GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
14 Ekim 2021 Perşembe 16:11

Başkan Batur da 'emsal tartışması'na girdi: Teknolojiyle 150 kat bile bina yapılır!

Meslek odalarının emsal konusunda dava sinyali hakkında değerlendirmelerde bulunan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, "Teknik olarak hepimiz onu biliyoruz. Depreme dayanıklı bina yapmak zorundayız. Deprem olup bina yıkıldığında altyapıya bakılacak mı? Önce güvenilir bina yapıp sonra altyapı sorununu çözeceğiz. Başka çaremiz yok. Dönem böyle bir dönem, depremin ne zaman geleceğini bilmiyoruz" dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir'de geçtiğimiz yıl 30 Ekim tarihinde meydana gelen ve kent genelinde 79 bin bağımsız birimde az,orta ve ağır olmak üzere çeşitli hasar kayıtları olmasına neden olan deprem sonrasında, depremzedeler emsal artışı çağrısında bulunmuştu. İlk olarak Bayraklı Belediyesi'nden yüzde 10 artış olarak geçirilen, sonrasında ise İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde parselde yüzde 20, adada yüzde 30 olarak revize edilen emsal artışı kararı sonrası odalardan 'dava' sinyali gelirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise kent genelinde orta ve ağır hasarlı binaların tümü için emsal artışı kararının uygulanabileceği önergeyi meclise sunacağını duyurmuştu.

Emsal artışı ile ilgili yaşanan tartışmalar hakkında SonSöz TV'de Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Konak Belediye Başkanı Mimar Abdül Batur ise dava sinyali veren odalara tepki gösterdi.

ÖNCE GÜVENİLİR BİNA YAPIP SONRA ALTYAPI SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ
Odaların emsal artışı kararına itiraz edeceği söylentileri hakkında 'dayanıklı bina' vurgusunda bulunan Başkan Batur, "Az hasarlılar ile ilgili bir karar yoktu. Onlar az hasarlı zaten.  Biraz da korumamız lazım. Az hasarlıya verilmesi gibi bir şey yok. Bugün bu karar alınacak.  Allah korusun, bir şey olunca olacak bu. Diğer türlü her tarafa yaparsak korumacılık anlayışının önüne geçiyor. Önümüzdeki süreç ne gösterecek, göreceğiz. Teknik olarak hepimiz onu biliyoruz. Depreme dayanıklı bina yapmak zorundayız. Deprem olup bina yıkıldığında altyapıya bakılacak mı? Önce güvenilir bina yapıp sonra altyapı sorununu çözeceğiz. Başka çaremiz yok. Dönem böyle bir dönem, depremin ne zaman geleceğini bilmiyoruz" dedi.

İLK ETAPTA TUNÇ BAŞKAN DOĞRU BİR KARAR VERDİ
İzmir'in en büyük dezavantajının yapı envanterinin yaşlı olduğuna dikkat çeken Başkan Batur, "Deprem kaçınılmayacak bir gerçek. Geçtiğimiz gün yine oldu. İzmir deprem kuşağının tam göbeğinde olan bir yer. İzmir'in en büyük şanssızlığı; yapı envanterinin çok eski olması. Bizim 1968’de yapımı olan apartmanlarımız var. Deprem gerçeği var ve başımıza geldi. O zaman biraz daha kentle ilgili kararlar alma ihtiyacı hissettik.  Depremin karşısında alacağımız en önemli önlem; depreme dayanıklı güvenilir bina üretmek. Depreme dayanıksız binalardan kurtulmak. Çünkü onlar yıkıldığında tabut görevi görecek. Biz depreme dayanıklı binalar yapmak mecburiyetindeyiz. Apartman bölgelerinde dönüşüm yapalım, diyenler var. Kaç senede yapılıyor? Biz 300 hektarlık alanda başladık, 2 senedir sürüyor. Gerçekleri söylemeliyiz. Depremler gelir geçer ancak revizyon imar planı bitmez. Bu konuda Tunç Başkan doğru karar verdi ilk etapta. K bölgeli… " diye konuştu.

İNŞAATI SON TEKNOLOJİYE GÖRE YAPARSANIZ BİR ŞEY OLMUYOR
Yüksek kat yapılmasının deprem konusunda bir tehdit oluşturmadığını Bayraklı'daki gökdelenler üzerinden örnek gösteren Batur, "Bakanlık ve tüm parti grupları ile görüşülerek K alanları ilan edildi. Bayraklı’da yıkılan binaların yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 5 kat inşaat vermeye başladı. Orada bir mülkiyet hakkı, vatandaşın talebi var. En azından aynısı yapılabilirdi. Yüksek binalar var orada ancak çatlak bile yok. İnşaatı son teknolojiye göre yaparsanız bir şey olmuyor" dedi.

BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yatay mimari' vurgusunun proje alanlarındaki kat sayısının düşürülmesi konusunda etkili olup olmadığını sorulmasına da yanıt verirken, "Bir kişi karar veriyor,  diğerleri uyguluyor. Böyle bir şey olabilir mi? Teknoloji var sonuçta. Teknoloji kullanıldıktan sonra 150 kat bile yapılabilir. Sonradan akla geldi, kent silueti. İlk bozudular, sonra akıllara geldi" ifadelerini kullandı. Emsal artışı kararı talebinde depremzedelerin haklı olduğunu belirten Batur, "Tunç Başkan mecliste böyle bir çalışma yapacağını bize söyledi. Depremzedelerin haklı bir feryadı vardı. Haklı olarak hem depremi yaşayıp hem üzerine para ver, demek doğru değildi. Parsel bazında yüzde 20, ada bazında da yüzde 30 olmak üzere Bayraklı'da çıktı" diye konuştu.

ÖNCE BİZ AFET YAŞAYANLARI KURTARMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜK
Başkan Batur, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in gündeme getireceğini duyurduğu emsal artışı ile ilgili Konak'ı da örnek vererek, şunları söyledi:

"Tunç Başkanın özel kalemi aradı bizi. 4 belediye başkanını çağırdı, oturduk konuştuk. Bir kere bu afetten zarar gören, Konak'ta 47 ağır hasarlı bina var, orta hasarlı 56 tane var. Önce biz afet yaşayanları kurtarmamız gerektiğini düşündük. Bütün kentte ağır ve orta hasarlı olan, depremden etkilenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan rapor hazırlanan binaların aynı haktan yararlanması için bugün gündeme gelecek."

BU BİR TERCİH
Deprem süreci sonrasında önlerinde iki tercih bulunduğunu dile getiren Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Depremde bina yıkılsın mı, yoksa altyapı işleri ile mi uğraşalım? Bu bir tercih.  Herkes bu fikirde. AK Parti Grubu da bu karara karşı değildi zaten, onlar İzmir genelinde uygulansın, dedi. Bu durumda en fazla bir ya da iki kat artacak. Siluet mi vardı? Çin Seddi vardı. Çin Seddi’nin üzerine bir tane daha kule konacak. Kimse birbirini kandırmasın. Yeniden plan yapılsın falan… Bizler gelir geçeriz, bunlar bitmez. Bizim en büyük sıkıntımız, demiri gitmiş, deniz suyu temelleri tahrip etmiş durumlar var. Odalar o zaman çözüm getirsin kısa sürede ama bizim beklemeye tahammülümüz yok. Vatandaşın da tahammülü yok. Çözümü neyse otururuz masaya, karar veririz."

10 YIL ÖDEMESİZ OLARAK, VADELERE BÖLÜNMÜŞ BİR KREDİ İMKÂNI SAĞLANMALI
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kredi konusunda şu açıklamalarda bulundu:

"Kredi konusunda devletin her türlü katkıyı sunması lazım. Şu anda bir şey görülmedi zaten. Ben alandaydım hep. 1 ay içinde, çadırda yatan depremzede kalmamıştı. Hepsine kol kanat gerildi, rakamsal boyutta katkı sunuldu. 37 milyon- 40 milyon civarında yardım yapıldı. Devlete de bir şey mi diyelim, demeyelim. Rezerv alanda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ancak alan için de kredi kolaylığı getirilmeli. 10 yıl ödemesiz olarak, vadelere bölünmüş bir kredi imkânı sağlanmalı. Bu insanlar bir afet yaşadı. Gerçek mağdurlar depremzedeler. Onların desteklenmesi gerekiyor. Depremzede emekli, evi yıkılmış biz bu katsayıyı vermezsek ne olacak? Yapamayacak birinin hissesi elinden alınacak. 3 bin TL emekli maaşı olan Ayşe teyze mi verecek o rakamları? Kim verecek?"