GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
11 Mayıs 2023 Perşembe 10:21

BASİFED Dijital Gelecek Zirvesi’nde teknolojiyi gündeme taşıdı

Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Girişimcilik Komisyonu’nun düzenlediği ‘Dijital Gelecek Zirvesi’nde hem geleceğin yeni teknolojileri ve getireceği yenilikler tartışıldı hem de teknoloji odaklı startup firmaları ile başarıyı yakalamış girişimciler deneyim paylaşımında bulundu.

Açılış konuşmalarının ardından başlayan Dijital Gelecek Zirvesi’nde ilk konuşmacı Metaverse Union Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas oldu.

Manas: “Parametren kadar konuşursun”
Hayal gücünüzün zorlanması gerektiğini ancak bunun da bilgi olmadan yapılamayacağını söyleyerek sözlerine başlayan Alphan Manas, “Geleceği tahmin etmek zorundayız. Kutunun dışında düşünmek gerekiyor” dedi.  Gelecekte sürekli hareket halinde olacağımızı, mobilitenin her geçen gün arttığını, yapay zekanın hayatımıza girmeye başladığını ifade eden Manas, “GPT 4, 100 trilyon parametreye ulaşmış durumda, parametren kadar konuşursun. 4 senelik bir süreçte 17 milyar parametreyi işleyebiliyorken, 100 trilyona ulaştık. Bu inanılmaz bir hız yapay zeka için” dedi. Yapay zeka yöneticilerin gelmekte olduğuna dikkat çeken Manas, “Çalışanların yüzde 64’ü yapay zekaya yöneticilerinden daha çok güveniyor. Çalışanların yüzde 82’si robotların daha iyi iş çıkaracağını düşünüyor” dedi.

Öney: “Yapay zeka iş süreçlerine entegre oluyor”
Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Yapay Zeka Çağında İnsanın Geleceği-Üretici Yapay Zeka” sunumu gerçekleştirdi. 75 kurucu kurumsal üye ile kurulmuş bir platform yarattıklarını söyleyen Öney, “Teknoloji alanında uzman, yetkin insanlar yetiştirmek istiyoruz” dedi. 2000’li yılların başından itibaren teknolojik çağa girdiğimize vurgu yapan Öney,“5G ve web3’e geçiş yaklaşıyor. Pandemi sonrası yüzde 100 dijitalleştik. 2106 da 18 zettabayt yıllık veri üretilirken, 2022’de bu rakam 97 zettabayta ulaştı” dedi. Nesnelerin interneti geliştikçe evimizdeki her elektronik aracın bir telefon kadar uzağımızda olacağını söyleyen Öney,“Yapay zekayı iş süreçlerine entegre eden firmaların oranı 2022’de yüzde 90’a ulaşmış durumda. Küresel yapay zeka pazarı 2030’da şu anki oranının 10 katı seviyesine ulaşması bekleniyor” dedi.

Karabağlı: “Yapay zeka ve teknolojinin temeli çiptir”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Coşkun Küçüközmen ise Karluna ve Luna Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı ile bir söyleşi gerçekleştirdi. “Gelecekte Finans Teknolojileri ve Çip Dünyası”nın konuşulduğu söyleşide Mustafa Karabağlı, robotik sistemlerden başlayıp karanlık fabrikalara giden dijitalleşme süreci içinden geçtiklerini söyledi. Dijitalleşmenin sadece finans alanında, parasal kaynakların yönetilmesi ile ilgili olmadığını söyleyen Karabağlı, “Kendimizin yakın geçmişteki verilerinden geleceğe hazırlanma noktasında faydalanmak durumundayız. Yapay zeka açıkçası varolan tüm verilerin derlenip toplandığı, sunulduğu bir mekanizma. Hız bu noktada çok önemli” dedi.

Türkiye olarak çip üretimi yapamadıklarını hatırlatan Karabağlı, “Taiwan önemli bir çip üretim noktası. Çin buraya iki savaş gemisi gönderdiğinde dünya ayağa kalkmasının altında yatan temel sebeplerden biri de budur. ABD 280 milyar dolarlık yatırım ile buradaki çip üretimini ABD’ye ya da başka güvenli bulduğu bir ülkeye taşımak için çalışma başlattı” dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Coşkun Küçüközmen, ömrünü tamamlayan finansal araçlardan yeni dijital finansal araçlara doğru yol aldığımızı ifade ederek, “Bu değişimi yakalamamızın tek yolu disiplinler arası beraber çalışabilmek. Bunu başarmamız gerekiyor” dedi.

Öngün: “Yapay zeka için yasal düzenleme olmalı”
PWC Türkiye Ortağı Özlem Karaçetin de “Hukukta Yapay Zeka Politikaları” başlığı ile SRP Legal Kurucu ve Yönetici Ortağı Avukat Dr. Çiğdem Ayözger Öngün ile bir söyleşi gerçekleştirdi. SRP Legal Kurucu ve Yönetici Ortağı Avukat Dr. Çiğdem Ayözger, dijital dönüşüm ve yapay zekada dünyada önde olan ülkelerden olmasak da bu konuda çok da geride kalmadığımızı söyledi.Türkiye’nin yapay zeka konusunda hukuki bir düzenleme üzerinde çalıştığını söyleyen Öngün, “2023 sonuna kadar yapay zeka taslağının yasalaşması hedefleniyor. Buna ihtiyaç var çünkü yapay zeka hayatımızın bir parçası haline geliyor” dedi. Örneklerle regülasyon ihtiyacını anlatan Öngün, “Haklar ve sorumluluklar konusunda eksiklikler var. Otonom araçlar geliyor, havacılıkta otomatik pilotlar kullanılmaya başlandı. Otonom araçlar bir kazaya sebep olduğunda kim sorumlu, kimden tazminat talep edeceğiz. Aracın sahibinden mi, üreticisinden mi, çip üreticisinden mi? Tüm bunların hukuki alt yapısının oluşturulması gerekiyor. Teknoloji gelişiyor, hukuk düzenlemeleri arkasından koşuyor, bu doğru çünkü hukuk ihtiyaçlardan doğar” dedi.

Yapay zeka büyük veriyi analiz ettiğini, bu verilerin içinde kişisel verileriniz de bulunduğunu ifade eden Öngün,“Yapay zeka veri madenciliği yapıyor. Bunu yaparken hayatımız boyunca okuyamayacağımız kadar veriyi işlerken bizim bile farkında olmadığımız, bize ait hassa denebilecek verileri de işliyor. Böylece bizler ürün haline döndük. Kişisel verilerimizi paylaşırken, bunları işleyişi için izin verdiğimiz şirketleri doğru ve incelikli seçmemiz gerekiyor” dedi.Kişisel verilerin izinsiz ya da amacı dışında işlenmesi noktasında güçlü cezai sorumluk olması gerektiğini söyleyen Öngün,“Avrupa’da çok büyük cezalar verilebiliyor, hatta kurduğunuz işi bile kaybedebiliyorsunuz. Biz de bu yaptırımları getirmeliyiz” dedi.

İnsan Kaynakları alanında yapay zeka kullanımında hukuki ancak etik olmayan bir kullanıma örnek veren Öngün, “Bir firma işe başvuruları yapay zekaya bıraktı diyelim. İş yaşamında erkek oranı çok yüksek ülkemizde, bu verileri analiz ediyor, görüyor ki hep erkek. Bu durumda gelen başvurular içinde tüm kadınları ilk sırada eliyor. Bu hukuki yönden, işleyiş yönünden yanlış olmasa bile toplumsal cinsiyet eşitliğine, etik kaygılara ters bir durum” dedi. Yapay zekanın henüz muhakeme yeteneğine haiz olmadığını söyleyen Öngün, “Kısa vadede mesleklerin yerini alacağını düşünmüyorum. Veriyi değerlendirme ve değerlendirme noktasında çok faydalı, ancak kararları hala insanın vermesi gerekiyor, çünkü yorum gerekiyor” dedi.

Güdücü: “Tarımda verimlilik için teknoloji artık bir zaruret”
İON Academy Kurucusu Ali Rıza Ersoy ise İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Dr. Erçin Güdücü “Dijital Gelecekte Tarım” konusu üzerine bir söyleşi yaptı. İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Dr. Erçin Güdücü tarımın teknolojiyle buluşması noktasında en geç kalınan sektörlerden olduğunu ve kendilerinin de bunun değişmesi için çalıştıklarını söyledi. Teknoloji aslında kara saban ile MÖ 8. Yüzyılda tarıma girdiğini ifade eden Güdücü, “Kedinin evcilleştirilmesi de tarım mahsullerini farelerden koruması için yapılmış.Bugün de gıdaya ve suya ihtiyacımız var, bunların kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunması gerekli. Bu noktada teknolojinin kullanımı çok önemli” dedi. Teknoloji tarıma geç girmesinin altında yatan nedenlerden birinin üretilen teknolojinin alıcısının çiftçi olması ve ekonomik yönden istendiği seviyede olmamasının yattığını söyleyen Güdücü, “Oysa finans alanına teknolojinin alıcısı ise şirketler, bankalar. O sebeple teknoloji üreticileri o alanları öncelledi, tarımı geriye bıraktı. Bugün eğiliniyor, neden çünkü iklim değişikliği tarımsal üretimin verim kaybına sebep olduğu için büyük tehdit. Pandemide ülkeler kritik ürünlerini dışarıya kapattı. Bu sebeple tarımsal üretimin arttırılması, verimli hale gelmesi ve israfın önlenmesi açısından teknoloji önemli bir katkı sunabilecek potansiyele sahip” dedi.

Ürey: “Teknoloji mega trendlerine odaklanmalıyız”
Koç Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Girişimci Hakan Ürey, video konferans yöntemiyle toplantıya katıldı. Bilişim devrimlerini anlatan Ürey,sıradaki teknolojinin akıllı saatler ve akıllı gözlükler olabileceğini söyledi. Teknoloji mega trendlerine de bir bakış sunan Ürey, “ChatGBT, blokchain, robotlar, dronelar, 3 boyutlu yazıcılar, nesnelerin interneti arttırılmış gerçeklik olarak bu trendleri sayabiliriz. Quantum computing yani kuantum bilgisayarları da bunların arasında eklenebilir. Telespresence robotları ve şeffaf ekranlar, giyilebilir ekranlar, kontak lensler ve düşünce gücü ile iletişim gelecekte bizi bekliyor gibi görünüyor” dedi.

Dural: “Türkiye’nin kadın liderliğindeki ilk Unicorn’uyuz”
İnsider Ortağı ve İş Geliştirme Direktörü Damla Dural da yazılım sektörünün geleceğini değerlendirdi. İnsider olarak dijital platformları kullananlara kişisel deneyimler yaşamasını sağladıklarını söyleyen Dural, “Yazılımın anlaşılmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde 5 yıllık, 75 çalışanı olan bir oyun firması 250 milyon dolara satıldı. Yüzlerce çalışanı olan bir otomobil firmasının kazancı bu kadar değil. Bir kadın liderliğindeki Unicorn olan ilk, dünyada 9. Sırada olan bir yazılım firmasıyız” dedi.

Garakhanova: “Dijital sanatta Türkiye öncü olabilir”
Mezo Dijital CEO’su Dr. NabatGarakhanova ise “Dijital Sanat”ı anlattı. Dijital sanatta Refik Anadol gibi dünyaca tanınan sanatçılara sahip olduğumuzu söyleyen Garakhanova, “Bu alanda Türkiye olarak çok büyük bir potansiyele sahibiz” dedi. Bağlam, ekoloji, bilim, kent, dijital yerliler, dijital sanatın 5 alanını oluşturduğunu ifade eden Garakhanova,dijital sanatın tarihçesini ayrıntılı bir şekilde anlattı.

Akın: “Tarımda teknolojileşme artık zorunluluktur”
TABİT Akıllı Tarım Kurucu Ortak Tülin Akın, tarımda yürüttükleri teknoloji çalışmalarını anlattı. Tarımda teknoloji kullanımının zaruret olduğunu ifade eden Akın, “Belki akıllı eve sahip olmak, buzdolabının biten domatesin siparişini vermesi, bazılarımız için lüks olabilir ama tarımda teknoloji kullanımı iklim krizi ve eko sistemi bozulduğu için artık zorunluluktur” dedi. İklim krizi için hayvanların metan gazı çıkarmasını sebep olarak sunulmasını eleştiren Akın, “Hayvanlar neden son 25 yıldır çok fazla metan gazı çıkarıyor, çünkü yapay gıdalarla besliyoruz hayvanları. Bunları araştırmadan iklim krizine hayvanları sebep olarak sunmak doğru değil” dedi.

Yılmaz: “Robotlar ile yenilenebilir enerjiye yöneliyoruz”
Werover kurucu ortağı Zeynep Balca Yılmaz ise kurdukları şirket ile insansız su altı robotları üretmek ile işe başladıklarını söyledi. Startup olarak yürüttükleri faaliyetleri anlatan Yılmaz, “5 senelik bir girişim olarak çok büyük bir değişim ve büyüme yaşadık. Yaptığımız kurumsal anlaşmalar ve sahada öğrendiklerimizle aldığımız risklerin sayesinde tamamen kendi binamızda faaliyet gösteren, 30 kişilik bir ekiple İzmir merkezli olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Almanya ve İngiltere’de ofisleri olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Hidroelektrik santrallerinde su altı robotlar ile çalışmalar yürütmeye başladık. Yazılımı da bize ait. Gelecek dönemde yenilenebilir enerji alanlarına yönelmek istiyoruz” dedi.

İçli: “Türkiye’de fark yaratabiliriz”
Bosphorusiss Kurucusu ve CEO’su Bekir İçli de yazılım çözümleri geliştiren bir firma olarak faaliyet yürüttüklerini söyledi. 2019 yılında 10 yazılımcı ile yola çıktıklarını belirten İçli, bugün Türkiye’nin en önemli yazılım ihracatçısı bir firma olduklarını söyledi. Endüstri 4.0 serüvenini dönemlere ayırarak anlatan ve bugün endüstri ile yazılım ilişkisini değerlendiren İçli, “Günümüzde M2M, akıllı cihazlar, nesnelerin interneti ve dijital ikiz ile endüstri 4.0’ı yaşıyor ve deneyimliyoruz. Gelecekte ise bizi bekleyen unsur ise yapay zeka. Türkiye olarak bu alanlarda büyük bir fark yaratabiliriz. Yeter ki isteyelim” dedi.