İZMİR - İstanbul Rum Patriği I. Bartholomeos, Patrikhane tarafından düzenlenen “İyonya’daHristiyanlığın Başlangıcı ve Kutsal Kitap Azizleri Sempozyumu”na verdiği destek nedeniyle İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’a teşekkür etti. Bartholomeos, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Batı Anadolu’yu dış pazarlara bağlayan önemli liman şehri olan İzmir’in kültürel değerlerin ihraç ve ithal edildiği kozmopolit bir şehir olma özelliğini bugün de sürdürdüğünü söyledi. Ticaretin, insanları ve farklı kültürleri birbirine yakınlaştıran önemli bir faaliyet alanı olduğunu ifade eden Bartholomeos, “İzmirli işadamları, tüm dünya ile kurdukları iş ilişiklerine paralel olarak entelektüel ve kültürel dünyaların da genişletmektedirler. Bu havayı, İzmir’in sokaklarından kültürel merkezlerinde teneffüs etmek mümkün” dedi.Demirtaş’ın İzmir’deki bu havanın oluşmasına büyük katkısı olduğunu belirten Bartholomeos, “Sayın Demirtaş’ın, ayrıca Türk- Yunan dostluğuna da katkısı büyüktür. Büyük dostumuzsunuz. Geçen sene de bu sene de buradaki tüm etkinliklerimizde yardımcı oldunuz, destek verdiniz. Size nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz. Sağlığınız ve uzun ömrünüz için dua ediyoruz” dedi.
Türkiye ile Yunanistan arasında geçtiğimiz 10 yıllardaki gerginlikler çok geride kaldığını belirten Bartholomeos . Kıbrıs’taki olumlu gelişmelerin de muhtemeleniçinde bulunduğumuz sene, kalıcı bir sonuca varacağını söyledi. Bartholomeos, “Buna karşın doğu sınırımızda çatışmalar pek çok masumun kanına girmekte, aileler dağılmakta, hayatta kalabilmek için yaşlı – kadın – çocuk belirsizliğin yollarına düşmekte. İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ayinlerde, tüm mağdurlara şefaat etmesi ve bölgenin huzur bulması için Yüce Tanrı’ya dua ettik” dedi.
TANITIMA KATKISI ÇOK BÜYÜK
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, da geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da etkinliğe ev sahipliği yapmaktan ve Patrik Bartholomeos’u ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Sempozyumların konularına bakınca İzmir’in Hristiyanlık açısından ne kadar önemli bir kent olduğunu görüldüğünü belirten Demirtaş, “İzmir, 8500 yıllık tarihi ile farklı kültür ve inanışların bir arada özgürce yaşadığı bir kent.Çeşitli medeniyetler ve inançlar bu kentte her zaman kardeşçe bir arada olabilmeyi başardı. Her zaman vurguladığımız gibi Müslümanların Cuma, Musevilerin Cumartesi, Hristiyanların Pazar gününü diledikleri gibi yaşadıkları, özgürce ibadet ettikleri hoşgörü kenti. İzmir olarak kendimizi dinler arası hoşgörü ve sağduyunun merkezi olarak görüyoruz” dedi. Demirtaş, bu özelliklerinin İzmir’e inanç turizmi açısından sınırsız fırsatlar sunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kentimizin bu özellikleri, inanç turizmine sınırsız fırsatlar sunuyor.Din faktörü geçmişten bu yana insanları seyahate yönlendiren önemli bir faktör olmuştur. Yapılan araştırmalara göre, dünyada her yıl ortalama 200 milyon kişi, yöresel, ulusal ve uluslararası boyutta inanç turizmine katılıyor.İzmir kutsal mekanlar açısından çok zengin bir kent. Meryem Ana Evi,Meryem Ana adına yapılmış ilk kilise olan Çifte Kiliseler, Hz. İsa'nın en sevdiği havarisi olan St. John'un mezarının da içinde bulunduğu St. John Bazilikası İzmir’de. Hıristiyanlığı yaymak için Anadolu 'da inşa edilen 7 Kiliseden üçü İzmir’de. Diğerleri de Ege Bölgesi’nde.Ancak, tanıtım ve hatırlatma gerekli.Bu noktada Patrik Hazretlerine, şükranlarımı sunuyorum.Her yıl en az bir hafta İzmir’e geliyor.Sadece kendisi gelmekle kalmıyor, değerli bilim adamlarını da getiriyor. Bu da İzmir’in inanç turizmi açısından gelişimine, tanıtılmasına çok büyük katkı yapıyor.”
Demirtaş, Bartholomeos’a 19’uncu yüzyıldan kalma Rum işçiliği bir şekerlik takımı hediye ederken, Bartholomeos’da Demirtaş’a gümüş bir tabak hediye etti.