GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Enerji
18 Mayıs 2023 Perşembe 15:23

Aydınlılardan JES uyarısı: Biz yandık, Urla yanmasın!

Uzun yıllardır Aydın’da JES faaliyetlerine karşı mücadelesiyle tanınan Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya, İzmir’in en güzide koylarından birisi olan Urla-Demircili Koy’da yapılmak istenen jeotermal santraliyle ilgili İzmirlilere çağrıda bulundu. Santrallerin çevreye zarar verdiğini kaydeden Çetinkaya, “Biz yandık başkaları yanmasın” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) yoğun biçimde faaliyet gösterdiği Aydın’ın yanı sıra İzmir’e de jeotermal santraller kurulmak isteniyor. Jeotermallerin salgıladığı hidrojen sülfür gazından kaynaklı insana ve doğaya zarar verdiği biliniyor.

Seferihisar’da jeotermal elektrik santrali bulunan RSC isimli şirket Yarımada’ya ikincisini açmak istediği yeni jeotermal elektrik santrali ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED süreci başlatmıştı. Sondaj noktalarının arkeolojik SİT statüsüne sahip Demircili Koyu’nda olması ise dikkat çekmişti.

CENNET KOYA JES TEHDİDİ!

Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya da Urlalılara çağrıda bulundu.

JEOTERMALLER YÜZÜNDEN BİNLERCE ZEYTİN VE İNCİR AĞACIMIZ KURUDU
Urla ve İzmir halkına jeotermal santrallere müsaade edilmemesi gerektiği konusunda tavsiyeler veren Başkan Çetinkaya, “Ege toprakları, dünyanın en güzel coğrafyası. Aydın’da jeotermalin acısını çeken coğrafyayız. Aydın’da yoğun bir şekilde jeotermal tahribatı var. Yer altı sularımız, toprağımız, havamız kirlendi. Bilimsel verilere göre, tüm jeotermal kaynaklar devreye girdiğinde tüm tükettiğimiz enerjinin 1,2’sini karşılıyor. Aşırı israftan kaynaklanan enerji miktarı yüzde 20. Böyle bir tablo karşısında 1,2’lik bir enerji için güzelim coğrafyaya yazık ediyorlar. Akıl alır bir izahı yok. Bakanlık nasıl bunun hesabını, kitabını yapmadan bu toprakların zehirlenmesine göz yumuyor? 2 yıldır Aydın’da jeotermallerin yer altı sularını kirlettiğine ilişkin veriler ortaya koyduk. Sulardan örnek aldık, numuneler korkunç çıktı. Bunun sonuçlarını vermediler, biz de mücadele ederek aldık. Jeotermaller yüzünden binlerce zeytin ve incir ağacımız kurudu” dedi.

KARŞI DURULMASI GEREKİR
Temiz gıda ve suyun enerji kaynaklarından daha değerli olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Enerjinin her zaman başka kaynaklardan üretilecek alternatifleri vardır ancak bu topraklar kaybedilirse halk aç kalır. Dünya, büyük bir gıda ve su krizi eşiğinde. Önümüzdeki süreçte temiz suyu ellerinde tutan toplumlar dünyaya hükmeden toplumlar olacaktır. Aydın’da çok mücadele verdik, belli bir yol da kat ettik. Toplumda çok büyük duyarsızlık var. Benim bir tavsiyem var; Urla halkı gerekli karşı duruşu göstersin. Gerekli eylemleri ortaya koysun. Bu topraklar hepimizin. Toprak, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği… Bu yüzde 1.2’lik enerji için doğamızı, toprağımızı, suyumuzu, geleceğimizi yok etmeyelim. Aydın’da, bedelini ağır ödedik. Jeotermali bize ‘temiz enerji’ diye anlattılar. Bizler de çok yanıldık. Ucuz enerji vaatleriyle bizleri kandırdılar. Yaşadığımız süreçte bunların hiç de doğru olmadığını deneyimledik. Jeotermalin temiz ve yenilenebilir olmadığını gördük. Çünkü, reenjeksiyon maliyetli bir şey... Santralin kazancının 3’te 2’sini götürüyor. Bu durum da enerji patronlarının işine gelmiyor. Kirli sular yakın boşluklara ya da nehirlere bırakıyorlar. Menderes nehrimiz jeotermaller dolayısıyla tarımsal sulamada kullanılamaz halde... Oysa çiftçiler 20-30 yıl önce oradan su içiyordu. Şu anda ise kirlilik hat safhada, jeotermaller dolayısıyla tahribattan kaynaklanan kirlilik var. Zamanında karşı duruş göstermediğimiz için faturasını ödüyoruz gerçekleri daha önceden göremediğimiz için. Biz yandık başkaları yanmasın diyorum” dedi.