GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
10 Nisan 2023 Pazartesi 15:34

Araştırmacı Yaldız’dan aday panoraması… İzmir listelerinin şifreleri!

İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci-Yazar Ümit Yaldız, partilerin İzmir aday milletvekili listeleri üzerinden değerlendirmelerde bulundu. Seçimin ana motivasyon kaynağının cumhurbaşkanlığı listeleri olduğunu kaydeden Yaldız, İzmir listelerinde İzmir dışından gelen adayların fazlalığına dikkat çekti.

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci-Yazar Ümit Yaldız, SonSöz TV’de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Programda AK Parti, CHP ve İYİ Parti İzmir milletvekili aday listeleri konusu gündem oldu.

BİR TÜRK VATANDAŞI 2 YIL KOMADA KALIP UYANSA OLANLARI GÖRSE YENİDEN KOMAYA GİRER
Ümit Yaldız, seçmen motivasyonunun milletvekili listeleri üzerinden şekillenmediğini seçmen açısından belirleyici faktörün cumhurbaşkanlığı adaylığı olduğunu vurguladı. Yaldız açıklamasında “Liste seçimi değil bu seçim… Ana sürükleyici ve motivasyon kaynağı cumhurbaşkanlığı seçimi… Önümüzde bazıları için tünelden önce son çıkış denilen başkanlık seçim için bir kritik oylama var. Ana sürükleyici nokta bu… Bu ne seçimi? Başkanlık sistemi mi, parlamenter sistem mi? Bu seçim kimileri için tek adam rejimi, güçlendirilmiş parlamenter sistem mi? İktidar biz 20 yıl çalıştık, ulusal ve uluslararası nedenlerle sorunlar yaşıyoruz, afet yaşadık ve bu enkazı kaldırırız diyor. Diğer tarafta tek adam rejimini yıkıp parlamenter sistemi getireceğiz diye motive olunmuş. Aday çıkarma noktasından her seçimde ısrar eden Yeşil Sol Parti, cumhurbaşkanı adayı çıkarmadı. Büyük motivasyon var. Listeler de kuşkusuz önemli. Seçmenin aklındaki birinci soru mecliste kimin kaç sandalye alacağı değil, Erdoğan gidiyor mu, kalıyor mu sorusu… 21 yıldır Erdoğan iktidar sona mı eriyor, ermiyor mu? İlk motivasyon kaynağı Erdoğan’ın ve AK Parti iktidarının devam edip etmeyeceği motivasyonu… Kılıçdaroğlu ne kadar varlık gösterecek, kazanacak mı, ikinci tur olur mu konusunda motivasyon var. Yani cumhurbaşkanlığı konusundaki motivasyon hepsinin üzerinde. Listeler de önemli. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun ortaya çıkacak meclis aritmetiği tarihi sürece tanıklık edip önemli olacak. Cumhurbaşkanının sandalye sayısı üzerinden meclis icraatlara eşlik edecektir. İstenen yasaların çıktığı bir meclis yapısı mı olacak yoksa çokça dengenin olduğu bir biçim mi olacak? Görünen küçük partiler ve çok sayıda dengeler olacak görünüyor. Listeler ortada… Heterojen bir meclis yapısı olacak. Tabir maruz görülürse at izi it izine karışmış durumda. Bir Türk vatandaşı 2 yıl komada kalıp uyansa kimlerin hangi ittifakta, nerede yer aldığını görse yeniden komaya girer diye düşünüyorum. DSP ve HÜDAPAR, Erdoğan’la birlikte desen yeniden bayılır komadaki. Ahmet Davutoğlu, CHP dayı. AK Parti’ye genel başkanlık yapmış bir isim ve seçimle iş başına gelmiş son başbakan… Yakın zamanda Cumhur İttifakı’na şövalyelik yapan Cemal Enginyurt vardı, ‘Erdoğan’la olmadık, Kaftancıoğlu ile mi olacağız’ dedi. Ama şu an İstanbul adayı. Temel Karamollaoğlu, Sivas olaylarında dönemin belediye başkanı ama CHP’nin adayı. Bu dizilime balkıdığında normal ülkelerde olacak şeyler değil. Erdoğan’ı gönderme motivasyonu bu. Bu rejimin 2018’de resmileşen başkanlık sisteminin yıkılması için yüksek motivasyon var” dedi.

SEÇMENİN DOĞRUDAN EKONOMİYE BAKMAMASI İÇİN HER ŞEY YAPILIYOR
Seçimin şu anki halde ikinci tura kalma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Yaldız, Erdoğan’ın ittifak kurduğu partiler üzerinden de değerlendirme yaptı. Yaldız açıklamasında “Şu andan bakılırsa ve bugünkü hava dağılmazsa ikinci tur neredeyse garanti görülüyor. İzmir’den bakıldığında böyle… Olması gerekenin üzerinde Muharrem İnce’nin aldığı oy konusu var. İzmir dışında başka illerde bu kadar yok. Başka illerde de ölçümler yapıyoruz yada başka güvenilir firmaların anket çalışmaları üzerinden bakıyoruz. Hangi gelişmeler olur, İnce yelkeni daha fazla şişirir mi? Diğer yandan ciddi boyutlarda geçim sıkıntısı var. Sokakta ciddi bir yoksulluk ve geçim kaygısı var. Bu kaygılar içinde Erdoğan süreci nasıl taşıyacak, bu listeler Erdoğan’a nasıl yardım edecek? Erdoğan 3-5 oyu ile olanla işi olan biri değil. DSP tabelanın ötesinde anlamı kalmamış. Demek ki durum vahim ve ortada bir sorun var ve bu adımlar atılıyor. Kıyıda köşede kalan kim varsa psikolojik üstünlük adına bunlarla hareket etme stratejisi güdüyor Erdoğan... 6’lı Masa kalabalık, kadro hareketi var. Koalisyon sorunu var dendi, tutmadı. Biz de 6’lı Masa kuralım dendi. 20 senede 20 milyon oy alan Erdoğan’ın 100 bin oy alan partilerle el sıkışmasına alışık değiliz. HÜDAPAR üzerinden yüklenilse DSP kartı kullanılabilecek. Seçmen algısı önemli ve yönetilmek isteniyor. Seçmenin doğrudan ekonomiye bakmaması için her şey yapılıyor. Cambaza bak deniliyor. Bütün bunlar yani güvenlik başta olmak üzere diğer konularda etkilerin olacağını sanmıyorum. Burada HDP var, diğer tarafta HÜDAPAR var denecek. İkisinde de bence fark yok” şeklinde konuştu.

10 YIL ÖNCEKİ ERDOĞAN, KIZILAY BAŞKANINI MUTLAKA GÖREVDEN ALIRDI
Erdoğan’ın geçmişe oranla refleks yitimi yaşadığını söyleyen Yaldız, Kızılay’ın deprem sürecinden örnek vererek istifa mekanizmasının işlemediğini ve bunun bir handikap oluşturduğunu söyledi. Yaldız açıklamasında “Erdoğan’ı ne kurtarır? Karşısında güçlendirilmiş parlamenter sistem diyen bir yapı var. Başta bizim bölgemiz olmak üzere inanılmaz bir kitleye hitap ediyor. Fakat Erdoğan burnundan kıl aldırmayan bir yapıdaydı, bunu hiç tartışmadı. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme karşı bir parça esnetilmiş bir sistemle yola çıkabilir. Bazı yetkileri meclise devrediyorum diyebilir. Bazı yetkileri ilgili kurumlara devredebilir. Erdoğan reflekslerini de kaybetmeye başlamış. 10 yıl önceki Erdoğan, Kızılay başkanını mutlaka görevden alırdı. Depremin üçüncü günü deposunda çadır bulunduran ve her ne sebeple oraya çadır yönlendirilmeyen kim varsa görevden alırdı. Bu bile tek başına geçerli sebepti. Bir parça yanlışta da direnen, onlar söyledi diye mi yapacağım mantığı ile bakıyor olaylara. Muhalefet her zaman yanlış söylemiyor, bir bakması gerekir. Reflekslerini kaybetmiş durumda… Kötü yönetimden sorumlu bakanı, Kızılay başkanı kim varsa fatura keserdi normalde” ifadelerini kullandı.

KABİNEDEKİ İSİMLER VEKİL OLSUN STRATEJİSİ İYİ BİR SİYASİ HAT GİBİ GÖRÜNMÜYOR
Ümit Yaldız, kabinede yer alan bakanların milletvekili adayı gösterilmesi konusunu 2019 yerel seçimlerinde bakanların belediye başkanı adayı yapılması üzerinden değerlendirdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun popüler bir isim olduğunu ancak diğer isimlerin Soylu gibi sandıktan seçilerek kabineye gitmediğini söyleyen Yaldız “Ekonomi yönetiminde komedi filmi gibi olaylar yaşanıyor. Yani nitelikli bir komedyen ihtiyacını karışlayabilir bu bakan… Türk damak tadının danaya evrildiğini o yüzden koyun etinin yemediğini ve fiyatların yükseldiğinden bahsediyor. Bu isimlerle yol yürünemez. Erdoğan bakanlarının tamamını yerel seçimde belediye başkanı yaptı. Çünkü parlamentonun görünürlüğü, etkinliği azaldı. Vekiller parlayamıyor ki… Milletvekillerini tanıyan, umursayan yok. Neredeyse meclis son 5 yılda iyice görünmez oldu. Kabinede yer alması bakımdan çeşitli alanlarda temas veren, beyanatlarda bulunan isimler var. Popüler olan takımla sahaya çıkıyorsunuz ve karşı taraf ta da popüler isimler var. Süper Lig’de neden yıldız transfer yapılır? Stadyum doldurmak için, bilet satmak için alırsın. Kabinedeki isimler sonradan parlatılmış isimler. Parlamenter sistemdeki bakanlar kadar popüler değil. Soylu var ama onun öncesinden gelen bir motivasyonu var. Soylu ayrı bir fenomen… Diğer bakanların çok etkisi olmayacaktır. Bir bakan da İzmir’e gönderildi ama kentte heyecan oluşturacağı yönde bir durum oluşur mu bilmiyorum. Bu kanıda değilim. İzmir iki bakan gelmişti 2011’de… Binali Yıldırım uzun soluklu Ulaştırma Bakanıydı, Ertuğrul Günay, Kültür ve Turizm Bakanıydı. Türkiye solunda hitabeti olan bir isimdi. Bunun etkisi oldu kuşkusuz. Bugünkü bakanlarla bugünkü bakanlar aynı değil. Bu bakanlar atama bakanlar, meclis dışından atamalar. Erdoğan beni atamışsa ve ben Erdoğan’a karşı sorumlu isem milletvekilini kazımam. Sorumlu olduğum kişiye bakarım. Bugünkü bakanlar Erdoğan’ın bakanları… Meclisin bakanları değil. O nedenle popülerliği yüksek değil. 10 yıl önce bakan anketi yapsak her bakanın tanınırlığı farklı olurdu. Soylu dışında kovit-19 döneminde Sağlık Bakanı öndeydi. Bir de cebimizi güldürmeyip yüzümüzü güldürse de Bakan Nebati var. Yeşilçam’da oynasa karakter oyuncusu olur. Ekonomi ile ilgili ‘6 ay uyuyup 6 ay sonra bambaşka bir ülkeye uyanacaksınız’ dediğinde gördük. Dolar 7 TL’den 19 TL’ye çıktı. Bakanları yerel seçimde aday gösterdi ama kaybettiler. Metal yorgunluğu vardı bu isimlerin. 20 yıllık hikayede Binali Bey’in bakanlığı parlak geçmiştir. Fakat 2011’de İzmir’den vekil adayı olan, 2014’te İzmir Büyükşehir adayı olan Yıldırım ile 2019’daki İstanbul seçimlerinde farklı bir Yıldırım vardı. Arada başbakanlık da yaptı. Siyasallaştı. Siyasallaştıkça hızla eskidi. İmamoğlu’na karşı tutunamadı. Tüm illerde ters bir rüzgar da vardı. İzmir’e geldiğinde başarılı bir bakanken Erdoğan’ın çok yakınında en sadık ikinci adamı olarak İstanbul’dan gösterildi. Nihat Zeybekci gösterildi İzmir’de. Zeybekci hangi başarı elde etti de başarılı olacaktı? Bir hataydı. Kabinedeki isimler vekil olsun stratejisi iyi bir siyasi hat gibi görünmüyor. Erdoğan’ın kazandığını varsayalım. Ben Kasapoğlu yerine Hamza Dağ’ın kabineye gireceğini düşünüyorum. Siyaseti izleyen bir isim olarak ben böyle görüyorum” açıklamalarını yaptı.

GENEL BAŞKANLAR BİZİ GOOGLE MÜDAVİMİ YAPTI
CHP’nin İzmir listeleri hakkında değerlendirme yapan Ümit Yaldız, “Genel başkanlar bizi google müdavimi yaptılar. Yüksel Taşkın kimdir? Haydar Altıntaş kimdir? Hacer Foggo kimdir? Salih Uzun kimdir? O kadar ithal aday var ki İzmir listesinde… Yüksel Taşkın bir entelektüel. Taraf yazarı, yetmez ama evetçi, sol liberal kesimlerden bir yapıya yakın isim. Bu kesimin ortak özelliği Kemalizme alerjileri vardır ve saklamazlar. Şöyle bir açıklamasını gördüm: ‘Seçikinci, faşizan ögelerle eklemlenen otoriter yanizmi etnisit, kültüralist açılımlarla belirgin milliyetçiliği düşünüldüğünde kemalizimin esasen sağ olduğunu düşünmek pek ala mümkündür’ demiş. Kemalizmin sağcı olduğunu söylemek mümkündür bunun dışında ben ne dediğini anlamadım. Nebati’nin ‘Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır’ demesine benzer bir açıklama… Entellektüel derinliklere saygı duyuyorum. Bu derinliklerde değerlendirmelere İzmir’in ihtiyacı var. Kemal Bey belki İzmir’deki sığlığı gördüğü için bu tercihi yaptı, umarım bu eksikliği giderirler. CHP’nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı kendisi... Soyer’in arka mahalle, yoksullukla mücadele, ötekiler konusuna yakın bir isim… Aynı hatta çalışan Hacer Foggo var. Zile doğumlu, Murat Bakan’ın hemşerisi sayılır. Onunda yoksullukla ilgili büyük mücadelesi var. Foggo kritik sırada ve zor görünüyor ama 4 partinin sinerjisi farklı olabilir. Kolay bir sırada değil ama imkansız da değil. 7’leri garanti görüyorum ama CHP için 8’ler mümkün gibi. İçine alınan partilerin sinerjisi hem de süreç içinde başta MHP, Memleket, İYİ Parti’nin performans ve baraj sorunu üzerinden 8’ler mümkün. 9’lar çok uzak ihtimal. TİP’in performansı Foggo’yu daha yakından ilgilendiriyor. MHP ve diğer partilerin performans düşüklüğüne bağlı olarak Kılıçdaroğlu seçmesi ikna ettikçe oylar CHP’ye dönebilir” dedi.

CHP’NİN KULLANDIĞI 4 KONTENJANDAN EN DOĞRU İSİM SEDA KAYA ÖSEN’DİR
Listede bulunan kontenjan isimlerden DEVA Partisi’nden listeye giren Seda Kaya Ösen’e ayrı bir parantez açan Ümit Yaldız, “Seda Kaya İzmirlidir. Listelere yakışan bir isim… EGİAD başkanlığından gelen birisi, genç ve İzmirli… İş dünyası döneminde Babacan’la kurduğu ilişkinin DEVA partisinde siyaset yapmasında rolü olduğuna inanıyorum. CHP’nin kullandığı 4 kontenjandan en doğru isimdir. Ekonomi odalarından çok ayıda siyasetçi, belediye başkanı adayı çıkardı. Piriştina’dan EBSO Meclis başkanlığından gelmedir. Son dönemde İzmir ekonomi alanından kimseyi göremiyorduk siyaset alanında… Seda Kaya’nın hamlesi önemlidir bu yönde” şeklinde konuştu.

LİSTEDEN SEKENLERE YEREL SEÇİMDE TELAFİ YAPILABİLİR
Listede kendisini yanıltan durumların da olduğunu kaydeden Ümit Yaldız, Zekeriya mutlu'nun durumuna dikkat çekerek “Beni yanıltan esnaf odası Zekeriya Mutlu’nun durumudur. 3 veya 4’üncü sırada sözü verilmişti. Kontenjan sıkışıklığının kurbanı oldu sanırım. İttifak içi ittifak olsaydı bu 4 parti listeye girmeseydi, listede olma ihtimali yüksekti. Yerel seçimde telafi ederler diye düşünüyorum. Bu listelerden sekenlerin bir kısmı belediye başkanı olarak karşımıza çıkacak. 130 esnaf odasının üst birlik başkanının bir beklenti oluşturmadan ortada bırakmasını bence CHP göze alamazdı. Her şey yolunda giderse ve CHP başarırsa yerel seçimlerde Mutlu için alan açılabilir. Bu bir tahmin. 6 ay sonra belediye başkan adayları belli olacak. Sürpriz olan 7 kontenjan dışında Sefer İpekli’dir. Beklemiyordum, listeye girdi. Devrim Barış Çelik’in durumu kritik. Özellikle partinin Doğu Masası’nda ciddi faaliyetler yürüttü. Doğu illerinde iyi çalışmalar yapmıştı” ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti’ye iki vekillik verilmesi konusunu yorumlayan Ümit Yaldız, “İzmir’i analiz edenler bir sağ potansiyelden bahsetmiş olabilirler. Yıllarca merkez sağa bayraktarlık etmiştir bu kent. Şu an ise Erdoğan karşıtlığı üzerinden CHP etkindir. Özellikle Bakırçay, Küçük Menderes’te merkez sağın kökleri vardı. Bunlar bence nostaljik… Bu motivasyon seçmende olur mu, sandıkta açıldığında görürüz. CHP zaten Küçük Menderes’te iş yapacaksa Rahmi Aşkın Treli var, Ödemişli… Bir tane Bakırçay’dan konur muydu ayrı bir şey…” dedi.

İZMİR’İ, İSTANBUL’U 4’NCÜ SEÇİM BÖLGESİ YAPIN KURTULALIM
Seçime giren partilerin büyük bölümünün ithal aday olduğuna değinen Yaldız, “CHP’nin 14 vekil çıkacağını varsayarsak yüzde 50’si kontenjan bu durumda… Buradan bakıldığında her parti içinde AK Parti listesinde de hatta TİP listesine bakıyorum ithal gazeteci gelmiş. İzmir’den ilk sıraya gazeteci mi bulamadınız? Sorsaydınız söylerdik. Yeşil Sol Gelecek Partisi ithal aday, İYİ Parti ilk sıralar tamam ikinci sıralar ithal… Ağrı Belediye Başkanı çıkıp geliyor. İzmir’i, İstanbul’u 4’ncü seçim bölgesi yapın kurtulalım. İstanbul’un 4’ncü seçim bölgesi olsa anca bu kadar olur. Hepsi İstanbullu. Atıyorum Beydağ Barajı’nda sular çekildi. Beydağ’ı yarım saat tarif etmek lazım. Maruz kalındı bu tabloya. Bunda İzmir’in rolü fazla, içinde bulunan sosyo-psikoloji ile de normal… İzmir’de dayanışma, birbirini motive etme, güç verme yapılmıyor. İzmir’de çok güçlü medya organları niye yok, niye Süper Lig’de takımı yok? Kabinede niye İzmirli yok? Üçüncü büyükşehir, vergi ödemede en yüksek oranların şehri neden kabinede olamaz? Neden CHP MYK’da İzmirli yok? Bahçeli, İzmir’le alakası olmayanları neden vekil olarak gönderiyor? Kim göndersek kabul ediliyor deniyor çünkü. İzmir’in hak ettiği koltuklarda, adının önünde İzmir milletvekili olan kişi sayısı 15 tane olmasın diyoruz. Bu arkadaşlara CHP ve diğer partiler yanlarına rehber vermeden yollarını bulamazlar, geçici tutacakları otele gidemezler” dedi.

HACER FOGGO, TİP’E KAYACAK OYLARI ÖNLEMEK İÇİN LİSTEYE KONULMUŞ OLABİLİR
Listeye 8’inci sıradan giren ancak son anda listeden çıkarılarak yerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo getirilen İZBETON eski Genel Müdürü Hüseyin sezer’in durumunu değerlendiren Yaldız, “beni şaşırttı. Hüseyin Sezer, Kocaoğlu’nun yakın çalışma arkadaşıydı. Referans olmuştur. Kocaoğlu da kolay kolay yakın arakadaşlarına siyaset izni vermezdi. 8’nci sıradaydı 2015’te… Yine seçilmedi. Sezer’in sabah yazılıp öğleden sonra çıkarılıp Foggo’nun getirilmesi Soyer’in talebi ile olmuş olabilir deniyor. Olabilir mi, mümkündür. Ama bence Hacer Foggo İstanbul listelerinde kontenjanlar sıkışınca İzmir’e kaydırıldı. TİP ikinci bölgeden seçime giriyor ve popüler bir aday var. Bence TİP’in ikinci sıradaki daha popüler… Kani Bey popüler bir isim Kiraz, Küçük Menderes bölgesinde… CHP buna önlem olarak kritik sıraya Foggo’yu koyarak Değirmenci’ye kayacak oyları önlemek istemiş olabilir. Kılıçdaroğlu belki Hüseyin Sezer’i listesinde göstererek Aziz Kocaoğlu’nu sahaya çıkarmak istemiş olabilir” açıklamasını yaptı.

SOYER, İZMİR SİYASETİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR DENGE NOKTASI OLMUŞ DURUMDADIR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in milletvekili aday listelerine etkisi konusunu değerlendiren Yaldız, “Soyer bu seçimde en yüksek biçimde PM üyesi Rıfat Nalbantoğlu’nun adaylığını destekliyordu. İl başkanlığı döneminden tanıyoruz Nalbantoğlu’nu… İsmail Cem’in partisinde, DSP’de siyaset yapmış bir isim. ’80 öncesinde ise TKP’de siyaset yapmış bir isim… Soyer’in adaylığı sürecindeki büyük desteğini biliyoruz. Soyer’in siyasi abisi, siyasi koçu gibi tanımlamalar söylenmekteydi. Aziz Kocaoğlu-Alaatin Yüksel benzetmesi yapılıyor ikisi için. Boş da yorum değildir. Geçen seçimde ilk sırada kim vardı, Kılıçdaroğlu vardı. Bugün ise Gökçe Gökçen var. Bu listenin İzmir açısından liste başı Rıfat Nalbantoğlu ve Tuncay Özkan’dır. Rahmi Aşkın Türeli de çok uzak bir isim değil Soyer’e. İzmir’de denge siyasetinin genel merkezce muhafaza edildiği görülüyor. İlk defa Nalbantoğlu üzerinden Soyer cephesinden bir siyasi denge kurmuş oldu. Bu da Soyer’in siyasi yaşamı açısından önemlidir. Soyer’in beraber yol yürüdüğü isim olan Rıfat Nalbantoğlu’nun vekil olacaktır ve Nalbantoğlu’na gelecek ek görevlerle beraber Tunç Soyer, İzmir siyaseti açısından önemli bir denge noktası olmuş durumdadır” şeklinde konuştu.

ÇELEBİ SEÇİLSİN AK PARTİ DIŞINDA İKİ PARTİ DAHA DEĞİŞTİRİR
AK Parti listelerini değerlendiren Ümit Yaldız, “Eyyüp Kadir İnan isabetli ve doğru tercih, İzmir gençlik kollarından çıkarak merkeze geçmiş durumda. Gençleştirme konusunda doğru tercih… Birinci sıradan olması şans. Diğer yandan da CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Göçken… Bir gençlik rekabeti de olacaktır. AK Parti’de teşkilat emeği olan adayların fazlaca yer bulmasını önemli bulmuştum. Eyyüp Kadir İnan böyle bir boşluğu doldurabilir. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun Manisalı olması ve Ege’nin dokusu ile uyuşması ile ilgili bir değerlendirme yapılabilir. Bir-iki kontenjana saygı duymak lazım. CHP için söylediğim şeyler burası için de geçerli. İzmir’le bağı tartışılır oransal olarak çok isim var. AK Parti seçimi kazanabilirse Sayın Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yerine Sayın Kasapoğlu’nun yerine Sayın Hamza Dağ olacak gibi duruyor. 3. döneme genç yaşta takıldı Dağ… Eyyüp Kadir İnan gibi geldi o da gençlik kollarından. İzmir’de en başarılı, en tanınan vekil olarak araştırmalarda çıkıyordu. Böyle bir vekil adayından olmuş olmak çok sağlıklı mıdır, istina olabilir miydi? Diğer isimlere bakarsak… Alpay Özalan, İzmir’in hangi sorununa parmak basmıştır, biz kendisiyle tanışamadık bile. Savunmacıydı futbolcuyken siyasetin savunma alanında kendisi ama sosyal medyada… İzmir temsili açısından karşılığı yok. Özalan yerine Bülent Delican olsaydı daha bir heyecan yaratırdı. 5 kritik seçimi başarılı yönetti. Hakkında tek şaibe yok, emeği tartışılmaz. Görmezden gelinmiş. Temayüllerden birinci çıkan Bilal Doğan, Mehmet Ali Çelebi’nin yerine olurdu pekala. 8’nci sırada Ömür Şanlı. Balkan göçmeni kendisi ve balkan kenti bu kenti. Gelecek vaat eden isim 8’nci sırada. Kerem Ali Sürekli… 5 yıl başkanlık yaptı ve başarılıydı. İzmir’de 40 dengeyi ustaca yönetti ama kritik sırada… Delican’ın olmadığı listede Savcı Sayan, Mehmet Ali Çelebi var. Çelebi 11 parti gezmiş bir adam… Not düşüyorum. Çelebi seçilsin AK Parti dışında iki parti daha değiştirir. Çok oturmuş gibi görünmüyor. Siyaseten ergenlik çağında bir milletvekili… Savcı Sayan, 2009’larda İzmir’le çok ilgiliydi. Sındır’ın Bornova Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde Nalbantoğlu’nu devirebilmek için çalışmıştı, kaybetti. Ağrı Belediye Başkanısın ve parlamentoda devam edeceğim diyorsun. Ağrı Belediye Başkanı gibi bir güç Ağrı’da neden aday olarak konulmaz? Ağrı’da kaleşnikofla gezmiş bir adamın İzmir’de ne işi var? AK Parti cephesinden bakıldığından başarılı bir liste değil. İl başkanı tartışmalı bir isim, FETÖ’den gözaltınmış, şaibeli, Pensilvanya’ya gitmiş ve üzerine yazı yazmış bir isim. MÜSİAD dışında seçim tecrübesi yok. İl başkanı sıkıntılı, liste pek parlak değil. Mahmut Atilla Kaya ile Eyyüp Kadir İnan listenin parlak isimleri… Meslektaşımız Şebnem Bursalı bölgeye çok uzak bir isim değil. Yeni oy getirecek isim yok bu listede. Kasapoğlu aday oldu diye Manisalılar akın eder mi, Çelebi aday oldu diye Ergenekon mağdurları oy verir mi? Seçimlerde 2014 seçimlerinde 36-27 bandına çıkarmıştı. Bu sıralama İzmir’de çok iş yapmayabilir” dedi.

ÇIRAY SİYASETEN KUMAR OYNADI, BUGÜN KAYBETTİ AMA YARIN KAZANABİLİR
İYİ Parti listelerini değerlendiren Ümit Yaldız, İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın adaylıktan feragat açıklaması ve gündem olan “baraj altı kaldık” söylemlerine parantez açtı. Yaldız açıklamasında “Temayül yoklaması yapıldı ve bununla ilgili il başkanının olumsuz rapor verdiği ortaya çıktı. Çıray’ın sözleri bu raporu destekliyordu. Çıray bir kumar oynadı gibi geliyor siyaseten. Bugün kaybetti ama yarın kazanabilir. Siyasette ustadır. İYİ Parti için önemli bir isim. Kolay harcanmaması gereken bir isimdi. Çıray, merkez sağın ete kemiğe bürünmüş halidir İzmir’de. Kılıçdaroğlu’nu geçmişte transfer etme isteğiydi buydu. Restleşme kurbanı oldu diye düşünüyorum. Ön seçime girseydi Kırkpınar’ın önünde sandıktan çıkabilirdi. Çıray’ın haklılık payı var mıdır? MHP’den ayrılanların kurduğu parti olduğundan yapı oraya eğilimlidir. İYİ Partililer üzerinden yaptığımız anket çalışmalarında Çıray’ın ikinci bölge seçmenlerinde güçlü konumunu saptamıştık. Seçime girmemeyi tercih etti. Oylardaki düşüş konusu tüm ulusal çapta yapılan anketlerde görüldü, 3 Mart sürecinde düşüş oldu. İYİ Parti’nin kurumsallaşmış bir seçmen yapısı yok. Konjektürel gelişmelerden etkilenen bir seçmen. Kurşunlama olayından sonra Akşener sert çıktı. Tekrar ölçmek lazım. İYİ Parti, Memleket Partisi, Zafer Partisi gibi tepkisel oylarla büyüyen, belli bir seçmen kitlesini kendi bünyesinde tutamamış bir partinin konjektürel durumlardan etkilendiğini düşünüyoruz.  Bence baraj altı olsalardı müstakil seçime girmezlerdi. Yüzde 7-8’lere düştüğü bazı anketlere yansıyor” açıklamasını yaptı.

Yaldız şunları söyledi:

“Listelerin tümüne bakılırsa İzmir’den çok İstanbul listesi gibi duruyor. Seçmen ise milletvekili ile çok ilgilenmiyor. Asıl motivasyon şimdi cumhurbaşkanını seçiyoruz, çok da listeleri tartışmayalım denecektir. CHP’de tartışma çok yaşanmayacaktır. AK Parti’de daha yüksek dozda kırgınlık olabilir. Yerel seçimden sekenler, listede yer bulamayanlar -başta Zekeriya Mutlu olmak üzere- yerel seçimde umduğunu bulabilir. Seçim kazanıldığında ise yine listeye giremeyenler devlet kademelerinde yer alacak gibi duruyor. Bu öfkeyi kırgınlığı da yatıştıracaktır”