EGEDESONSÖZ- Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sonsöz TV’de yayınına katıldı ve gazeteciler Fatih Yapar ile Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Bakan Pakdemirli hükümetin tarım politikaları üzerinden açıklama yaparken 31 Mart yerel seçimleri için de konuştu.
İZMİR GÖZÜMDE TÜTÜYOR
24 Haziran seçimlerinin ardından İzmir’den Ankara’ya geçen Pakdemirli bakanlık göreviyle ilgili, “İzmir gözümde tütüyor. Ben 81 ilin bakanıyım. Her ilin yeri ayrıdır. Ama Ege’nin kentlerinde daha fazla çalışırım diye düşünüyordum ama 81 ilden de yoğun talep geliyor” dedi.
- BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN TELEFONLA MİTİNG DAVETİ
TARIM BAKANI PATATESTEN PARA KAZANAMAYACAK AMA DAVALARDAN KAZANACAK
Geçmişte özel sektörde firmalarda danışmanlık yaptığının ön plana çıkarılmasıyla ilgili konuşan Pakdemirli, “Bakanlığa uzaydan gelecek halim yoktu. Bir geçmişimin olması gerekirdi. Ben şu anda 16 kişiye nasip olmuş bir görevi icra ediyorum. Ben bunun yüzde 100 farkındayım. Bakan olduğumu öğrendiğim o dakika tüm ücretli görevlerimden istifa ettim. Ege Üniversitesi’nde ders verdim, kesinlikle ücret almadım. Bu kadar hassas davranırken bunları söylemek çok yanlış. Etik dışı hiçbir durumum yoktur. Böyle bir izansızlık, düşüncesizlik olabilir mi? Bunları WhatsApp’tan bile paylaşanların hepsiyle ilgili yargı süreci başlayacak. Tarım bakanı patatesten para kazanamayacak ama davalardan kazanacak!” açıklamasında bulundu.
TARIMIN AĞIZDA SAKIZ GİBİ ÇİĞNENMESİNİ BEN DE DOĞRU BULMUYORUM
31 Mart yerel seçimleri için partilerin tarım üzerinden kampanya yürütmesine değinen Pakdemirli, “Hükümetin tarımda bir başarısı var. Ama bu iyi anlatılamamış. Tarım ve Orman Bakanlığı her işi doğru yapabilir mi? Hayır! Herkes iyi niyetli çalışıyor. Kötü niyetli olanlar bir şekilde kenara itilir. Tarımın ağızda sakız gibi çiğnenmesini ben de doğru bulmuyorum. Tarım, savunma sanayinden daha önemlidir. Temel ihtiyaçlarımızdır. En önemlisi karnımızı doyuracağız. Spekülatif şeyler konuşmamalıyız. Türkiye kendi kendine yeter gibi mahalle efsaneleriyle muhalefet bizi eleştiriyor. Türkiye’nin kendi kendine yettiği iddia edilen yıllarda nüfusumuz 40 milyondu. Şimdi 81 milyon nüfusumuz, 5 milyon mültecimiz var ve 40 milyon turiste bakıyoruz” diye konuştu.
PATATESLE İLGİLİ UYARIYI KASIM AYINDA BEN YAPTIM
İthalat kotası üzerinden konuşan Pakdemirli, “Bazı ürünleri ithal de edebiliriz. Bu bir strateji ve teknik meselesidir. Ben tarımsal ürünleri ithal edelim demiyorum. Boş alanlarımızı değerlendirelim. Patateste rekolte geçen yıla göre az oldu. Ekimler 15-20 gün gecikti. Erken hasat biraz ertelenmiş oldu. 200 tonluk kotanın 4’te 1’i diyorlar. Yalan söylüyorlar. Yüzde 5 stoku emniyet olarak oraya çektik. Bunu alacağız diye bir şey yok. Getirecek olan özel sektör. Belki de getirmeyecek. Biz ürünlerin hepsini takip ediyoruz. Patatesle ilgili uyarıyı Kasım ayında ben yaptım. Ufukta sıkıntı görüyorum dedim. Bakan yağmuru istediği kadar yağdırma opsiyonuna henüz ulaşamadı. Buna ulaşma konusunda muhalefet bize yardımcı olursa memnuniyet duyarız. Yağmur duasına da çıkamayız. İşin teknik tarafına bakarız” dedi.
ELEŞTİRİLER İÇİN: MEYVELİ AĞAÇ TAŞLANIR
Muhalefeti hedef alan Pakdemirli, “Muhalefet vatandaşın neye ihtiyacı olduğunu kesinlikle bilmiyorlar. Türkiye’yi ithal samana muhtaç ettiler, yalandır. O gün ucuz bulunmuştur ithal edilmiştir. Türkiye ihracat fazlası veren bir ülkedir. Bana rakamlarla gelsinler. Türkiye2nin kabaca 200 milyar TL civarında tarımsal hâsılamız var. Bunun çeyreği ithal ama yarısı da ihraç! Vatandaş tribüne oynandığı zaman seviyor. Çamur at izi kalsın. Bazen bizim partililer bile inanıyor, bizi arıyor. Bizim muhalefetle ortalama bir yol bulmamız lazım. Tarım siyasete alet edilmemeli. Önümüzde seçim var. Bazı şeylerin söylenmesini doğal karşılamak lazım ama doğru söylemeyenlerin de rezil olması lazım. Tarımı düzgün konuşalım. Seçimden sonra açıklayacağız. Köklü reformlar yapmamız lazım. Benim muhalefete de ihtiyacım var. Haksız eleştirilere rağmen sert çıkışlar yapmıyorum. Aşırı sert çıkışlar da yapabilirim. Meyveli ağaç taşlanır. Biz çok çalışıyoruz. Her gün sahadayız. Köylümüze fayda sağlamaya çalışıyoruz, birileri de bundan rahatsızlık duyuyor” ifadelerini kullandı.
ATAMALARLA İLGİLİ: 1,0’DAN BÜYÜKTÜR, İŞ ARASINLAR
Atama bekleyen ziraat mühendislerine seslenen Pakdemirli, “KPSS’lerine girsinler, puanlarını alsınlar. Devlette ne zaman ihtiyaç duyarsa bakanlıklara başvurabilirler. Hayatlarına tek bir hedef olarak memuriyeti koymasınlar. Hep özel sektörde çalıştım. Devletin en iyi noktalarına gelme noktasında imkân sıkıntısı yaşamadım. Devlet insanın kariyer yapması için en iyi çalışılacak işveren değil. Ama gönüllerine devlet düştüyse fırsat kaçırmasınlar. Ama evde oturup 0 maaşla anne, babalarının maaşlarını yemesinler. 1,0’dan büyüktür. İş arasınlar. Kadro çalışmamız biter bitmez bakılır. Ama seçimden önce böyle bir gündemimiz yok. Bazı alanlarımızda ihtiyaç var gözüküyor. Seçimden sonra çalışmalar yapılır, gerekli atamalar yapılır” dedi.
TANZİM SATIŞLARLA İLGİLİ: BİZ GÖNLÜMÜZÜ AÇTIK, BİZİM FORMATI TERCİH ETMEDİLER
Tanzim satışlar noktasında konuşan Pakdemirli, İzmir’de uygulamanın başlamamasıyla ilgili, “Cumhurbaşkanlığı görevi bize verdi. 4-5 gün içinde ürünlerimizi belediyeler eliyle Ankara, İstanbul başta olmak üzere tanzim satışlara başladık. İl başkanımız beni aradı, böyle bir talepte nasıl bakacağımızı sordu. Ben de memnuniyetle bakacağımızı söyledim. Belediye farklı bir format uygulayacağını söylemiş. Bizim formata uyarsanız ürünleri maliyet fiyatlarına ayağınıza kadar getiririz dedik. Ama onlar alıp bedava dağıtmak istedi. Biz belediyemize gönlümüzü açtık. Aziz Başkan ben bakan olduğumda da ziyarete geldi. Kendisine ‘ne dosyanız varsa bana getirin. Benim bakanlığımla ilgili değil sadece. Ben siyaset yapmayacağım. Ben size burada arzuhalcilik yapacağım’ dedim. Bu görevler bir gün biter, biz yine İzmir’e döneceğiz. İzmir benim memleketim. Biz İzmir için çalışırız. Bize bugüne kadar hiçbir dosya getiren olmadı” açıklamasında bulundu.
SAYIN REKTÖR BİZSİZ ÇÖZEBİLDİĞİNE GÖRE…
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın tıp fakültesi bünyesinde tanzim satış noktası açmasıyla ilgili konuşan Pakdemirli, “Çok değerli rektörümüz bizimle beraber yürütmedi bu süreci. Nereden aldı ürünleri bilmiyoruz. Sayın rektör bizsiz çözebildiğine göre yara bu kadar kanayan hale gelmedi demek ki! Biz bunu geçici bir tedbir olarak planladık. Güneş çıktığı gün bu fiyatlar ister istemez inecek. Bunlara rağmen hala talep devam ediyorsa ona göre cevap verilir. Vatandaşın ayağı kesildiyse sorun kalmaz” ifadelerini kullandı.
BİRAZ DA GÖNLÜMÜZÜN TOK OLMASI LAZIM
Üreticilerin karlılık durumuna dair açıklama yapan Pakdemirli, “İşi bilen bakan olunca… Vatandaş diyor ki ‘para kazanamadık’… Yahu arkadaşım ben zeytinyağını yeni 14 buçuk TL’den sattım. Biraz da gönlümüzün tok olması lazım! Ayrıca markalaşma çok önemli. Tarım ürünlerine hikâyeler yükleyip satmamız lazım” dedi.
VATANDAŞ BUGÜNE KADAR PROJESİ OLANLA OLMAYANI AYIRMADI
İzmir özelinde konuşan Pakdemirli, CHP Büyükşehir Adayı Tunç Soyer ve partisinin Büyükşehir Adayı Nihat Zeybekci’nin tarım projeleri üzerinden açıklama yaptı ve “Aziz Bey de bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Belediyelerimizin birçoğunda tarım dairesi var. Bu beni memnun eder. Bizim yapmamız gerekenleri belediyeler kendi bütçeleriyle vatandaşa sağlıyor. Belediyelerimizin çabalarına da destek oluyoruz. Gerçekte tarafsızım ama proje kalitesi olarak hangi tarafta olduğumu bilirsiniz. Ben Tunç Soyer gibi vizyoner olduğu söyleyen birinden daha iyi projeler beklerdim. Ortada proje yok. ‘Kes kopyala yapıştır’ı andıran projeler var. Bir şehrin tedavileri birbirine benzeyebilir ama özgün bir şeylerle gelip vatandaşın önüne çıkmanız lazım. CHP’de tembellik var. Belli nedenlerle alınmış oyları hizmete dönüştürmediler. Bunu bana değil herhangi bir turiste sorun. İzmir’deki genel yapı, görünüm iyiyse problem yok. Hepimiz boşuna konuşuyoruz demektir. Bu kadar güzel doğa bu kadar çarpıklığı hak etmiyor. Vatandaş bugüne kadar projesi olanla olmayanı ayırmadı. Bugün ayıracak diye düşünüyorum. Çok CHP’li arkadaş yanıma geliyor, bugüne kadar oy vermedik ama hizmet yapmadılar, bu kez size oy vereceğiz diyorlar” ifadelerini kullandı.
YAPAY ZEKÂLI YERLİ TRAKTÖR MÜJDESİ
Pakdemirli robotik yerli yapım traktör müjdesi verirken, “Kooperatifçilik çok önemli… Bunun adı şirket olur, başka bir şey olur. Önemli olan kalkınmadır. Önemli olan üreticimizin cebine daha fazla koymasıdır. Her şeyi yerli bir traktör üreteceğiz. Bunun müjdesini buradan vereyim. Yazılımı yerli, şasesi yerli, yüzde 65-70 oranında bir yerlilik olacak. Yapay zekâlı tasarımı olacak. Tarım 4,0’ın müjdesini verebilirim. Bu bir başlangıç! Tarım ve hayvancılıktaki verimi artırmak için mücadele veriyoruz” dedi.
EV EKONOMİSİ YAPILMALI
Ev ekonomisinin yapılması gerektiğine vurgu yapan Pakdemirli, “Herkes her şeye her zaman ulaşmak istiyor. Eskiden biberler, patlıcanlar ipe dizilir, kurutulurdu. Domatesleri kasası 7-8 TL’yken alıp, mikserle çekip 1 yıl stokumuzu yapardık. Ev ekonomisini de evlerin yapması lazım” açıklamasında bulundu.
BELEDİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPARSA SUYU ALIR, BARAJDA SIKINTI YOK!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun AK Parti merkezi hükümeti tarafından kente yapılan Gördes Barajı için zaman zaman ‘dibi su tutmuyor’ şeklinde yaptığı eleştirilerin hatırlatılması üzerine konuşan Pakdemirli, ‘İzmir ne zaman o barajdan su alacak?’ sorusunu yanıtladı. Pakdemirli, “Belediye üstüne düşen görevi yerine getirirse suyu alır. Barajla ilgili bir sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.