GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
23 Ekim 2018 Salı 12:26

Baro Başkanı Yücel: Şimdi iş yapma zamanı, kapılarımız herkese açık!

İzmir Barosu Başkanı Yücel, 21 Ekim Pazar günü gerçekleşen olağan genel kurulda seçilmesi sonrasında ilk mesajlarını verdi. Cumhuriyetçi Grubun ikiye bölünmesine de ayrı bir parantez açan Yücel, “Eğer cumhuriyetçiler bölünmemiş olsaydı belki de seçimi kazanmamış olabilirdik. Rakamlar öyleymiş gibi gösteriyor. Ama şimdi kazandık ve iş yapma zamanı. 22 Ekim sabahından itibaren İzmir barosunun avukatlarıyız. Hiçbir grup ayrımı gözetmeksizin tüm kapılarımızı açıyoruz. Kendini hangi gruba ait hissederse hissetsin herkes için o baronun kapıları açık” dedi.

EGEDESONSÖZ- İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, geçtiğimiz hafta sonu yapılan genel kuruldan zaferle ayrılmasının hemen ardından Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Çağdaş Avukatlar Grubunun temsilcisi olarak girdiği seçimde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubunun iki dönemlik iktidarını sonlandıran çiçeği burnunda Baro Başkanı Yücel, birbirinden önemli açıklamalara imza attı.

SEÇİLMEMİZ TÜRKİYE’DE UMUT YEŞERTİ!
Çağdaş Grup olarak seçim sürecinde yürütülen propaganda çalışmalarına değinen Yücel, “Diğer gruplar kampanya sürecinde, ‘Baro siyaset yapmasın’ diyorlardı. Tabi ki siyasi parti değiliz ama her konu dönüp dolaşıp siyasete dayanıyor. Siyasete dair bir şey söylemeden bir tavır almadan bir duruş sergilenemeyeceğini söyledik. Her söylemimizde demokrasi, hukuk, insan haklarının altını çizdik. İzmir barosunun yeniden bu haklara sahip çıkacağını söyledik. Bu büyük bir beğeniyle karşılandı. Ben sadece Çağdaş Avukatlar Grubundan değil, daha önce Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubuna oy vermiş fakat baronun bu atıl halinden memnun olmayanlardan da oy istemiştim. Seçilmemizden sonra inanın tüm Türkiye’de umut yeşerdi. Her taraftan telefonlar aldım. Bu çok büyük bir sorumluluk yüklüyor. 8 bin 500 kişinin temsilcisi olarak göreve geldik ama tüm Türkiye için söz söylüyoruz. Daha çok çaba harcamamız lazım. Biz bir aileyiz dedik. Hiçbir üyemiz yalnız kalmayacak” dedi.

BİRİLERİNİN KRAL ÇIPLAK DEMESİ LAZIM!
‘Demokrasi noktasında neredeyiz?’ sorusunu yanıtlayan Özkan, “Hiç iyi bir yerde değiliz. En çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye… Her taraf korku toplumun izlerini taşıyor. İnsanları aylarca gözaltında tutuyorlar. İç güvenlik paketi geçirilirken biz söylemiştik. Bunlar güvenlikle ilgili değil korku imparatorluğu kurmak için demiştik. Bütün bu uygulamalar karşısında temelde söz söylemesi gereken kurumlar barolardır. İzmir barosunun geleneğinde bu tip konulara dair söylemler vardı. Fakat son 2 dönemlik kısımda baronun bu özelliği kaybolmuştu. Ya korku ya başka beklentiler vardı. Bu karanlık toplum baroları esir almış durumda. Birilerinin kral çıplak demesi lazım! Bazı görevler oturup seyretmeye yeri değildir. Korkmadan mücadele etmeye geldik. Hukuk devletini yeniden inşa etmeye gerek var. Bunun için de söz söylemek gerekiyor” açıklamasında bulundu.

ÜYELERİMİZ BİZE ‘SÖZÜMÜZ, SESİMİZ OLUN, MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR’ DEDİLER, ONLARA SÖZÜMÜZ VAR!
Özkan, ‘Seçim sürecinde sizden en çok hangi konuda istekte bulundular?’ şeklindeki soru karşısında ise, “’Sözümüz, sesimiz olun, mücadeleye ihtiyaç var’ dediler. Biz bu konuda hem yurttaşlarımıza hem bizi destekleyenlere söz verdik. Soma’da mağdurların avukatlığını yapan benim arkadaşlarımdı, Diyarbakır, İstanbul barosuna sahip çıkan bendim, arkadaşlarımdı. Nerede, ne yaşanıyorsa biz oradayız. Çağdaş avukatların müdahil olmadığı dosyalarda adalet adına gelişmeyi sağlamak kolay olmuyor. Sanıyorum en çok aranan ve takdir edilen bu. Sivil toplum kuruluşları da çağdaş avukatlarla çalışmayı özlemiş. Barodan bulamadıkları karşılığı zaman zaman bizimle bir araya gelerek buldular. Şimdi kurumsal olarak onlara destek vereceğiz. Barolar komisyonlarıyla güçlüdür. Son dönemlerde komisyonların etkileri azaltılmıştı. Havadan uçmuyoruz. Her şeyi yaparız demiyoruz. 11 atom karınca olsanız her tarafa yetişemezsiniz ama komisyonları yeniden güçlendireceğiz ve onların sözlerini aktaracağız” diye konuştu.

22 EKİM SABAHINDAN İTİBAREN İZMİR BAROSUNUN AVUKATLARIYIZ, HİÇBİR GRUP AYRIMI YAPMIYORUZ!
Seçime dair açıklama yapan Özkan, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubunun ikiye bölünmesine ayrı bir parantez açtı ve “Eğer cumhuriyetçiler bölünmemiş olsaydı belki de seçimi kazanmamış olabilirdik. Rakamlar öyleymiş gibi gösteriyor. Ama şimdi kazandık ve iş yapma zamanı. Bundan sonraki seçime iki grup birleşse de onlardan fazla oy alacak çağdaş grubu oluşturmamız lazım. Biz 22 Ekim sabahından itibaren İzmir barosunun avukatlarıyız. Hiçbir grup ayrımı gözetmeksizin tüm kapılarımızı açıyoruz. Kendini hangi gruba ait hissederse hissetsin herkes için o baronun kapıları açık. Tekrar söylüyorum bizim gücümüz komisyonlardır. O komisyonlarda farklı görüşte insanların olması güçlendirir. Biz tek akıl değil çok akıl istiyoruz” ifadelerini kullandı.

HER SÖYLEDİKLERİNİN İZMİR’DEN KABUL GÖRMESİNE ÇOK ALIŞTILAR
Özkan hiçbir gücün emrinde olmayacaklarını söylerken, “Barolar birliği başkanının İzmir’deki seçime müdahale etme hakkı ve yetkisi yoktur. Bağımsızlık birliğe karşı da geçerlidir. Bunu da öğrenecekler. Çok alıştılar söyledikleri her şeyin İzmir’den kabul görmesine. O iş o kadar uzun boylu değil. Gücümüzü avukatlığın saygınlığını arttırmak için kullanacağız. Basın açıklaması baroları haline döndük. Bu kadar basit değil bu işler. Daha görünür olmak zorundayız” dedi.