Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Alsancak semtinde farklı bir konseptle hizmete giren Chair Up, iki genç üniversite öğrencisinin girişimiyle kuruldu. 1 Nisan’dan itibaren hizmete açılan kafede kamp sandalyesi kiralayanlara kahve indirimli olarak satılmaya başlandı. Lüks ve klasik olarak iki çeşit sandalye türü olan kafede, müşteriler, sandalyalerini alıp soluğu Kordon’da alıyor.
Sabah 10:00 ile 00:00 arası açık olan işletmede sandalye saatlik ücreti klasik; 15 TL, lüks sandalye ise 25 TL’ye kiralanıyor. İşletmede güvenlik amaçlı kimlikler dolaba konuyor ve geri bırakıldığında kimlik geri alınıyor.
Yaratıcı ve özgün fikirleriyle yola çıkan iki arkadaş, İstanbul’dan okumak için geldikleri İzmir’de girişimci olarak hayatlarına devam ediyor. Taha Okutan ve Göktürk Kağan ortak olarak açtıkları işletmede dönüşümlü olarak çalışıyor.
Egedesonsöz’e konuşan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi ve girişimci Taha Okutan bu yaratıcı fikrin nasıl ortaya çıktığını anlattı.
İZBAN’DA SANDALYE TAŞIRKEN AKLIMA GELDİ
Genç girişimci Okutan, kiralama ve kahve hizmeti konseptinin başka bir yerde örneğini olmadığını kaydederek “İki ortak olarak açtığımız bu kafenin fikir sahibi ben olsam da iş geliştirme tarafında ortağımla birlikte çalıştık. Kordon’da kamp sandalyesinde oturmak isteyen ama İZBAN’da sandalyeyi sırtımda taşıyan biri olarak bu fikir aklıma yattı. Kamp sandalyesi kiralama işi konsept olarak dünyada ve ülkemizde böyle bir girişim yok. Bu işi, abim gibi sevdiğim Göktürk Kağan Şengül’e sundum ve planlamaya başladık. Girişim işi aslında plan işi demektir. Hala daha fikirler geliştirmeye çalışıyoruz. Müşterilerimize daha hızlı bir hizmet verip kendilerini rahat hissetmelerini istiyoruz. Günde, yaklaşık 250 saatlik kiralamalar oluyor. Temmuz ve sonraki aylarda daha da artacağını düşünüyorum” dedi.
KOSGEB GİBİ BİR DESTEK VAR AMA ONU DA ALMAK ÇOK ZOR
Yatırımlara destek verilmesi konusunda yetkililerin daha duyarlı olması gerektiğini ifade eden Okutan, “Bu işe girerken en büyük destekçimiz ailemiz oldu.Ülkede ekonomik sıkıntılar var. Hem okul hem iş birlikte biraz zor oluyor. Türkiye’de eğitim sisteminde problemlerin olduğunu düşünüyorum. Uygulamalı bir okul okumuyorsanız okul zaman israfı gibi geliyor. Bu işletmeyi açtığımdan beri aslında okuduğum bölümün pratiklerini gördüm ve dışarıdan da bilgiye ulaşabiliyorum.Türkiye’de kalıplaşmış bir diploma dayatması var. Okulu mecburen bitireceğiz ama benim de ortağımın da büyük çaplı hedeflerimiz var. Hayallerimiz, burada bulunan tek şubeli işletmeden daha büyük diyebilirim.Türkiye’de bir işletmenin ne kadar zor olduğunu gördüm. Evrakla ilgili işlemler çok uzun sürüyor. Yurt dışında böyle değil. Burada inovatif bir iş yaptık ve bazı ihtiyaçları karşılıyor. KOSGEB gibi bir destek var ama onu da almak çok zor. Bu süreç de çok uzun o yüzden hiçbir destek almadan yaptık. Bana göre devlet, böyle yatırımlara en başından destek vermeli. Girişim bir risk işi. Ben ve ortağım bu riski göze aldık.” dedi