GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
3 Nisan 2017 Pazartesi 16:20

Başkan Kocaoğlu ile gündem: 16 Nisan tahminini açıkladı!

Kocaoğlu, “Ne yaptığımı çok iyi biliyorum… Hayır çıkması için de elimden gelen desteği vereceğim” derken, referandum hakkında tahminde de bulundu. Oran vermeyen Başkan Kocaoğlu sandıktan hayır lehine çok sürpriz sonuçlar çıkacağını söyledi.

EGEDESONSÖZ – Türkiye 16 Nisan’da yapılacak referanduma kilitlenirken, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan önemli açıklamalar geldi.

- KOCAOĞLU KILIÇDAROĞLU'NUN GELİŞ TARİHİNİ AÇIKLADI... 

Egedesonsöz Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar’a konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Ne yaptığımı çok iyi biliyorum… 'Hayır' çıkması için de elimden gelen desteği vereceğim” derken, referandum hakkında tahminde de bulundu. Oran vermeyen Başkan Kocaoğlu sandıktan 'hayır' lehine çok sürpriz sonuçlar çıkacağını söyledi.



Kocaoğlu, “Güçlü bir parlamentoyu doğru buluyorum. Bir kişinin vereceği kararla bu coğrafyada sorun yaşayacağımıza inanıyorum. Kararların bir kişinin inisiyatifine, kararına bırakılmaması lazım. Belediye başkanlığı ile başkanlık sistemi kıyaslanamaz” dedi.

İşte Kocaoğlu’nun açıklamaları:

NEDEN ‘HAYIR’ DİYOR?
"Siyaseti siyasetçiler yapacak. Ben de belediye başkanı olarak zaten siyasetin içindeyim. Bir belediye başkanı icra makamındadır. Belediye başkanının siyaseti yaptığı işlerle, icraatla paralel gider. Kente, insana bakışınızda partinizin bakış açısına uygun olarak hareket ederseniz zaten ne yaptığınızı herkes bilir. 'Hayır' konusuna gelindiğinde tabi ki 'hayır cephesi'ndeyim. Ne yaptığımı çok iyi biliyorum. 'Hayır' çıkması için de elimden gelen desteği vereceğim. Bu benim temel görevim. İnandığım için ‘hayır’a oy vereceğim ve inandığım için ‘hayır’ı destekliyorum. Çünkü biz çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz.  Her tarafımız her zaman problem çıkmaya müsait. Bu coğrafyada parlamenter güçlü bir sistemin, birçok emniyet mekanizmasının olmasına inanıyoruz. Bu yüzden başkanlık sistemine, Türk tipi başkanlık sistemine karşı olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz.

Türkiye’nin dış politikası çok hassas bir konu… Türkiye’nin içeride birlik beraberliğini, ekonomisini yönetmek hele ki Türk insanı gibi sabır taşı, devletini her zaman yüceltmiş, birbirine bağlı toplum bireylerini yönetmek zor değil... Bu ülkenin dış politikasını çevremizden, geçmişimizden dolayı yönetmek zor… Ulu Önder de ‘yurtta barış dünyada barış’ söylemini ortaya koyarken ülkeyi çok iyi bildiği için bunu yapmış. Bunun anlamı ‘ne benden bir şey iste, ne de senden bir şey istiyorum’ mantığıdır. Kimsenin malında, toprağında gözünün olmadığını vurgulamıştır.

Biz 90 yıldır bu politikayı sürdürüyoruz. Zaman zaman saptık. Birinci Körfez Savaşı’nda saptık ama Genelkurmay Başkanı istifa etti. Yine 1 Mart Tezkeresi’nde Cumhurbaşkanı hamle yaptı. AKP’den 100’e yakın milletvekili karşı oy kullanarak tezkere geçmedi. Son dönemde Suriye işine karıştık. Suriye için Şam’da Cuma namazı kılmaktan başlayan noktada biz Ortadoğu bataklığına girdik. Açıklanan rakamlara göre 71 şehidimiz var. Mehmetçiğimiz dünyanın her tarafından toplanmış, hastalıklı insanlardan oluşan IŞİD gibi terör örgütüyle savaştı. Sadece bizim askerimiz bununla mücadele etti.  Buralara müdahale etmek Türkiye lehine olmadı. Irak Savaşı’nda kaçanlar tampon bölgede korundu ama Suriye’ye müdahale etmemizin ardından milyonlarca insan geldi. Onlarla teröristler de geldi. Son derece yara aldık. Böyle bir coğrafyada bir devletin ordusunun güçlü olması, güçlü bağımsız hukuk sisteminin olması, devlet kurumlarının güçlü olması gerekiyor. Devletin eşit, herkesin devleti olması lazım...  Güçlü bir parlamentoyu doğru buluyorum. Bir kişinin vereceği kararla bu coğrafyada sorun yaşayacağımıza inanıyorum. Kararların bir kişinin inisiyatifine, kararına bırakılmaması lazım.

BAŞKANLIK-BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Belediye başkanlığı yaparken altı sene hiç yere bir dava ile uğraştık. Demokles’in kılıcı gibi tepemizde sallandı. Mahkemelerde süründük. Arkadaşlarımız cezaevlerinde yattı, tutuklandı. Belediye başkanlarını müfettişler, Sayıştay, herkes denetler. Belediye başkanlığı ile başkanlık sistemi kıyaslanamaz. İçişleri Bakanı yarın bizi görevden alabilir. Bir yazıya bakar.

REFERANDUM TAHMİNİ
Şu andaki anketlerde, kamuoyu araştırmalarında süreçten dolayı doğruya yakın sonuç çıktığına inanmıyorum. İnsanlar anketlere yanıt vermiyor. Birincisi ankete cevap vermeyenler, ikincisi samimi duygusunu belirtmeyenler var. Böyle bir süreçte anketler yapılıyor. Mutlaka değerleri vardır ama sonuç çok farklı çıkabilir. Referandumda çok değişik sonuçlarla karşılaşabiliriz. Çünkü insanlarda ilgilenmiyormuş gibi bir hava var. Referandumda 'hayır' lehine sürpriz rakamlar çıkacağına inanıyorum. Şu ortamda rakam vermek atmak olur. Ben referandumda Türkiye genelinde 'hayır' çıkacağına inanıyorum.  İzmir’de de güçlü bir 'hayır' çıkacağını düşünüyorum. 




MERAL AKŞENER ZİYARETİ VE MİTİNG

Referandumda ‘evet’ ve ‘hayır’ diyenler var. Meral Akşener hanımefendi 'hayır cephesi'nde çalışıyor. Biz de 'hayır cephesi'ndeyiz. Buraya İzmir’e geldiğinde sağ olsun lütfetti ve bizi ziyaret etti. Biz de kendisini karşıladık. Daha önce mitinge katılacağımı bildirmiştim. Katıldım, izledim. Bana göre son derece başarılı bir miting oldu. Milletvekili, partili, genel başkan değil. Bir insanın bu şekilde İzmir’de teveccüh bulması bu süreçte çok önemliydi.  Mitingle ilgili ortaya atılan iddiaların bizimle alakası yok. Ne otobüs kaldırdık ne de pankart astık.

KÖRFEZ REHABİLİTASYONU VE TÜP GEÇİŞİ PROJESİ
Biz, 8-9 senedir bir proje yürütüyoruz. Yüzülebilir Körfez Projesi'nden Büyük Körfez Projesi çıktı. Başbakanımız Binali Yıldırım ile bu konuda proje başlattık. Onlar limanın rehabilitasyonu biz de temizlenmesi konusunda projelerimizi ortaya koyduk. 9 Eylül Üniversitesi’yle birlikte belediye olarak çıkan malzemenin döküleceği ada yerinin belirlenmesi konusuna çalışıyoruz. Bizim her türlü hazırlığımız tamam. Ada yeri belirlendikten sonra çalışmalara başlayacağız. Bir kısmını kendi makinalarımızla, bir kısmını da bölüm bölüm ihaleye çıkacağız. Meles, Arap Deresi ve Manda Çayı’nda düzenlemeler yaptık.

Körfez Tüp Geçişi Projesi’nde isteğimiz bellidir. Doğal SİT ve Ramsar Sözleşmesi’ne tabi alanların tamamının tüp geçit ile geçilmesini talep etmiştik. Maliyetin çok yüksek olmasından dolayı bugünkü proje çıktı. Biz ona da karşı değiliz. İzmir’e yapılan bir iştir. 2004 yılı sonunda bu projeyi dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen ve Binali Yıldırım’ın bulunduğu ortamda ilk dile getiren bendim. Kordon Yolu’na yapılacak proje tartışılırken söylemiştim. Biz, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu projenin yapılmasını destekliyoruz. Bizim isteğimiz olmasa da destekliyoruz. İtirazların bizimle alakası yoktur.



KATI ATIK BERTARAF TESİSİ
Yamanlar’a yapılacak katı atık bertaraf tesisi ile ilgili yargı kararları var. Biz, mahkeme kararlarının kesinleşmesini bekliyoruz. Bu yüzden bakanlıktaki inceleme değerlendirme toplantısında sürecin dondurulması kararı alındı. ÇED dosyasında yeniden hazırlık yapmamak için böyle bir durum ortaya çıktı. Zaten sorun yok ama engel mahkemenin verdiği yürütmenin durdurulması kararıdır. Yeniden bir değerlendirme yapılacak. Bilirkişiler bir kanaat bildirecek. Biz de belediye olarak raporlarımızı sunacağız. Sanıyorum iyi bir sonuç alacağız. Mahkeme ne derse o olacak.

KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşümün İzmir’de gündeme gelmesi ve oturması hem bizim hem de bakanlık açısından son derece olumlu… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacağı açıklanan Karabağlar Cennetçeşme’deki yerin ne projesini gördüm ne de kendisini. Boş bir alanda yapılıyor.  Eğer boş alanda konut yapılıp satılacaksa TOKİ’nin yaptığı konutlar gibi olur. Kentsel dönüşümle bunun alakası yok. Burada aktarma sistemi uygulanacaksa, yani binalar yapılıp yanındaki dönüşüm gerektiren yerlerden insanlar buraya getirilecekse o zaman ‘ön hazırlık’ olarak değerlendirilebilir.  Böyle bir şey düşünülüyorsa binaların büyüklükleri, metrekareleri, bahçeleri değişkendir. Ona göre vatandaşlarla anlaşma sağlanmalı, bizim yaptığımız gibi uzlaşma zemini oluşturulmalıdır. Bu yapılan kentsel dönüşüm değildir ancak ön hazırlık, altyapı çalışması olarak adlandırılabilir. Ne kadar konut yapılacak, nasıl olacak ondan da zaten bilgimiz yok.



TRAMVAY
Tramvay çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Karşıyaka’yı bu ay içinde devreye alacağız. Kasım ayı gibi de Konak tramvayı çalışmaya başlayacak.  Narlıdere Metrosu’nun bu yıl temelini atmayı düşünüyoruz. Kıyı-sahil düzenlemesi çalışmalarımız sürüyor. İzmirdeniz Projesi yürüyor. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndaki 40 bin metrekarelik meydan ve bölgedeki düzenleme çalışmaları da devam ediyor. Ulaşımda yine en büyük işlerimizden bir tanesi Homeros Bulvarı’dır.  Onun tünel ihalesi bitti. Viyadük ihalesinde de komisyon son kararını verecek. Orada ana bir arter açıyoruz. Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi’nin Bornova’daki askeri kısmıyla ilgili genişletme çalışmaları bitirildi. Birkaç bina daha yıkıldıktan sonra düzenleme tamamlanacak.  Oradan, Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’na kadar bir yol açacağız. Buca metrosuyla ilgili çalışmalarımız ayrıca sürüyor. İZBAN’da TCDD, Aliağa ile Bergama arasındaki hattın ihalesini yaparsa hemen biz de kendimize düşenler için ihaleye çıkacağız. Hattın Güney’deki kısmı olan Selçuk’taki çalışmalar da bizim açımızdan bitti. Bu sene sonunda bir aksilik olmazsa bitmiş olacak. Otobüslerimizi devreye aldık. Vapurlar da sırasıyla tamamlanıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin temel konularından birisi ulaşım. Vatandaşımıza doğrudan dokunan bir konu. Zaten çevre yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu hızla gidersek, aksilik olmazsa 2-3 sene içinde çevre yatırımlarını tamamlarız.

Ulaşım konusunda çok büyük değişim için çalışıyoruz. Elektrik sistemini, tam adaptif trafik sistemini öncü olarak devreye alıyoruz. Toplu taşıma kooperatifleriyle birlikte bir projemiz var. Mevzuat engelini aştığımızda kooperatiflerimizin ekmeğiyle oynamadan ortaklaşa bir sistemi getireceğiz. Sefer sıklıkları, saatleri belirlenmiş, araç takip sistemi kurulmuş bir yöntem olacak. Merkezdeki ulaşım sistemini bütün kente yaymak istiyoruz. Mevzuat sorunu bittiğinde kooperatif ve bizim açımızdan yararlı olacak.

Tire ve Torbalı’da belediyelerin hat ihalesine çıkıp verdiği güzergahlar var. Bunların mevzuatta bir yeri yok. Yargı kararlarıyla hak elde etmiş olmaları lazım. Biz formül arıyoruz ama her şey birlik içinde hareket etmeye bağlı. Karşıyaka-Bostanlı’da beyaz taksiler var. Onların normal sarı taksiye dönme şansları var. Tramvay çalışmaya başladığında güzergah uygun bulunursa devam ederler. Etmezlerse sarıya dönebilirler.

İZBETON SU TESİSLERİ VE SU SATIŞI
Dışarıda açık su satma mevzuat ile yasaklandı. Bizim burada bir suçumuz ve günahımız yok.  Biz ona uymak zorundayız. Kendiliğimizden su dolum noktalarını kapatmıyoruz. İzmir’de her musluktan akan suyumuz içilebilir. Sağlık açısından en güvenli sudur. Dolum tesisleri Homeros Vadisi’nin olduğu yere kurduk. Burada uzaklıklara göre arkadaşlar tanıtımda orta fiyat almışlar. Su 5-7 TL arasında satılacak. Fabrikadan uzaklığa göre fiyat ve rakam değişecek. Su, 7 TL’den pahalı, 5 TL’den de düşük satılmayacak. Biz bu fiyat aralığında su satışının yapılıp yapılmadığını da denetleyeceğiz.  Açıkta yasal olarak su satışı yapılamayacağına göre böyle bir yöntem bulundu. Hijyen konusunda çok düzenli ve önemli bir tesis kuruldu."