GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
21 Ağustos 2023 Pazartesi 15:29

Araştırmacı Yaldız’dan ‘değişim’ yorumu: CHP konuşuyor, Erdoğan hayata geçiriyor!

Cumhuriyet Halk Partisi içindeki değişim sürecini yorumlayan İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü ve Gazeteci Ümit Yaldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği revizyonları örnek göstererek “Değişimi CHP konuşuyor, Erdoğan hayata geçiriyor. Ancak bunların hepsi çaktırmadan oluyor. İzmir’de 15 ve üzeri ilçe başkanı değişecek belki de. CHP'de sandıkla oluyor ancak burada da değişim var. Erdoğan'ın kabinesine bakıyorsunuz 14 Mayıs öncesine benzerlik yok. MKYK'sını da değiştirecek. Erdoğan kendisi hariç herkesi değiştirdi. Burada Erdoğan'ın hakkın teslim edelim” dedi.

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü ve Gazeteci Ümit Yaldız, Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Yaldız, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yürüyen ‘değişim’ tartışmaları hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

MHP’Yİ SOSYAL MEDYADAN İZLİYORUZ
Programda MHP ve CHP’de devam eden kongre sürecini karşılaştıran Yaldız, “MHP'de biraz bu işler hızlı olur. MHP kongrelerini sosyal medyadan görüyoruz. Çok fazla rekabet içinde CHP gibi ya da iktidar partisinde olduğu içi dışa dönük değil daha çok iç yenilenme gibi görülüyor. İl Kongresi’nde belki medyanın haberi olur ancak biz sosyal medyadan izliyoruz. CHP’de görüyorsunuz çarşaf listeler var. Gece yarılarına kadar heyecan var. CHP'de değişim mottosuyla giden bir kitle var gibi gözükse de şu anki kongrelerde bu çok yaşanmış değil. Kongre salonlarındaki heyecanın dozu, atılım, katılımın niteliği bunu bize gösteriyor” dedi.

CHP’DE BÜYÜK BİR HEYECAN ÖLÇÜLMÜYOR
Kongre süreçlerinde CHP’de heyecan yaşanmadığını belirten Yaldız, “CHP tarihinde böyle şeyler görülmüş değil.  Kongreleri bizzat gidip görmüş değilim ancak bizzat gidip gören muhabir arkadaşlara ya da siyasi arkadaşlarla konuşmalarımızda değişim değişim diye vatandaşın CHP kongrelerine yüklenmesi, katılması, aday çıkarması yok. Daha profesyonel kitle geliyor.  Üyelerden de çok geniş katılım yok. Büyük bir heyecan ölçülmüyor CHP kongrelerinde” ifadelerini kullandı.

CHP SEÇMENİ OLUP BİTENDEN UZAKTAN İZLİYOR 
Delege sisteminde sıkıntıların olduğunu belirten Yaldız, “CHP'de bir kere üye yapılanmasında ve delege yapılanmasında sorunlar olduğunu CHP yöneticileri yıllardır söylüyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu herhangi bir şaibeye bulaşmamış birini bulabilirsem bırakırım derken bile çok büyük bir gaf yapmıştır. Koskoca asırlık CHP'de geçmişi şaibeli olmayan biri bulunamıyorsa üyeler için hastalıklı ibaresi bile hafif kalmalı. Ben bu kadar abartılı olduğu kanaatinde değilim. Kontrol mekanizmaları var. Delege ağalığı sistemi var. Devlet sırrı değil bu CHP'de. Bu nedenle değişim enerjisi çok tabana inmiyor. Belli noktada kontrollü şekilde  yaşıyor ve yaşatıyor değişim durumunu CHP. Yıllara yayılan süreçte bu gerçeğini herkes tecrübe etmiş durumda. Konak'taki seçmen değişimi ne kadar arzularsa arzulasın, Kadifekale'deki delege ağası  bunu hissetmediği sürece Alsancak'taki üyenin talebi, isteği gerçekleşemez. Bunu da yıllara yayılan süreçte CHP seçmeni ve üyeleri tecrübe ederek anladı. Bu bilindiği için üyeler koştura koştura değişim taleplerini ifade etmek için kongre salonlarına gitmiyorlar. CHP seçmeni olup bitenden uzak durup izliyor” diye konuştu.

BİRÇOK ŞEYİN DEĞİŞMESİ LAZIM
Parti içindeki değişim söylemlerinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişmesi üzerine kurulmaması gerektiğini belirten Yaldız, “Mesele genel bakan değişimin ötesinde bir beklenti var. Genel başkanı değiştirmek tek başına çözüm değil. Bunu zaman zaman bazı partililer 'sen kalk ben oturayım’ şeklindeki değişimin süreci karşılamaktan uzak olduğunu söylüyor. CHP’nin ikinci pozisyonu kabul etmemesi kendi içinde sosyal demokrasiyi sağlayıp tüm kurumlar ile yansıması adına çok gerekli bir uygulama. Sadece genel başkan değiştirerek CHP'nin ihtiyaçlarını çözmeniz, bulunduğu noktada başka noktaya gitmesi mümkün değil. Bu gemiyi bu haliyle İmamoğlu da başka noktaya götüremez. Seçmeni Alsancak'ta oturup, üyesi delegesi Kadifekale'de olan partide bir çok şeyin değişmesi lazım” dedi.

DEĞİŞİM TALEBİ HALK DÜZEYİNE İNMİŞ DEĞİL
AK Parti ve CHP’nin İzmir’deki üye sayısını karşılaştırarak yorum yapan Yaldız, “AK Parti İzmir’de 1 milyona yakın oy alıyor.  Binali Yıldırım bu hedefe çok yaklaşmıştı. 512 bin üyesi olduğunu öğrendim AK Parti'nin… CHP'ye dönüyorsunuz 130-140 bin üyesi var. Ancak 2 milyon oyu var. Bir tarafta 2 milyon oyu yönetebilme potansiyelli partinin 130 bin üyesi var. Bu CHP’nin halka tabana açılmaması demek. Delege ağalığı bu sisteme izin vermemiş. Bu nedenle o heyecan ve talep kongre salonlarına çok fazla yansımıyor. İlçe belediye başkanlarının ya zafer kazandığı ya ağır mağlubiyet aldığı, çoğunlukla ilçe belediye başkanlarının üye ve delege sistemindeki işsizlik, emek gibi gerçekten istismar edilmemesi gereken noktalardan yürüyerek, işe alarak/alma sözü vererek, başka bir takım imtiyazların kamu gücüyle verilmesi var. Bazı belediyeler bunlarla başarılı, bazılarının bunları yapmasına rağmen başarısız olduğunu görüyoruz. Değişim talebi çok halk düzeyine inmiş değil” diye konuştu.

DEĞİŞİMİN TABANA NASIL İNDİĞİNİ GÖRMÜŞTÜK 
Parti içi heyecana 2010 kurultayından örnek veren Yaldız, “Ben 2010 CHP kurultayını hatırlıyorum, değişim Deniz Baykal'dan sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun sakin güç olarak liderlik koltuğuna oturduğu o kurultayda değişimin heyecanını, değişimin tabana nasıl inebildiğini ben Ankara’da gördüm. Gazeteci olarak kongre salonuna giremedim.  Ancak bugün bakıyorsunuz kongre salonları bomboş. Buna rağmen bazı ilçelerde değişim mevcut belediye başkanları üzerinden Bornova somut bir örnek olmak üzere, başkanlar tüm gücünü kullansa da değişim talebi başkanların kaybetmesini sağladı” dedi.

BEN OLSAM DÜMENİ KESTİRMEDEN BİR YERE KIRMAYA ÇALIŞIRDIM
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun isminin belediye başkanlığı için de geçmesini yorumlayan Yaldız, şartların il başkanlığı için zor olduğunu vurgularken “İl başkanlığını istememe sebepleri vardır. Biz siyaseti ekipsel düzlemde izleyen gazetecileriz. Şenol Aslanoğlu kentte yerel iktidara sahip olan Tunç Soyer ve onunla siyaset yapan Heval Savaş Kaya’nın, Rıfat Nalbantoğlu'nun destekleri ile atandı. Dolayısıyla bu göreve geldikten sonra tabii ki yıpratıldı eleştirildi, ciddi sorunlar yaşadığı oldu. Son olarak Önekköy'deki kooperatif konusunda AK Parti cephesi en az Tunç Soyer kadar Şenol Aslanoğlu'nu eleştirdi. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanmış olsaydı şimdiden adaylığını ilan etmiş olurdu. Çünkü iktidar partisinin il başkanı olma gibi motivasyonu olacaktı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu tersine tartışmalı haline geldi. Kılıçdaroğlu gidecek mi, kalacak mı diye tartışılıyor. Belki kalacak ama ne kadar, nereye kadar kalacak... Görünen o ki Kılıçdaroğlu kalacak. Ancak yerel seçimden sonra orta çıkacak fotoğraftan sonra tekrar tartışmanın alevlenme ihtimali var. Burada yerel seçimden sonra tekrar il başkanı seçilse bile başka bir tartışmanın merkezinde kalacak. Aslında il başkanlığı yapmak için çok doğru zaman değil CHP'de. Ben  CHP'de il başkanı olsam dümeni kestirmeden bir yere kırmaya çalışırım. İl başkanlığı çok önemli bir görev. Kontrolü orta ve uzun vadede bu ekiplerinde tutmak istiyorsa il başkanlığı en önemli kale. Orayı kaybettiğinde büyük oranda geçmiş olsun. İl başkanlığı yerel seçimlerde adaylık konusunda önemli etmenlerden biri. İl Başkanlığının desteğini alan büyükşehir belediye başkanın sırtı yere gelmez. İçinde hareket ettiği ekibin de siyasal geleceği onun da alacağı kararlara bağlı. Diyelim ki Aslanoğlu bu kararı aldı ve adayım dedi. Genel merkez de delege yapısına hakim. Aslanoğlu ile devam edip etmeme kararı genel merkezin olacaktır. CHP'deki durumlar biraz karışık. Aslanoğlu'nun ruhsal durumu da karışıktır. Balçova'ya dümen kırsak mı, il başkanlığı devam mı etsek... Geçmişte Rıfat Nalbantoğlu'nun 430 imza ile genel başkanın talimatı sonrası geri çekildiğini biliyoruz. İzmir siyaseti için önemli bir kırılma noktasıdır. Tire'deki delegelerin imzasını almaya giderken, gelen telefonla geri dönüp hak ettiği koltuğu bıraktı. Genel merkez iradesi Aslanoğlu'nu işaret edecek mi önemli” diye konuştu.

MANİSA ÖRGÜTÜ KENDİ İÇİNDE TUTARLILIK GÖSTERİYOR
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Manisa’daki performansını da değerlendiren Yaldız, “Özgür Özel Manisa’da hiçbir zaman kazanamadı ki... Özel, Akhisar taraflarında biraz var. Manisa siyaseti çetindir. CHP'nin parti kimliği ön plana geçer. Çok başarılı bir grup başkanvekilliği süreci yönetti Sayın Özel. Manisa siyasetinin sağında Bülent Arınç vardır. Ancak kendi kulvarında bir Bülent Arınç olmadı Özgür Özel. O ağırlığı ortaya koyamadı. Manisa'da Özel'in kaybetmesi çok yeni bir şey değil. Genel merkezin başarısı da değil. Yerel dengelerin bir başarısıdır. Manisa CHP örgütü kendi içinde tutarlılık gösteriyor Özgür Özel'i seçtirmeme konusunda” ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU TÜRK SİYASETİNDEN SİLİNMEZ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun değişim sürecinde isminin ön plana çıkmasını yorumlayan Yaldız, yerel seçimleri işaret ederken “Biz İmamoğlu'nu konuşuyoruz ama İmamoğlu halkta var.  Ancak şu anki yarış seçmen ve halk düzeyinde değil. Oylarının 10/1'ini ancak oluşturan üye yapılanları ile  yapılıyor. Biz yaptığımız değerlendirmelerde de Ekrem İmamoğlu'nu CHP'nin yapısı tarafından kabul edilmeyeceği, edilemeyeceğini öngörmüştük. CHP’deki bu yapı Ekrem İmamoğlu'nu benimsemez. İmamoğlu bu gerçeği görmüş durumda. İmamoğlu süreci öngörmüş olup istifa edip başka bir yol seçmiş olsa Brütüs olur. Seçmen ihanet ile suçlar. İmamoğlu'nun son açıklamalarına baktım, İstanbul konusundaki yolculuğumuzda ciddiyiz ancak Genel Merkez’deki konuda da askıya almış değiliz diyor. Belki de Genel Merkez için bir başkasını sürecek.  İmamoğlu yakın zaman kadar Erdoğan'ın en ciddiye aldığı kişiydi. Şimdi CHP Genel Başkanı olmasından en çok korkulan kişiye dönüştü. İmamoğlu kendi yolculuğu açısından doğru karar verdi. 6-7 ay sonra destansı bir İstanbul yolculuğuna çıkacak. Başarı ile sonuçlandırırsa zaten Ankara'da kimse oturamaz.  Başaramazsa da İmamoğlu Türk siyasetinden silinmez” dedi.

BELEDİYE BAŞKANLARINI KILIÇDAROĞLU BELİRLER
Yerel seçim sürecinde belediye başkanlığını belirlemede Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararının belirleyici olacağını vurgulayan “Belediye başkanlarını Kemal Bey belirleyecek gibi duruyor. Bunu gölgesinde yapılıyor CHP'de tüm işler. CHP üyeleri, delegeleri özgür değil. Ne zaman özgür özgürleşecek? Yerel seçimden sonra önlerindeki en yakın seçim 4 sene sonra olacağı için...” ifadelerini kullandı.

İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARININ BU KADAR BASKI YAPMASININ NEDENİ…
Belediye başkanlarına ‘İmamoğlu’ örneği üzerinden yorum yapan Yaldız, kararın Kılıçdaroğlu’nda olacağını vurgularken “Belediye başkanısınız... Ekrem İmamoğlu da değilsiniz. Ekrem İmamoğlu'nu Kılıçdaroğlu mecburen gösterecek. Ancak onun dışındaki başkanların çoğu Kemal Bey'in iki dudağının arasından çıkacak cümleye mahkum ve muhtaçlar. Oradan evet alabilmek için buradaki delegeyi vereceklerdir. Bu böyle bir sistem… İlçelerde de belediye başkanlarının bu kadar baskı yapmalarının nedeni de bu. Kendi geleceklerini ve koltuklarını güvenceye almak… Kongre süreci evet biz değişimi başlattık demek için önemli bir hamle olabilir ancak yerel seçime 6 ay kala hangi seçimin nasıl gerçekleştiğini geçmişte bildiğimiz için kendi açımdan sağlıklı bir süreç olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

CHP KONUŞUYOR ERDOĞAN GERÇEKLEŞTİRİYOR
CHP’nin hedeflediği değişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiğini vurgulayan Yaldız, “AK Parti açısından baktığımız zaman, seçimler bitti, ardından CHP'de A'dan Z'ye herkes değişim diyor. Herkesin ağzında bu sihirli cümle var. Fakat ortada değişen ne var? Kongreler, belediye başkanları ve başkan adayları beklentililerinin esiri olmuş durumda. Değişimi gerçekleştirmenin çok ötesinde… Kongre salonlarına zaten üye bile gitmiyor. 14 Mayıs öncesinde başlayarak Erdoğan'ın attığı adımlara bakalım. Parlamentonun yüzde 70'ini değiştirdi. 3 dönem kuralını uyguladı. Kabineyi yüzde 90 oranında değiştirdi. Sabah gözümüzü bir açıyoruz kararname ile 60 vali gitti. Bir uyanıyoruz 60 il emniyet müdür gitti. Devletin tamamını değiştirdi Erdoğan. MKYK'yı da büyük oranda değiştireceği konuşuyor. Değişimi CHP konuşuyor, Erdoğan hayata geçiriyor. Ancak bunların hepsi çaktırmadan oluyor. İzmir’de 15 ve üzeri ilçe başkanı değişecek belki de. CHP'de sandıkla oluyor ancak burada da değişim var. Erdoğan'ın kabinesine bakıyorsunuz 14 Mayıs öncesi ile benzerlik yok. MKYK'sını da değiştirecek. Erdoğan kendisi hariç herkesi değiştirdi. Burada Erdoğan'ın hakkın teslim edelim. Erdoğan'ın bir istikameti var, demek ki kendi istikametini uymayan kişileri önünden çekiyor. Süleyman Soylu diye biri vardı. Ne oldu şimdi? Değişim, değişim, değişim... Birileri konuşuyor, birileri yapıyor” diye konuştu.