Başkan Karabulut'tan ‘izale-i şuyu’ bilgilendirmesi: Davalar lehimize bitecek!

EGEDESONSÖZ – İnciraltı ve Bahçelerarası’ndaki toprak sahiplerinin uzun süredir bekledği imar planları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından askıya çıkarılınca bölge açısından yeni bir süreç başladı.

İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut’tan hak sahiplerine devam eden izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davaları ile ilgilendirme yaptı. Planlar 30 gün boyunca askıda kalacak. Karabulut planların askıya çıkmasının, söz konusu davalarda hak sahiplerinin elini güçlendirdiğini ifade etti. Karabulut, hak sahiplerine avukatları aracılığı ile sürece müdahale etme çağrısında bulundu.

MAHKEMELERE DİLEKÇELERİNİZİ VERİN, YENİDEN TAKİBE GİRİN
Karabulut, şu bilgileri aktardı:

"İnciraltı ve Bahçelerarası için yıllardır bir plan talep ederken bir yandan toprak sahipleri sermaye grupları tarafından hukukun arkasından dolaşılarak izale-i şuyu  davalarıyla mağdur edilip ata toprağa elinden alınmak isteniyor demiştik. Toprak sahiplerinin bu mağduriyetin karşısında durmaları için çabalarımız çok oldu  
Bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı planların askıya çıkması ile yıllardır mağdur edilip mahkeme köşelerinde koştuğumuz izale-i şuyu  davaları için çok önemli bir gelişmeyi planlarımızın çıkması ile yaşıyoruz.
 
Açılmış olan izale-i şuyu  davaları mevcut toprağımızın niteliğinin ve koşulların değişmesi ile farklı boyuta gelmesinden dolayı davalar toprak sahibi lehine değişecektir. Aynı zamanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın planların onaylanmasıyla çok hızlı bir şekilde 18 uygulamasının aylar içinde tamamlanma çabası içerisinde olmasından dolayı açılmış izale-i şuyu  davaları durma noktasına kadar gelebilecektir. 

İzale-i şuyu  davalarıyla sermaye gruplarının kıskacında olan tüm toprak sahipleri planların çıkmasından ayrı olarak bu davalar ile İzmirli hak sahiplerinin elini güçlenmiş oldu. Pazartesiden itibaren mağdur edilmek istenen toprak sahipleri avukatları aracılığıyla mahkemelere dilekçelerini vererek bu süreci yeniden takibe girmelerini istiyoruz.  

İzmir’i sağlık turizmi de hak ettiği yere kavuşturacak bir plana tüm İzmir’in sahip çıkması gerekiyor. 
Bugüne kadar menfaat gruplarıyla mücadelelerimiz oldu ama bugün artık daha güçlü bir şekilde mücadele ederek İzmirli toprak sahipleri olarak mülkiyet hakkımızı kimseye yedirmeyeceğiz."