeceğini ve partimizin başarısını doruğa getireceğini düşündüğüm için dile getirmiştim. Sayın Aziz Kocaoğlu’nu kutluyorum. Ön seçime girmesi ve böyle seçilmesi onun bulunduğu görevin katlanarak sürmesini getirebilir. Bu çağrıyı yaptığı için teşekkür ediyorum” dedi.
GEREKLİ GÖRÜŞLERİ ALDIKTAN SONRA YARIŞMAYI DÜŞÜNÜRÜM AMA KİŞİSEL BİR KARAR OLMAZ!
Kendisinin yarışa girip girmeyeceğini sorulması karşısında konuşan Sertel, “Ona tek başıma karar vermem doğru değil. Eğer ön seçim konusunda genel merkez bir açıklama yaparsa başta genel başkanım olmak üzere parti tabanıyla, üyelerle, siyaset yaptığım insanlarla aday adaylığı noktasındaki görüşümü paylaşırım. O konuda gerekli izin ve destek gördüğüm takdirde ön seçim olması halinde yarışmayı düşünürüm. Ama parti tabanı ve gerekli görüşleri aldıktan sonra olur. Kişisel bir karar olmaz” açıklamasını yaptı.
HANGİ YÖNTEMİN UYGULANACAĞINA GENEL MERKEZ KARAR VERECEKTİR
Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı noktasında ismi öne çıkan Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise, “Aziz Bey’in yaptığı açıklama üzerine yorum yapmayı doğru bulmam. Kendi şahsi kararıdır, saygı duyarım ama ön seçim derseniz sulandırılmadan uygulanması gereken bir yöntem. 2015’te bir ön seçim yapıldı. Milletvekili arkadaşlarımızın önemli bir kısmı öyle belirlenmişti. Örgütümüzün bu konudaki iradesine, sağduyusuna, vicdanına her zaman güvenmişimdir ve güvenirim. Bu konu bizlerin isteği ve tercihinden yanı sıra genel başkanımızın, MYK’mızın, PM’mizin kararıyla belirlenecektir. Tüzüğümüze göre, ön seçim, aday yoklaması ve merkez yoklaması olmak üzere 3 yöntem vardır. Hangi yöntemin daha uygun olacağına yapılacak ön çalışma sonrasında genel merkez en doğru kararı verecektir. Buna biz de saygı duyacağız. Bundan öte yorum yapmak doğru olmaz. Örgütlerimizin, partililerimizin, üyelerimizin 2015 ön seçimlerin öncesindeki gibi sağduyulu, en doğru kararı verebileceklerine güvenim tamdır” dedi.
BAYIR’DAN NET AÇIKLAMA: EVET YARIŞMAK İSTERİM!
İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Kocaoğlu’nun açıklaması ve kendi adaylığıyla ilgili net ifadeler kullandı. Vekil Bayır, “Sayın Kocaoğlu’nun ön seçim istemesi sevindirici bir haber. Bunu örgüt de istiyor. Biz bunu danışma kurullarında dillendirmiştik. Evet ön seçim olması durumunda ben de yarışmak isterim. Kendimi test etmek ve tartmak isterim” ifadelerini kullandı.