GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
25 Şubat 2023 Cumartesi 16:45

Başkan Engin 'çok doğru yaptık' dedi ve ekledi: Narlıdere'de 5 kat üstüne izin yok!

Deprem bölgesinde Adıyaman ve Kahramanmaraş ile ilçelerinde incelemelerde bulunan Narlıdere'nin İnşaat Mühendisi Belediye Başkanı Ali Engin, "Narlıdere kentsel dönüşüm anlamında örnek bir ilçe. Şu an itibariyle Narlıdere'de 5 bin konutluk bir imarımız var, onaylanmış durumda. Biz oradaki konutları ısrarla beş katta tuttuk. Daha yüksek kat talepleri olmuştu, ısrar ettiler ama biz iyi direnç gösterdik ve en fazla beş kata izin verdik" dedi. Başkan Engin, depremzedelerin bölgede kalmalarının sağlanması için öncelikle barınma sorunlarının çözülmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Adıyaman, Kahramanmaraş ve bu iki ilin ilçelerinde gördüklerini, yaşadıklarını, duygularını Egedesonsöz' anlattı. İnşaat mühendisi ve 35 yıldır müteahhitlik yapan, yapı üreten bir başkan olarak gördüğü manzaralar karşısında çok büyük bir şok yaşadığını, televizyon ekranlarına gelen yürek yakan görüntülerin kat kat fazlasına tanık olduğunu anlatan Başkan Engin, "Bundan sonra önceliğimiz büyük evde oturmak değil, güvenli evde oturmak olmalı. Bu anlayışa uygun bir şekilde yeniden yapılaşma ve şehirleşmeye yönelmek zorundayız" dedi.

DEPREM BÖLGESİNDE YILLARIN İHMALİNİ GÖRDÜM
Narlıdere Belediyesi olarak, 9 saat arayla gelen iki büyük depremin ardından hızlı bir refleks göstererek deprem bölgesine arama kurtarma, yardım ve ihtiyaç malzemelerini gönderdiklerini belirten Başkan Ali Engin, "İlçemizde başlattığımız seferberlikle 5 TIR, 25 kamyon, 17 kamyonetle malzeme, bölgeye ulaştırılmak üzere ilgili ekiplere teslim edildi. İki ayrı ekibi bölgeye gönderdik ve arkadaşlarımız çok sayıda vatandaşımızı enkaz altından sağ çıkardı. İlaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçları da kısmen karşılandı. Çocuklarımıza oyuncaklar dağıttık, onların korkularını, üzüntülerini hafiflettik. Belediye ekiplerimizin kendi çadırlarını, sokakta kalmış depremzedeye bir aileye vermesiyle ayrıca çok gururlandım" diye konuştu. Depremde, yılların ihmalini net biçimde gördüklerini anlatan Başkan Ali Engin, şu değerlendirmelerde bulundu:

ŞEHİRLEŞME VE YAPILAŞMAYLA İLGİL YENİ BİR ANLAYIŞA İHTİYAÇ VAR
"Çok büyük bir felaket yaşadık ve bu büyük felaketin sonuçlarını gözlerimle gördüm, çok üzüldüm. Yılların ihmali vardı bu felaketin temelinde. Bu bir sonuç aslında, kesinlikle sürpriz bir şey değil. Yapılaşmayla ilgili, şehirleşmeyle ilgili yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğu çok net bir şekilde görüldü. Adıyaman, Kahramanmaraş ve bu illerimizin ilçelerine gittim, depremzedelerin yaralarını sarmaya çalıştık. Adıyaman'da binalar ya oturulamaz, ya da yıkılmış halde. Sağlıklı, ayakta kalabilmiş sağlam bina yok denecek kadar az. Oradaki sanayi, üniversite, belediye binası, hastane, tüm binalar aynı akıbeti yaşamış. Dükkanlar genelde apartmanların altında olduğu için haliyle bir tane dükkan bile kalmamış. Yardımlar insanlara ulaştırılıyor ama öncelikli ihtiyaç barınma. Konteyner kentlerle bu sorunu çözmek lazım. Bu da geçici bir şey tabii ki. Konutların yapılması konusundaki sıkıntıyı Bayraklı'da da gördük. Öyle bugünden yarına olacak bir şey değil. Bir yıl, iki yıl içinde olacak işler değil bunlar. Depremzede kardeşlerimizin orada kalmasını sağlamak lazım. Orada çok güçlü bir tarım potansiyeli var. Oralarda üretimin devam etmesi için insanlarımızın orada kalmalarını sağlayacak çalışmaların ivedilikle yerine getirilmesi lazım."

NARLIDERE'DE İYİ Kİ BEŞ KATTA ISRAR ETMİŞİZ
Deprem bölgesinde gördüklerinden sonra "İyi ki Narlıdere'de beş kattan yüksek imar vermeyi kabul etmemişiz" demekten kendini alamadığını belirten Belediye Başkanı Ali Engin, kentsel dönüşümle ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu deprem, kentsel dönüşümün artık kaçınılmaz bir şey olduğunu gözler gönüne serdi. Narlıdere kentsel dönüşüm anlamında örnek bir ilçe. Şu an itibariyle Narlıdere'de 5 bin konutluk bir imarımız var, onaylanmış durumda. Biz oradaki konutları ısrarla beş katta tuttuk. Daha yüksek kat talepleri olmuştu, ısrar ettiler ama biz iyi direnç gösterdik ve en fazla beş kata izin verdik. İyi ki daha yüksek kat vermemişiz. Çünkü Adıyaman'da, Kahramanmaraş'ta, ilçelerde, yıkılan binaların çoğunun, zeminin taşıyabileceğinden çok daha fazla katlı binalar olduğunu gördük. Kentsel dönüşüm, yeni bir yapılaşmanın, işin projesine, kent yapısına uygun ve mühendislik kurallarına harfiyen uyulmuş olarak yapılması gerektiğini artık anladık diye düşünüyorum. Bu depremden böyle bir dersi çıkarmış olduğumuza inanıyorum. Kentsel dönüşüm yetmez, o binaların sağlıklı bir şekilde inşa edilmesi lazım. Ayrıca binaların büyük değil, güvenli olması, öncelikli tercihimiz haline gelmeli. Ülke insanımızın bir alışkanlığı vardır, büyük evlerde oturmak ister. Büyük evde oturmak yerine, güvenli evde oturmak gibi bir kültürümüzün oluşması lazım. Yeni yaşam biçimimizde güvenli binalarda oturmak olmalı ve güvenli yapılar inşa etmek üzerine bir şehirleşme mantığını benimsememiz lazım."

SADECE DEPREM BÖLGESİ DEĞİL, TÜM YURTTA YAPI YENİLENMESİNE İHTİYAÇ VAR
İnşaat Mühendisi bir belediye başkanı ve 35 yıldır konut üreten bir müteahhit olarak depremde yıkılan konutlarla ilgili yaptığı tespitleri de dile getiren Başkan Ali Engin, sağlıklı şehirlerin kurulmasına yönelik önerilerini de sıraladı:

"Orada gördüğüm, yıkımlara yol açan hatalar, hep bildiğimiz, yaptığımız, konuştuğumuz hatalar. Binaların ovalara inşa edilmesi, rastgele yapılmış, mühendislik hizmetinden yoksun, mühendislik kurallarına uymayan imalatlar, ilk göze çarpan çarpıcı hatalar. Kaçak yapılaşma çok fazla. Kaçak yapılaşmanın bedelini ödedik bir bakıma o bölgede. Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde meydana gelen, çok büyük yıkıma yol açan deprem, yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmeli. Sadece deprem bölgesinde değil, tüm yurtta yenilenmeye ihtiyaç var. Bu işin finansal kısmı, en zorlu kısmı. Büyük konutlar yaptırmak yerine ekonomik binalar inşa ederek küçük ama güvenli konutlarda oturmayı yaşam biçimi haline getirmemiz gerekiyor. Evlerin küçültülerek yenilenmesi bence zorunlu olarak kabul edilmesi gereken bir gerçek. Ancak bu şekilde kentsel dönüşüm ve yıkılan binalar yenilenebilir, çünkü çok büyük konutlar için ne devletin öyle bir finansmanı var, ne belediyelerin, ne de vatandaşlarımızın..."