GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Şubat 2017 Cuma 17:12

Bakan Arslan’dan İzmir’de yeni anayasa mesajı: Bu ülkenin geleceği…

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin, ""Bu ülkenin geleceği çift başlılığa bırakılmamalı tek elden yönetilmeli" dedi.

İzmir programı kapsamında AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, partilere hitap etti. Arslan, Türkiye'nin 15 yıldır kesintisiz bir şekilde büyüdüğünü, yapılan yatırımlara bakıldığında ülkeyi 15 sene öncesiyle kıyaslamanın mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye'nin Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile AK Parti iktidarı döneminde tanıştığını anımsatan Arslan, cumhuriyetin ilk yıllarında demiryoluyla ilgili önemli atılımlar yapıldığını, sonraki süreçte bu yatırımların ihmal edilip bakımlarının yapılmadığını, bu yüzden Türkiye'de demiryolu taşımacılığını gelişmek yerine gerilediğini ifade etti.

Arslan, demiryolu taşımacılığının AK Parti ile yeniden eski cazibesinin kazandığını vurgulayarak, Sivas, Afyonkarahisar, İzmir ve Kars'ı YHT ile buluşturacaklarını kaydetti.

Bakanlığının İzmir'deki projelerine işaret eden Arslan, Adnan Menderes Havalimanı terminalinin yeniledikten sonra İzmir'in 2 milyon civarında olan yolcu sayısının 20 milyona yükseldiğini, İstanbul-İzmir otoyolu projesi ile iki kent arasındaki mesafenin 100 kilometre kısaldığını, Aliağa-Çandarlı otoyolu projesinin ihalesini yaptıklarını, İzmir-Aydın otoyolunu uzatarak, İzmir'i Denizli ve Antalya'ya bağlayacaklarını dile getirdi.

Körfez geçiş projesinin İzmir için gerekliliğine değinen Arslan, "Başbakanımız burada açıkladığında ona da hayır diyenler oldu. ÇED süreci bitmek üzere. Ona da hayır diyenler var. Neden, hayır demiş olmak için hayır diyorlar. Hayır diyerek bu insanların hayatını kolaylaştıramazsınız. ÇED süreci bitmek üzere imar planları başladı. Önümüzdeki ay YTK kararı alarak nisan ya da mayısta ihaleye çıkacağız. Ne olacak, körfez geçişi olunca hayatı kolaylaşacak." diye konuştu.

"Bu ülkenin geleceği çift başlılığa bırakılmamalı tek elden yönetilmeli"
Arslan, Türkiye'nin üzerinde bir vesayet bulunduğunu bunun kalkmasıyla hedeflerine daha emin adımlarla yürüyeceğini anlatarak, şunları kaydetti:

"14 yıldır vesayet odaklarının prangası olmasaydı, 2 başlı sistemin projeleri yavaşlatması olmasaydı, Başbakan Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hedeflere istenilen hızla yürüyebilseydi, 2023, 2052 ve 2071 hedeflerine daha çabuk ulaşacaktık. Türkiye şu an bulunduğu konumun 3-4 misli üzerinde olurdu, YHT hatlarını ve otoyollarını bitirmiş yenilerini konuşuyor olurduk. Çok başlılıktan kurtulmamız lazım. Demokratik hukuk devleti olarak yönetilmeyi 92 sene önce kararlaştırmışız. Bundan sonra da vazgeçecek halimiz yok. Başkalarını menfaati bundan vazgeçmeyi gerektiriyor olabilir. Biz milletin menfaati için çalıştığımız için bundan ilelebet vazgeçmeyeceğiz. Siz bir seçim yapıyorsunuz, hükumet başa getiriyoruz. Hükumet plan, program ortaya koyuyor, iş yapmak istiyor, yüksek düzeyli bir bürokrat diyor ki, 'ben senin planını programını beğenmedim, senin verdiğin sözün benim için anlamı yok.' Böyle olunca size söz verdiği işlerini yapamayan biri icraat yapamıyor. Bunun acısı vatandaştan çıkıyor. Bugün AK Parti hükümetleri döneminde cumhurbaşkanı ile başbakan uyumu varsa bu gelecekte olacağı anlamına gelmez."

Ülkenin, çift başlı değil, tek elden yönetilmesi gerektiğine dikkati çeken Arslan, "Bu ülkenin geleceği çift başlılığa bırakılmamalı tek elden yönetilmeli. Tek elden yönetilirsek bugün olduğumuz noktanın 3-4 kat ilerisinde olabiliriz. Biz dünyada söz sahibi olduğumuz için ayağımızdan asılanlar var. Bizim yerimizde saymayıp yukarılara doğru yürüyebilmemiz lazım. Bürokrasi de eğer cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olmaz ise her biri ayrı ayrı paçasından asılır ne yazık ki biz büyük hedefleri gerçekleştirememiş oluruz." ifadelerini kullandı.

DELİCAN’DAN İZMİR MARŞI ÇIKIŞI!
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican da halk oylaması sürecinde İzmir Marşı'nın hayır kampanyalarında kullanılmaya çalışıldığını dile getirerek, "Bu ülkeyi beraber kurduk. Kafkasya’nın dağlarında da İzmir’in dağlarında da biz çiçekleri 1922 yılında açtırdık. İzmir Marşını sahiplenmeye çalışıyorlar. İzmir Marşını ‘hayır’ propagandalarına malzeme yaptırmayacağız. Hiç kusura bakmasınlar" diye konuştu.

DANIŞMA KURULU MESAİSİ 
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, bürokrasinin, siyasetin ayağına pranga vurduğunu belirterek, "Eğer o dönemde ayağımıza vurulan o prangalar olmasaydı, biz 2023'te hedeflediğimiz Türkiye'yi bugün yaşayacaktık. 2023'lerde de 2030'ları, 2053'ün Türkiye'sini konuşacaktık." dedi. 

AK Parti Karabağlar İlçe Danışma Toplantısı'na Arslan, Türkiye'nin kaderini artık kendisinin belirlediğini, içinde bulunduğu coğrafyanın liderliğini üstlendiğini söyledi. 

Arslan, dünyada söz sahibi olmanın yolunun başka devletlerin biçtiği role göre hareket etmekten değil, kendi yolunu çizmekten geçtiğine dikkati çekerek, "Siz ak kadroların gemi yolda kaldığında başkasının kurtarmasını beklemediği gibi biz de Türkiye'ye de rol biçenlerin izinden gitmeyeceğiz diyoruz. Türkiye'nin rolü, hedefi yolu bellidir. O da milletin hizmetkarı olarak kendimizi düşünmek, beklentiler doğrultusunda hedefe yürümek." diye konuştu.

Türkiye'nin sadece 2023'ü değil, 2053, 2071 gibi uzak tarihleri planladığını aktaran Arslan, "Biz 2071'i konuştuğumuza göre 2023'ün ötesini düşünmeliyiz. Tarımda teknolojiye, yeniliklere ayak uyduruyorsun, bilişim teknolojilerini kullanıyorsun. 'Benim dünyayla rekabet etmem lazım' diyorsun. Ama hükumet etme sistemine gelince 'Olduğumuz yerde kalalım'. Olduğumuz yerde kalırsak, biz dünya lideri ülkeler içinde yer alamayız, 2023'te dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olamayız." ifadelerini kullandı. 

Arslan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin ulaşım planlamasını yaptıklarını, dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ederek, karayolu, demiryolu ve havayolunda büyük gelişmeler yaşandığını anımsattı. 

AK Parti 2002'de 363 milletvekili ile tek başına iktidara geldiğinde Türkiye'deki vesayet odaklarını harekete geçtiğini dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

"Ankara'ya gittik, 363 milletvekilimiz ve millete de verdiğimiz sözler var. Ankara'daki vesayet odakları yavaş yavaş kafalarını kaldırdılar. Dediler ki 'Arkadaş, senin patronun vatandaş değil. Sen vatandaşa söz veriyorsun ama senin patronun benim. Sen önce gel benim olurumu al'. YÖK'e, mahkemeye ve bürokrasiye gittik. Hepsi 'Önce benim olurumu al.' dedi. Biz 'Benim patronum vatandaş, sen değilsin.' dedik ama 14 yıl boyunca bize hep ayaklarımızdan paçalarımızdan asıldılar. Bize prangalar vurdular." 

Bakan Arslan, geçmişte kendisinin de bir bürokrat olduğunu anımsatarak, "O görevlerde bulunmuş bir kardeşiniz olarak hepsine şahit oldum. Eğer o dönemde ayağımıza vurulan o prangalar olmasaydı biz 2023'te hedeflediğimiz Türkiye'yi bugün yaşayacaktık. 2023'lerde de 2030'ları, 2053'ün Türkiye'sini konuşacaktık." değerlendirmesinde bulundu. 

Arslan, daha sonra partisinin Gaziemir ilçe teşkilatının da Danışma Toplantısı'na katılarak, yeni anayasa, cumhurbaşkanlığı ve hükumet sistemi hakkında bilgi verdi. Arslan, partililerden 16 Nisan'daki halk oylamasına kadar kapı kapı, sokak sokak dolaşarak, halkın oluruna sunulan 18 maddeyi Gaziemirlilere anlatmalarını istedi.  (AA)