GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
12 Haziran 2022 Pazar 07:58

AYM İzmirli avukata ceza kesti!

Anayasa Mahkemesi, İzmir Çeşme Çevre Yolu kapsamında inşa edilen viyadüğün evlerine olan etkileri nedeniyle  hak sahipleri tarafından yapılan tazminat başvurusunu reddeden istinaf kararını kaldırdı. AYM mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengenin bozulduğuna hükmetti. AYM ayrıca avukat hakkında Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle disiplin para cezası verdi.

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ -  Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2002 yılında yapılan İzmir çevreyolu Balçova İkiztepeler Viyadüğü; evlere olan yakınlığı nedeniyle tartışmalara neden olmuş, müdürlük yolun etkilerinin en aza indirmek için korkuluk ve ses perdesi inşaa etmişti.

Bölgedeki hak sahiplerinden Ali Galip Çetiner, Ayşe Kocaoğlu, Şengün Kocaoğlu idare mahkemesine dava açarak taşınmazlarının konut alanı içinde kalmasına rağmen 3,6 metre uzaklıkta inşa edilen İzmir-Çeşme otoyolu nedeniyle konut olarak kullanılmasının imkansız hale geldiğini, otoyolun neden olduğu, ses, ışık ve sarsıntıdan dolayı yaşam kalitelerinin düştüğünü, köprü dolayısıyla manzaranın kapandığını ve bölgenin tekinsiz bir hale geldiğini belirtti. Ayrıca köprünün, acil hallerde ambulans ve itfaiye aracının girişinin imkansız hale getirdiğini belirterek zararlarının giderilmesini talep etti.

‘TAZMİNAT ÖDENMELİ’
Yerel idare mahkeme davayı kısmen kabul ederek bilirkişi raporu doğrultusunda yüzde 5’lik değer kaybı olduğuna hükmetti ve hak sahiplerine 19 bin 965 bin TL ödenmesine karar verdi. Kararın gerekçesinde, otoyol yapımında kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı bir yön bulunmasa da bölgede oturan ve çalışan herkesin yararlandığı söz konusu otoyolun başvurucuların taşınmazını etkilemesi sebebiyle hak sahipleri yönünden özel ve olağan dışı bir zarara yol açtığı belirtildi. Kararda; nimetlerinden tüm toplumun yararlandığı kamusal bir faaliyetin külfetinin sadece belli kişi veya kişilerin üstünde bırakılamayacağı, fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince tazminat ödenmesi gerektiği de ifade edildi.

İSTİNAF KARARI BOZDU
Hem hak sahiplerinin hem de Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kararı taşıdığı İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi yerel mahkemenin kararını kaldırdı ve davayı kesin olarak reddetti. İmar planlarıyla ilgili işlemlerin işleme konu taşınmaza komşu olan taşınmazlarda değer azalışına yol açmasının idareye tazmin borcu yüklediğinin kabul edilemeyeceğinin kabul edilemeyeceğinin belirtildiği kararda ayrıca otoyola komşu olmanın taşınmazı kullanılamaz hâle getiren ve idarenin kusursuz sorumluluğunu doğuran bir olgu olarak görülemeyeceği vurgulandı. İstinaf tazminata yönelik kararı da kaldırdı.

Hak sahipleri son çareyi Anayasa Mahkemesi’nde aradı. Dosyayı inceleyen Anayasa Mahkemesi heyeti hak sahiplerinin mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönünde kanaat getirdi ve yargılamanın yeniden yapılmasına hükmetti.

‘MÜLKİYET HAKKININ İHLALİNE’
Kararda, Bölge İdare Mahkemesi’nin kamu otoritelerinin imar planı işlem ve değişikliklerinin komşu taşınmazlarda meydana getirdiği değer azalışının tazmin etme yükümlülüğünün bulunmadığı görüşünün Anayasa’nın 35’inci maddesindeki güvencelerle uyumlu olmadığı belirtildi.

‘ÖLÇÜLÜ DEĞİL’
Kararda “Sonuç olarak somut olayda derece mahkemelerinin tek başına imar planı işlemlerinin ve buna bağlı olarak viyadük inşa edilmesinin hukuka uygun olmasından hareket edip kamu makamlarının ses ve gürültünün komşu taşınmazlara etkisinin makul düzeye indirilmesi için herhangi bir tedbir almadıklarını gözetmemiş olması bütün zarara tek başına başvurucuların katlanması sonucuna yol açmıştır. Bu yaklaşım başvuruculara şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklemiştir. Bu durumda başvuruculara herhangi bir tazminat ödenmediği de dikkate alındığında mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır.” denildi.

AVUKATA DİSİPLİN CEZASI
Anayasa Mahkemesi’nin kararında ayrıca başvurucular arasında yer alan Hasan Fehmi Çetiner’in başvuru tarihinden yaklaşık 2 yıl önce vefat ettiği ancak buna rağmen Avukat Mustafa Kemal Turan tarafından anayasal hakların ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapıldığı ve başvuruda Çetiner’in ölümünden bahsedilmediği belirtildi. Kararda “25. Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından bireysel başvuru yapma imkânı bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş başvurucu adına vekâlet ilişkisi sona eren avukat tarafından yapılan bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda Av. Mustafa Kemal Turan hakkında Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve İçtüzük'ün 83. maddesi uyarınca takdiren 2.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.” ifadeleri de yer aldı.