EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Bornova TV’de yayınlanan ‘Kent Gündemi’ programına konuk oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ülke gündemine dair birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Kocaoğlu ayrıca İzmir özelinde yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Kocaoğlu İZBAN’da 15 şubat’tan itibaren uygulanacak ‘artı para’ sistemine ilişkin konuştu.
DAHA DOĞRU, ADİL VE HAKKANİYETLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Kocaoğlu, “Ne yaparsanız yapın İzmir bir sallanır sonra taşlar yerli yerine oturur. Aliağa-Menderes, Aliağa-Selçuk oldu. Yarın da Bergama’ya gidecek, belki Kınık’a gidecek. 136 kilometreyi bugün tek biletle gitsin iddiasında bulunmak doğru değil. Bu işin adaleti var. Bizim yolcumuzun büyük bölümü Şirinyer ve Çiğli istasyonu arasında. Onları etkileyen bir şey yok. Büyük bir bölüm yükleyecek sonra geri kesilecek. Ödeyecekleri 2.86 TL’dir. Aynı ücrettir. Efendim 136 kilometreyi de aynı ücretle gitsin demek ne TCDD ne İzmir Büyükşehir Belediyesi açısından doğru değil. Metropolde aynı gidiyor. Burada bir zam söz konusu değil. Bunu İstanbul ve Ankara’yla kıyaslandığında İzmir’dekinin ne kadar ucuz olduğu görülecektir. Ev kiralarının yüksekliğinden dolayı daha uzak semtlerden ev alan ya da kiralayan vatandaşlarımıza destek olmak için 90 dakikayı çıkardık. 25 kilometrenin ötesinde cüzi de olsa bir para almak işin doğasındadır. Sadece lokomotiflere ödediğimiz para dünya paradır. Ulaşım desteklensin ama her şeyin bir sınırı vardır. Gittiğin kadar öde tarifesinin daha adil, daha doğru, daha hakkaniyetli olduğunun ve hizmetin daha adil dağıtıldığının bilinmesi taraftarıyım. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCCD’nin köşeye sıkıştırılmasının doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
KOMŞULARIMIZIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNMAK DURUMUNDAYIZ
Kocaoğlu Zeytin Dalı Operasyonu’na “ Afrin Harekatı’nın kaçınılmaz olduğunu, ülkenin bölünmez bütünlüğü için Afrin’e müdahale etmenin zorunlu olduğuna inanan biriyim. 1991 senesinde Birinci Körfez Savaşı’na müdahil olmadık. Orta Doğu bataklığından kurtulduk. 1 Mart Tezkeresi’ni de meclis reddederek bizi kurtardı. Suriye konusu gündeme geldi. Irak’taki iki savaştan sonra kuzey bölgesinde bir devletçik oluştu. Bağdat’a bağlı görünse de bütün işlerinde bağımsızlığı sürdürüyor. Pamuk ipliğiyle Bağdat’a bağlı. Aynı oyun Suriye’de oynanmaya başlandı. Burada bir tampon devlet kurmak amaçlanıyor. Bu artık saklanmayan bilinen bir proje. Irak, Suriye, İran’ın ve tüm komşularımızın toprak bütünlüğü savunmak durumundayız. Bunu kendi toprak bütünlüğümüz için yapmaz zorundayız” dedi.
İZMİR’İN 35 BİN KİŞİLİK FUTBOL STADINA ACİLEN İHTİYACI VARDIR
Kentte zaman zaman krizlere sebep olan statlar sorunu hakkında konuşan Kocaoğlu, “Stat konuları maalesef siyasete malzeme yapılmıştır. Detaya girmek istemiyorum. İzmir’in bu tür semt statlarına ihtiyacı vardır. Bornova’nın 10 bin kişilik ambiyanslı bir stadı oldu. Göztepe ve Altınordu liglerindeki mücadelesini veriyor. Aynı zamanda Tire’ye de 15 bin kişilik stat yaptık. Önümüzdeki günlerde açacağız. İzmir’in 35 bin kişilik bir futbol stadına acilen ihtiyacı vardır. Bu şarttır. Umuyoruz bakanlık ve merkezi hükümet bu eksikliği görür ve UEFA standartlarında bir stadı kente kazandırır” açıklamasında bulundu.
İZMİR’E YENİ ULAŞIM SİSTEMİ: ARTIK TEK ELDE TOPLANACAK!
Yerelde kalkınma stratejisi, çevre politikaları, yatırımlar hakkında kısaca bir özet sunan Kocaoğlu yeni bir ulaşım sistemi üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Kocaoğlu, “Biz göreve geldikten sonra birçok söz söylendi. ‘Eli yüzü pasaklı çocuk’, ‘İzmir köydür’, ‘itikadı zayıf’ denildi. Ama biz yılmadık, çalıştık. Kredi olanaklarını bulduk ve köy büyüme trendiyle çok önemli bir noktaya geldi. Biz tozunu silktik. Bundan sonra İzmir daha da önemli bir duruma gelecek. Tarım uygulamalarımızı hükümetimiz örnek alıyor. Yaptığımız kentsel dönüşümü mutlaka örnek alacaklardır. Çünkü başka çaresi yoktur. Uzlaşma ve gönüllülüğe dayanmaktadır. Önümüzde bir ulaşım modeli gerçekleştiriyoruz. Çevre ilçelerimizle beraber yapıyoruz. Onu gerçekleştirdiğimizde örnek olacak. Belli sıkıntılarımız var ama çözeceğiz. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi 11 metropol içine hizmet veriyor. Raylı sistemle dışarıya açılacak. Bugün ulaşım görevini yapan kooperatifler, birlik ve dolmuşlar yürütüyor. Bizim şemsiyemizin altında, aracın yaşına, garajlara kadar bizim belirlediğimiz ama onların bağımsız çalıştığı, çalışan aracın parasının kendi hesabına geçtiği bir sistem olacak. İzmir’de ulaşım tek elden olacak. Vatandaş memnun olacak. Ücret toplama derdinden kurtulacaklar. Bugün ESHOT ve vapurların yaptığı sistem gibi olacak” diye konuştu.
YERLİ OTOMOBİL İÇİN DOĞRU YER ALİAĞA!
'Merkezi hükümetin bizim önümüzü açması lazım' diyen Kocaoğlu, "Bugün biz kendi başımıza metro yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Kocaoğlu ayrıca yerli otomobil için kurulması gereken fabrika için yer gösterdi. Kocaoğlu düşüncesini, "Yerli otomobil fabrikası Bornova’da olmaz. Çok büyük bir alana yapacaksınız. İzmir’e yapılması önemlidir. Tarım arazilerinin korunması önemlidir. Geniş ama tarım arazisi Aliağa’da Şakran’a giderken Çaltılıdere tarafında bazalt ocaklarının orada verimsiz büyük araziler vardır. Bunlar hazinenindir. Onlar verildiğinde hem Aliağa hem Çandarlı limanına yakın optimum noktadadır. Bu İzmir’de yapılabilir. Bence tercih de Aliağa tarafı olmalıdır" sözleriyle aktardı.
BORNOVA'DA DÜŞÜNDÜK AMA HER ŞEYE YETİŞMEK MÜMKÜN DEĞİL
Tramvay Projesi'ne değinen Kocaoğlu geçmiş dönemde Bornova'da böyle bir uygulama yapmayı düşündüklerini ifade ederken, "Merkezden Adliye'ye kadar bir düşüncemiz vardı. Ama her şeye yetişmek mümkün değil. Şirinyer metrosu çok daha acil. Başka acil konularımız da var. Mesela Uçanyol, Homeros Bulvarı trafiğin rahatlaması için çok önemli. Başka caddeler de açtık. Halkapınar-Otogar metrosunu merkezi hükümet yapacağını söyledi. Bekleyeceğiz" dedi.