GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
7 Şubat 2020 Cuma 12:12

Baby spa işinde fırsatçılara dikkat!

İzmir'de, bebeklerin fiziksel, duygusal ve bilinçsel gelişimine katkı sağlayan, ayrıca son dönemde cazip sektörlerden biri haline gelen 'baby spa hizmeti' veren İzmirli girişimci Alevhan Koyuncu, 1,5 sene önce bir markanın bayiliğini alarak bu sektöre girdiğini, ancak belli isim bedelleri ödediği halde anlaşma yaptığı markanın o kişilere ait olmadığını öğrenince şoke oldu.

İzmir'de oturan yüksek inşaat mühendisi ve mimar Alevhan Koyuncu (30) dünyada giderek talep gören, bebekleri küçük havuzlarda rahatlatarak onları yüzme dersleri için hazırlayan baby spa işine girdi. İki yaşında bir kızı olan ve anne olduktan sonra bebek masaj uzmanı olduğunu anlatan Koyuncu, bir markanın bayiliğini alarak Karşıyaka ilçesinde şube açtı. Ancak markanın sözleşme yaptığı kişilere ait olmadığını öğrenen Koyuncu, yaklaşık 150 bin TL'lik maddi ve manevi kayıp yaşadığını anlattı. Yaklaşık 1,5 yıl önce bu işe girdiğini belirten Koyuncu, "O zamanlar bu kadar popüler bir sektör değildi. Bugün ise insanlara baby spanın ne olduğunu anlatmıyoruz. Artık daha bilinçliler ve hangi ilde baby spa olduğunu araştırıyorlar. Markayla ilgili isim bedelleri ödedim. Bu hizmeti hiç bilmeyen bir kesime işi anlattım. Reklam yatırımları yaptım. Ama bu markanın kişiye ait olmadığını tesadüfi şekilde sonradan öğrendim. Avukatım aracılığıyla ihtar çekerek bayilik anlaşmamızı sonlandırdık. Yaklaşık 150 bin TL kaybım oldu. Gelinen noktada kurumsal kimlik çalışmalarıyla ilgili yükümlülüklerimiz oldu. Şimdi kendi markamla hayatıma devam ediyorum. Bazen kötü sonuçlar, iyi başlangıçlara sebep olabiliyor. Yeniden bir yapılanma içine girdik. Şimdi kid spa hizmeti veriyorum. Baby spa yaş aralığına girmeyen bebekler 2 yaşa kadar buradan faydalanabiliyor. Bu işi yapmak isteyenlere önerim, marka ile ilgili verileri internette sorgulasınlar. Ben de bu şekilde öğrendim, temkinli olmak gerekiyor."

'MARKA TESCİLİNİ ARAŞTIRIN'
Markalaşmanın önemli olduğunu ve 2011 yılından itibaren Avrupa'da marka başvurularında Türkiye'nin birinci olduğunu kaydeden Marka ve Patent Vekili, Avukat Hayriye Değirmenci Yadel, Türkiye'de 2019 yılında 134 binin üzerinde marka başvurusu yapıldığını belirterek markalaşmanın girişimcilerin ticari faaliyetlerine başlamadan önce önem vermesi gereken bir konu olduğunu hatırlattı. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan tescil yapılmasının önemini vurgulayan Yadel, "Firmalar işletmeleri açtıktan uzun süre sonra marka başvurusu yapıyor ve o markanın bir başkası adına tescilli olduğunu öğreniyor. Bu durumda isim değişikliğine gitmek zorunda kalıyorlar. Bu da firmalar için maddi manevi külfet getiriyor. Yeniden bir isim oluşturularak, internet sitesi değişikliği ile kurumsal tanıtımlarını arttırmaları gerekiyor" dedi.

'BAYİLİK SİSTEMİNDE MARKALAŞMA ÇOK ÖNEMLİ'
Bayilik alırken markalarla ilgili araştırma yapıp temkinli davranmak gerektiğini de belirten Yadel, birçok firmanın faaliyette olmasına karşın bir markası bulunmadığını belirterek şunları söyledi:

"Bayilik alan işletmelerin, bayilik veren işletmenin çalıştığı faaliyet alanında tescilinin olup olmadığı hususunu mutlaka uzman yardımı alarak araştırması gerekmektedir. Aksi halde bayilik alan girişimciler için esaslı maddi ve manevi mağduriyetler yaşanabilmektedir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre, markayla ilgili ihlal eylemi gerçekleştiğinde cezai yaptırım olarak hapis cezası istemiyle savcılığa şikayette bulunup bununla ilgili davalar açılabilmektedir. Marka ihlali halinde karşı taraf 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır, hükmü bulunmaktadır. Aynı zamanda marka sahibi, uğramış olduğu maddi manevi zararlar nedeniyle taklit eyleminde bulunan taraflara karşı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabiliyor. Bayilik sisteminde markalaşma çok önemlidir. Marka sahibi olmayan firmaların kendini marka sahibi olarak lanse etmesi, temel mağduriyete neden olabilmektedir. Oysa ki ilgili alanda bir marka tescili olmaksızın kişinin bayilik sözleşmesi yapması etik ve hukuki olarak uygun değil. Girişimcilere tavsiyem, bir bayilik sistemine dahil olacaklarsa karşı tarafın marka sahibi olup olmadığını araştırılmaları gerekir. Bu konuda marka ve patent vekilleriyle irtibata geçebilirler. Türk Patent ve Marka Kurumu'nun veri tabanı herkese açıktır. İster firma isminden, ister sadece marka üzerinden tescilli olup olmadığını rahatlıkla görebilirler." (DHA)