GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yaşam
30 Temmuz 2020 Perşembe 13:11

Babası suç duyurusunda bulunmuştu: Kızı nikah kıymasını istedi!

Babası Av. Senih Özay’ın Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı nikahına davet eden oyuncu Gupse Özay hayatını Barış Arduç ile birleştirdi. Başkan Oran’ın kıydığı nikah için, “Sizin elinizden olması ne güzel bir şey” ifadelerini kullandı.

EGEDESONSÖZ- Oyuncu Gubse Özay Çeşme’de kendisi gibi oyuncu olan ve uzun süredir birlikte olduğu Barış Arduç ile hayatını birleştirdi. Çiftin nikahını Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran kıydı.  Özay, nikah anına ilişkin fotoğrafları paylaşan Başkan Oran’a teşekkür ederken, “Sizin elinizden olması ne güzel bir şey” ifadelerini kullandı.

Oyuncu Özay’ın babası Av. Senih Özay geçtiğimiz hafta Belediye Başkanı Oran hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. İzmir’de çevre davaları ile bilinen Av. Özay, Oran’ın Çeşme Projesi ile ilgili sözleri üzerinden sert eleştirilerde bulunmuştu.

SUÇ DUYURUSUNDA ŞU İFADELER YER ALMIŞTI:
Çeşme Belediye Başkanı olarak kamu görevi yapmakta olan Ekrem Oran 20 Temmuz 2020 tarihinde İzmir’de bir basın mensubuna verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı’nın dört ikiz karar ile bölgesinde turizm alanı ilanına aşkı ile hem muhalefetteki partisi adına hem de iktidar adına sevincini göstermek için “Çeşme’nin turizm projesine karşı çıkmak vatan hainliğidir” demek suretiyle bu fiili ile şahsımı-şahsımızı hedef almıştır.

Beni ve benim gibi bu projenin çevre katliamı olacağını düşünen ve Danıştay Daire Başkanlığına dava açmış olan davacıların, tepki gösterenlerin elimine edilmesi gerektiği anlam yüküyle ve kendisine inanan bir halk kesimini bize karşı kışkırtmıştır.

Şikayet olunan Belediye Başkanı’nın tutulsun ki anılan alanda kendisinin veya çok sevgili tanıdıklarının arazisi olsun veya komşu olsun veya maddi gelişme yaratacağına inanıyor olsun veya tekrar belediye başkanı olmayı kolaylaştıracağına inansın;  bu  alanı-projeyi savunmak istemesi  kabul edilebilir. Ancak inşasını yararlı bir yatırım olarak savunduğunu varsaydığımız  turizm alanını, sağlıkları ve yaşadıkları çevre ve yapılacağı yerdeki doğal varlıklar için zararlı olacağını düşünen yöre halkı, davacılar, STK’ler, odalar, barolar, avukatlar  bir araya gelip toplanarak, anayasal haklarını kullanmak suretiyle hukuki, meşru ve haklı nitelikte çeşitli protestolarda bulunmuşlar ve panellere katılmışlar, basına açıklamalar yapmışlar ve Danıştay’a dava açmışlardır.

T.C. Anayasası’nın 26. maddesine göre “herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olup 34. madde hükmüne göre herkesin önceden izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı bulunmaktadır. Kimsenin her ne sebeple ve amaçla olursa olsun düşünce ve kanaatleri nedeniyle kınanamayacağı ve suçlanamayacağı yine Anayasa’nın 25. madde hükmüdür.

Yukarıda belirtilen hakların korunması amacıyla  TCK’nin 115. maddesinde düzenleme yapılmış, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası gerektiren suç olarak belirlenmiştir. Bu suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak işlenmesi halinde cezasının bir kat arttırılacağı TCK. 119 maddesi hükmü gereğidir.

Şikayet olunan Belediye Başkanı, protesto ve toplantı gösteri yürüyüşü düzenleme suretiyle düşüncelerini dile getiren dava açan yurttaşların elimine edilmeleri gerektiğini söylemek, vatana hıyanet ile suçlamak suretiyle  TCK 115. maddesindeki suçun işlenmesi için halkı suç işlemeye tahrik etmiştir.

Şikayet olunan, ayrıca görevi gereği imzalaması gereken plan, meclis, encümen kararlarının da bu alan ile ilgili hiçbir zarar tehlike mülahazasını kabul etmeyeceğini tam bir bağımlılık göstereceğini de belirtmiş olmaktadır ki bu suretle de görevi kötüye kullanma suçunu da işlemiştir.

Şikayet olunanın belirtilen eylemi, Anayasa’nın 10/son maddesinin “devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” hükmü ile yine Anayasa’nın 11. maddesinin “anayasa hükümleri yasama  yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır” hükmü gereği  TCK’nin 257. maddesinde yazılı “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturmaktadır.

Şikayet olunan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir belediye başkanı olup, yaptığı şikayet konusu konuşmada, yukarıda belirtilen Anayasa ve yasa hükümlerine aykırı olarak yurttaşların bir bölümünü, düşünce ve kanaat bildirme ve toplantı gösteri yürüyüşü hakkını kullanan diğer bir grup yurttaşa karşı elimine edici davranışlarda bulunmaya çağırmak vatana ihanetle  suçlamak nedeniyle, yörede yaşayan yurttaşları yok edebilecek, başka kamu görevlilerine de talimat vermek suretiyle dilekçemizde belirtilen suçları işlemiş olduğundan, hakkında işbu şikayet ve suç duyurusunda bulunmak zorunda kalınmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle hakkında suç duyurunda bulunulan ve şikayet olunan hakkında TCK’nin 115, 119, 214 ve 257. maddelerinde yazılı suçları oluşturan eylemi nedeniyle hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, yargılanması için gerekli işlemlerin yapılmasını ve başvurumuz sonucu yapılacak işlem sonuçlarının tarafımıza bildirilmesini talep ederiz.