GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
14 Mart 2018 Çarşamba 09:04

Başkan Kocaoğlu ile A'dan Z'ye... Genel siyaset düşünüyor mu? İZBAN eleştirilerine yanıt!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent gündeminde tartışma yaratan konulara ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kent gündeminde tartışmalara neden olan İZBAN’da uygulanan “artı para” uygulaması hakkındaki eleştirileri yanıtladı. Radyo Romantik Türk, Can Radyo ve Yıldız FM’in ortak yayınına katılan Başkan Kocaoğlu, sistemin devam edeceğini, geri dönülmeyeceğini ve aynı yöntemin ESHOT’ta da uygulanacağını anlattı.

Başkan Kocaoğlu, “Bu iş olay oldu. AKP’nin yetkililerinin otobandaki sistemin uygulanması önerisini biz de düşünmüştük. Önce sistemin oturması gerekiyordu. Kimse bunu politik malzeme yapmasın. Kimseden her gün 10 lira para almıyoruz. Aldığımızı bindiği istasyonda gittiği mesafe ölçerek geri iade ediyoruz. Ne yazık ki bu durum, ‘gittiğin kadar öde” sistemi şehir efsanesi oldu. Bana göre adaletli, hukuki sistemdir. Bu konuda İzmirli, kenti yönetenler, şirketleri idare edenler, aile bütçesine bakanlar ‘hayır sistem yanlış’ diyorlarsa o başka. Ama gerçekten sistem sağlıklı olacak ve nitelikli bir hale gelecek. İzmir genelinde 30 ilçede 19 ilçede “gittiğin kadar öde” sistemi ESHOT’larda da faaliyete geçecek.   Mesela, ESHOT otobüsü Bergama’dan Aliağa’ya 52 km gidiyor. Çift bilet yani 5.5 TL fiyat kesiliyor. Yolda inenler köye, beldeye gidenler fazla ücret veriyor. Biz, otobüsün orta kapısına validatör koyup yolda inenin parasını iade edeceğiz.

OTOBÜSÜN KAPISINDA VALİDAR OLACAK
11 ilçede aktarma devam ediyor. Kısa mesafe daha uygun hale gelecek. 5 km giden vatandaştan da 2.86 değil belki 1-2 lira zamanla oturacak. Gittiğin kadar öde..

Bizim böyle bir polemiğe girmemiz, siyasi malzeme çıkartmamız bana yakışmaz. Gerisi arkadaşların takdiridir. Burası yüzde 50 ortaklıdır. Ben ortağımı şikayet etmem. Ortağımdan da memnunum. Banliyo trenlerinin hattan çekilmesi, sinyalizasyon gibi sorunlarımız var. Burası sadece benim değildir. TCDD ile mutabık kaldık. İnandığım bir konudaki savunma için ortağımı önüme kalkan olarak koymanın bana da kurumlara da fayda yoktur. Bunu kullanmak isteyenler kendisi bilir ama bana göre yanlıştır. İzmirli hemşehrilerimiz doğrusuna karar verecektir.

25 MİLYON TL CİVARINDA
Olanları ödemedik.  İlk yıllarda tahsil ettiğimiz toplam cirodan daha fazla TCDD’ye hat kirası ödememiz söz konusudur. O zaten çok yüksekti. Bize uygulandı. Sonra görüldü ki üçüncü kişilere uygulananlarda bile bizim rakamlarımızdan düşüktü. İZBAN ortak kuruluştur. Büyükşehir Belediyesi olarak da para veriyoruz. TCDD’nin hesabına paralar geçiyor ve hatlara, raylara onlar bakıyor. Biz de istasyonlara bakıyoruz. Alt ve üst geçitlerin karşılığında bir bedel almıyoruz. İZBAN’ı hat kirası üzerinden sadece TCDD’ye hizmet edecek değil kentin geneline hizmet edebilecek, yatırımlarını yapabilecek engellerin kaldırılması gerekiyor. Biz günde 350 bin vatandaş taşıyoruz. Potansiyelimiz ise 700 bin civarındadır. İZBAN gerçek anlamda ulaşım potansiyeline yaklaşacak. Düzenlenmesi gereken, üzerinde çalışılması gereken meseleler var.

EKMEKLERİYLE OYNAMAK İSTEMİYORUZ!
Milletvekillerine yazdığı ve destek istediği ulaşım mektubu hakkında da açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, “İzmir’in sınırları büyüdü. Belediye her alandan sorumlu oldu. Köylere, beldelere gidiyoruz. Buralardan talepler var. Zaten gücümüz oranında bunu başlatmıştık. Toplam 600 civarındaki köyümüzden 200’ünden otobüsümüz geçiyor. Pratik yani hayat bize bazı şeyleri gösterdi. Şimdi, ilçelerde, kırsalda taşıma kooperatifleri var. Dağınık ve sıkıntılı bir sistem kurulmuş. Oralarda kaos var. Biz, onlarla birlikte paralel taşıma yapıyoruz. Bergama’ya ben de gidiyorum taşıma kooperatifi de gidiyor. Biz gidiyoruz binenler içinde indirimliler, 65 yaş kartları da var. Bunlar onlardan yararlanamıyor. Bizim avantajlarımız var tercih ediliyoruz. Biz de ‘milletin devletin kaynağı gitmesin’ diyoruz. Zaman zaman üç kişiyle Aliağa’dan Bergama’ya gidiyoruz. Kooperatiflerle bir araya geldik. Onlarla rekabet edersek yaklaşık 3 bini mağdur olacaktı. Onların ekmeği, mesleğiyle oynamayalım diye düşündük. Çalışsınlar ama bizim denetimlerimiz altına girsinler niyetindeyiz. ESHOT, 19 ilçede aracı, şoförü, garajı, durağı takip etsin istedik. Tıpkı bizim yaptığımız gibi uygulama olsun talebini belirtti. Biz, çalışmayalım ama sistemi kontrol edelim. Bazı ilçelerimizde 65 yaş üzeri yolcunun yoğunluğu yüzde 35’e kadar çıkıyor. Bunu taşıyan dolmuş zaten zarar eder, batar. Paralel taşımacılık yapacağımıza, bu oranı kooperatiflere ödeyelim diyoruz.  İnsanları mağdur etmek istemiyoruz. Taşımacılık yapan insanlar aileleriyle birlikte 12-15 bin kişiye ulaşıyor. Şimdi Bakanlar Kurulu ‘nüfus cüzdanını göstersin 65 yaş ücretsiz binsin’ diyor. Bu konuda biz kart vermek ve takip etmek istiyoruz. Suistimalleri önlemek niyetindeyiz. Bu konuda ihale mevzuatının değişmesi lazım. Mesela S plaka ile ulaşım yapan şirketler ihalemize girebiliyor. Çünkü iş bitirme belgeleri var. Gerçek anlamda toplu taşıma yapan birlikler, kooperatifler bu ihaleye giremeyecek. Hayatları boyunca fatura kesmemişler. Girse bile rekabet olacak.  Gittiğin kadar öde sistemini kurmadan bu durumu açıklamadık. ESHOT ile kooperatifler arasında ittifak kurarsak bunu da uygulayacağız. Ulaşımda çağ atlatacak bir sistemi geliştiriyoruz. Şu anda bedava taşınanlarla hiçbir kurumun ayakta kalması mümkün değil.

EKMEK PARASI KAZANACAKLARSA…
İzmir’de halk otobüsü olsaydı İstanbul, Ankara’da yaşananlar burada da yaşanırdı. Biz normalde 2.86 TL tek bilet parası alıyoruz. Otobüs, metro, tramvay, vapur hepsinin tahsilatı 1.10 kuruş ile 1.20 kuruş arasında değişiyor. Çok ciddi bir oranda bedava binen var. Benim kaynak talebim yok. Zaten şirketlere bunu aktarıyorum. Belediyenin ulaşım şirketleri sermaye artırımı yöntemiyle zararları veriliyor.  Biz merkezi hükümetten para istemiyoruz ama verdiğimizin adını koymak istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşımda yıllık 600 milyon TL zarar ediyor. Buna can dayanmaz, kimse para kazanamaz. Bir ilçemizde pilot olarak başlayacağız. Minibüsçü para kazanacak mı, kazanmayacak mı, ne getirecek onu da göreceğiz. Bizim bu sistemimiz şehir içindeki dolmuşlara da yansıyacak. Toplam bin 100 adet dolmuş var. Onlar da zaptırap altına alınacak. Davranışından, kılığına, yolcusuna, güzergahına kadar bakılacak. Kendileri bilirler. Ekmek parası kazanacaklarsa sisteme dahil olacaklar.  Biz kalkıp sistemde otobüs taşımacılığı yaparsak bir yılda hepsi biter. Babadan, dededen kalan ekmeklerine sahip çıksınlar istiyorum. Bir ara ekmek fiyatlarını arttırdılar küçük bir müdahaleyle balans ayarı yapıldı. Yoksa 2 milyon ekmek üretir hepsi biterdi. Benim derdim esnafla, ürütenle değil onların sağlıklı, kontrollü çalışmasıdır. Bu da nettir.

ÖZKAN NE YAPAR BİLEMEM AMA BENİM YOĞURT YİYİŞİM BELLİDİR
Kocaoğlu, yıldızının bir türlü barışmadığı Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın İzmir’deki ilçe ziyaretinde kendisiyle ilgili soruya da yanıt verirken  ‘İzmir CHP’dir CHP kalacak’ demesinin hatırlatılması üzerine Kocaoğlu, “Ne amaçla söyledi bilmiyorum kendisine sormak gerek. Bizim ‘İzmir Azizdir, Aziz kalacak’ diye bir iddiamız yok. Böyle bir laf etmedik! Bir siyasetçinin kendini ön plana çıkartmayıp şov yapmayıp resmini her gazete ilanında vermeyip felsefesini inandığı kurumu öne çıkartması gerekir. Bunu Büyükşehir Belediye Başkanı mükemmel şekilde yapmıştır. Büyükşehir Başkanıyla partinin oyunun arasındaki makas giderek azalmıştır. Tuncay Özkan ne yapar bileme ama benim yoğurt yiyişim bellidir” ifadelerini kullandı.

UCUZ OTOPARK ŞEHİR MERKEZİNİ DOLDURUR
Biz, otoparklarda zarar ediyoruz. Bir liraya arabanın güvenliğini sağlayamazsın. Güvenlik, personel, vardiya kişi başına 200 TL maliyeti var. Şehir merkezindekiler ile dışındakilerin fiyatı farklı olacak. Merkeze gelmeyi teşvik edersiniz. Böyle bir rakama insanlar yığılır.  Ucuz otopark insanları merkeze getirir.

AYDIN BEY’E YAKIŞTI MI BU SÖYLEM!
AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ün “İzmir’de idari yargı CHP’nin elinde” çıkışının hatırlatılması üzerine, Kocaoğlu, “İl başkanlığı vekillik yapan Aydın kardeşime bu söylem yakıştı mı? O dava açanlar en çok bana dava açıyor. Bunu kendisi de biliyor. Aydın Bey’e bu çıkış olmadı. Yargı bizim elimizdeymiş. Ondan 397 yılla yargılandık. O lafın tutar yanı yok. Sormak gerek nerede, kimin elinde? Aydın Bey’in siyasi deneyimine uygun olmayan bir açıklama” dedi.

ÖZKANLAR PAZARI ÇIKIŞI: NE KENDİSİ MUHATTAPTIR NE BİZİM MUHATTABIMIZ...
Bayraklı’da devam eden pazaryeri krizinde CHP İlçe Başkanı Cemalettin Alper’in Ankara’ya giderek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp, kamuoyuna yaptığı açıklamada Büyükşehir ve Bornova Belediyesi’ni hedef göstermesiyle ilgili Kocaoğlu, şu ifadeleri kullandı: Kendisini tebrik ederim. Başarılı çalışma yapmış. Pazaryeri açmak denetlemek ilçe belediyelerinin görevi... Biz hem yapım işlerinde hem de belediyenin imar yeri olan arsaları veriyoruz ilçe belediyelerine.  Bu iş ilçe belediyesinin sorumluluğunda… Dünya alem bilir bunu! Sorunu hep birlikte çözelim, doğru… Yargı durdurdu. Viyadüklerin altına gelsin diye herkes fetva veriyor. Yukarıda pazarcı var. Bayraklı Belediyesi’nin bu sorunu çözmesi gerek. Ben belediye başkanına şurada olabilir mi diye yer önerdim. Belediye başkanı orası olmaz dedi. Biz de durduk. Biz yetkimiz yokken orada pazaryeri mi açacağız. Herkes her konuda konuşuyor. Bir ilçe başkanının pazar sorununu Büyükşehir ve Bornova Belediyelerine yıkmaya çalışmak boyundan büyük işlere kalkışmaktır. Pazar konusunda ne kendisi muhataptır ne de bizim muhatabımızdır. Belediyede pazardan sorumlu bir görevi varsa bilmem. Muhatabımız bu konuda belediye başkanıdır. İlçe başkanı belediye başkanı görevleri paylaşmışlar mı? Genel Merkez benim yapacağım görevleri belirleyecek merci değil ki.

ÇÖP BİZİM İÇİN ÇOCUK OYUNCAĞI AMA DAVA AÇANLAR VAR!
İzmir’in yıllardır çözülemeyen çöp bertaraf tesisi sorunuyla ilgili konuşan Kocaoğlu, “15 yılda çöpü yapamadım. Manisa çöpü yapıyor falan bilmem ne hikaye. Yer kardeşim yer. Konu belediyelerle ilgili değil. Dava açanlarla ilgili. Ne belediyelerle ilgili ne merkezi hükümetle ilgili bir durum yok. Olursa söylerim. Katı atık konusunda kimsenin günahı yok. 2 arkadaş dava açtı. Yürütmeyi durdurma aldı. Biz itiraz ettik. Yeni bilirkişien bir rapor çıkarsa devam edeceğiz.  Bizim için çöp bertaraf tesisi yapmak çocuk oyuncağıdır. Yer problemi var” ifadelerini kullandı.

GENEL SİYASETİ DÜŞÜNMEM
“Yerel yöneticiliğin ardından genel siyaset düşünür müsünüz?” sorusuna ise Kocaoğlu şu yanıtı verdi: Genel siyaset hayatım boyunca düşünmedim. Genel siyaseti düşünmem. Tarzıma uygun değil. Ben laf üretmesini sevmiyorum. Ben çalışmayı seviyorum. Büyük konuşmamak gerek. İnsanın nereye savrulacağı belli olmaz. Büyük konuşmamakla beraber genel siyaseti sevmiyorum, milletvekilliğini sevmiyorum. Belediye başkanlığını seviyorum. Bu yaştan sonra ‘Efendim bunu bitirdik, şuraya gidelim’ olmaz. Ev var ev!

KIRSALLA BİRBİRİMİZE İNANIYORUZ, GÜVENİYORUZ
Kocaoğlu, “Kırsalla başkan arasında büyük bir güven tesis edildi. Birbirimize inanıyoruz, güveniyoruz. İhtiyaçlar var. Bir tarafta organik tarıma, bir tarafta suya, bir tarafta paketlemeye, satışa ihtiyaç var. Var, var var. Bunları karşılıyoruz” dedi.

CİDDİ BİR ARAZİ SATIMI SÖZ KONUSUDUR
Şeker fabrikalarının özelleştirimesi hakkında konuşan Kocaoğlu, “Ulaşım zarar ediyor diye ulaşım yapmayacak mıyız? Şeker fabrikaları şeker üretecek. Ürün farklılaşmasına gidilebilir.  Pancar belli bölgelerimizde başat üründür. Şeker ürettirmeyeceksiniz ve milleti sağlıksız şekere mahkum edeceksiniz. Şeker fabrikalarının çoğu eskiden kurulmuştur. Bulunduğu bölgede yaşamı etkilemiştir.  Şehrin büyümesini etkilemiştir. Rant haline gelmiştir. Mesele bu rantın dağıtılmasıdır. Bu özelleştirmeler girizgah faslındadır. Arazisi satılan fabrikanın kendisi satılmayacak mı? Satılacaktır. Ciddi bir arazi satımıyla ilgili bir konudur. Ama çoğu yerde işadamları birleşiyorlar” açıklamasında bulundu.

KENDİSİ ÇUKUR AÇIP FOTOĞRAF ÇEKEN BELEDİYE VAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı altyapı çalışmaları sırasında bozulan yolların sık sık gündeme getirilmesi konusunu da değerlendiren Başkan Kocaoğlu, kıştan çıktıklarını, birçok ilçede su, kanal alt yapısının yenilendiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Bunlar hem para hem emek. Bir Çeşme ilçesinin içme suyu alt yapısının yenilenmesi demek, 260 milyon TL demek. Bazı ilçe belediye başkanlarının ‘yollar kapanmıyor’ dediği işin en küçüğünün bedeli 30 milyon TL. Biz kendi ilçesine yatırım yapıyoruz. Tabii ki altyapı çileli iş.  Aç-kapa, toz, toprak.. Kendisi çukur açıp ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çukuru’ diye fotoğraf çeken belediyeler var. Ben hizmet ederken parti ayrımı yapmıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi var gücüyle altyapı yatırımı yapıyor. ‘Şu gecikti, bu gecikti..’ Ben merkezi hükümetinkileri bir sayarsam…. İlçe belediyelerinin bu konuda yardımcı olması, bunu siyasi olarak kullanmaması gerekir. İlçe belediyesi k alksın, boy boy haberlerle eleştirsin. Bizim o yatırımı yapmamamız kimi cezalandıracak? Ne derse desin biz göreviniz yapacağız. Bir adap eksikliği var” dedi.

HOKUS POKUSÇU MUYUZ?
"Sel önünden kütük kaparak" siyaset yapmayı doğru bulmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Seçimlere bir sene kaldı. Bizim çalışmalarımızı eleştirenler, ara sokaklardan sorumlu ilçe belediyelerinin rezaletine bakacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi alt yapı için yolu açmış, asfaltlayacak. Hiç mi aksama olmuyor? Oluyor. Onun hesabını ben veriyorum. Sen de kendi hesabını ver, onları yap. Biz Taha Aksoy ve Binali Yıldırım ile daha önceki seçim dönemlerinde centilmence bu süreci yürüttük. Şimdi korkunç bir had bilmezlik var. Daha bugünden bunlara girersek…. Oysa İzmirli had bilmezlik, kavga istemiyor; 'adam gibi oturup çalış' diyor. Yeşildere’de iletim hattı yeniliyoruz. Çok sık arızalanıyor, su kesiliyordu. Bu yatırımı yapmak zorundaydık. ‘Tramvay yap ama trafik kapanmasın, toz  da çıkmasın.' Biz hokus pokusçu muyuz? Siz yatır ımı tamamladınız ve yolu asfaltladınız.  Elektrik İdaresi’nden bir yazı geldi; ‘Dünya Bankası’ndan kredi çıktı, yeni projeye başlamamız lazım’ diye. Ne yapacak AYKOME? Ayrıca ihale mevzuatımız kurala uyan adama uygun değil;  arkadan dolaşan adama uygun.  Bu kadar söyleyeyim; anlayan anlar."

İSTİFASINI İLETECEK
CHP Konak İlçe Başkanı Çağru Gruşçu’nun, Kent Konseyi’ndeki başkanlık görevinden istifa etmediğini açıklamasının hatırlatılması üzerinden konuşan Kocaoğlu, “Açıklamasına bir şey demiyorum. Ama ilçe başkanı olmuş kent konseyi başkanlığını yürütemez. En yaşlı üye başkanlık yapacak. İl başkanını ilgilendirmez. Kent konseyini ilgilendirir. İstifasını iletecek. İstifa etmezse yasal olarak istifa etmiş sayılacak. Oradaki detay takılınması gereken bir şey değil” dedi.

ADAY ADAYLIĞI İÇİN KARAR VERMEDİM
Kocaoğlu “2019’da aday olacak mısınız?” sorusuna “1 yıl var çalışıyoruz. Niye bize hep soruluyor. Görevimize devam ediyoruz. Zamanı gelince konuşulur. Adayım ya da aday değilim deme lüksüm yok. Zaten ben aday olamam. Aday adayı olurum. Parti büyüklerimiz aday yaparlarsa devam ederiz. Aday adaylığı için karar vermiş değilim. 14 sene önce Bornova’dan gelen Kocaoğlu’yum Değişiklik yok. Saçlarım beyazladı, yaşlandım. Kente hizmet etmek için çalışıyorum” yanıtını verdi.