GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
9 Kasım 2018 Cuma 13:45

Başkan Kocaoğlu’ndan 2019 yorumu: Seçim çantada keklik değil!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler ve partisinin göstereceği refleks için, “İlçelere gideceğim. Öyle ilçeler var ki oradan çıkmamam lazım. Çok enteresan bir isim geldiğinde kazanma şansı olmaz. Seçim çantada keklik değil. Seçimi garanti görmek yanlış! Hasbelkadar bu dönem alabilirsiniz ama 5 sene sonra kesinlikle kaybedersiniz. Bugünkü seçimin çalışmasını yaparken 5 sene sonraki seçimi de dizayn etmemiz lazım. O fırsatın yakalanması lazım. Bugün büyükşehir belediyesini belirlerken 2024 senesinin seçimin de şekillendirmen gerekir” dedi

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu. Gazeteciler Fatih Yapar ile Aslı Eren’in sorularını yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu birbirinden önemli açıklamalara imza attı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlık koltuğunda 15 yıldır oturan Kocaoğlu, 31 Mart 2019 yerel seçimleri için aldığı aday olmama kararını 1 Ekim’de açıkladıktan sonra yaşadığı süreci anlattı.

Kentte kırsala düzenlediği ‘teşekkür’ turunda yeni dönem için sarf ettiği, ‘kefil olacağım birisi için çalışacağım’ açıklaması için detaylı bilgi veren Kocaoğlu, iktidardaki 15 yıllık görev süresi hakkında değerlendirme yaptı. Kocaoğlu pek çok konuda net mesajlar da verdi.

10 KASIM’DAN, 29 EKİM’DEN NİYE KORKULUR?
Kocaoğlu ilk olarak 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’ne değindi ve “Ulu Önder’imizin 80 yıl önceki vefatını anacağız. Saat 14:00’te Alsancak Limanı’ndan başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştireceğiz. Etkinliklerle Ata’mızı anacağız” dedi. Kocaoğlu ayrıca, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ün, CHP’li belediyelere yönelik eleştirilerine yönelik konuştu. Şengül’ün, ‘CHP’li belediyeler milli bayramları kullanıyor. Algı yaratıyor. En son 29 Ekim’de seçim yaklaştığı için çok fazla pankart astılar’ şeklindeki açıklamasına cevap veren Kocaoğlu, “Kuruluşun ve kurtuluşun kentindeki İzmirliler her fırsatta Ata’sına bağlılığını coşkulu bir şekilde kutluyorlar.  Cumhuriyeti getiren, ümmetten millet olmanın yaratıcısı olan, bizi devlet yapan, her şeyimizi borçlu olduğumuz ulu önderimize görevimizi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Her 29 Ekim, 10 Kasım ve 9 Eylül’de ben de 15 yıldır giderek daha coşkulu anmalar, kutlamalar yapıldığını, İzmirli hemşerilerimizin vatanına, milletine sahip çıktığın görüyorum. Bunun nedenini sormak gerekir. CHP’li belediyeler seçim arifesinde sahip çıkıyorlar, propaganda yapıyorlar demekten ziyade, demek ki biz ülkeyi öyle yönetiyoruz ki ülke insanı o kadar endişeli ki bayramları fırsat bilerek, Ata’sını daha büyük coşkuyla, sevgiyle, minnet duygusuyla anarak bir kurtuluş meşalesinin İzmir’den yanmasını istiyor demektir. Bunu böyle okumak gerekir. Herkesin kendisinin toparlaması gerekir. Bayramların coşkulu kutlanmasını, 10 Kasım’ın kalabalıklarla gerçekleşmesinin kime ne zararı var? Niye korkuluyor? Niye eleştiriliyor? Ne güzel! Her şeyi borçlu olduğumuz önderimizi İzmir sahip çıkarak anıyor. Bununla her siyasi partinin iftihar etmesi, tebrik etmesi, teşekkür etmesi gerekir. Bunu anlayamıyorum. Kendisi ne söylemek istediğini izah eder herhalde” açıklamasını yaptı.

İZMİR’DE KARIŞMAYACAĞIZ DEMEK BAŞKA YERLERDE KARIŞIYORUZ ANLAMINA GELİR. BU DA GARABETTİR!
AK Partili Şengül’ün yaşam tarzına müdahale etmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını, ‘Benim teşkilatımda Kordon’da rakı içen de vardır’ sözleriyle ifade etmesine değinen Kocaoğlu, “Kordon’da rakı içen adam da olur, içmeyen de olur. İçmeyen AKP’lidir, içen başka partilidir diye bir şey söz konusu değildir. Yaşam biçimi Kordon’da rakı içme özgürlüğü değildir. Bunu böyle yanlış değerlendirmemek gerekir. Bu, yaşam biçimi anlayışını sığlaştırmaktan, aşağıya çekmekten başka bir işe yaramaz. Bu İzmirli kimliğini, yüce değeri küçültmek anlamına gelir. Şunu yapmayacağım, bunu yapmayacağım demeye gerek yok. Örnekleriniz neyi yapıp, yapmayacağınızı gösterir. Sizin uzun yıllardır iktidarda olduğunuz yerlerde insanlar özgürce yaşıyorsa İzmir’e karışmayacağız demenizin anlamı yoktur. Başka yerde karışıyoruz anlamı çıkar. Bu da garabettir. İzmirli sadece AKP’nin yerel yönetim modelinden değil, genelde ülkeyi getirdiği ekonomik kriz ve kaostan da rahatsız. Ötekileştirmeden de rahatsız. İnsanlara belli kentlerde oy verirsen sana hizmet yapacağım diyebilirsiniz. Oradaki halk da şunlara ihtiyacımız var diyerek oy verebilir. Ama İzmir Türkiye’nin en enteresan kentidir. Kendi göbeğini kendi kesen, kendi kalkınmasını kendi gerçekleştirebilen kenttir. Ödeme ahlakı en yüksek olan, vergi veren kenttir. Oyunu kullanır, askerliğin yapar, yüksek düzeyde vergi öder. Kocaeli vergide yüksek görünür ama kaynaktan kesilen ÖTV olduğu için tahsilat daha yüksektir. İzmirliye dayatarak, sindirerek, korkutarak oy alamamalarının sonucunda lütufta bulunuyorlar. Her tarafta müdahale ettim, oyumu aldım, İzmir’de müdahale etmeyeceğim hele bir siz oy verin demek çocuk kandırmak gibi geliyor bana. Ayrıca şu AK Parti belediyeciliği nedir? Ben anlamadım!” dedi.

BİZ MENDERES, KEMALPAŞA, KİRAZ, TORBALI’DA TATLARINA BAKTIK!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, ‘İzmir AK Parti’nin tadına baksın istiyoruz’ açıklaması çerçevesinde konuşan Kocaoğlu, “Sayın cumhurbaşkanımız İstanbul Belediye Başkanlığı yaptı. Bugün İstanbul’un yaşanmaz hale geldiğinden, yozlaştığından kendisi de şikayetçi. 1994’ten beri isimler değişti, aynı politika İstanbul’u yönetti. Yine Ankara, Bursa’yı aynı zihniyet yönetti. İzmir’i de araya koyduğumuzda 4 büyükşehirden söz ediyoruz. Bu isimler yıllar sonra telefonla görevden alındı. Bir milletvekilliğimiz de Antalya ve AK Parti belediyeciliğini örnek gösterdi. Antalya’da 30-35 senelik süreçte 2 dönem AKP belediyecilik yapmış. Ya merkez sağ ya da CHP’den başkanlar gelmiş. 1994’ten beri yönettiğin Ankara, İstanbul ve Bursa’yı gösteremiyorsan Antalya’yı, Kayseri’yi göstermeye çalışıyorsan o zaman AKP belediyeciliğini A’dan Z’ye sorgulamak gerekir. Bu kadar desteğe her türlü imkanın önlerine serilmesine rağmen bu belediyeler yönetilemediyse, bu başkanlar iyi başkanlık yapamadıysa, kentleri kalkındıramadılarsa bunu AK Parti belediyeciliği adı altında soyut bir söylemle milletin gözünü boyamaya kalkmak, başarı gibi göstermek milletle alttan alta espriyle karışık hikaye anlatmaktan öteye geçemez. Bizim tadımıza bakın diyorlar. Biz Menderes’te, Kemalpaşa’da, Kiraz’da, Torbalı’da tatlarına baktık. Biz ne yaptıklarını biliyoruz da tatları millete nasıl geldi acaba? Onu millet takdir edecek” yorumu yaptı.

SEÇİM ALMA İHTİMALLERİ YOK!
‘İzmir’e AK Parti belediyeciliği gelse ne olur?’ sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “Onu yaşayarak göreceğiz. Pek ihtimal vermiyorum da… Diğer AK Parti belediyelerine bakmak gerekir. Her tarafta yaptık burada yapmayacağız gibi söylemlerin anlam ifade etmediğini bilmeleri gerekir. Seçim almak gibi bir ihtimal de söz konusu olmadığına göre konuşmanın da anlamı yok” dedi.

BU TÜR DAVRANIŞLARI ELİM GÖĞSÜMDE İZLİYORUM
Kocaoğlu, “2014’te içimizdeki bazı problemlerden dolayı 8 ilçe kaybettik. Aslında 5 ilçe kaybettik. Onlar yine bizimdir. O bir yol kazasıdır. Belediye başkanları haklarının yenildiklerini düşünerek başka yerlerden aday olan ve CHP’ye oy ve seçim kaybettiren arkadaşlar var. Bu 5 kişi… Bir de Güzelbahçe, Konak, Buca ve birçok ilçeden aday olup oy oranımızı düşüren CHP kökenli arkadaşlarımız var. Bunlardan bir tanesi şu an aday adayımız Hakan Tartan… Yüzde 7 oy aldı. Konak gibi bir yerde CHP güçlü olduğu için seçim aldık. Başka bir arkadaşımız fazla oy aldı, güçlü olduğumuz için seçimi aldık. Menderes’te eski belediye başkanımız bağımsızdan 4 bin oy almıştır. Bir muhtarımız başka bir partiden 400 oy almıştır. Bizim adayımız 348 oyla kaybetmiştir. Orada ne yapıldığı bellidir. O arkadaşımız da aday adayı… Bu tür siyasetleri, duruş ve davranışları CHP mutfağına giren en eski kişi olarak, benden eskisi kalmadı, hayretle, elim göğsümde izliyorum. Bunun siyaset olduğunu düşünmüyorum. Bu başka bir şey! “ açıklamasını yaptı.

2014’TE KÜSKÜN OLUP 2019’DA ADAY ADAYI OLANLARA: BÖYLE BİR DÜNYA YOK!
“Genel başkana, büyükşehir belediye başkanına, il başkanına parti içinde karşı olabilirsiniz” sözleriyle konuşmasına devam eden Kocaoğlu, “Parti içinde yarışabilirsiniz. Bu demokrasinin kurallarıdır. Buna saygı duyarım. Hiçbir arkadaşım bir yere gelirken, ona yakın, bana yakın diye değerlendirmedim. Ama bir siyasi parti, bir ticarethane, bir aile reisi, kendisine, kurumuna zarar veren, yenilgiye, zarar, gönül kırıklığına götüren bir adama ikinci defa bu imkanı verirse o kurumda bir problem var demektir. Parti içindeki mücadelesine saygı duymak gerekir. Ama genel ve yerel seçimde parti aleyhinde çalışan kişinin kesinlikle mezara kadar partiyle ilişkisinin kesilmesi gerekir. Eğer iktidar olarak ülkeyi yöneteceksek böyle olmalı. Benim canım sıkılsın partiye seçim kaybettireyim sonra geleyim aday olayım. Böyle bir dünya yok! Bu ne aymazlık ne yozlaşmadır! Benim bildiğim budur. Hepsinden eski siyasetçiyim. Çekirdekten geldim yetiştim. Bu partinin mi, kimin sorunu bilmiyorum. Benim sorunumsa gelsin benden randevu alsınlar. Bu partiye seçim kaybettirenler gelsinler benden randevu alsınlar aday olacağım diye bakalım alabiliyorlar mı! Bu kadar ucuz şey olur mu?” dedi.   

AZİZ KOCAOĞLU KARAR VERMEZ TAVSİYE VERİR!
Kocaoğlu ayrıca 2014 yılında adaylara müdahale ettiği gerekçesiyle 8 ilçenin kaybedilmesi noktasında zaman zaman eleştirilmesi karşısında ise, “Aziz Kocaoğlu’nun elinde yetki yok. Aziz Kocaoğlu doğru bildiğini her platformda söyler. Aziz Kocaoğlu kafasından karar vermez. Aziz Kocaoğlu’nun rehberi akıl ve bilimdir. Aziz Kocaoğlu karar vermez tavsiye eder. Başka da bir şey yoktur. Ben de bugün bağımsız aday olsam 3-5 oy alırım. Önemli olan sana 15 sene başkanlık vermiş partiye yeni dönemde aday gösterilmedi diye ihanet edemezsin. Milletvekili olarak Ankara’ya gidip sonra 3 dönem belediye başkanlığı yapıp, aday gösterilmeyince de partiye seçim kaybettiren adamla benim işim olmaz. Bu bir kurumdur. Aziz Kocaoğlu ile arkadaşlıkları, ahbaplıkları ayrı bir şeydir. Biz partiye aidiyetten bahsediyoruz. Parti 3 dönem Aziz Kocaoğlu aday olacak demiş, şimdi yoruldu, göstergeler seçimi kazanamıyor demiş ve göstermemiş. Böyle bir şey yok da. Ben kendimi değerlendiriyorum. Kimsenin demesine gerek yok! Ben o zaman benim hakkımdı mı diyecektim? Ne hakkı ya? Tapulu malın mı? Aile şirketi mi? Babanın çiftliği mi?” açıklamasını yaptı.  

BEKİR KESKİN’İN KABAHATİ YOK
Kaybedilen ilçelerle ilgili konuşurken Ödemiş’e özelinde açıklama yapan Kocaoğlu, “Ödemiş’te Bekir Keskin’in de kabahati yok. Ödemiş’te bir başkan uzunca bir süredir iki başkan üst üste seçim kazanamıyor. Ben Bekir Keskin’in başarılı olduğuna inanıyorum. Mesela Mahmut Badem seçimi kaybetti, Bekir Bey geldi. Bekir Bey kaybetti, Mahmut Bey geldi. Üst üste yapmıyor. Ayrı bir etkileşim var gibi. Yıpratıyor ve başka birisi geliyor. Ödemiş’te böyle bir durum var” dedi.

BAŞKA ÇARELERİ YOK, SEÇİMİ KAZANAMAYACAKLARINI BİLİYORLAR, ÜZERİMİZDEN YÜRÜYORLAR
Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte AK Parti cephesinin hedefi haline geldiğini söyleyen Kocaoğlu, “Lokomotif biziz. İzmir’de 15 sene Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığınız zaman kentte nelerin yapılıp yapılmadığını en iyi bilen biziz. Cevap veremeyeceğimiz konu, proje, adım yok. Bizi İzmirli yaptığımız işlerde eleştirse de ayrı bir yere koyuyor. Hangi siyasi parti ve görüşten olursa olsun böyle bir yer edindik. Bu çocuk iyi çocuk, namuslu, elinden geleni yapıyor, iyi iş çıkarıyor, çalmıyor, çırpmıyor, herkese aynı nazardan bakıyor diyerek ayrı bir yere koyuyorlar. Ben şu partiliyim ama bırakma kardeşim, sana oy veriyorum diyen vatandaşlarımız var. Böyle bir bağımız oldu. Vatandaşın bizde gördüğü bir şey, bizim vatandaşa bakışımız böyle bir bağ oluşturdu. Bu bağı kırmadan yürütüyorum. Seçimi alamayacaklarını düşünüyorlar herhalde ki bizi yıpratmaya çalışıyorlar. Bu maalesef kendi partimden de var. Bizimkilerin yaptıkları ayrı bir garabettir. Sen belediye başkanını yıpratarak yerine aday olabilirsin ama seçimi alabilmen için o başkanın projelerine sahip çıkman onunla yürümen gerekir. O başkan şaibeli değilse ki çok şükür öyle bir durumumuz yok. Acaba tekrar aday olur mu, korkusuyla vuruyorlar. AKP’li arkadaşlar da biliyor. Aziz Kocaoğlu aday olursa seçim kazanma şansımız zayıflar diye düşünüyorlar. Onu biliyorlar. Ama burada başka bir siyasi enstrüman yok. Olmadığı için yine dönüyorlar bize vuruyorlar. Beni eleştirerek CHP belediyeciliğini eleştiriyorlar. AK belediyecilik diyorlar. İl başkanı, milletvekillerinin konuşmalarını birleştirdiğimizde, başka çareleri yok. Bizim üzerimizden yürüyorlar. ‘Hata yaptık, metal yorgunluğu var, yerel yönetim anlayışımızı değiştirdik’ diyerek seçimlere yürümesi, programları açık yüreklilikle anlatması belki iktidar partisi için daha iyi bir kampanya ve malzeme olurdu” ifadelerini kullandı

İZMİR İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞA VE ÖZVERİYE NAMUSSUZLUK, ŞEREFSİZLİK HARİÇ HAZIRIM
AK Parti İl Başkanı Şengül’ün alınan dosyalar üzerinden yaptığı eleştiri hakkında konuşan Kocaoğlu, “Bizim gittiğimiz dosyalardan hiçbiri hallolmadı. Bu bir algı! Evet AK Parti il başkanıyla kol kola girdim. Ankara’ya gittim. İzmir için her türlü fedakarlığa ve özveriye namussuzluk şerefsizlik hariç hazırım. Şu gemileri bağlayacağımız şeyi yapamadık. Takip etmek için defalarca gittim. Bekliyoruz. Aydın Bey kalkıp bütün problemlerini çözdük demese yine bekleyeceğim. Ben İzmir’in işinin yapılmasını istiyorum. 5 ay sonra buradan gidecek olmam önemli değil. İzmir’in sorunlarının çözülmesi gereklidir. Her fırtınada körfeze gemileri salıyoruz. İzmirli bakan var. Tek sözleri yeter. Fotoğraflarını çekiyorlar. Bu gemiler boşken yeni kiralamaya çıkıyorlar diyorlar. Bu kadar akıl fukaralığı yaşıyorlar. Biz yine görüşürüz, konuşuruz. Aziz Kocaoğlu’nun işi yapılmayacak. Biz etle tırnak gibiyiz. Yerel seçim öncesinde aslı astarı olmayan şeyler söyleyerek beni kulvara çekmek istiyorlar” dedi. 

BENİM ELİMDE OLSA GETİRECEĞİM DE…
Adaylık kararı ve kendisinden sonraki dönemde gösterilecek kişiye dair konuşan Kocaoğlu, “Benim kararım bir günde fevri olarak verilmiş bir karar değildir. Uzun dönemde verilmiş bir karardır. Vatandaştan bir dönem daha yap diye istek geliyor. Aşırı duygusal davrananlar da oluyor. Ama vatandaşımız makul. 15 yıl emek verdin, yoruldun haklısın ama yerine bu işleri devam ettirecek bir adamı getir diyorlar. Özeti bu! Biz senin gitmeni istemiyoruz ama dile kolay 15 sene belediye başkanlığı yaptın. Gidiyorsan git de senin gibi bir adam getir diyorlar. Ben de benim elimde olsa getireceğim de… Kişi kendini beğenmese ikiye bölünür ölürmüş. Herkes kendini beğenir. Benim gibi dünya kadar adam var. Benden daha ileride benden daha bilgili birçok insan var. O insanları ortaya çıkarmak gerekiyor” açıklamasını yaptı.

‘AZİZ KÖYLERDE GÜÇLÜ’ LAFI DA BİR ÇARPITMADIR
Kocaoğlu, “‘Aziz köylerde güçlü’ lafı da ayrı bir çarpıtmadır. ‘Merkezde o kadar güçlü değil köylerde güçlü’ sloganı yanlıştır. Merkezde zaten CHP ve Aziz Kocaoğlu güçlü artı Kocaoğlu’nun 15 yıllık uygulamaları Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir vilayette olmadığı kadar CHP’ye oy getirmese bile manevi destek getirdi. Oy da getirdi! CHP kırsalda köylüyle İzmir’de barıştı. Bunu söylemek doğru… Sadece kırsalda güçlü demek doğru değil. Parti içinden bazı gazetelerden 300 kişinin kendi içinde çaldığı oynadığı kişiler değil İzmir! Onlar kendi kendileriyle konuşuyor, yazıyor, çiziyor. Sokakta, parkta, şantiyede insanların oturması, konuşması sizin gücünüzü gösteriyor. 1946’dan beri CHP’nin seçim kazanamadığı Bayındır’da 2009 seçimlerinde iki partinin adayından fazla, 10 bin kusur oy aldım. Aziz Kocaoğlu mu milletvekili seçiminde yarıştı? Aday mıydı da oy alamadı. İkinci bölgede benim dediğim ayarlama yapılsaydı 8 milletvekilini çıkaracaktık. İdris Bey de milletvekiliydi” dedi.  

KARARIM TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE BİR ÖRNEKTİR!
Kocaoğlu, “1 Ekim’de ‘Aday adayıyım’ diye açıklama yapsaydım, CHP büyük oranda beni aday gösterecek miydi? Evet. 31 Mart’ta İzmirli hemşerilerimiz bizi büyük oranda takdir ederek yine başkan yapacaklar mıydı? Evet. Bu noktada bırakabilmek önemlidir. Aday olma ve seçilme problemin yok ama burada başka bir arkadaşa bayrağı teslim etmek istiyorum diyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir örneği yaşıyoruz. Herkes belediye başkanı olmak için çırpınırken siz ‘yeter’ diyorsunuz. Çoğu hala bu adam niye aday olmadı, benim aklım almadı, bu ne garip iştir diyor. Acaba son dakika aday mı olacak diyorlar. Ben kararımı vermişim. Benim bundan sonra yapacağım iş partimin göstereceği adam için çalışmaktır. Sadece büyükşehir değil 30 ilçede bunu yapmaktır” yorumunu yaptı.

2009’DA MASA KURULDU, 2014’TE KURULMADI!
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na fikir verdiğini söyleyen Kocaoğlu, “Yerel seçimlerin tahlili ayrı şeydir. Zamanında Deniz Bey ile şimdi de Kemal Bey ile görüştüm.  Ahmet Mehmet’i istiyor değildir bu. Çiğli’deki adayın Menderes’e faydası vardır. Siyaset bütüncül bir şeydir. Ayrıntının ilçe ilçe çalışılarak hassasiyet gösterilmesi gerekir. 2009 seçimlerinde masa kuruldu ilçeleri tek tek konuştuk. Deniz Bey, ‘Konak’ı bana bırakın, ben karar vereceğim’ dedi. Bu toplantı yapılsa… 2014’te böyle bir toplantı yapılmadı. Ben görüşümü söyledim, başkası söyledi, genel başkan yardımcısı söyledi. Liste PM’de değişti. Oturacaksın, konuşacaksın. İl başkanı, büyükşehir belediye başkanı tahlil yapar, değerlendirir. Yanlış dersin eleştirebilirsin ama karşılıklı olarak konuşursun. Yakın ilçeleri de dizayn etme işidir bu. O oraya gelsin değildi. Hassastır. Kolay değildir! Liste verdiğimi söylüyorlar. Bunların hepsi yıpratma konusudur. Manipülasyon yapılıyor. Ne zamandan beri dedikodunun adı duyum oldu?” açıklamasında bulundu.

OĞUZ HOCA’YI DEĞERLENDİRMEK BANA DÜŞMEZ
İzmir eski Milletvekili Oğuz Oyan’ın isminin kulislerde konuşuluyor olmasına değinen Kocaoğlu, “Oğuz Hoca’yı çok severim. Yıllardır birlikte yol yürüyoruz. Başarılı yapar kanaatindeyim. O ayrı. Tarım konusunda çalışmış, profesör, milletvekilliği yapmış Oğuz Hoca’yı değerlendirmek bana düşmez. Beni aşar. Oğuz Hoca’yı hem severim hem sayarım ve çok milletvekili geldi geçti, 15 senelik başkanlık dönemimde ve öncesinde uyum içinde çalıştığım milletvekilidir. Hala daha sık sık görüşürüz. O kararı ben vermeyeceğim” dedi.

BEN GELDİĞİMDE BELEDİYE BAŞKANLIĞINI BİLİYOR MUYDUM?
‘Kime kefil olursunuz?’ sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “Ben namuslu, hayal peşinde koşmayacak, vatanının, milletinin parasına sahip çıkacak her partilime sahip çıkarım. Ben geldiğimde belediye başkanlığını biliyor muydum? Dizimi kırdım, oturdum çalıştım. 2007’nin sonuna kadar bana ‘Aziz sen aday olacaksın’ deselerdi ben kendim inanmazdım” diye konuştu.  

BEN FİKRİMİ SÖYLEYECEĞİM PATRON DEĞERLENDİRECEK!
“Yeni süreçte ismi genel başkan söyleyecek” açıklamasını yapan Kocaoğlu, “Biz Ankara’ya gider geliriz ama isim söylemem. Genel başkan sorarsa fikrimi söylerim. Şu isimler var bir değerlendir diyecek. Bilebildiklerimden öne çıkanların artılarını, meziyetleri, zayıf yönlerini söyleyeceğim. Hepimizin artısı eksisi var. Onu da patron değerlendirecek” dedi.

ÇOK ENTERESAN BİRİ GELİRSE KAZANAMAZ, SEÇİM ÇANTADA KEKLİK DEĞİL
Kocaoğlu, “İzmir’de büyükşehir belediyesiyle birlikte 31 tane belediye başkanı seçilecek. Eğer çok enteresan biri olmazsa ki sanmıyorum, ben partime yine çalışacağım. Geriye 28 ilçe kalıyor. Yine çalışacağım. Ben partiye çalışacağım. Bu benim görevim. 3 dönem başkanlık yapmışım. Bu benim namus borcum. Mesela Mehmet Ali Çalkaya… Balçova’ya gideceğim, ‘Arkadaş ben bu adama kefilim’ diyeceğim. İlçelere gideceğim. Öyle ilçeler var ki oradan çıkmamam lazım. Çok enteresan bir isim geldiğinde kazanma şansı olmaz. Seçim çantada keklik değil. Seçimi garanti görmek yanlış. Hasbelkadar bu dönem alabilirsiniz ama 5 sene sonra kesinlikle kaybedersiniz. Bugünkü seçimin çalışmasını yaparken 5 sene sonraki seçimi de dizayn etmemiz lazım. O fırsatın yakalanması lazım. Bugün büyükşehir belediyesini belirlerken 2024 senesinin seçimin de şekillendirmen gerekir” yorumunu yaptı.

AZİZ GÜNDE 16 SAAT ÇALIŞIYOR, AZİZ 71 YAŞINDA!
Bırakma kararına yönelik detaylı açıklama yapan Kocaoğlu, “Niye bırakıyorum? Bu bir bayrak yarışıdır. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz çalışıyor. Ama Aziz günde 16 saat çalışıyor. Aziz 71 yaşında. Ne zaman yemek yediğim belli değil. Ne zaman eve gittiğim belli değil. Ailem, eşim, çocuklarım tolerans gösterdiler. Kamu görevi dediler ama bu bir bayrak yarışıdır. Bu insanlar var. Bu insanlara fırsat verilmesi gerekir. Karar vericilerin, genel merkezin objektif davranmaları gerekir. Aklı ve bilimi rehber alırlarsa en az benim kadar çok yetenekli insanları bulup çıkarırlar ve seçim kazanırlar” dedi.

GENEL SİYASETİ SEVMİYORUM
‘CHP Genel Başkanlığı gibi bir düşünceniz var mı?’ sorusuna cevap veren Kocaoğlu, “Genel siyaset düşünmüyorum. Sevmiyorum. Hele hele başkanlık sisteminden sonra milletvekilliğinin üretken olduğuna inanmıyorum. Partiye çalışacaksam milletvekili olmaya gerek yok. 15 sene başkanlık yapmış bir adamın milletvekili kadar etkinliği olur. Seçilme noktasında yokum! Ama partime her zaman çalışacağım. Elimden gelen katkıyı koyacağım” diye konuştu.

BENİM HİÇBİR YERE GİTMEYECEĞİMİ HERKES BİLİR!
AK Parti’ye geçme iddialarına değinen Kocaoğlu, “Benim bir yere gitmeyeceğimi herkes çok iyi bilir. Genel başkanından üyesine kadar herkes bilir. Aday gösterilme problemim yok! Seçilme problemim yok! Ben bunu bırakacağım başka yere gideceğim! Ne alaka? Onu anlamadım” dedi.  

EŞİM ADAY OLMA DEDİĞİNDE OLUYORUM, BU KEZ ADAY OL DEDİ OLMADIM!
‘1 Nisan’dan sonra ne yapacaksınız?’ şeklinde gelen soruya ise, “Önce bir dinleneceğim. Türkiye içinde bir hava alır, dolaşırım. İmkanım olursa işlenmesi gereken bir arazide zeytin bahçesi yapabilirsem, torunlarıma bırakacağım. Onu arzuluyorum” cevabını veren Kocaoğlu bırakma kararını eşi Türkegül Kocaoğlu ve ailesinin fikirlerini alarak verdiğini söyledi. Kocaoğlu esprili bir dile, “Komutan olmadan olmaz! Aday olma dediğinde oluyorum baktı ki olmuyor, aday ol dedi olmadım. Problemi tersten çözdü” diye konuştu.

KİM GELİRSE GELSİN YETER Kİ AKLI BAŞINDA OLSUN!
Kendisinden sonraki dönem için açıklama yapan Kocaoğlu, “İzmir’in 5 yıllık yol haritası belli. Kim gelirse gelsin yeter ki aklı başında adam olsun. Bu projeleri sürdürecektir. Başka çıkış yolu yoktur. Ve tasarruf edecektir. Belki bu krizden dolayı yatırımları düşürecektir. Tedbir alacaktır. Ben şimdiden alıyorum. Gidiyorum diye savurmuyorum. Önümüzdeki hafta tasarruf raporunu açıklıyorum. Samimi olmak gerekir” ifadelerini kullandı.

RAKİBİNİ TAKİP ETMEDEN SAVAŞ KAZANILIR MI?
AK Parti’nin aday göstereceği kişiler üzerinden konuşan Kocaoğlu, “Onları konuşmak bize düşmez ama onlar da bizi takip ediyor, biz de onları takip edeceğiz. Rakibini takip etmeden savaş kazanılır mı? Seçim kazanılır mı? İstihbarat niye var? İzmir’in yıldızı parlayacak. Yeter ki yaptıklarımıza sahip çıkılsın, yenileri eklensin. İzmir her sektörde daha da kalkınmış bir il olacak. İzmir’in önü açıktır” dedi.