GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
23 Haziran 2021 Çarşamba 08:29

Arka arkaya ziyaretler… Siyasetçiler İzmir'i neden arşınlıyor?

Siyasi partilerin Genel Başkanları'nın İzmir ziyaretlerini değerlendiren Siyaset Bilimci Tanju Tosun, " Çoktandır medeni siyaseti unutan bu politik liderlere, İzmir'in medeniyeti sanırım önemli ölçüde medeniyet ve enerji katıyor. İzmir'in aydın yüzlü insanları, İzmir'in havası, suyu… İzmir imrenerek bakılan bir kent. Medeniyet feyzi almaya gelebiliyorlar diyebiliriz" diye konuştu. Tosun ayrıca, "İzmir'de şu anda Türkiye parti sisteminde mevcut olan, uç sağ, milliyetçi ve muhafazakar partilere eğilim yok. Büyüyemezler, tam tersine bundan sonraki süreçte küçüleceklerdir" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye'de son dönemlerde özellikle muhalefet partileri tarafından dile getirilen 'erken seçim' çağrıları, peşinde saha çalışmalarını getirmişti.

Koronavirüs pandemisi kapsamında uygulanan kısıtlamaların kalkması sonrası özellikle muhalefet partileri il ve ilçe ziyaretlerine hız verirken, İzmir ise son dönemlerde görmediği kadar Genel Başkan'ı bir arada gördü.

Şubat ayında Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin İzmir İl Kongresi için kente gelirken, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 1 ay içerisinde 3 kez İzmir'e ziyaret gerçekleştirdi.

AK Parti'den ayrılarak DEVA Partisi'ni kuran Ali Babacan'da İzmir'e ziyaret gerçekleştiren siyasiler içerisinde yerini alırken, Memleket Partisini kuran ve Muharrem İnce'de partileşme sonrasındaki ilk ziyaretini İzmir'e gerçekleştirdi. Milliyetçi Hareket Partisi'nden İYİ Parti'ye geçen, sonrasında da Ayyıldız Hareketi'ni başlatan ve 26 Ağustos tarihinde partileşeceğini duyuran Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı Ümit Özdağ'da geçtiğimiz günlerde İzmir'e gelmişti.

Genel Başkanların İzmir akınını Ege'de Sonsöz'e değerlendiren Siyaset Bilimci Tanju Tosun, siyasi partiler açısından İzmir'in önemine dikkat çekti.

SİYASİ PARTİLER İÇİN PRESTİJ MESELESİ
Son dönemlerde özellikle muhalefet partilerinin İzmir'e gösterdiği yoğun ilgi ve ziyareti nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine konuşan Tosun, "Neden geldiklerinden çok gelmelerinin Türk siyasetine katkıları ne olur? Çoktandır medeni siyaseti unutan bu politik liderlere, İzmir'in medeniyeti sanırım önemli ölçüde medeniyet ve enerji katıyor. İzmir'in aydın yüzlü insanları, İzmir'in havası, suyu… İmrenerek bakılan bir kent. Medeniyet feyzi almaya gelebiliyorlar diyebiliriz. Politik, sosyolojik itibari ile İzmir'de yakalanacak bir çıkış, yükseliş, partiler için ciddi bir politik referans oluşturuyor. Siyasal alan çoğulculaşıyor ve çeşitleniyor. Bundan sonraki dönemde sıkı bir rekabet olacak. Bu rekabet içinde artı 1 oy bile İzmir'den almanın mukayeseli üstünlüğü var. İzmir'in tercihlerine mazhar olmak politikacılar için bir prestij meselesi bence. İzmir oy renkliliği açısından da son dönemde CHP hegemonyasında olsa da genç seçmenin yoğunlukta olduğu, merkez sağın ciddi anlamda oy potansiyelinin olduğu, liberal seçmenin ağırlıkta olduğu… Yani her partiye bu pastadan oy kapma olasılığı mümkün İzmir'de. İlgilinin bu kadar yoğun olması bu nedenle" dedi.

MERKEZE DOĞRU BİR AKIN VAR
Son dönemde birçok siyasinin partilerinden ayrılarak yeni bir partileşme sürecine girmesini de değerlendiren Siyaset Bilimci Tanju Tosun, "İzmir'de şu anda Türkiye parti sisteminde mevcut olan, uç sağ, milliyetçi ve muhafazakar partilere eğilim yok. Büyüyemezler, tam tersine bundan sonraki süreçte küçüleceklerdir. Çünkü Türkiye parti sisteminde merkezi eğilimde partilerin sayısal olarak artmaya başladı. Siyasetin merkezde rekabete konu olması demek dunyaya açık olmak, medeniyete açık olmak demek. İçe kapanması bir takım ideolojilerin özellikle bu medeniyet yolculuğunda toplumsal destek anlamında pek desteği olmaz, daha da küçüldüğünü göreceğiz bu kentte. İkincisi ise genç seçmen var, bu genç seçmen mevzu bahis İzmir olduğunda bu uç sağ, milliyetçi, muhafazakar partilerden kaçacak. Dolayısıyla merkeze doğru bir akın olduğunu düşünüyorum. Bu merkezde yoğunlaşan genç, eğitimli, batılı değerleri içselleştirmiş seçmenden artı 1 oy alma arayışı" diye konuştu.

İZMİR BÜTÜN PARTİLER İÇİN CAZİBE MERKEZİ
İzmir'de sağda yer alan partilere yönelik ilgilerin azaldığını belirten Tosun, "İzmir yüzünü batıya çevirenler için çok önemli referans kent. Doğuya çevirenlerin Türkiye geleceğinde otoriter, sağ hareketlerin toplumsal desteği zaten azalıyor. Dolayısıyla yeni bir yükseliş Türkiye'de merkezi liberal değerleri içselleştirmiş partiler ile olacak. Merkezde kimler konumlanıyorsa hepsinin gözü kulağı genç seçmende. 1 Nisan itibari ile Türkiye'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın kayıtlarına göre 106 tane parti mevcut. İzmir bu anlamda bütün partiler için politik oy cazibe merkezi, oy anlamında" ifadelerini kullandı.

PARTİLER KENDİLERİNE ÇEKİ DÜZEN VERMELİ
İzmir siyasetindeki dilin son dönemlerde kabalaştığının ve bunun partiler açısından ne gibi eksiler ve ya artılar getirdiğinin sorulması üzerine de açıklamalarda bulunan Tosun, "İzmir siyasetçileri kendilerine çeki düzen vermek zorunda. Zaten sorun şu; Türkiye'de siyasi partilerin yerel teşkilatları, özellikle batı kentlerinde teşkilat ile seçmen arasında bir temsiliyet boşluğu doğuyor, bunların nedenlerinden bir tanesi de  politik dille ilgili. İzmir beyefendidir, hanımefendidir… İzmir medeniyettir, İzmir Batıdır… Oysaki bu siyaset dil bu medeniyet, bu batı bu liberallik anlamında yerel teşkilatlarda aktif politika yapanların zihinlerinde bir türlü yer bulamıyor dolayısıyla bir temsiliyet boşluğu oluyor. İzmirlilerin oylarına talip olan bütün partilerin yerel teşkilatları da dahil olmak üzere çok daha  dikkatli olması gerekiyor. Burada muhalefetten çok ulusal iktidarın sorumluluğu bulunmakta. İktidarın bu anlamda kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Bu da kolay olan bir şey değildir. 3-5 yıldır İzmir'de olmakta faziletler kazanılmıyor" dedi.