GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
17 Ekim 2017 Salı 18:49

Bakanlığın İzmir’deki o projesi için duruşma zamanı: Söz itirazcılarda...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 3’üncü Bölge Müdürlüğü tarafından yapımı planlanan Seferhisar Ürkmez Yat Limanı Projesi için açılan davanın duruşması gerçekleşti. İtirazcılar gerekçelerini sıraladı.

EGEDESONSÖZ- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından startı 16 Nisan referandumu öncesinde verilen Seferihisar Ürkmez Yat Limanı Projesi’ne karşı açılan davanın duruşması İzmir 1’inci İdare Mahkemesi’nde gerçekleşti.

Doğanbey Limanı’nda Bakanlığın 3’üncü Bölge Müdürlüğü tarafından yapımı planlanan proje için süreçte itirazlar yapılmıştı.

Seferihisar Belediye Başkanlığı, Ürkmez Çevre Derneği olmak üzere 59 davacı ile başlatılan süreçte duruşmaya; davacılardan Ürkmezi Güzelleştirme, Çevre Koruma ve Kültür ve Turizmi Geliştirme Derneği Başkanı Erdal Turgut, Seferihisar Belediye Meclis üyesi Tayfun İlhan ve çok sayıda müvekkil katıldı.

KARŞI ÇIKILMA GEREKÇELERİ…
Mahkemede itiraz gerekçelerini sıralayan avukatlar, "Seferihisar-Ürkmez’de gerçekleştirilmek istenen 768 tekne kapasiteli Yat Limanı yer seçimi aşağıdaki nedenlerden dolayı hatalıdır. Bölge Ege Bölgesinin narenciye üretim merkezidir, ve Seferihisar ilk cittaslow ünvanı alan şehridir, bu kriterleri ile yerli ve yabancı turistler için çekim merkezidir. Yat Limanı inşa alanı 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Antik LEBEDOS Kenti ile bitişiktir,

Yat Limanı inşa alanı olarak seçilen kıyı yöre halkı ve yakın çevrenin ücretsiz olarak kullandığı halk plajıdır. Bu uygulama ülkemizde çok enderdir. Çünkü plaj olarak kullanılabilecek kumsallarımızın nerdeyse tamamı ücretlendirilerek halkın bu hakkı engellenmektedir, planlanan faaliyet için bir ÖN ÇED ve MEVCUT DURUM ANALİZİ (BASE LINE STUDY) yapılmasına gerek duyulmadan yani EKOLOJİK BÜTÜNLÜK kavramının irdelenmesine gerek duyulmadan ÇED yaptırılmıştır, planlanan faaliyet İmar Planının şehircilik ilkeleri, Planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı gözetilmeksizin uygulamaya konulmak istenmektedir. Planlanan faaliyet ÇEVRENİN EKOLOJİK DENGESİNE yaratacağı olumsuz etki yeteri kadar araştırılmadan karar verilmek istenmektedir, planlanan faaliyet Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin ilkeleri ile uyuşmamaktadır, ÇED için yapılan halkın katılımı toplantısı Nisan-Mayıs ayında yapılmış olup bölge daha çok ikincil konutlar içerdiğinden toplantıya yeterli katılım sağlanamamıştır.

Zira büyük çoğunluk Haziran ayından sonra yöreye gelmektedir, Yat Limanı için yer seçimi kriterleri bilimle uyuşmamaktadır. Gerekçe olarak ifade edilen dört temel kıriter akılla, bilimle ve sağduyuya terstir. Planlanan faaliyet sahasında özellikle denizde korunması gereken türlere ilişkin flora ve fauna kapsamında verilen raporlar çelişkili olup Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile yörede çalışmalar yapan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Bilim insanlarının raporları birbiri ile çelişmektedir, planlanan Yat Limanı gerek bölgeye gerekse de ülke geneline vereceği olumsuz etkilerin, getireceği ekonomik katkının çok gerisinde kalacağı açıktır" dedi.

RAPORUN İPTALİ YÖREYE KATKI SAĞLAYACAKTIR!
Davanın sonuç bölümünde ise şunların konuşulduğu öğrenildi: "İzmir İli Seferihisar İlçesi, Ürkmez Beldesi, Kuşadası Körfezi, Doğanbey Limanı mevkiindeki, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı,  3. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan SEFERİHİSAR ÜRKMEZ YAT LİMANI projesi hakkında verilmiş bulunan ÇED OLUMLU RAPORU ve EKLERİ bilimsel açıdan incelendiğinde, yukarıda 38 madde halinde sıraladığımız, bilimsel çelişki, hata, ekosisteme olan olumsuz etkiler, yöreye sosyal ve ekonomik getiri olarak vaad edilenlere karşın bu meblağın binlerce katı maliyet oluşturacak kirlenme daha da vahimi kötü yönde kullanım sonucu geri döndürülemez doğa tahribatı oluşacaktır. Başta yer seçimi bilimsellikten uzak nedenlere dayanmaktadır. İnşa tekniği nedeniyle halkın kullandığı plaj ve kumsalı kullanılamaz hale getirecektir. İşletme süresince tekne faaliyetleri ile deniz suyu kalitesi bozulacak, flora ve fauna zarar görecek, kirlenmenin artışı biyoakümülasyon ve biyomagnifikasyon prosesleri ile sucul ekosistem olumsuz etkilenmesinin sonucunda yakın bir gelecekte bu kıyıların plaj olarak kullanımı mümkün olamayacaktır. Hiçbir Yat Limanı ve Marina içinde ve yakınında insanlar sağlık amaçlı denizi kullanamamaktadırlar. Bütün bu sebeplerden dolayı yürütmenin durdurulmasına ve takiben ÇED raporunun iptaline karar verilmesi yöreye katkı sağlayacaktır"

HAKİM ÇÖZÜM GETİRMEK ZORUNDADIR
Çevreci avukat Şehrazat mercan ise, “Hakim, insana, tabiata, gerçeğe, olağana sırt çevirmeden ve katı kalplar içinde sıkışıp kalmadan, uyuşmazlığa, insan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğundadır” dedi.