EGEDESONSÖZ- Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi ve koku sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu. Gümrükçü, Harmandalı’ndaki toprak kayması ile Karşıyaka’ya kadar gelen koku problemine ilişkin tespitleri kamuoyuyla paylaştı.
SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Başkan Gümrükçü, “Bu tip işler ilçe belediyesinin yetkisi ve konusu dışında. Çöp tesisinin yönetimi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, denetlenmesi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda...Tesis ile ilgili konularda bakanlık ve büyükşehir gözlem yapma ve yeni yerler bulma konusunda çalışma yapmak durumunda. Aziz Kocaoğlu bile görevi bıraktığında ‘tek yapamadığım şey çöp tesisidir, Harmandalı’nı taşıyamadık’ demişti. Biz de artık Harmandalı dışında yeni yer bulunması için çalışıyoruz. Kısa süre önceye kadar 30 ilçenin çöpü Çiğli'ye geliyordu ve olan Çiğli'ye oluyordu. Bergama ve Ödemiş'te yapılan tesislerle gelen çöp oranında bir düşüş var. Menderes'te de umarım bizim ki gibi rahatsız etmeyen, bir tesis yapılır. Menderes'i kokudan uzak tutacak bir tesisin kurulmasını istiyoruz. Kurulması bizi de rahatlatacak. Yeni bir tesis açılması ve buranın, Harmandalı’nın yükünü alması lazım ki bizim alanımız rahatlasın” dedi.
RAPORDA NELER VAR?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üniversite ile birlikte sebebini araştırdığı toprak kaymasına ilişkin ön raporun çıktığını belirten Başkan Gümrükçü, kesin raporun toprak kayması devam ettiği için hemen çıkmayacağını vurguladı. Gümrükçü, “Toprak kayması 1,5 yıldır devam ediyor. Ben geçen yıl büyükşehir belediye başkanımıza bilgi vermiştim. İnceleme talimatı verilmişti ancak 30 Ekim depremi ve şiddetli yağmurlarla kaymalar ve oluşan yarıkların boyutları büyüdü. Bu sürecin incelenmesi için büyükşehir bazı çalışmalar yaptı ve yaz başında kuyular açıldı ve gözlemlemeye başladılar. Belirli bilim insanları ile çalışılıyor. Bir ön rapor geldi. Ancak toprak kayması devam ediyor” diye konuştu.
Raporun ayrıntılarını da anlatan Gümrükçü, “Raporda, ‘bu bölgeye daha fazla yüklenilmemesi lazım, toprak kayması devam ediyor’ deniliyor. Diğer yönüyle ilgili bir netlik yok. Rapor ‘sonuçlanmamış bir kayma’ diyor. Hafriyat alınmış 20-30 yıl önce bu de bölgeyi güçsüzleştirmiş diyor ilk gözlem raporunda. Devam eden bir süreç olduğu için nasıl önlenir diye bilimsel olarak bir şey demiyoruz. Tüm bu çalışmalar eşliğinde büyükşehir yağmurlardan olumsuz etkilenmesin diye drenaj sistemi kuruyor. Nasıl çözüleceği bilinmeyen bir süreç. Şansımız o bölgede çok sayıda insan yaşamıyor. Şanssızlığımız ise orası imar bekleyen bölgelerdi. Biz bunun çalışmasını yaptığımız sırada bu kaymalar meydana geldi. Toprak kayması bir boyut ancak orada mülkiyeti olan, evi olan ve olmasını planlayan yurttaşlarımız var. Bu konuda Tunç Başkan ile konuştuk bir çalışmamız var. Biz de Çiğli Belediyesi ile Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız ile görüşüyoruz. Kayma devam ettiği sürece şu olacak bu olacak dememiz mümkün değil. Yağmurlardan sonra belki de artacaktır. Dinamik bir süre Haziran'da başladı, yıl sonuna kadar devam edecektir. Orada mülkiyeti olanların alanlarının tespitine yönelik ayrıca bir çalışma var. Belki kamulaştırma yapılabilir ya da başka yerden onlara yer verilebilir. Bakanlıkla görüşme sonrasında afet bölgesi de ilan edilebilir” diye konuştu.
KOKU DEDEKTİFİNE DÖNDÜM
Başkan Gümrükçü kent geneline yayılan ve Özellikle Çiğli ile Karşıyaka’yı etkileyen koku problemine ilişkin de şu açıklamayı yaptı:
“Koku dedektifine döndüm. Kaynağı bulunamıyor. Ben Büyükşehir ve Çevre ve Şehirciliğe soruyorum, onlar bana soruyor. Anlık bir durum olduğu için OSB'de bakıyor İZSU' da bakıyor ancak net şu bu diye bir şey yok. Ben kuşkulandığım birkaç yeri Çevre ve Şehirciliğe bildirdim. Bunun tespiti bizim görevimiz değil. Ancak hepimizi etkileyen bir konu. Karşıyaka Belediye başkanımızın bir açıklaması var. Başkanımızın dediği doğru olabilir ancak fazlası da olabilir. Sahipsiz dereler var. Kimyasal atıklar ile doldurulan yerler, Gediz Nehri var. Kapalı alanda kurutma kanalları var. İZSU tesisinin yeni fazların yapılması ile koku sorunlarının azaltılması projesi var. Kentin içinden geçen yağmur suyu atık su kanalları var. O keskin kokunun bir kimyasal atıktan kaynaklı olduğu belli. Benim gördüğüm İZSU tesisi kokuyu üretebilecek değil. Tesiste gördüğümüz koku ile çıkan koku aynı değil. Yılın belli dönemlerinde denk gelen bir koku. Buna bir çözüm bulmamız lazım. Bu konu ortaya geldiğinde ‘koku benden değil’ dememek lazım. Biz bu kentin yöneticileriyiz. Bir sorun varsa net bir şekilde masaya yatırıp çözmemiz lazım. Yokmuş gibi davranıp geçemeyiz. Kentin artan nüfusu var. Bu nüfusun getirdiği yeni yükler var. Bunlar yokmuş gibi davranmamız lazım. Kentte yaşayan insanları yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmamız lazım. Sorunlar yokmuş gibi davranmamak gerekir”